ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekmek almaya gittiğine dair belgen var mı
-
berkin elvan hakkında bir rte beyanı. aile "artık bizi kirli politikanıza alet etmeyin" dedikçe bu zorlama niye?
ayrıca, belge ile ekmek alma dönemi chp döneminde olmuyor muydu?
link
ahmet hakan'ın sözlük yazarlarına pislik demesi
-
yalamaktan ağzı yamulmuş adam başkasına pislik demesi.
yargılanacaksın sen de ahmet. ağlayacaksın adliye koridorlarında.
kazandığı parayı hak etmeyen meslek grupları
-
futbol yorumculari.
kanada'nın 350 bin göçmen alacağını duyurması
patch adams
-
“kimsenin göremediğini görmeye çalış. korkudan, tembellikten ve herkese uymaktan dolayı başkalarının görmek istemediği şeyleri görmeye çalış. tüm dünyayı her gün yeni bir biçimde görmeye çalış. gerçek şu ki; emin adımlarla ilerliyorsun. eğer burada çılgın ve sinirli yaşlı bir adamdan başka bir şey görmeseydin buraya ilk gelen sen olmazdın.”
şöyle bir muhteşem repliğe sahip olan baş rolünde robin williamsın olduğu 1998 yapımı drama, komedi ve biyografi türlerini barındıran hoş bir film.
engelli rampası önüne park eden aracı boyamak
avrupa yakası'ndaki selin'in kültleri
ali koç'u fb başkanı görmek isteyen galatasaraylı
-
yeşilçam filmlerindeki halkın takımı fenerbahçe'nin geri dönmesini ve en güçlü şekilde karşımıza çıkmasını istiyorum. en klas seviyede ve en yüksek kalitede yarışalım, rekabetimiz ülke futbolunu ihya etsin, iflas ettirmesin şu an olduğu gibi. kardeşliğimizi pekiştirsin. bu duygulardayım.
6 sene sonra gelen edit: adam pisliğin teki çıktı rıza baba.
high hopes
-
david gilmour'un bir röportajından:
"high hopes division bell'de kaydettiğimiz son şarkıydı. tüm diğer şarkılar bittikten sonra bestelendi. aniden ortaya çıkan birşeydi ama güzeldi. ilk baş elimde daha önceden kasede çektiğim küçücük bir piyano melodisi vardı. sanırım temmuz ayıydı ve kız arkadaşım polly ile küçük bir evde kafa dinlemeye kaçtık. şarkının sözleri üzerinde uğraşmaya başladım. polly bana zamanın insanı yıpratması ile ilgili küçük bir phrase söyledi. ben de onun üzerine yoğunlaştım ve.. aslına bakarsanız bu benim otobiyografim, benim hayatım hakkında. cambridge'deki günlerim, çocukluğum.. dediğim gibi şarkı çok hızlı oluşuverdi. sözlerini neredeyse bir günde yazdık. ardından stüdyoya girdim. yalnız başıma. birkaç dakika sonra bir demo ile çıkıverdim. ve dediğim gibi tamamı neredeyse bir günde bitmişti."
jöh timinin nusaybin'deki çatışma görüntüleri
-
bu ülkenin bir şehrinde işgal girişimi yaşandı. baya gözümüzün önünde oldu. ama unuttuk, unutturulmaya çalışıyor.
işte bu adamlar bu işgal girişimine karşı mücadele etti. hepsinden allah razı olsun.
erzurum kongresinde alınan "milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz" kararı hala geçerlidir. yine böyle bir girişim olursa askerimiz karşısında olacaktır.
yoklukta gideri var'ın ingilizcesi
-
(bkz: sikileable)
belediye otobüsünde malafatı sıvazlayan dayı
-
arkadaş şöyle adamlara dayı deyip şirinleştirmeyin olayı.
yaptığı sapıkça bir şey.
dayı ne amk?