hesabın var mı? giriş yap

  • 65 yaşında olduğunuzu hayal edin. yaklaşık 110 milyar dolar servetiniz var. yarından itibaren her gün 3 milyon dolar para harcasanız, bundan sonra hiç para kazanmasanız bile sahip olduğunuz servet size 100 yıl yetecek miktarda. fakat 65 yaşındasınız, önünüzde yaşayacak o kadar yıl yok. nasıl bir hayat sürerdiniz? kitap okumak böyle bir hayat için öncelikli uğraşlardan bir tanesi olur muydu?

    bill gates’i hepimiz tanıyoruz, dünyanın en zengin ikinci kişisi. her sabah saat 6’da uyanıyor. içinde 8 – 10 tane kitap olan bir çantayla ofise gidiyor. sabah 8’den akşam 6’ya kadar süren toplantılara girip çıkıyor. toplantılar arasında kitap okuyor. çantasındaki kitapları her hafta yeniliyor.

    bill gates’in kitap okuma alışkanlığının microsoft sonrasında bir emeklilik aktivitesi olduğunu düşünmeyin. çocukluğundan itibaren okumaya düşkün olduğunu söylüyor. günlük okumaların dışında her yıl 1 hafta süreyle inzivaya çekiliyor. sosyal medya, televizyon ve süregelen iş temposundan kendisini soyutluyor ve bu zamanı sadece kitap okumaya ayırıyor!

    bill gates’in 1 haftasının maliyetini bir düşünün. tahminen bu yazıyı okuyan tüm insanların hayatı boyunca kazanacağı toplam paradan fazladır.

    warren buffett, bill gates’in yakın dostu, sık sık bir araya geliyorlar. dünyanın en zengin üçüncü kişisi, yatırım uzmanı, portföy yöneticisi. röportajlarında gününün %80’ini kitap okumaya ayırdığını ifade ediyor. warren buffett’ın gününün %80’inin değeri nedir?

    dünyanın en zenginleri arasında bulunan mark zuckerberg, larry page ve benzeri isimlerin ortak özelliği; tahmin edemeyeceğiniz yoğunlukta kitap okumaları. kitaplar bu insanlara ne veriyor olabilir? 20$’lık bir kitap, bill gates’in bir saatinden daha değerli ne içeriyor olabilir?

    bu insanlar bulundukları noktalara geldikten sonra böylesine kitap okumaya başlamış değiller. kitap okuma eyleminin hayatlarının önemli bir parçası haline geldiği dönem çocukluk zamanlarına denk geliyor. dolayısıyla hayatları boyunca yoğun bir şekilde kitap okuduklarını ve bulundukları noktaya gelebilmelerinde bu alışkanlığın büyük katkısı olduğunu ifade ediyorlar.

    bu insanlar kitap okumanın kendilerine katmış olduğu geniş hayalgücü kabiliyeti sayesinde dünyaya, insanlığa ve teknolojiye katkı sunabilmişler. bu durum tabii ki kitap okuyan her insanın zengin olacağı ve teknolojiye katkı sunacağı anlamına gelmiyor.

    kitap okumak öğrenme ve kendini geliştirme azminin bir işaretidir. her kitap okuyan insanlığa katkı sunacaktır diye bir şey yoktur ama insanlığa katkı sunan tüm yenilikçi fikirler; kitap okuyan, öğrenme azmiyle yanıp tutuşan ve bilgiye hasret olan zihinlerden çıkar.

    bill gates dünyanın sayılı zenginlerinden biri olabilir fakat asıl zenginliğin bilgi sahibi olmaktan geçtiğinin farkında. bu yüzden 20$'lık bir kitaba saatlerini ayırabiliyor.

    zenginliğin tek ölçütü cebinizdeki veya banka hesabınızdaki para değildir. okuduğunuz kitapların; karakterinizde bıraktığı etki, hayata bakışınızda yarattığı vizyon ve ufkunuzda oluşturduğu genişlik asıl zenginlik ölçütleridir.

    bu yüzden zenginlik banka hesabınızdaki paranın büyüklüğüyle değil kitaplığınızın büyüklüğüyle ölçülür. kitaplığınız 100 kitap içeriyor olsa bile en az bill gates kadar zenginsiniz demektir.

    edit: yazıdaki bilgiler inside bill's brain belgeseline dayanmaktadır. belgeseli izlemenizi de ayrıca tavsiye ederim.

  • soru gereksiz ama tavırlar daha da gereksiz. ben böyle bir şey duymadım söylemindeki tavır hal ve hareketleri tipik egolu akademisyen tripleri... sen duymadıysan kesin yoktur. sunucu da çok güzel geriye çevirdi süreci...

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.

  • isminizi burada görmek insana o kadar ilginç duygular hissettiriyor ki. daha geçen hafta oturduk sizinle, "odama gel kahveye, hep ben mi geleceğim?" dediniz. inanılır gibi değil şu an bu.

    her operasyona en önden koşan, gözünü kırpmadan bölücü hainlerin kökünü kurutan biriydiniz komutanım. böyle 2 satırla anlatılacak gibi değil kahramanlıklarınız.

    birlikte sabahlara kadar hainlerle mücadele etmemiz, kahramanca çatışmalara girip o şerefsizleri cansız olarak getirmeniz, bunun ardından yaşadığınız ve yaşattığınız haklı gurur hayatım boyunca hep aklımda kalacak.

    biz size minnettarız, hakkınızı helal edin bize. gözünüz arkada kalmasın, gebertildi o hain. keşke elimizden fazlası da gelebilseydi. pırlanta gibi 2 evladınız bize emanet, rahat uyuyun.

  • insanlık tarihinin(bilinen kaynaklarla), en büyük selidir. çin'in batısından doğusundaki çin denizi'ne kadar uzanan yangtze nehrinin taşması sonucunda gerçekleşmiştir görsel. yangzte nehri ile birlikte, "yellow river" ve "huai river" nehirleri de selin şiddetini artırmıştır. 1931 çin seli, direkt ve dolaylı yollarla yaklaşık 3 milyon 700 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur.

    kuraklıklar ve devamında gelen yıkıcı seller, çin'de 19. yüzyıldan beri giderek sıklaştı. 1800'lü yılların sonuna doğru da benzer sel baskınları görüldü. 1931 çin seli'nin nedeni ise, yine böyle bir kuraklığı takiben, insanların ve nehir havzalarının birbiri ile olan yanlış etkileşimiydi. alüvyon ve göl ovalarını işgal eden tarımcılar, doğayı dönüştürerek doğal su baskını riskini daha da artırdı. ormanların yok edilmesi, sulak alanların ıslahı ve nehir dayk ağlarının aşırı genişlemesi, akarsu ekosisteminin ayrılmaz bir özelliği olan düzenli taşkın nabzını, insan toplulukları üzerinde kaos yaratan yıkıcı sellere dönüştürdü. nitekim, çin'de 1930-1931 yılı kışları sert geçti ve nehirlerin üst kısımlarında büyük kar ve buzullar bıraktı. bu donmuş rezervuarlar, ilkbaharda eriyip alışılmadık yağış fazlalığı ile birleşti. nehirleri ve gölleri canlandırıp su seviyesini iyice yükseltti. 1931 yazındaki doğu asya musonu ile birleşip bu felakete sebep oldu. evet, 1931'deki bu sel taşkını, hem doğal hem de beşeri faktörlerin birleşmesi ile bu kadar yıkıcı oldu.

    (afet komitesi tarafından sel sonrası inşa edilen bir geçit görsel)

    (felaket ile ilgili bir karikatür görsel)

    taşkınla birlikte yaklaşık 180.000 kilometrekarelik alan selden etkilendi (sular altında kalan hankou belediye binası görsel). ülkenin büyük bir kısmı enerji kesintisi yaşadı. büyük miktarda konut ve tarım arazisi yok oldu. felaketin ekolojik ve ekonomik etkileri birçok alanı kıtlığa çevirdi. yiyecekleri olmayan insanlar ağaç kabuğu, yabani otlar ve toprak yemeye başladı. bazıları çocuklarını, hayatta kalmak için başkalarına sattı. tufanın en ölümcül etkisi; yaşanan göçler nedeniyle mülteci nüfusu boyunca süpürülen hastalıklardı. (sel sonrası bir mülteci kampı görsel) bunlar arasında kolera, kızamık, sıtma, dizanteri ve şistozomiyaz vardı. en ciddi şekilde etkilenen bölgeler anhui, hubei, hunan, jiangsu, zhejiang, jiangxi, henan ve shandong'du (selden en fazla etkilenen kentlerden biri olan wuhan'dan bir fotoğraf görsel)

    çalışmalar, selin ilk etabında en az 150.000 kişinin boğulduğunu ve devamında milyonlarca kişinin açlık ve hastalıktan öldüğünü belirlemiştir. hükümet verilerini kullanan li wenhai liderliğindeki çinli tarihçiler, 422.499 ölüm hesapladı. ancak batılı kaynaklar, kendi açlık ve hastalık verilerine dayanarak 3.7 ile 4 milyon civarı ölüm olduğunu iddia eder.

    1931 çin seli ile ilgili bazı veriler:

    - tarihçiler 53 milyon kişinin selden etkilendiğini bildirdi.

    - ölüm sayısı 422 499 kişi(çin hükümeti ve tarihçileri) ile yaklaşık 4 000 000(diğer tarihçiler)kişi olarak belirlendi.

    - yaklaşık 104 milyar dolarlık hasar raporu bildirildi.

    - wuhan'ın bazı noktalarında 16 metreye kadar yükselen sel suları rapor edildi.

    - ilk aşamada 150.000 kişi boğularak can verdi.

    - afet bölgesindeki halkın %40'ı yerleşim yerlerini terketti.

    - tufandan sonra 2.000 km'lik dayk yapımı için 1.100.000 kişi istihdam edildi.

    kaynaklar: en.wikipedia, history, disasterhistory, livescience, chinadialogue web siteleri.

  • zeytinyağı kurur, yapış yapış olur. onun yerine castrol magnatec dökmek daha mantıklı. molekülleri fay hattına bir mıknatıs gibi yapışır, senelerce kaygan kalır orası. küçük faylara da idarelik wd40 sıkabiliriz.