ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir erkek susuyorsa yapılması gerekenler
-
bir erkek susuyorsa zaten yapılan yapılmıştır, hem de fazlasıyla, başka bir şey yapmaya gerek yoktur.
o kadar mühendis var teknolojide neden geriyiz
-
o kadar insan var insanlıkta neden geriyiz diyor ve artırıyorum.
titanic'teki rose türk kızı olsaydı olabilecekler
-
jack: i love you rose.
rose: ...
jack: rose.. please talk to me..
rose: suskunluğum asaletimdendir, her lafa verecek cevabım var, ama bir lafa bakarım laf mı diye
bir de söyleyene bakarim adam mi diye!!!
ve akabinde jack donakalır.
candan erçetin beyazıt öztürk atışması
-
öss türkiye üçüncüsüyüm ve beğendim.
yörsan'ın sevgililer gününe özel kaşarı
levent kırca'nın borcu bizim borcumuzdur
-
:/
kelimeyle ifade edemedim özür dilerim.
"redd-i miras" diyince hemen "aman!". kulağa kötü geliyor diye çünkü. halbuki hiç alakası yok.
şimdi diyelim ki baban borç yaptı. sen hiçbir söz sahibi olamadın bu konuda. belki senin için borca girdi, bilemezsin, ama o borç karşılığında bir mal mülk proje tiyatro herneyse, birşey edindi. yani "maddi" bir karşılığı var. sonra da baban vefat etti. iki seçeneğin var.
1) mirası alacaksın, vergini vereceksin, mal mülk -varsa- kalacak, ama borçlar da gelecek. ödeyecek paran varsa ödeyeceksin.
2) mirası reddedeceksin. mal mülk -varsa- gidecek, ama hayatının baharına da borç yüküyle başlamamış olacaksın.
gençler ikincisini seçmiştir.
sana ne?
şimdi gelmiş bazıları "vay efendim onun mirasına nasıl sahip çıkmaızya09a" mahiyetinde birşeyler filan deniyor.
çocuklar manevi mirasını reddetmedi ki? maddi mirasını reddetti. borcuyla malıyla -kaldıysa- onu reddetti. eğer "sanatçıya vefa" ise belki de çocukların eğitimi için olan yapılmış borçlar -ki manevidir, karşılığı yoktur- borçları ister istemez çocuklar üstlerine aldılar zaten. o sorumluluk zaten onlarda var.
hayata temiz başlamak onların da hakkı. ama sen kendi uydurmuş olduğun bir sorumluluk ile o gençlere bu borcu yüklemeyi "namus borcu" filan gibi görüyorsun.
bravo.
aynı şeyi başkaları sana "ataların için ölmelisin" filan şeklinde de yapıyor, hatırladın mı?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
o değil de çamaşır makinesinde niye cam pencere var. koca makine yalan mı söyleyecek yıkıyor lan işte.
kitapçılarla girilen diyaloglar
-
yine bir başka gün şöyle bir diyalog yaşanmıştır, akbilin bir kitaba ihtiyacı vardır, fakat bir türlü bulamamış ve sinirlenmiştir;
akbil: öteki olmak, ötekiyle yaşamak var mı?
kitapçı: yok, baskısı bitti
akbil: e baskısı bittiyse yeniden basalım
kitapçı: hanım efendi bitti diyorum, nesini anlamıyorsunuz?
akbil: tamam ben de anlıyor ve çözüm önerisinde bulunuyorum, bittiyse basın gelsin, gönder gelsin abi, yoksa üretilir, üretilmez mi?
kitapçı: ^%&+&+/.
metroda gördüğü her şeye aforizma yazan adam
-
maalesef benim arkadaşımdır ve facebook haber kaynağından soğumama neden olmuştur. arkadaşlarımdan çıkarmadım ama takip etmeyerek kurtuldum bu işkenceden. bunlar ne lan ?
http://i.imgur.com/neb05ue.jpg?1
http://i.imgur.com/8vrgwsg.jpg?1
http://i.imgur.com/qnkeare.jpg?1
http://i.imgur.com/a2rfrh1.jpg?1
http://i.imgur.com/gpesxwn.jpg?1
http://i.imgur.com/8r0bnjx.jpg?1
debe editi : madem ki başlık debeye girmiş , o zaman metro harici aforizmaları da ekleyelim teşekkür niyetine. uçan kamyona özellikle dikkat ama , uçan kamyonu nerden buldun be mübarek , nasıl bi kafa aforizma yazdırdı uçan kamyona ?
uçan kamyon
milli piyango bileti
ağaç
solmuş çiçekler
kurumuş dallar
implantların neden aşırı pahalı olduğu sorunsalı
-
implantlar pahalı değildir. "kaliteli" implantların fiyatı bize göre yüksektir ancak onlar da pahalı değildir. biz çok fakiriz, türk lirası çok kıymetsiz.
marmara üniversitesi diş hekimliği fakültesi güncel fiyat listesi: (özel klinikler için en az 2-3 ile çarpın.)
astra (isveç) 3200 tl
straumann (isviçre) 3200 tl
neoss (isveç) 2700 tl
aadva (almanya) 2500 tl
megagen anyone (güney kore) 2200 tl
bego (almanya) 1950 tl
frontier (ispanya) 1950 tl
ndi (almanya) 1900 tl
intralock (abd) 1900 tl
biogenesis (güney kore) 1650 tl
trias (almanya) 1650 tl
zinedent (yerli - brezilya patentli) 1000 tl
megagen st (güney kore) 1000 tl
bioinfinity (yerli) 750 tl
implance (yerli) 650 tl
edit: diş hekimi değilim, bildiğim kadarıyla farklarını yazayım:
1) kullanılan titanyumun kalitesi fark edebilir. "kaliteli" implantlar boşuna "kaliteli" olarak isim yapmamışlardır. altın gibi düşünün 18 ayar taahhüt edip 16 ayar kullanan firmalar da mevcuttur.
2) üretim kalitesi fark edebilir. iyi üretilmiş bir implant çeneye daha kolay kaynayacaktır. işin arkasındaki teknoloji, getirdikleri yenilikler, yapılan arge "kaliteli" olarak adlandırılan ithal markaların çoğunda çok daha fazladır.
3) ithal implantta gümrük vergisi ve döviz kuru fiyatı artırabilir. bu da implant firmalarını ilgilendiren bir durum değildir.
mesela iran'da da implant üretilir. biz bunu uygun fiyatlı olduğu için ülkeye getirmek istedik ve kalitesi yetersiz bulunduğu için onay alamadık. yerli implantı kalitesiz bulduğumuz noktada bizim de bir standardımız mevcut. tabii bizdeki standartlar da ithal implant firmalarının çoğu için oldukça yetersiz.
straumann mesela, 6.000 kişilik bir firma (astra da kendilerine ait) modern implantlar için 1960'lardan bu yana çalışan bir firma. şimdi, bilmem kaç yıllık şirkete, "isviçreli bilimadamları"na mı güvenmek daha kolay yoksa yeni yeni gelişmeye başlayan türk implant endüstrisine mi? yerli implant konusunda ilerlenecek çok yolumuz var.
lost'tan öğrenilenler
-
sonunu düşünen senarist olamaz.
milliyet son dakika
-
"03:21 mersinbaligi'nin soyu tukeniyor!"
insan 15 dakka once soyler, hic pi$irmezdik. daha dakik olmasini bekliyoruz.
alüloz
-
almanya'daki araştırmacılar tarafından ucuz ve kolay bir şekilde üretilmesi için bir yol bulunduğu açıklanan şeker.
vücut bu maddeyi tutmadığından, kiloya neden olmadığı ve şekerin yüzde 70’ine eşdeğer bir lezzetin söz konusu olduğu söyleniyor.
şahsi fikrim, üzerinde yapılan araştırmalar henüz yeterli değildir. ama yakın gelecekte gidişatı ne olur bilinmez.
aşağıda alülozla ilgili yapılan bir çalışmanın detayları mevcut.
matsutani chemical industry ç ve japonya'nın nagazaki üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, nadir bir şeker olan d-alülozun (d-psikoz olarak da bilinir) yemek sonrası yağ oksidasyonunu artırarak ve karbonhidrat oksidasyonunu azaltarak kullanıcıların kilolarını yönetmelerine yardımcı olabileceğini keşfetti.
the journal nutrition'da yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar 13 sağlıklı bireyde tek başına d-allülozun enerji metabolizması üzerindeki etkilerini araştırdılar.
sonuçlar, d-alüloz grubundaki deneklerin, kontrol deneklerine göre enerji için daha fazla yağ okside ettiğini, kontrol deneklerinin ise daha fazla karbonhidratı oksitlediğini göstermiştir. d-alüloz grubunda insülin, total kolesterol ve trigliserit düzeyleri değişmeden kalmıştır.
bu nedenle çalışmanın yazarları, düşük dozda d-alülozun, vücut ağırlığını kontrol etme ve korumada etkili olan yeni bir şeker olabileceğini düşünmekteler.
kaynaklar:
1) http://www.nutritionaloutlook.com/…s-study-suggests
2) orijinal kaynak: kimura t et al. “d-allulose enhances postprandial fat oxidation in healthy humans.” nutrition, vol. 43-44 (2017): 16-20
3)http://www.fortuneturkey.com/…ernatif-arayisi-44793