ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
imdb
-
imdb'nin hikayesi kısaca şöyle;
-1990'da imdb'yi kuruyorlar. o zamanlar bile 10 binden fazla film ve dizi barındırıyormuş.
-1993'te internet sitesi açılıyor.
-1994'te email ile kaydolma imkanı sunuluyor. insanlara email ile bültenler gidiyor.
-1996'da ingiltere'de limited şirketi kuruluyor. ınternet movie database ltd. oluyor.
-1998'de jeff bezos imdb'yi amazon bünyesine 55 milyon dolara katıyor.
-2002'de imdbpro satmaya başlıyorlar. bildiğin premium üyelik. altın yumurtlayan tavuğa dönüşüyor site.
2003'te "the top 100 contributors" özelliği geliyor. siteye emeği geçenlere verilen bir çeşit rozet. 1 yıllık da imdbpro veriyorlarmış o kişilere bedavadan. o 100 kişi daha sonra 250 kişiye çıkıyor.
-2008'de imdb'ye ilk kez yabancı bir dil ekleniyor. almanca. ayrıca aynı yıl withoutabox ve box office mojo şirketleri de imdb tarafından satın alınıyor.
ek olarak:
-sürekli tartışma konusu olan top 250 belirlenirken herkesin oyu dikkate alınmıyor. oyunuzun dikkate alınması için sizin düzenli oy kullanan bir kullanıcı olmanız gerekiyor. ama imdb size hiçbir zaman düzenli oy kullanan statüsünde olup olmadığınızı söylemiyor. böylece listenin manipüle edilmesi engelleniyor. tahminlere göre 20 yıldır düzenli veren insanlar o listeyi belirliyor ve o kişilerin içine girmek imkansız gibi bir şey eğer 20 yıldır imdb üyesi değilseniz.
mesela: https://www.imdb.com/…le/tt0252487/?ref_=fn_al_tt_6 hababam sınıfı serisinin ilk filmi 9.3 puandadır. top 250'ye girmek için gereken en az 25k oy almış olma kriterini de sağlar ama listede değildir. çünkü en çok oy kullanan kişiler bu filme oy vermemiştir. yerinde bir yöntem bu. böylece uluslararası ün kazanmamış filmlerin listeye girmesini önlüyorlar.
-2020 haziran itibariyle sitede 552 bin sinema filmi, 743 bin kısa film, 185 bin dizi, 4.9 milyon dizi bölümü var. ayrıca dünyanın en çok ziyaret edilen 69. sitesi. benim de her filmden sonra mutlaka uğrayıp filmle ilgili bir şeyler okuduğum bir site.
krize rağmen vatandaşın çılgınca alışveriş yapması
-
çünkü bugün 5 liraya almazsan yarın 10lira olacak. aslında talep biraz öne çekildi. fırtına önce hazırlık yapıyor millet
kanserli eşinin fotoğraflarını çeken adam
-
kişi amerkalı fotoğrafçı angelo merendino'dur. göğüs kanserine yakalanan eşi jennifer'ın kanser sürecinde fotoğraflarını çekmiştir.
aslında hikayenin temeli bir erkeğin bir kadına duyduğu büyük bir aşk'a dayanıyor bence.
--- spoiler ---
blogda bunu yayımlayan kişinin belirttiği gibi son üç fotoğraf beni hakikaten perişan etti
--- spoiler ---
ilgili link : http://www.viralnova.com/wifes-cancer/ (link ölü)
yeni link : http://mywifesfightwithbreastcancer.com/…ltggd_hdow
not: bu konuyla ilgili bir başlık açılmadı galiba. sözlükte aradım ama bulamadım. başka bir başlıkla açıldıysa şimdiden özürlerimi sunarım...
edit: link koymayı unutmuşum..
edit: imla
sinema tarihinin en iyi aşk filmi
-
(bkz: wall-e)
insanı yavaş yavaş öldüren şeyler
-
belirsizlik. beklemek.
gri öldürür insanı, gri.
banyo taburesinde yıkanan nesil
-
oturmadan önce tabureye sıcak su döken nesildir.
serpil gerdan
-
''halkın devlete yük olmaması gerekiyor.'' demiş.
devlet bize neden yük oluyor peki? vergiler altında eziliyoruz. araba alırken 2 tane de devlete alıyoruz. nefes almak için para veriyoruz. işimiz ve gelirimiz yok diye zorunlu sağlık sigortasına para veriyoruz. devlet halkına gereken hizmeti sunmakla yükümlü.
devlet bize yük olmaktan çıksa zaten kimse kendi ağırlığı altında ezilmez.
metrobüste boş yer görmüş teyze
-
bu teyzedeki;
hız hiçbir çita'da yok,
metrobüsün en ücra köşesindeki boşluğu görebilecek keskin gözler hiçbir kartal'da yok,
önündeki herkesi yararak kenara atabilme çevikliği hiçbir kaplanda yok,
bayılma numarası yapıp rakibini egale etmek istemesi hiçbir ayı'da yok,
ama sorulduğu zaman ayakta duramayacağı kadar kötü durumda kendisi.
kanser hastalarının maluliyet hakkı
-
kanser hastalığına tutulup 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanunu uyarınca malul sayılmayacak(meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybetmemiş) olanlardan talep tarihinden önceki bir yıl içinde tanı (teşhis) almış olanlar, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği eki hastalık listesinin (e) maddesinin 28’nci fıkrası uyarınca, talepleri üzerine düzenlenmiş olan sağlık kurulu raporu tarihi itibarıyla 18 ay süresince malul kabul edileceklerdir. bu sürenin sonunda kontrol muayenesine tabi tutulacaklardır. kontrol muayenesi sonucunda düzenlenecek sağlık kurulu raporu maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirilecektir.
tüm kanser hastaları tanı aldıktan sonra koşulsuz olarak 18 ay,
kan kanseri hastasına tanı aldıktan sonra 24 ay boyunca,
kemik iliği naklinden itibaren hastasının 12 ay süreyle,
malulluk maaşı alma hakları vardır.
kanserlere ve endokrin hastalıklara bağlı gelişen ve tedavisi olmayan ağır elektrolit bozuklukları yaşayanlar da söz konusu haktan yararlanabilmektedirler.
söz konusu süreler sonunda kontrol muayenesine tabi tutulup, meslekte kazanma gücünün eksikliğinin tespiti halinde malulen emeklilik maaşının alınmasına devam etmesi de mümkündür.
ancak söz konusu haktan yararlanacak olanlarda ayrıca en az 10 yıldan beri sigortalı olmaları(ilk sigortalılıkları en az 10 yıl öncesine dayanması) ve toplam 1800 gün sigorta primi ödenmiş olma şartı da bulunuyor.
bu hak özellikle sigortalılık başlangıç ve gün şartına uyup aktif olarak çalışmayanların çok daha işine yarayacaktır. aktif çalışanlar için rapor parası alma seçeneği de mevcuttur.
bu haktan bilgi eksikliği sebebiyle yararlanamayan çok kişi var, yayalım!
e. bulut'u görüntüleyen kişinin gözaltına alınması
-
niye ? çünkü devletin eksiğini oy verenlerine göstererek devleti müşkül duruma düşürdü. en ufak oy kaybına tahammülü yok tabi yönetenlerin.
10 nisan 2017 united airlines rezaleti
-
overbooking yoktur arkadaslar, rezalet daha da buyuk.
overbooking olsa check-in sirasinda belli olur zaten, bazi yolculara o sirada "ucakta yer kalmadi, sizi baska ucaga alalim" denir falan. o da hos degil, ama duyduk overbooking denen seyi hepimiz, yasadik.
bu ucakta overbooking durumu falan soz konusu degil. yani fazla bilet kesilmis ve birileri koltuksuz kalmis degil. 100 koltuklu ucaga 104 bilet kesilmis degil. aksine, herkese bilet kesilmis, herkes rahat rahat check in yapmis, ucus kartlarini alip ucaga binip yerine oturuyor yolcular, kemerler baglaniyor. sonra bu united calisanlari diyor ki "bizim 4 arkadasin louiseville'e gitmesi lazim, orada baska ucaga binecekler. bu ucaktan 4 yolcu inecek". kendi calisanlari binsin diye 4 tane parasini odemis yolcuyu ucaktan indirmeye calisiyorlar yani, asil mesele bu. kimse kabul etmiyor. sonra bir cift kabul ediyor. 2 kisi daha bulmalari lazim. bunun uzerine kafalarina gore yolcu indirmeye calisiyolar. ineceksin dedikleri adam bir doktor, "yarin sabah hastalarimi gormem lazim, ben inemem" diyor. bunun uzerine polis cagirip adamin yuzunu gozunu kanatip surukleyerek ucaktan indiriyorlar. muhtemelen kafasina darbe aldigi icin adam suruklenirken sokta ve tepkisiz. videoda adamin suruklenisini gorebilirsiniz.
darbe alan adam on dakika sonra yuzu kanlar icerisinde ucaga geri geliyor. adama o sirada dava acmayacagina dair bisey mi imzalattilar ne oldu bilmiyorum. diger yolcularin tek dedigi adamcagizin "ben ucaktan inemem" diye mirildandigi. bunun da videosu ortaya cikti, adam sokta, beni oldurun diye sayikliyor, oldurun beni eve gitmem lazim diyor. her tarafindan kan akiyor.
rezalete doyamam diyosaniz devami var, united'in halka iliskiler departmani aciklama yapiyor, overbooking icin ozur dileriz sorri deyip geciyor. ne adama uygulanan siddet, ne kendi keyifleri icin yolcu indirmeye calismis olmalari, hicbirisi icin ozur dileme soz konusu degil. dedigim gibi, overbooking'in yolcular ucaga binip bagajlar yuklenip kemeler baglandiktan sonra farkedilmesi mumkun degil, ayan beyan utanmadan soyleyip hala overbook diyorlar ve adamdan ozur bile dilemiyorlar.
amerikada yasiyorum ve united airlines ile asla ucmam bundan sonra. mide bulandirici, igrenclik. umarim adam dava acar ve donuna kadar alir united'in. kahrolsunlar.