hesabın var mı? giriş yap

  • protestosu falan ayrı. ama türkiye'nin süt mamülleri devi yıllık 7-8 milyon dolar kar ediyorsa ülke için yazıktır. osuruktan futbolcu yahut avrupalı bir kobi kadar kazanamamış koca şirket.

    kendi içimizdeki durum farklı görünebilir ama dışarıdan bakınca türk halkı ve şirketleri birbirinden fakir. :(

    neyse, 2023'e az kaldı. seneye her şeyi düzeltecek büyük patron.

  • gece 3: irkilerek uyanıyorum. oda arkadaşım yatağında doğrulmuş karanlıkta beni seyrediyor.
    - hayırdır abi, n'apıyosun?
    - başardım, başardım!
    - ???
    - zihin gücümle seni uyandırdım abi.

  • acilen getirilmesi gereken düzenleme.

    bebek hemen doğar doğmaz bebekten kan alınıyor zaten. bu kanın bir kısmı da dna testi için kullanılmalı. eğer ortada bir sakatlık varsa anında ortaya çıkmalı, 10 sene sonra değil.
    anasını satayım ülke coşmuş. sabah programlarına bir bakıyorsun ülkede kimin eli kimin cebinde belli değil. ki bu sadece ekranlara yansıyan çok çok az bir miktar. eminim ki şuan milyonlarca insan başkasının çocuğunu kendi çocuğu sanarak yaşıyor.
    bir düşünün beyler, on yıllarca babalık yaptığınız, kendinizden sandığınız çocuk yada çocuklar başkalarının çıkıyor. o saate kadar evladım diye sevmişsin. atsan atamazsın, aynen devam etmeye kalksan edemezsin. yıllarca enayi yerine konulmak, aldatılmak da cabası. anlatırken bile insanın içi daralıyor. rabbim bu nasıl bir dramdır.

    gündüz kuşağı programlarının bana verdiği yetkiye dayanarak diyorum ki, bu düzenleme geldiğinde şuan evli olan mevcut çiftlerin de en az 3/1i boşanacaktır.

    edit: bazı yazarlar mesajla uyardı ve bu testin faydalarının sadece aldatmayla sınırlı olmadığını söyledi. zira bi ara tüp bebek yaptıranlara kendi spermlerini koyan şerefsiz doktorlar varmış ya da hastanedeki bebek karışma olayları herkesin malumu. doğumdan hemen sonra yapılacak bir dna testi ile tüm bunların da önüne geçilebilir.

    not: al işte, burada toplum için cidden büyük bir yara olan konuya çözüm önerini sunuyorsun. konuyu tartışmaya açıyorsun. embesilin biri de gelip (bkz: bunu anana sorsana) yazıp kendince espri yaptığını, komik olduğunu sanıyor. allahın ergeni seni.

    not2: bir yazar arkadaş; "ay ne ayıp birşey ya. buna izin veren kadın olabilir mi? siz çocuğunuzun annesine neyi yakıştırıyorsunuz. " demiş.
    zaten kimse yakıştıramadığı için bu olaylarla karşılaşılıyor. evet sen eşinden eminsin belki ama kanuni düzenlemede ne diyeceksin? kişiye özel madde mi getireceksin. ayrıca kusura bakmayın kadınlar. sizi töhmet altında bırakan yine kendi hemcinsleriniz. ayrıca bu herkesi kapsayan yasal bir düzenleme olursa hiç kimse de gocunmaz, gurur yapmaz.

    not3: bazı yazarlar diyor ki; " güvenmediğin insanla evlenip çocuk yapma o zaman ayı. v.s." konu da tam bu zaten çocuğu sen yapmamışsın bilader. ve sırf eşine çok güveniyorsun diye başkasının çocuğuna babalık yap o zaman. çünkü dna sonucu gelene kadar neredeyse herkes karısına çok güveniyor.

    not4: kendisini burada ifşa etmeyeceğim ama, az önce tam da bu başlığa konu bir kadın sözlükte mesaj attı ve şöyle dedi: "zaten bi yaştan sonra başkasının çocuğunu öğrensen bile bir şey değişmez ki senin çocuğundur artık o." kendisine, bunu kocasına yapanın yatacak yeri olmadığını, bunun çok kötü bir şey olduğunu adamın bilmeye hakkı olduğunu söylediğimde ise "yatacak yerimiz mi yok?ortaçağ beyinli üç kuruşluk çomarlardan mı öğreneceğiz lan dünyayı?" diye cevap attı. yani kadının vicdanı tamamen rahat ve gram suçluluk duymuyor. aksine seni çomarlıkla suçluyor.
    özetle, artık katiyetle kanaat getirdim ki böyle bir kanun kesinlikle çıkmalı.

    sosyal sorumluluk: (bkz: lösemi tedavisi için yardım kampanyası)

  • market isleten turk amcamin alisverise gelen almani isaret edip, ciragina turistle ilgilensene demesi.

  • psikolojisi bozuk bir kız. neyi savunuluyor anlamadım. burada bir, iki böcekten değil binlerce böcekten bahsediliyor. bu normal mi? mesela biri yedi bin kedi beslese bu normal mi? buradaki aşırılık kesinlikle normal değil.
    psikolojik sorunları var o belli fakat asıl sorunlu olanlar ailesi. ben devletin yerinde olsam alırım o çocuğu onların elinden. hiçbirine değil de o köpeğe acıdım. bu da nesi der gibi şaşkın şaşkın bakıyor hâlâ.

  • çok daha korkutucu olanı şu açıklamadır:

    "kasar köyü civarındaki ölçümlerin ardından görüştüğümüz köprübaşı ilçesi akp’li belediye başkanı zafer mergen, seçim sürecinde bu türden bir çalışmaya sıcak bakmadığını söyledi. mergen, ilçesinin adının böylesi bir çevre sorunu ve radyasyonla anılmasının ilçeye zarar vereceğini ileri sürdü."

    zafer mergen'in söylediklerinden anlıyorum ki radyasyonun bahsi, radyasyonun kendisinden daha fazla zarar veriyor. söz konusu yerel seçimse kanser teferruattır!

  • türk kızı yağmur yağınca,kahvesini sıcak çikolatasını alıp kitap filan okumaz; balkona 300km hızla koşup çamaşırları toplar. kendinize gelin

  • korpus kallosum yazıldığı üzere beynin sağ ve sol lobunun birbiriyle iletişim içinde olmasını sağlayan kısımdır. bu iki lobun birbirleriyle olan bağlantısı kesilirse, yabancı el sendromu oluşur. genelde sol elde gözükmesinin nedeni ise negatif düşüncelerin beynin sağ yarım küresinden gelmesindendir. (sağ lobun vücudun sol kısmını, sol lobun ise vücudun sağ kısmını kontrol ettiğini hatırlatmak gerek) tabi bu, baskın elin sağ el olduğu durumlarda böyledir.

    normalde iki güzel insan gibi oturup konuşan ve anlaşan loblar bağlantı kesildiğinde dertlerini birbirlerine anlatamaz ve böylece sol elin bilincin kontrolünden çıkmış olur. otokontrol sökmez... bilinçaltındaki sorunların o kontrol edemediğin eline yansır. o elin kontrolü, senin söz geçiremediğin sağ beyin lobundadır.

    şimdi... ben sol elime engel olamazsam ve bir suç işlerse, burada suçlu kim olur? biri iyi, diğeri kötü olan iki ruhumuz mu vardır? yoksa ruha atfettiğimiz bu şeyler aslen beyinin kendisinde meydana gelen hasar nedeniyle mi olmaktadır?