hesabın var mı? giriş yap

  • umarım bizim bayrak yoktur diye açtım ama nafile..tuzumuz elimizde koşmamamız mümkün değil tabi.

    t: enteresan bir fotoğraftır.

  • itü'den fahri doktora ünvanı almış, can dündar'a konuk olmuş. istanbul'a ilk gelişini anlatıyor:
    "cebimde iki buçuk liram vardı. kırşehir'den ankara'ya kadar da otobüs iki buçuk lira, ben istanbul'a gidiyorum. ankara'da otobüsten indim, çığırtkanın birine gittim dedim ki "ben istanbul'a gideceğim, param yok". elimde sazım var ya, "çal" dedi ben başladım çalmaya... sırası gelince çığırmaya gidiyor, geri geldiği zaman çal demesine gerek yok, alıştım çalıyorum. ne zaman vardıysam, ta gece yarısına kadar saz çaldım. en son otobüsün arkasında şöyle bir oyuk yer vardı beni oraya verdi, istanbul'a kadar ayakta geldim."

    - "neşet ertaş ayakta geldi istanbul'a, bugün de ayakta alkışlandı."

  • 28 şubat mağdurlarından güzel bir sample sunan türbanlı bacılarımızdır. heykelin yıkılması için protesto yaparken "başörtüsüne uzanan eller kırılır" diye pankart açmışlar aslşkdaslş. heykelin yanından geçerken türbüşüne falan sürtmüşse demek ki.

    işte türbanı kadın özgürlüğü sayıp bu ortaçağ artıklarıyla el ele veren liberal femilis gerzekler görsün bunların gerçek yüzünü. heykele bile tahammülü olmayan bunun gibi tipler soyut değil gerçek kadın özgürlüğü mücadeleleri karşısında hikmetyar'dan farksız tavır alırlar.

    http://haber.sol.org.tr/…laksiz-zihniyetin-urunudur

  • evet. çükü kalkmayan türk erkeği kollarını dolayıp surat asarak yatakta oturmaz. suç sende diyerek karısını döver. bu durumda sigara nedeni ile çükü kalkmayan erkek sahnesi için sigara paketine kadına tokat atan erkek ve ağlayan bir kadın fotoğrafı konmalı.
    bakan da bu sahnelere aşina ki "yok bu biz değiliz" demiş.

  • vergiyle alakası olmayan durumdur.

    1-zara ingiltere'de ve bulgaristan'da da vergi ödüyor.
    2-türkiye'de tekstil ürünlerinde vergi %8 iken ingiltere'de vergi %20 kaynak
    3-türkiye'de tekstil ürünlerinde vergi %8 iken bulgaristan'da vergi %20 kaynak

    kısaca bu fiyat farkının sebebi zara'nın kendini türkiye'de farklı konumlandırması, ulaşılması güç bir yere koyması ve açık açık türkiye'yi kazıklaması. çözüm üstteki arkadaşların da belirttiği gibi satın almamak.

  • minority report'un ana teması özgür irade ve determinizm arasındaki klasik felsefi tartışmadır. filmin olayına kısaca değinecek olursak; 2054 yılında suçların önlenmesi için "precrime" adında bir program kullanılıyor. precrime, yakın gelecekte işlenecek olan suçları (bilhassa cinayetleri) kahinler aracılığıyla önceden gösteren ve onları engelleme fırsatı sunan bir program. üç tane kahini aracılığıyla bu işlevini sürdürüyor. saha operasyonlarının başında ise "şef" lakaplı, başarılı komiser john anderton (tom cruise) var. bir gün adalet bakanlığından danny witwer'ın (colin farrell) precrime'ı denetime gelmesiyle beraber esas hikaye başlar ve sinema tarihinin en muhteşem bilim kurgularından birinde derin bir felsefi yolculuğa başlarsınız.

    --- spoiler ---

    girişte de bahsi geçtiği üzere; filmin odak noktası olan precrime, olası cinayetleri önceden görüyor ve insan eliyle buna müdahale etme hakkı tanıyor. böylelikle cinayetler ve suçlar büyük oranda azaltılıyor. danny witwer'ın programı ziyaret etmesiyle konu özelindeki tartışmalar başlıyor. witwer, "... ama hiç suç işlememiş şahısları tutukluyoruz." dediği anda, "ama işleyecekler. kahinler geleceği görür ve hiç yanılmazlar." cevabını alır ve ardından witwer şu cevabı verir: "ama eğer engellersen o gelecek değildir." akabinde bunun bir paradoks olup olmadığını sorar.

    john anderton ise bunu kabul ediyor ve elindeki topu witwer'a doğru yuvarlıyor. witwer topu yere düşmeden tutuyor. anderton ise ona topu neden yakaladığını soruyor. witwer, "düşecekti." cevabını veriyor. anderton'un "emin misin?" sorusuna witwer "evet." diyor ve anderton buna cevaben, "ama düşmedi. onu yakaladın." diyor ve "onu engellemek, meydana geleceği gerçeğini değiştirmez." diyerek sözlerini tamamlıyor.

    bütün bir film bu tema üzerinden ilerliyor ve filmdeki esas olay sayılan anderton'ın tanımadığı bir insanı öldüreceği kehanetinin ortaya çıkmasıyla bu tartışma iyice alevleniyor, tansiyon tavan yapıyor. gerçekten programın dediği gibi bu cinayet gerçekleşecek mi, yoksa anderton seçme şansına sahip mi?

    "tanımadığım bir insanı neden öldüreyim ki?" özgüveniyle olay yerine (otel odası) giden anderton hiç ummadığı bir şeyle karşılaşıyor. çocuğunu kaçıran adamı buluyor. fotoğraflara baktığı sırada agatha'ya, "sen haklıydın, azınlık raporu diye bir şey yok. alternatif bir geleceğim yok, bu adamı öldüreceğim." diyor. daha sonra program tarafından öldüreceği söylenen leo crow içeri geliyor. anderton, crow'la bir müddet boğuşuyor ve sonrasında silahını adama doğrultuyor. tıpkı kahinin gösterdiği gibi. aynı açı, aynı mekan, aynı zaman. bu sahnede gerilim epey bir artıyor. zira eylemlerimizde özgür olup olmadığımız sorusunun cevabı belki de bu sahnede gizliydi. o esnada agatha bir köşede gözleri dolmuş bir şekilde anderton'a, "seçebilirsin." diyor. cinayetin geri sayımı durduğu esnada anderton tetiği çekmiyor. nefes nefese kalmış bir tonla, "sessiz kalma hakkına sahipsin. söyleyeceklerin veya yapacakların mahkemede aleyhine kullanılabilir." şeklindeki klasik polis cümlesini söylüyor.

    özgür irademiz varmış demek, değil mi? ancak burada bitmiyor bu iş. olayların düğümü burada çözülürken bir hırgür çıkıyor ve anderton bir şekilde adamı öldürüyor. aynı zamanda değil belki, ama gerçekleşiyor. ve bu noktada kafamız yine karışıyor. seçme şansı var mıydı, yok muydu? güya öldürmemeyi seçmişti ve öldürmemişti. adamı tutuklayacaktı ancak hikayenin sonunda öldürmüş oldu. bu sahnenin sonunda, "nereye kaçarsan kaç, ne yaparsan yap, kaderin senin gerçeğindir. değiştiremezsin." yorumu baskın geliyor.

    bu kafa karışıklıklarıyla filmin sonlarına doğru yaklaşırken son bir kehanet daha gerçekleşiyor: precrime direktörü lamar burgess'ın, john anderton'ı öldüreceği kehaneti. nitekim ikili en sonda yalnız başına karşı karşıya geliyorlar. anderton, burgess'ın bütün kirli geçmişini ortaya çıkarmış ve onun sistemini büyük bir çıkmaza sokmuştu. aynı zamanda burgess'ı da büyük bir dilemmayla baş başa bırakmıştı. ya anderton'ı öldürmeyecek ancak precrime programı bitecekti ya da anderton'ı öldürecek ve hapse girecekti ancak program devam edecekti. anderton burada burgess'a ne yapacağını soruyor. buna ek olarak ise özgür iradenin var olduğunu ve seçilebilir olduğunu söylüyor. tıpkı kendisinin seçtiği gibi. agatha'nın kendisine söylediği şeyi aynen lamar burgess'a söylüyor: "seçebilirsin." lamar ise, "evet, seçebilirim ve seçtim. affet beni john." diyor ve kendini öldürüyor.

    olay örgüsünün dışında filme dair tartışma konuları da var. onlardan birisi; felsefe profesörü michael huemer'a göre, kişinin minority report'u varsa eylemlerinde özgür olma şansına sahip olduğu. sözgelimi filmin başında aldatılan ve tutuklanan potansiyel katil howard marks, bu konuda hiçbir şey yapamazdı. kaderine boyun eğmek zorundaydı. öte yandan anderton için de bir minority report olmadığından geleceğini ancak ve ancak kahinlerin vizyonlarına erişerek değiştirebilirdi.

    öte yandan kişinin kendini hukuk nezdinde savunma hakkının bile olmadığı bir karanlık dünya ile karşı karşıyayız. kahinlerin aktardığı görüntüler aracılığıyla insanlar yargılanıyor ve direkt mahkum ediliyorlar. kahinler olayı aktardığında anderton bunu izleyen yargıçlara bir dizi prosedürden bahsediyor ve görüntüleri izleyen yargıçlar da mevzubahis kişiyi "suçlu" buluyorlar.

    bir başka konu ise reklam mevzusu. kişiselleştirilmiş reklamların kamuya açık paylaşıldığında "özel yaşamın gizliliği" mevzusunun anında alt üst olacağı gerçeği. aynı zamanda bu reklamların son derece soğuk, donuk ve samimiyetsiz olması da mide bulandırıcı. bunun için gelecekte bir distopyaya bile ihtiyaç yok. mesela bugün bir kez bile alışveriş yaptığım firmaların mail hesabıma attıkları ve artık "taciz" diyebileceğim maillerini engellemekle uğraşıyorum. gelecekte bu meselenin filmde de olduğu gibi korkunç boyutlara gelmesi ise kaçınılmaz gibi duruyor.

    böyle bir gelecekte precrime gibi oluşumların düzeni sağlayacağını, sükuneti koruyacağını düşünmek de film özelinde eleştiriliyor. bunun mutluluktan ve huzurdan ziyade stres, baskı, endişe ve korku getirdiği çıkarımını yapabiliriz. zira filmdeki sakin sona bakarsanız anderton çifti sadece yağmurun görüldüğü huzurlu bir dış manzaraya bakıyor. kahinler de izole, cennet gibi bir çiftlikte kitap okuyorlar. hepsinin ortak noktası, teknolojik gözetimden ve medyadan uzak durmaları.

    --- spoiler ---

    filmin alt metni öylesine dolu ki sayfalarca anlatılabilir, üzerine saatlerce tartışmalar yapılabilir. böylesine değerli bir hazineyi bize bahşeden steven spielberg'e bir teşekkürü borç biliyor, bu başyapıtı da başucu köşemize koyuyoruz.

  • monkeypox (maymun çiçeği), maymun çiçeği virüsü ile enfeksiyonun neden olduğu nadir bir hastalıktır. monkeypox virüsü, poxvirus ailesindeki orthopoxvirus cinsine aittir. orthopoxvirus cinsi ayrıca variola virüsünü (çiçek hastalığına neden olur), vaccinia virüsünü (çiçek hastalığı aşısında kullanılır) ve sığır çiçeği virüsünü içerir.

    monkeypox ilk olarak 1958'de araştırma için tutulan maymun kolonilerinde çiçek benzeri bir hastalığın iki salgını meydana geldiğinde keşfedildi, bu nedenle "maymun çiçeği" olarak adlandırıldı. insanlarda ilk maymun çiçeği vakası 1970 yılında demokratik kongo cumhuriyeti'nde kaydedildi. o zamandan beri, kamerun, orta afrika cumhuriyeti, fildişi sahili, demokratik kongo cumhuriyeti, gabon, liberya, nijerya, kongo cumhuriyeti ve sierra leone gibi orta ve batı afrika ülkelerinde maymun çiçeği vakaları bildirilmiştir. enfeksiyonların çoğunluğu demokratik kongo cumhuriyeti'nde gerçekleşmiştir.

    maymun çiçeğinin doğal rezervuarı bilinmemektedir. bununla birlikte, afrika kemirgenleri ve insan olmayan primatlar (maymunlar gibi) virüsü barındırabilir ve insanları enfekte edebilir.

    belirti ve bulgular:
    insanlarda, maymun çiçeği semptomları çiçek hastalığı semptomlarına benzer ancak onlardan daha hafiftir. monkeypox, ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve yorgunlukla başlar. çiçek hastalığı ve maymun çiçeği semptomları arasındaki temel fark, maymun çiçeğinin lenf düğümlerinin şişmesine (lenfadenopati) neden olurken çiçek hastalığının buna neden olmamasıdır. maymun çiçeği için kuluçka süresi genellikle 7-14 gündür ancak 5-21 gün arasında değişebilir.

    hastalık şu şekilde başlar:

    ateş
    baş ağrısı
    kas ağrıları
    sırt ağrısı
    şişmiş lenf düğümleri
    titreme
    yorgunluk

    ateşin ortaya çıkmasından 1 ila 3 gün sonra (bazen daha uzun) hastada, genellikle yüzde başlayan ve vücudun diğer bölgelerine yayılan bir kızarıklık gelişir.

    lezyonlar düşmeden önce aşağıdaki aşamalardan geçer:
    makül, papül, vezikül, püstül, kabuk

    (tek tek bunlar ne diye bakmak istemeyenler için; kızarıklık ile başlar, kabartı oluşur, iltihaplanır, kabuk bağlar ve iyileşir.)

    hastalık tipik olarak 2-4 hafta sürer. maymun çiçeğinin afrika'da, yakalanan her 10 kişiden 1'inde ölüme neden olduğu görülmüşür.

    bulaşma:
    kontamine olmuş bir hayvan, insan veya materyalden temas ile bulaşır. virüs vücuda derideki çatlaklar (görünmese bile), solunum yolu veya mukoza zarları (gözler, burun veya ağız) yoluyla girer. hayvandan insana bulaşma, ısırma veya tırmalama, vahşi hayvan etleri (bushmeat), vücut sıvıları veya lezyon materyali ile doğrudan temas veya kontamine yuvalar gibi lezyon materyali ile dolaylı temas yoluyla gerçekleşebilir.

    insandan insana bulaşmanın damlacık yoluyla gerçekleştiği düşünülmektedir. solunum damlacıkları genellikle çok fazla hareket edemez, bu nedenle bulaşma için uzun süreli yüz yüze temas gerekir. diğer insandan insana bulaşma yöntemleri arasında vücut sıvıları veya lezyon materyali ile doğrudan temas ve kontamine giysiler veya çarşaflar gibi lezyon materyali ile dolaylı temas yer alır.

    maymun çiçeğinin rezervuar konağı (ana hastalık taşıyıcısı) hala bilinmemektedir, ancak afrika kemirgenlerinin bulaşmada rol oynadığından şüphelenilmektedir. maymun çiçeği hastalığına neden olan virüs, doğada bir hayvandan yalnızca iki kez elde edilmiştir (izole edilmiştir). ilk örnekte (1985), virüs, demokratik kongo cumhuriyeti'nin ekvator bölgesi'ndeki hasta bir kongo ip sincabından elde edilmiştir. ikincisinde (2012) virüs, fildişi sahili tai ulusal parkı'nda bulunan ölü bir bebek mangabeyden izole edilmiştir.

    maymun çiçeği virüsü ile enfeksiyonu önlemek için alınabilecek bir dizi önlem vardır:

    *virüsü barındırabilecek hayvanlarla temastan kaçının (maymun çiçeğinin meydana geldiği bölgelerde hasta olan veya ölü bulunan hayvanlar dahil).
    *hasta bir hayvanla temas etmiş herhangi bir malzemeyle temastan kaçının.
    *enfekte hastaları, enfeksiyon riski altında olabilecek diğerlerinden izole edin.
    *enfekte hayvanlar veya insanlarla temastan sonra elerinizi sabun ve suyla yıkayın veya alkol bazlı el dezenfektanı kullanın.
    *hastalarla ilgilenirken kişisel koruyucu ekipman kullanın.

    *fda tarafından onaylanan, jynneos (ticari olarak imvamune veya imvanex olarak da adlandırılır) adlı inaktif aşının, maymun çiçeği virüsüne mesleki olarak maruz kalma riski taşıyan kişilerde kullanılması konusu bağışıklama uygulamaları danışma komitesi tarafından değerlendirilmektedir.

    tedavi
    maymun çiçeği virüsü enfeksiyonu için kanıtlanmış, güvenli bir tedavi yöntemi yoktur. maymun çiçeği salgınını kontrol etmek amacıyla çiçek hastalığı aşısı, antiviraller ve vaccinia virüsü antikoru kullanılabilir.

    kaynak: cdc

  • hele ki ailesi kendiyle birlikte kalkıp istanbullara geldiyse şanslı insandır. okulu bitireli 4 sene oluyor, üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. sonra istanbulda iş buldum, seninle gelelim mi dedi annem, gelin dedim. iyi ki de demişim. ne çılgın bi gece hayatım var ne de aman kapım açık sıçayım gibi bi derdim. işten geliyorum yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış. kazandığım cebimde kalıyor. hoş bunlar olmasa da sadece yanımda oldukları için mutluyum. tek çocuk olduğumdan onları boynu bükük bırakmak istemiyorum belki de. hala arkadaşımda kalmak için izin istiyorum. ama erkek arkadaşım yemeğe gelip bizde kalabiliyor. ne kezbanım ne de asosyal. tam 25 senedir ailemleyim, allah onları başımdan eksik etmesin.

  • salak sacma sebeplerle surekli kizin yaninda olmaya calismasi. onu herkesten ve her seyden korumaya calismasi. konusucak bir sey kalmasa bile karsindakinin tam gozlerinin icine bakarak bir posetin ruzgarda suzulusunu anlatmasi. genellikle sacmalamasi anlamsiz seyler demesi. onun yaninda o kadar masum ve naif olmasi ki kizin onu taniyamamasi saf sanmasi. fiziksel sakalar orn: yanindan gecerken sacina 2 parmakla dokunup ruzgar efekti vermesi. ona zarar gelebilecek herhangi bir durumda zarar verme ihtimali olan kisiye sovmek. orn;
    -oha az daha araba carpiyordu.
    +o arabayi adamin gotune sokarim carpamaz.