hesabın var mı? giriş yap

  • delikan76 ve eşinin 2 numara'sı, delikan05'in kardeşi, ikinci çocuğumuz, oğlumuzdur.
    allah'a şükür bugün sağlıkla doğmuştur.

    rezerve bir nicktir. o kadar uzun kalır mı buralar bilmiyorum ama ileride yazar da olur. 33. nesildir.

    dükkanı kapattık, başbakan gibi 3 gazı vermeyiniz.
    daha dün gibi, 7 sene çabuk geçmiş.
    (bkz: ali) (bkz: erim)
    (bkz: adını feriha koydum ama mahmut diyorum)

    her sağlıklı çocuk bir lütuf, bir mucizedir. allah herkese sıralı ölümler versin, evlat acısı yaşatmasın diyerek duyuru, paylaşım niteliğindeki bu yazıyı kapatabiliriz arkadaşlarım...

  • bu tür konularda %4 kuralı diye bir kuraldan bahsedilir. teorik olarak bir sene boyunca yaşamınız için gerekli olan parayı dikkate alırsınız. her yıl birikimimizin %4'ünü harcıyoruz.

    diyelim her ay yaşamınız için gereken para 1.500 dolar olsun. yılda 18.000 dolar yapar. buradan yola çıkarak yaklaşık 30 sene boyunca çalışmadan yaşamanıza yetecek para 18.000/0.04 formülünden 450.000 dolar olarak hesaplanır.

    5 milyon tl ile çalışmadan yaşanır mı? sorusu bu kuraldan yola çıkarak şöyle hesaplanıyor.

    dolar kuru: 14.59 tl/$
    5 milyon tl: 342.700,48 dolar
    yüzde 4 : 13.708,019 dolar yıllık harcama ~
    aylık 1.142,33 dolar harcarım bana yeter diyorsanız yaşanır.

    tl faizi üzerinden hesaplama yapılamaz. onun işin önümüzdeki 30 yılın faiz ve enflasyon oranlarını bilmek gerekir.

    eurobond'la ilgili tavsiyelerde bulunan arkadaşları da tebrik ederim. %8 gibi kupon ödemeli eurobond yılda 27.416,038 dolar getiri elde edersiniz. o da aylık 2.285 dolara denk geliyor. 30 yıl vadeli eurobond bulursanız o da mantıklı. (bu hesaplar tabii abd enflasyonunun otuz sene boyunca makul seviyelerde kalacağı ve doların alım gücünün stabil olacağı varsayımına dayanıyor)

    bazıları s&p 500'ün getirisinden bahsetmiş o konu kesin değil. 1928-2015 arasında s&p 500 64 yıl artmış, 24 yılda azalmış. 1931 senesinde %43.84 oranında azalmış. öyle bir sene denk gelir ondan sonra avucunu yalarsın. bu tarz yatırımlarda tarihsel ortalama getiri dikkate alınmaz.

  • bill gates ölmüş. tanrı bill gates'e demiş ki:

    - bill senin durumun hakikaten karmaşık. seni cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. her eve bilgisayar girmesine yardımcı olarak insanlığa katkıda bulundun ama bir yandan da windows gibi bir rezaleti de yarattın. ben de senin özel durumuna gore bir şey yapacağım. cenneti de cehennemi de ziyaret et, hangisine gideceğine karar ver.

    -'tamam' demiş bill gates, 'önce cehenneme bir bakayım.'

    ve inmiş cehenneme, bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava süper.

    'allaah' demiş bill gates, 'cehennem böyleyse cenneti hakkaten görmek isterim.' ve cennete çıkmış. bir bakmış, bulutların üzerinde bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce bir yer ama cehennem kadar değil. 'tamam' demiş tanrıya bill gates, 'ben cehenneme gitmeye karar verdim.'

    iki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip bill gates'in nasıl olduğuna bakmaya karar vermiş. gitmiş bill'in yanına, bill bir duvara zincirlenmiş, alevler içinde karanlık bir mağarada ve zebaniler işkence ediyor. tanrı;

    - nasılsın bill?

    - korkunç! burası iki hafta önce geldiğim cehennem değil! kızların oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu?

    tanrı cevap vermiş:

    - o ekran koruyucuydu.

  • yıllar yıllar önce championship manager 98/99 sanırım.kuzen ile evde oynuyoruz.kuzen roma, ben parma almışım.

    sezonun birisin de cl finalinde karşı karşıya geldik.kazandı bu maçı,atmıyım 2-1 mi ne işte.kızdırıyor beni kafasınca,nasıl koydum,işte böyle her sene böyle falan..

    tuttum klavyeyi kafasına geçirdim.ruh hastasımıyım neyim uzattım birde olayı terbiyeli ol falan diye.

    bitti mi; hayır.

    yine bununla cm oynuyoruz.gittim bir takıma kaybettim lig sonuncusu sanırım.bu yine başladı ''yuhh,istifa'' ahahaha,ehuehehe..

    oyun save edilmemişti.o bu lafları ederken,çat oyundan çıktım.save li dosyayı da sildim.oyun çöpe gitti.o kadar oynadığımız seneler.suratıma bir bakışı vardı anlatamam.

    herif iyi benimle halen konuşuyor.

  • dedesi üniversite mezunu, babası lise mezunu, abisi ise liseden atılmış biri olarak darmadağın ettiğim eylem.

  • karadenizli elemanımızı polis çevirir;

    p: hız limitini aştınız beyefendi. ehliyet, ruhsat alabilir miyim?
    k: ne ehliyetü hemşerüm bu araba çalintu. ehliyetüm falan da yok. gerçü pi torpidoya bakayum belki silahın altında vardür bişeyler.
    p: silah....
    k: yav bagajda ikü tene ceset varda.

    polis hemen ekip çağırır. amirine anlatır herşeyi. amir gelince bizimkisi hemen ehliyetini, ruhsatını çıkarır. torpido yu bagaj ı gösterir. hiçbir şey yok.

    amir polise sorar;

    a: o kadar şey dedin, ortalıkta hiçbir şey yok?

    ordan bizim eleman atlar.

    k: "şimdu bu size hız yaptu falan da demiştur."

  • "fransa'da paranız olsa bile bu durumu saklamanız gerekir."

    işte kızın bu bakış açısı iki yüz küsur yıl önce gerçekleştirilen fransız devriminin sonuçlarının toplum tarafından çok iyi özümsenmiş olduğunun göstergesidir. zenginler toplumsal antipatiye karşı derslerini iyi almış görünüyor.