hesabın var mı? giriş yap

  • susan kadın sevgiliniz ise korkmayın; kocaman sarılın ve öpün ama böyle rastgele öpücükler olacak. önce sizi itelemeye çalışacaktır, sakın bırakmayın erkek adamsınız siz. sonra sakince sizin kollarınıza bırakacaktır kendisini. suratını asmasına ve susmasına neden olan şeyi böyle kedi gibi sakin sakin sanki mırlıyor gibi anlatacaktır.

    işte topukla, kaç, sus, bakma diyenleri sakın dinlemeyin. bir kadın susuyorsa kaçmak yapılması gereken son şeydir. bilginize.

  • telefon çalar. arayan kişiye bakılır. arayan baha dir.
    telefon "naber lan sığır siki" diye açılır..
    karşıdan gelen "senin azğına sıçarım ulan eşekoğlueşşek" cevabina çok şaşırılır.
    "pardon baba ya bi arkadaş sandım seni" denir. yerin dibine girilir.
    sonrasında telefon kapatılınca telefondaki baba ibaresi babam olarak değiştirilir.
    hayvanlık ise bakidir

  • son girişimde cevaplarda kaydırma yaptığım için ismail ağa cemaatine düştüğüm sınav.

  • insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.

    https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/

    allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.

    edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...

    edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:

    yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.

    sevgiler...

  • ''kayserispor taraftarlarına ayrılmış bir bölüme rakip takım formasıyla çocuğunun elinden tutup maç izlemeye gelmek dünyanın her yerinde anormal bir durum olarak görülmekte ve de tepki çekmektedir.''

    pezevenklerdeki özgüvene bak. çomar diyarının okumuşları da en fazla bu kadar oluyor demek ki.

  • grammer ile falan gereğinden fazla uğraşarak boşa kürek çekilmemesi gereken eylem.

    bu dili edinmek istiyor isek beynimizdeki "lad" (language acqusition device - dil edinim aygıtı) denen birimi harekete geçirmemiz gerekiyor. bu lad grammer çalışarak, kelime ezberleyerek devreye girmiyor. (kelime de ezberlenerek öğrenilmez zaten) lad'ı devreye sokan faaliyetler listening ve reading. evet, bu kadar net. temel seviyede ingilizceye sahipseniz bol bol okuyup dinleyeceksiniz. bu dili öğrenmeye ayırdığımız zamanın en az % 80 ini dinleme ve okumaya ayıracağız. sessiz dönem dediğimiz bu süreçte kendimizi konuşmaya ve yazmaya zorlamayacağız. denersek de grammer kurallarına uygun cümleler kurmayacağız; bu yarardan çok zarar getirecektir. sessiz dönemde dinleme ve okuma ile yoğun inputa maruz kalarak kullandığımız kaynaklardan sağlıklı bir şekilde bilinçaltı grameri alacağız zaten. zamanla konuşma ve yazmanız akıcı ve doğal hale gelecektir.

    to sum up,
    - belirli bir seviyeye gelene kadar konuşma ve yazma ile kendimizi zorlamayacağız.
    - zamanımızın büyük bölümünü dinleme ve okumaya ayıracağız.
    - okuyacağımız ve dinleyeceğimiz materyallere aşina olacağız, benzer konular hakkında veya aynı yazara ait materyalleri okuyacak/dinleyeceğiz (advanced seviyeye gelene kadar).
    - okuyacağımız ve dinleyeceğimiz metinlerin ilgi çekici olması gerekir. dil edinimi keyifli olmalıdır.
    - lad'ın fabrika ayarları dinleme üzerine kuruludur. kulağımızın boş olduğu hemen her anı dinleme ile doldurmaya çalışacağız. dinlemenin mümkün olmadığı zamanlarda da okuma yapacağız.
    - orjinal dilinde izleyeceğimiz ve orjinal dilinde altyazılı okuyacağımız filmler çok değerli kaynaklardır.

    not: okunulan kaynaklardan derlemedir.

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • çok güzel çizimler, naif diyaloglar ile 80li yıllardan, nükleer saldırının hemen öncesi ve hemen sonrasında hayatta kalmaya çalışan taşrada yaşayan yaşlı bir çifti izlediğimiz hüzünlü ve bir o kadar da gerçek film. aldığı tüm pozitif eleştirileri hak ediyor.