ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tam uykuya dalacakken irkilmek
-
bir teoriye göre vücudun uyku haline ani geçişleri sırasında yaşanır. biraz fantezi katarak şöylece açıklanabilir:
uyumaya başlanmadan önce beyin, alıcılar (duyular) ve vücudun diğer aksamları (kollar, bacaklar v.b.) açık (open) ve çalışır (on) durumdadır. yatağa girildiğinde beyin önce alıcıları ve aksamları sonra da kendini uyku (bekleme, stand by) konumuna alır. bu evre yavaş ve sıralı olursa önce hafif sonra da derin uykuya geçiş yapılır. vücut neredeyse ölü hale gelir. öyle ki; kişi horlar ama kendi sesini duyamaz, kasları gevşer ve mesela kolu yatağın kenarından aşağıya doğru sarkar ya da çene düşer ağız açılır, tükürükler ağzının kenarından dışarıya akar, yine mesela gaz çıkarır.
oysa, aşırı yorgunluk, uykusuzluk gibi sebeplerden dolayı uykuya geçiş süreci çok hızlı olursa beyin, henüz kasları ve alıcıları kapatamadan kendini kapatmaya çalışır. bu durumda özellikle bacak ve kol kaslarındaki ani gevşeme, kasların beyine geri besleme (feed back) yapmasına neden olur. beyin ise bunun dışarıdan gelen bir etki olduğunu zannederek tekrar "on" durumuna geçer.
düşme hissini yaratan, kaslardaki bu ani gevşemedir. düşmeden önce uyanma ise beynin bekleme durumundan çıkmasıdır.
bazı durumlarda ise sinyaller iyice karışır ve tekme ya da tokat atmaya hatta yataktan düşmeye, bazen de şiddetli bir titremeye neden olur.
bonzai içen gence hallenen köpek
-
adı jamal'dır ve bir sevgi köpeğidir kendisi.
görevden alındığım için şükranlarımı arz ediyorum
-
bir olacak o kadar skecinde yer alabilecek bir cümle.
14 temmuz 2015 kemal kılıçdaroğlu soru önergesi
-
"adamda lider vasfı yok yeeeaaa" diyenlere inat yapılan hamledir.
siz adamın omuzlarının genişliğini erdoğan'ın omuzlarıyla karşılaştıradurun... bu adamdaki cesaret, meclis'teki diğer milletvekillerinin toplamında yok olm.
akp'liler de görsün, ibret alsın. haklı olduğundan emin olan adam, kendini aklamak için yargılamayı engellemeye çalışmaz. siz 4 bakanı yargıdan kaçırıp "akladık" dediniz, halbuki aklamak böyle olur.
debedit: (bkz: 15 temmuz 2015 metro turizm kazası)
yurtdışı alışverişine 5 ürün kısıtlaması
-
yanlış anlaşılmış karar.
öncelikle habere konu olan değişiklik 29 haziran tarihli resmi gazete ile duyurulmuş: http://www.resmigazete.gov.tr/…19/06/20190629-5.htm
burada metin aynen şöyle:
"..... kararın 126 ncı maddesi kapsamında aynı kişi adına bir ayda en fazla 5 taşıma senedi muhteviyatı eşyanın serbest dolaşıma girişine izin verilir.”
taşıma senedi konşimento demek. konşimento en basit tabiri ile sizin yurtdışından gelen 1 adet alışverişinizdir ve bu alışveriş içeriğinde belli bir sayı sınırı yoktur. yani 1 siparişle ister 1 ister 100 adet ürün aynı konşimento içine girebilir.
bu durumda işin türkçesi kişi başına ayda en fazla 5 adet sipariş getirtebileceğiz demek oluyor. ancak bu 5 siparişle getirtilen ürün sayısı ile ilgili bir sayı sınırı bulunmamakta. ben buradan bunu anlıyorum. sanırım bu yanlış anlama haberin ilk çıktığı bloomberg ht'deki ifade hatasından kaynaklanıyor. ayrıca bu kişi başı sipariş listesi nasıl tutulacak o da ayrı bir konu? yani excel sayfası açıp isim, adres, telefon numarası falan mı yazacaklar tek tek? saçma sapan bir durum.
ekleme: @tequila ikaz etti, ürünler teslim alınırken teslim alanın tc numarasının sisteme kaydedilme zorunluluğu olduğundan takip aslında çok kolaymış. ben tabi biraz eski kafalı olduğumdan hala kağıt kürekle kayıt olacak sanıyorum.
avrupa'da meyveyi taneyle alıyorlar
-
muzun kilosu 1 euro
portakal 2 euro
çilek bahçesinden gidip toplayabilirsin kilosu 3 yada 4 euro ( bahçede yemek serbest )
kiraz bahçesinden gidip toplayabilirsin 4 euro kilosu ( bahçede yemek serbest )
şeftali kilosu 2 euro
armut 2-3 euro arası.
kavun 2.5 euro tane
karpuz 2-4 euro arasi tane
üzüm kilo 3 euro
egzotik meyve olan avakado tane 1 euro
avrupa halkı parası yetmediği için değil, kendisine yetecek olan neyse onu alıyor. isteyen kasayla alıyor, kimseye engel olmuyorlar. adam tek başına yaşıyor, 2 portakal bir muz alıyor. bizim türkler gibi, 7 nüfus bir evde yaşamıyorlar. avrupa'da yaşayan türklerin dolapları doludur. derin dondurucuları et, tavuk vs doludur. kilerleri var burdaki evlerin genelde ve kilerlerde bakliyat, atistirmalik vs doludur.
avrupa halkında böyle eve gıda stoklama olayı yok biz türkler gibi. adamlar hem israf etmiyor, hem ihtiyacı kadar alıp taze tüketiyor. markette 10 tane ekmek alınca sizin yabancı olduğunuzu anlıyorlar avrupa ülkelerinde. adamlar markette yarım ve çeyrek kavun, karpuz satıyorlar ve tek yaşayan insanlar bunu alıyor ve koca karpuzu alıp, çürütüp çöpe atmıyor.
maalesef bizim çomarlar, ömür boyu çomar kalmaya devam edecekler. bu çomar tayfasını en iyi anlatan söz budur;
insanoğlu nâziktir, ağır sözü kaldırmaz, eşek dersin kızar da, bin sırtına aldırmaz!
edit: malın biri "türkiyeden daha pahalı. kuru çevirince pahalıya geliyor" yazdı. yukarıda bu çomarlar, ömür boyu çomar kalacak demiştim dimi.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
arkadaş tamam gittikçe modernleştin, incir yaprağından, hayvan derisine ordan da pamuğa ipeğe falan geçtin de aklına nerden geldi bu kırışıkmış bir de ütüleyeyim diye.. her kim icat ettiyse her kimin ilk aklına geldiyse her ütü yaptığımda kendisini sevgiyle anmaktayım..
berbat bir his hoparlör yeni ilk adım ve olmayan
___o/___
-
abi gel gel boyu geçmiyor diyen adam.
thanksgiving.epicm.org
-
babaannemin adını senelerdir karıştırıyoruz melahat mi melihat mı diye. melihaymış. teşekkürler akp