hesabın var mı? giriş yap

  • "durun sokağa çıkmayın, direnmeyin, bu yönetimin işine yarar" diyen işbirlikçi lavukları dinlememiş, sokağa çıkmış, direnmiş, mücadele etmiş ve kazanmışlardır.

    darısı tüm memleketin başına.
    direnmeyene ekmek yok bunu anlayın.

  • asi ve atarlı bir oğlu olduğunu bilen annemden gelen öğüt:

    - aman oğlum, komutanların kızıp da bana söverse sakın ola bi'şey deme; onlar ordaaa ben burda!

    (bkz: anne tipi realizm)

  • hatta altinlari kulce kulce bulmuslar. hemen yaninda da dogalgaz bulmuslar. tarlanin kosesinde de brent petrol varmis

  • bence sebebi ilklerin unutulmaması değil.

    mirc çılgınlığının en sonlarına yetişmiş, icq'yu dibine kadar yaşamış biri olarak msn'in tadının hiç bir şeyde olmadığını çok net bir şekilde söyleyebilirim.

    msn'de her şey olması gerektiği kadardı, zamanlaması da muhteşemdi herkesi kendine bu şekilde bağlıyordu. herkesin internetinin olmaya başladığı dönemde, mp3leri kolay bulup paylaşabildiğimiz, yeni internet sitelerinin keyfini çıkartabildiğimiz, adam gibi video call yapıp fotoğraf paylaşabildiğimiz yıllardı. arkadaşlarımın hiç birisi eve geldiği gibi icq'da online olmazdı ama herkes msn'de online olurdu.

    karşı cinsteki önemli kişinin whatsapp'ta en son ne zaman telefonuna baktığı değil, msn'de online olup olmadığı takip edilirdi. mesafeleri yakın etti, arkadaşlığımızı sadece buluşup görüşebildiğimizde değil online olduğumuz her saat yaşayabilmemizi sağladı. karşı cinsten birisinden hoşlandığında msn'ini almak devasa bir adımdı, dünya tarihinde hiç bir devir yoktur ki hoşlandığın kişiyle msn döneminde olduğu kadar birebir zaman geçirebilesin. msn'ini aldıysan olaylar gelişene kadar veya gelişmeyene kadar bir ton zaman geçirebilirdin. şimdi de haberleşiliyor ama msn farklıydı, sürekli yaşayan bir şeydi. facebook messenger, whatsapp hiç birisi onun yerini tutmaz.

  • tabi,
    gideceğimiz yere ne kadar ücret ödeyeceğimizi bildiğimiz için,
    gidilecek mesafenin farketmediği için,
    müşteri seçimi yapılmadığı için,
    saygılı şöförlere sahip olduğu için,
    trafik kurallarına uyduğu için,

    “haksız rekabete” yol açmıştır.

    yemin ediyorum şu taksiciler güncel bir yeniçeri vakamızdır. adamlar kendileri hariç tekerlekleri olan herşeye karşılar. umarım bir gün vakayı hayriye gerçekleşir.

  • salı günü masumlar apartmanı, çarşamba günü sadakatsiz/masumiyet, perşembe günü camdaki kız, cuma günü kırmızı oda var. her birisi boktan hayatların dizisi. en masum olanında, üç dört kişinin evli olmasına rağmen farklı iki kadından çocuğu var.

    diyelim bunlardan kaçtınız, çukur var, maraşlı var. edho var. daha yeni yayından kalkan ramo vardı. arıza vardı.

    bunlardan da kaçtınız. kuruluş osman var. selçuklu var. herkesin hain olduğu abdulhamid var.

    arkadaş bu ülkede bir tane komedi dizisi olmayacak mı yahu? ekmek teknesi kıvamında bir aile dizisi çekilmeyecek mi? leyla ile mecnun absürtlüğünde bir komedi gelmeyecek mi? beğenmediğimiz yalan dünya ayarında bir komediye bile hasretiz şu an.

    herkesin, psikolojik problemlerle dolu boktan hayatlarını bize empoze etmek zorunda mısınız? ben haftanın her günü tv ekranında farklı bir iğrenç hayatı görmek zorunda mıyım? bir ülkenin ekranındaki tek komedi yapımı güldür güldür olabilir mi ya?

    emeği geçen herkese yazıklar olsun.

    edit: son cümle yumuşatıldı.