hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye şartlarında haklı bir komşudur. peki neden eve girmemiş olabilir:
    1. evine girdiği kadının bu durumdan rahatsızlık duyacağını veya yanlış anlayabileceğini düşünmüş olabilir.
    2. eşinin gelmesi durumunda, olaydan haberi yoksa yanlış anlayabileceğini düşünmüş olabilir.
    3. eve girerken veya çıkarken görebilecek herhangi bir komşunun bunu dedikodu olarak yayabileceğini düşünmüş olabilir.
    4. karşısındaki kadının, kendisinin herhangi bir hareketini yanlış anlayıp iftira atabileceğini düşünmüş olabilir.
    dünya kadar şey düşünmüş olabilir çünkü her gün haberlerde bu yazdıklarımdan çok daha saçma olayların yol açtığı şeyleri izliyoruz.

  • sevgili esmer kız! saçlarını sarıya boyatınca maalesef marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyorsun.

  • bir gece abimin söylediği sözle beni benden alan sayıklamalar bütünü.

    gece çıt çıkmıyor ben uyumak üzreyim abimden bağırarak gelen ses

    - sessizliiiiiiik

  • ünlü olmamasına imkan olmayan, bir süre boyunca gündemi meşgul etmesine ragmen şu an nerede ne yaptıgı bilinmeyen bir insandır.

    kendisi ayrıca koyu bir galatasaray taraftarıdır. televizyonlara cıkmadan ve ünlü olmadan önce doksanlı senelerin başı, ve ortalarında galatasaray kapalı tribününde cok ünlü bir isimdi..

    florya, ali sami yen stadı arasında gidip gelen, arif erdem, norman mapeza ve hakan şükür'ün elini öpüp ara sıra da orhan gencebay şarkıları söyleyen, elinde tokmak davula vururken uzaklara dalan unutulmaz birisiydi galatasaray kapalı tribünü icin. 94 senesinde bursaspor ile oynanan şampiyonluk maçından sonra kupa ile tur atıp kulüp tarihine de geçti.

    daha sonra yabancı filmlerin türk versiyonlarının sıklıkla yapıldıgı bir dönemde terbiyesiz cafer rolü ile problem cocuk filminin türkce versiyonu olan zıpcıktı filminde başrol oynadı ve tanındı.
    ün, şan ve şöhret onu degiştirmedi. galatasaray tribününden kopamadı ve her zaman burnunu cekerek hakan şükür'ü yumruk şova cagırdı.

  • gelirken pasaportla mı girdiler ki sınırdışı edilecekleri zaman pasaport'a ihtiyaç olsun diye sordurandır.

  • ön bilgi: kızlar-erkekler şeklinde ayrılmışız, dörder kişilik iki grupla oynuyoruz.
    aramızda 2 çift de sevgili mevcut. bu çiftlerden birinin erkeği anlatıyor, biz kalanlar da cevaplıyoruz.
    rüzgarı da arkamıza almışız, ortalama 5 saniyede biliyoruz her kelimeyi. oyunun da gazıyla düşünmeden cevaplıyoruz adeta. ve olaylar gelişiyor:

    eleman: alex'in koşanı?
    biz: xavi!

    eleman: (bana dönerek) sen dün ne almıştın?
    ben: antibiyotik!

    eleman: demin ne içtik?
    biz: bira

    eleman: (sevgilisi olan diğer erkeğe dönerek soruyor) biz dün nereye gitmiştik?
    öbür eleman: karıya!

    önce south park sessizliği, sonra kıyamet...

  • kablo uzunluğu.. iki hafta oldu kulaklığı alalı.. ses kalitesi falan eh işte, bi şekilde idare ediyoruz durumunda ama kablosu kısacık.. cebimden kulağıma ulaşmıyor diye uzatma kablosu mu neyse adı artık, onu taktım, bu defa da çok uzun.. her yanımdan kablo fışkırmış gibi görünüyorum..
    önemsiz sanırdım ama, çooooook önemliymiş hakkaten..

  • okuyunca birden gülümseten başlık. benim anneannem ya lan bu.

    ocakda yemek vardır...
    -allahuekber
    -naapıyım altını mı kapatıyım?
    ses bir ton yükselir
    -alahuekber!!!
    - ..... :/ kısıyım mı?!?
    l ye baskı yapılır kızgın kızgın...
    -alllllahuekberrr
    -0.o açıyım mı altını?
    -gerizekalı namazı bozdurdun bana anneni ara gelirken ekmek alsın!

  • rusların beyaz kuğu, natonun ise blackjack çağrı koduyla andığı rekortmen bombardıman uçağı.

    dünya'nın en güçlü turbojet motoru olan kuznetsov üretimi nk-32'lerden 4 tanesine sahip bu uçak aynı zamanda bu motorları taşıyan en ağır savaş uçağı oluyor. boş ağırlığı 110 ton ve mühimmatla birlikte bu rakam 275 tona kadar çıkabiliyor. bir diğer rekorda burada geliyor zaten bu ağırlık değerleri ile uçak 2 mach hıza erişebiliyor(standart seyir hızı 960 km/h) ve de yüke göre de 15000 km gibi bir menzile sahip olabiliyor. 54,1 m uzunluğa, 13,1 m yüksekliğe ve kanatların durumuna göre 55,7 ya da 35,6 metre kanat açıklığına sahip bir sovyet canavarı. zira uçak seyir durumuna göre kanatlarını açabiliyor ya da kapatabiliyor. 4 mürettebatla yönlendiriliyor bu uçak. öte yandan her ne kadar tasarımında stealth olarak tasarlamasa da gövdede kullanılan bazı malzemeler ve de boyalar ile de emsallerine göre daha görünmez bir uçak.

    denkleme eklenen bu kadar değişken neticesinde en çok ağırlıkla en yüksek hız değerine ve menzile ulaşabilen en büyük bombardıman uçağı oluyor kendileri.

    uçağın öyküsüne gelirsek 1960 lı yılların başlarında amerika'nın geliştirilmekte olan çılgın projesi xb-70 istihbaratları sovyetlere ulaşır. tabii sonrasında bu çılgın proje amerika tarafından iptal edilecektir.

    lakin sovyetler bu çılgın projeden haberdar olduktan sonra bizim neyimiz eksik tadında benzer bir projenin bazı değişikliklerle aslında kendi stratejileri adına da önemli bir güç çarpanı olacağını fark eder ve 1969 yılında ihaleye çıkılır. ihaleyi kazanan tupolev firmasıdır.

    tupolev'den istenen şeyler o dönenin mühendislik sınırları içerisinde neredeyse imkansız görevdir. zira sovyetler dünya'nın herhangi bir yerine sadece tek bir yakıt ikmaliyle gidip nükleer saldırı yapıp geri dönebilecek ve gerektiğinde 3 mach hızlara çıkabilecek bir uçak istemektedir.

    fakat daha sonrasında iptal olan xb-70 neticesinde sovyetlerin isterleri biraz daha karşılanabilir seviyeye inmiştir. hız için 2 mach seviyesi istenirken 2 adet nükleer bomba hangarı ve 15000 km menzil son isterler olarak talep edilmiştir.

    tupolev tu-144 ya da havacılık camiasında concordski ismiyle bilinen uçağıyla bu uçağı yapabilecek gibi gözükse de epey fırtınalı süreçler yaşanmış ve 1974 yılında ilk prototip sovyetlere sunulmuş ve sovyetler tarafından prototip beğenilip daha da geliştirmesi üzerine talimat verilmiştir.

    1976-78 yıllarında da geliştirilmeye devam edilen uçak aralık 1981 de ilk uçuşunu yapmıştır. uçak çok uzun bir süre gizli tutulmuştur ki yabancı istihbararın uçaktan haberi kasım 1981 de olabilmiştir ancak.

    1982 yılında üretimine başlanan uçağın sovyet hava kuvvetlerine 100 adet teslim edilmesi planlanmıştı. 1984 itibariyle teslimatlar başladı. 1992 yılına kadar toplamda 36 uçak teslim edilebildi.

    tabii bu süre zarfında sovyetlerin ekonomik sorunları ve ardından soğuk savaşın bitmesiyle bu uçaklar hiç bir zaman tam sayıda üretilemedi.

    fakat sovyetlerin dağılmasından sonra şöyle bir sorun ortaya çıkmıştı. üretilen 36 uçağın 19 tanesi ukrayna'da konuşluydu. ukrayna bu uçakları hiç bir zaman modernize edemedi ve elindekileri de çürümeye bıraktı. zaten hikaye de burada başlıyor.

    1995 yılına kadar ukrayna'da ve rusya'da bu uçaklar kendi kaderlerine çürümeye terk ediliyor. hatta ukrayna bu uçaklardan 3 tanesini parçalıyor ve hurdaya ayırıyor ki bir o kadarını da amerika'ya sattığı dedikoduları ortaya çıkmaya başlıyor. rusya ise kalan uçakları ukrayna'dan istiyor, masada bazı pazarlıklar yapılsa da ukrayna ile anlaşma sağlanamıyor.

    öte yandan rusya elindeki uçakları modernize etmeye başlıyor ve 8 tane uçağı hayata döndürebiliyor ki arada modernizasyon sırasında düşen 1 adet tu-160 da var.

    1999 yılında iktidara gelen vladimir putin kalan uçaklardan iyi durumda olanlarının ukrayna'dan alınıp modernize edilmesi için talimat veriyor ve uçakla 2003 ya da 2005 olması lazım ukrayna'dan satın alınıyor, 8 uçak için 300 milyon usd gibi bir rakam ödenerek.

    rusya 2006 dan itibaren de bu uçakların modernizasyon projesine girişiyor. gün itibariyle rusya'da m2 seviyesine yükseltilmiş 16 adet tu-160 bulunuyor. fakat rusya bu uçaktan 50 adet daha sipariş etti ve 2030 yılına kadar bu uçakların rus ordusu envanterine girmesi bekleniyor. sırf bu sebeple kapanan fabrika tekrardan açıldı. ilk teslimatların 2023-24 arasında yapılması planlanıyor.

    edit : imla ve kelime hataları giderildi.