ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
param var ama zevkim yok markaları
-
param da yok zevkim de. (bkz: lcw)
cem yılmaz'ın başından aşağı buzlu su dökmesi
-
en son cem yılmaz'ı seviyor muyduk sevmiyor muyduk beyler? tweetini sildiydi sevmedik, sonra 29 ekim'de mi bir şey paylaşmıştı ne, sevmeye başladık. bu yaptığı ne şimdi? sevecek miyiz, sevmeyecek miyiz? son durum nedir bilen varsa yeşillendirsin.
yanlış kişiyle evlenildiğinin anlaşıldığı an
-
bir önceki aşaması: yanlış kişiyle evlenileceğinin anlaşıldığı an.
kim anlatmıştı hatırlayamadım. gerçek bir olay. nikah salonunda merdivenleri inerken kadın kravatını düzeltiyor adamın. hani, sanki beğenmiyormuş gibi. adam bi duruyor şöyle, suratına bakıyor kadının. artık n'oluyosa o anda, dönüyor sırtını, çıkıp gidiyor. sonra ikisi de başkalarıyla çok mutlu evlilikler yapıyor.
haaaaa şimdi hatırladım; eski kaynanamdı anlatan.
ulan acayip gülme geldi.
bir işyerinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
taze taze yazalım.
iş yerindeki çaycı göreve yeni başlamış, 50'li yaşlarda, kafası hafif kırık, ilgili, işini iyi yapmaya çalışan bir abimiz. izin alan arkadaşımızı ertesi gün "aradınız mı? sağ salim varmış mı?" diyecek kadar hatırşinas...bu devirde böylesi biraz fazla geliyor, her sözünde dumur oluyoruz.
fakat hiç birisi az önce, yıllardır kullanılan lavaboyu, "bu çok kirlenmiş, zor temizlenir, leke çıkmaz, değiştirelim" deyip, bile isteye kırıp yeni lavabo getirtip, eskisini de "ya allaaaaah!" nidalarıyla balkondan aşağıya atması kadar dumur edici değildi. neyse ki yanıbaşımızdaki şantiyenin bu tarafında herhangi birisi yokmuş. adam bakmadan fırlattı lavaboyu yahu!
bütün bunların hepsini 5 dakika içinde ve müthiş sakin bir şekilde yaptı. şimdi yeni lavaboyu yerine takıyor.
ed: biz 4. kattayız, lavabo hâlâ aşağıda eflatun film logosu gibi durmakta. çaycı abi devam ediyor, yeni lavabo gıcır...
ailenin komik kısa mesajları
mızıka kullanılmış şarkılar
bir anlık hevesle alınıp hiç kullanılmayan şeyler
-
(bkz: sim kart kesme aleti)
ben değil, bi tanıdık almıştı. ulan kaç kere lazım olacak da aletini alıyon telefoncu gibi. sağa sola söylüyordu bir de sığır, bak lazımsa bende var falan diye.
yazarların cüzdanlarında taşıdığı garip nesneler
-
taş. bildiğimiz ufak çakıl taşı, bir değeri de yok lan, 15 -16 yaşlarında yolda okuldan tekmeleye tekmeleye eve kadar getirdim, sonra da sahiplendim.
buddha
-
buddha'nın öğretilerine veya kişiliğine hiç girmeden, kendisi hakkında atlanılmaması gereken bir şey var ki o da buddha'nın dış görünüşü. zira konu buddha olduğu zaman kendisini çoğu kişinin yanlış bir şekilde tahayyül ettiğini fark ettim.
budizm her ne kadar uzak doğu'da daha çok tutmuş olsa da, orjinal buddha'nın hintli olduğunu hepimiz biliyoruz. dolayısıyla adı geçtiğinde doğal olarak aklınızda aşağı yukarı buna benzer bir tip canlanıyor.
fakat söylediğim gibi atlanılan bir nokta var ki, o da hindistan'ın coğrafi açıdan kendi içerisinde çok farklı bölgelerle dolu olduğu konusu. budizm'in (ve buddha'nın) doğduğu yer olan kuzeydoğu hindistan bölgesi de, ülkenin dağlık coğrafyasının etkisiyle iç ve orta kesimlerden bayağı izole kalıyor.
bunun bir sonucu olarak da kuzeydoğu hintlileri, "hintli" denince akılda canlanan stereotipik esmer, büyük gözlü, kıvırcık saçlı vb. dış görünüşle bayağı alakasız bir görünüme sahipler; bildiğiniz doğu asyalı gibiler. dolayısıyla çok büyük ihtimalle budizm'in kurucusu gautama buddha da, bildiğiniz kara kuru hintlilerden değil; şu görselde resmedildiği gibi bir görünüşe sahipti.
namaste.
tc kimlik numarasını ezberlemek
-
11+0 şeklinde yaptığım eylem. birine söylediğimde garip garip bakıyor ama bu yolla tam 4(dört) kız düşürdüm.
yaran olaylar
-
21 senedir oturduğumuz evi satışa çıkarıp arka balkona "satılık" ilanını astıktan 4 ay sonra bir gün balkonda çay içerken bizi gören 21 senelik üst komşumuzun gülümseyen bir suratla "hayırlı olsun!!! evi siz mi aldınız? :)))))" diye seslenmesi. varlığımızdan haberi yokmuş adamın.
çok marjinal ev partisi
-
eski video hatta o kadar eski ki orada koko çeken, hap atan gençler şu an umre'de 2. turu atıyor.
gazi olduklarını bilmiyorduk bize terörist demeyin
-
teyze zaten senin zihniyetin buysa oğlunun farklı türde bir yaratık olması şaşırtıcı olurdu. oğlun yolda giden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden engelli bir adama saldırıyor, oğlun yolda ailesiyle yolculuk eden bu vatan için canını ortaya koymuş bacağından vazgeçmiş bir gaziye saldırıyor ve senin sorunun bu süreçlerden en sonuncusuyla, diğerlerinde herhangi bir problem görmüyorsun. hatta oğlunun gaziye saldırmasını bile diğerlerinin senin hakkında "terörist" diye düşüneceği endişesiyle yanlış buluyorsun, kimsenin görmeyeceği bir yerde dövseydi senin hakkında bir şey denmeseydi sorun yok yani. yazık cidden yazık tüm bu hastalıklı fikirlerini de kendine saklamak yerine bir de insanlara çağrıda bulunuyorsun oğluma terörist demeyin diye. ne desek az valla...