hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: orhan ayhan)

    "evet top orta yuvarlağın beşiktaş sahasına bakan diliminde sergen'de, bu arada siz bilmezsiniz sayın seyirciler, bu sergen'in adı aslında ali rıza sergen yalçın'dır. yani sadece sergen değil önünde ali rıza'sı da var ama pek bilinmez, herkes onu sergen diye- bu arada metin kafa gol."

  • bugün şehirler arası otobüste biri kadın, diğeri erkek olmak üzere iki kişiyi bu dili konuşurlarken duydum. başta sorun değildi, ama zaman ilerledikçe durumdan rahatsız olmaya başladığımı fark ettim. bir zaman sonra ise artık tamamen rahatsızdım. oysa rahatsız olmam çok saçmaydı! önce, anlamadığım bir dil konuşulduğu için rahatsız olduğumu düşündüm; ama bu koca bir yalandı. italyanca ya da ne bileyim, fransızca olsaydı bu diyalog, umurumda bile olmayacaktı. sonra acı içinde fark ettim ki o iki kişinin bir şekilde bana zarar vereceklerinden korkuyordum.

    tüm yol boyunca korktum. en ufak kıpırdanmalarından korktum, tedirgin gözlerle onları izleyip durmuşum yol boyunca kendim bile farkında olmadan. her an bir patlama sesi bekledim, hatta bir canlı bombanın hedef seçmesi için ne kadar uygunuz, onu hesapladım kendimce. belki de hiç düşündüğüm gibi değildir o işler; yabancısıyım, bilemiyorum. onlarsa yol boyunca o beni korkutan dilde konuşup gülüştüler. yani her insanın yapabileceği şeyler.

    erkek olanın annesi olduğunu düşündüğüm kadın, muhtemelen kürtçe dışında bir dil bilmiyordu. belki şehrinden dışarı bile ilk çıkışıydı. eğer öyleyse ne güzel bir karşılama yapmıştım içimden ona. tüm bunları düşündüğüm için kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok utandım kendimden. kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok canım yandı hissettiklerimden. bana göre hiçbir dilden korkulmamalıydı ya, ikiyüzlülüğümden utandım.

    oysa bana tüm bu mücadele, tüm bu dökülen kan saçma, aptalca ve hatta komik geliyor. önemsemeyi reddedeli çok zaman oldu içimde olan biteni. kimse düşmanım değildir benim, ben de kimsenin düşmanı değilimdir. bunlara rağmen yine de korkuyorsam bir şeyler her zamankinden de çok yolunda gitmiyor demektir bir yerlerde...

  • ilk inanislara gore madde ve antimadde evrende simetrik halde bulunurlardi ve aralarindaki denge evrenin ve bircok inanca gore hayatin temelini olustururdu.

    son donemdeki calismalar ve deneyler ise madde ve antimadde arasinda bir asimetri oldugunu ortaya koyuyor. henuz ornekler genelleme yapacak kadar genis capta olmasa da en son yapilan bir deney orneklerin sayisinin giderek arttigini ve bu teorinin kanitlanmaya yoneldigini ortaya koyuyor.

    b-meson adli bir grup partikul uzerinde yapilan ve dunyanin cesitli yerlerinden 700 bilim adaminin katilimiyla yapilan deneyde b-meson ve antimaddesi arasinda asimetri bulundugu saptandi. fermilab'de yapilan deneyde b-meson ve antimaddesi arasinda agirlik yonunden belirli bir fark oldugu ortaya cikti. tabii sunu da belirtmek gerekir ki b-meson'un antimaddeye donusmesi ve geri maddeye donusmesi islemi saniyede 3 trilyon kere oluyor ve bu beklenenden yavas bir hiz.

    fizikte istisnalarin olmasi bile bir teorinin curumesi icin yeterli oldugu varsayimindan yola cikarsak madde ve antimadde ansimetrisinin madde acisindan agir basan yonde varligina inanabiliriz.

  • maalesef ülkemizde bir hastalık halini almış olan takip mesafesi kuralına uymamaktan kaynaklanmış olduğunu düşündüğüm üzücü kaza.

    yetkililerin acil olarak önlem alması gerek çünkü ülkemizde kimse takip mesafesi gibi trafiğin en hayati kuralına uymuyor. aksi gibi uyan kişileri de enayi olarak görüp bıraktıkları mesafeyi saygısızca doldurarak kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep oluyor bu saygısızlar.

  • şu zamanlardaki hislerime tercüman olan durum. arkadaşlarımın bir kısmı evlenip çocuk sahibi olurken, diğer kısmı pokemon yakalamakla meşgul.

  • insanlığın patlattığı en büyük nükleer silah olan "çar" yaklaşık 50 megatondu.

    güneş, saniyede (evet saniye) 600 milyon ton hidrojeni helyuma dönüştürerek 4 milyon ton maddeyi enerjiye dönüştürmüş olur.

    -bunu megatona dönüştürelim.

    4 milyon ton (bu arada metrik ton) 4.000.000.000 kilogramdır. enerjiye dönüştürülen bir kilogram 21,5 megatonluk bir nükleer patlamaya eşdeğerdir.
    güneşin her saniyesi, 86.000.000.000 megaton yani 86 petatonsluk patlamalar gerçekleştirir.
    bunu 5 milyar yıldır her saniye yapıyor ve 5 milyar yıl daha yapacak.

    güneş, güneş sisteminin kütlesinin % 99.8'ini oluşturur. jüpiter ise toplam kütlenin sadece % 0.1 ve jüpiter, dünya'dan bin kat daha büyük.

    - bir atom bombasın güneşe neler yapabileceğini artık tahmin edebilirsiniz. güneşe karşı, araba farına yapışan sinek kadar çaresiz.

    ----------
    güneşi gerçekten etkileyebilecek tek şey başka bir yıldızdır. güneşi başka bir yıldızla çarpıştırmak kesinlikle güneş üzerinde büyük etkiler yaratacaktır. muhtemelen çarpışan yıldızın kütlesi yeterince yüksekse süpernovaya neden olabilir.

    -insanlığın, herhangi bir ölçekte yıldızı etkilemeyi düşünmeden önce, tanrı/tanrıların kullandığı teknoloji seviyelerine ilerlemesi gerekecek.

  • muhtemelen maymunlar cehennemi'ne benzemeyen bir ülkede yaşayan mükemmel bir teyzedir, kendisinin bisiklete de binen versiyonu olmak istiyorum.

    gençken kendi korkunçlu kayınvalidesinin boyunduruğu altında, ya da kaynanası ölüp başından gitmişse bile "en temiz ev benim olmalı", "eve gelen herkesi çatlatana kadar yapılması en zor yemeklerle beslemeliyim", "hayatımın en önemli amacı balkona en temiz çamaşırı yaymak" gibi düsturlarla sürekli dizlerinin üzerinde yer silmek, düşüp ölmeyi göze alarak cam silmek, temiz halıyı 80. kez yıkamak, "filanca hanım çok misafirperver, evinde bi rahat ediyoruz bi rahat ediyoruz" diye adı çıkana kadar milleti yedirmek, içirmek, ağırlamak için geberinceye kadar uğraşıp akrabalar arasında nam salmak için ömür harcayıp, sonuçta kendi oğlu evlendiği gün perte çıkmış bir kocakarı olup, ahiretini kazanmak için dua günlerinde gezip "nasılsa gelin bana bakmaya mecbur" diye ne kadar yağlı, tuzlu, hamurlu, nişastalı şey varsa tıkınıp, orta üstü sayılabilecek bir yaşta yatalak olup kendi gelininin hayatının ortasına sıçarak, kadınlığı bir kısır döngü gibi yaşasa daha mı iyi olacaktı amk?

    mevcut enerjinizi döşeme parlatıp, törensiz ve gergin bir şey olan "yılın über ev kadını" ödülünü almaya değil, kendinize, kitaba, yürüyüşe, kediye köpeğe harcayın.