ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tarık çamdal
-
son yıllarda türk futbolunun yetiştirdiği en modern sağ bek. geçen sezondaki istatikleri parmak ısırtıyor. 0 gol 0 asist ile sezonu tamamlamış, ondan önceki sezon ise 0 gol 1 asist. umarım es es'deki performasını gs'de de sürdürür.
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
geçenlerde buradan bir kıymetli yazarla buluştuk, tanıştık. nickini vermeyeceğim anlatacağım şeyi paylaşmak isteyip istemediğini bilemediğim için ama şöyle bir şey anlattı, hani hayalini kurduğumuz şeyler bir dua gibi bir dilek gibidir ya, ben hayalini hiç kurmamışım ondan böyle oldu herhalde dedi. yani bunun gibi bir şey anlattı.
o anlatırken, ben sessizce dinliyorken, şunu fark ettim ki ben de daha önce aynısını düşünmüştüm. kendimi izler gibi dinledim.
hayalini kurduğum ne varsa, öyle ya da böyle, kıyısından köşesinden gelip buldu bir şekilde beni. öyle şeyler yaşadım ki, birebir aynı, sanki kendi elimle çizdim hayatımı. fakat ben hiç evlilik hayali kurmadığımı fark ettim. hiç nasıl bir yuvam olur, eşim, çocuklarım nasıl olur ya da olmalıdır gibi hayallerim olmadı benim. ne çocukken ne ergen ne de yetişkinken.
hayalini bile kurmadığın bir şey nasıl gelip seni bulur ki? çok saçma değil mi? yalnızlığımı bile elimle çizdim sanırım.
bazısı bunu farkına varmasa bile hep hissediyor galiba.
yılmaz özdil'in 2500 liralık özel basım kitabı
-
atatürkçülük bile bir zümrenin güdümüne girdi ya, iğreniyorum.
mülteciler arap olmasaydı gösterilecek tepki
-
sorunun cevabını soruyla verelim;
pakistanda mı yaşamak istersin, isviçre'de mi?
4 ocak 2015 ösym twitter hesabı rezaleti
-
engellenenlerin sadece yüzde 10'u açıklanacakmış, öyle bir karar almış ösym.
arkadaşların seri bir şekilde evlenmesi
-
yakın zamanda başıma gelendir. evlilik fobisi olan bana bile 'lan acaba bir şeylere geç mi kalıyorum?' sorusunu sordurmuştur. galiba arkadaşlarımın hayatlarında değişiklik olurken ben yerimde sayıyorum gibi hissediyorum. yoksa evliliğe bayıldığımdan değil. çünkü bazısı bak bazısı, diyorum. harbi mutlu lan. gerçekten ve sadece istedikleri için evleniyorlar. yinede daha iki gün önce ders muhabbeti yaptığım insanın şimdi banyo fayansından bahsetmesi tuhaf gelmiyor değil.
tecavüzün dayak yemekten kötü olmaması
sabire meltem banko
-
eller ayır sabire
yollar ayır sabire
yıllar ayır sabire
biz ayrılamayız.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
buzdolabinda birakilmi$/bekletilmi$ yarim litre bozuk sutu ayran sanip kiymali+patatesli borekle afiyetle yiyip icmek..hatta tuzunu az bulup tuz eklemek (bkz: gida zehirlenmesi)
muğla'daki doktorların başka şehre tayin istemesi
-
hangi şehir olursa olsun, memurların ev kiralayamadığı tek bir zaman dilimi hatırlamıyorum. hatta ev/barınma sorunu yaşanan bir dönem hiç hatırlamıyorum. ama son bir senedir, ev sahibi / kiracı kavgaları, ev bulamama sorunları her gün haberlerde var...
heralde orta çağda bile yaşanmamıştır böyle sorunlar. hayır o zaman barınma sorunu yaşayan bir şekilde gidip yokluğun ortasına evini yapıp yaşayabilirdi. şimdi onu da yapamıyorsun.
dengir mir mehmet fırat
-
ismi neşe kaynağı haline geldi.
son iki haftada ne dengir mir mehmet fırat dendi , ona şaştım ben arkadaş. "sayın fırat" demiyor kimse. sırayla herkes "ben de telaffuz edebiliyorum oğlum dal sarkar kaltar sarkal" diye mikrofona yanaşıyor.
abartacak ne var bu isimde? mengir fır dengir tırat... bu işte.