hesabın var mı? giriş yap

  • + sigara içiyor musunuz?
    - içmiyorum.
    +hah bu da çok iyi. genel müdürümüz sigara içen elaman istemiyor
    -neden ki?
    +işte bağımlılık olarak görüyor bunu, zayıflık olarak görüyor. bir de çok molalı çalışıyorlar tabi.
    -ben de günde en az beş kere çişe çıkarım.
    +(...)
    -en az bir kere de sıçarım.
    +(...)
    -ama tabii nereden bilecek ki sayın genel müdür bunları.
    +(...)
    -sigara içmiyorum demiştim, siz de çok güzel demiştiniz. oradan devam edelim konu bulanmasın.

  • 27 kasım 2007 günü prens charles ile tuvalet çıkışı konuşmam hayatımda yaşadığım en ilginç ünlü ilişkisi olabilir sanırım..

    ulan 3 saatlik data structure dersinden çıkmışım, sıkışmışım zaten hadi bir tuvalete gireyim dedim, bu arada etrafımdaki insanların %90 ı takım elbiseli tuvalette..tam tuvaletin çıkışına geldim bir kalabalık, kamera ışıkları, fotoğraflar falan filan derken aradan 2 ,3 saniye geçmeye kalmadı prens charles ile karşı karşıya geldik..ben ne olduğunu anlamadan bir de bana soru sormaz mı? olayı algılamam zaten bir kaç saniye sürdü..ondan sonra cevaplayabildim sorusunu..soru da şuydu "okuldaki eğitimden memnun musun?" bendeki cevap sadece "evet" olabildi tabiki.. sonra sorular devam etti, ben yine girdiğim şokun etkisiyle kısa cevaplar verdim,ardından yürümeye devam etti..tabi ben olayın şokunu belirli bir süre atlatamadım.. düşünsene lan tuvaletten çıkıyorsun karşında prens charles dersler nasıl diyor.. hatırladıkça ara ara gülüyorum hala..

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)

  • unit 731 gibi bir manyaklıkla tarihe geçen bir milletle şaka olmaz. maalesef türk merhametli olduğundan rahat rahat burada bölücülük yapabiliyorsunuz, elin samurayı acımaz.

  • tamam güzel kardeşim de karar doğru. istediğin kadar küfret, ama doğru. neden doğru olduğunu açıklamak istemiyorum. ufak bir mantık süzgeci yeterli. belki makarna süzgeci bile yetebilir.

    edit: makarna süzgeci de yetersiz gelmiş. hala sövüyor adam. olay kısaca şu, bazı aklı evveller daha iyi anlasın diye anlatayım. muhtemelen zor durumda olan bir çalışan, mağazanın nakit parasını cebine atıyor, kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kendi kredi kartı ile aynı tutarı ödüyor. ve haliyle işten çıkarılıyor. dünyanın en normal olayı aq. daha normal bir süreç hayatımda duymadım. birincisi o mağaza sahibi bu çalışana nasıl güvensin bundan sonra? ikincisi bir sonraki aşama el altından satış olabilir mi? stokta eksilme? yine kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kasayı patlatıp kaçma riski var mı? yok diyen buyursun ticari hayata atılsın, üç sene içinde makarna süzgeci alacak kadar zengin olabilir.

    edit 2: bir kaç arkadaş mesaj atıp, mevzubahis şahıs için yapmadığı şeyler üzerinden suçlamada bulunduğumu yazmış, ve maddi kayıp olmadığından bahsetmiş. nakit/kredi kartı alışverişi arasında fark vardır. birisinde kasaya para girer, diğerinde ise hesaba düşer. hesaba düşen para bankalarla imzalanan protokollere göre süreleri değişiklik göstermek kaydıyla, bloke halde kalır. bu sayede de bankalar kredi kartıyla taksit imkanı sunarlar, bloke kalan parayı ise kullanır, kazanç sağlarlar. @falanfilan arkadaşımızın attığı mesajı aynen kopyalıyorum buraya. o benden daha net biliyor belli ki: "güvenin yanında mağazayı da maddi zarara uğratmış oluyor. banka kredi kartından çekilen tutarı 45 günde ayni olarak öder. sen nakit istersen bu parayı belli bir komisyon ödersin." @deserteskimo da şöyle demiş: "ustad, bir adim daha ilerisini siyleyeyim: firmanin buyuklugune (dolayisiyla bankayla pazarlik gucune) bagli olarak hem komisyon, hem vade ayni anda da olabiliyor ve bu konisyon orani (ozellikle dusuk faiz donemlerinde) cok abartabiliyor. bizim 100 liraya aldigimiz malin karsiligi magazaya 40 gun sonra 90 tl olarak odenebiliyor. aleni hirsizliktir, bunu bilmeyen kasiyer olmaz"

    daha fazla uzatıp da boku çıksın istemiyorum. tekrar ediyorum, maddi kayıp olması gerekmiyor, haklı fesih sebebidir. kimse başkasının parası ile istediği gibi oynayamaz. işverenin şerefsiz olması, işçinin özünde aslında son derece iyi bir insan olması vs olay özelinde önemsizdir. bu tip mesajlar atmayınız lütfen.

  • hede

    floyd'un istediği tarihte, yerde, kurallarla oynanacak maç.

    manny: tüm isteklerini kabul ettim çünkü bizde son isteklerin yerine getirilmesi adettendir.