ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir minibüste yaşanabilecek en dumur olaylar
-
olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.
muhalefete anayasayı ezdirmiyoruz kampanyası
-
bir kisinin en fazla 2 kere cumhurbaskani olacagi da yaziyor anayasada. oraya da gelsene klavye delikanlisi.
not: aktrolleri inim inim inleten gelismedir.
x
-
başlık içerisinde arattım, bazı şeyler buldum; fakat "x" bilinmeyeninin serüvenine ilişkin birtakım eklemeler yapmak gerekirse, hikaye şöyle:
arapça'daki "şey" kelimesi tekildir. kelimenin çoğul hali "eşya"dır. bizim kullandığımız eşya kelimesi de aslında arapça "şeyler" demektir. benzer şekilde "hak" kelimesi tekil, "hukuk" kelimesi "haklar" anlamında çoğuldur.
charles dickens'ın iki şehrin hikayesi isimli romanından sonra, yeni roman olarak amin maalouf'un semerkant'ına başladım. gerçekten harika bir kitap. amin maalouf'un başlığında bir suser'ın ifade ettiği gibi, semerkant'ı okumaya başladıktan sonra, maalouf'un tüm eserlerini sırasıyla okuyası geliyor insanın. yaptığım araştırmalar kadarıyla da her bir kitabı ayrı bir güzel.
matematikteki bilinmeyen "x"in hikayesinin semerkant romanı ile bağlantısı da şöyle. ömer hayyam'a vaktiyle "sen çok deha birisin, neden rubailerle vakit harcıyorsun, sana tüm bu bilgileri veren hocalar kitap yazmadan öldü, sen bunları yazsana" diyorlar. ömer hayyam da "ilim kitapları, birbirlerini çürüte çürüte ilerler ve sonra gülüç duruma düşerim. fakat şiire, rubaiye yüzyıllar boyunca hiçbir şey olmaz, kimse bir şey diyemez" der.
fakat hayyam kısa süre sonra bilinmeyen denklemler üzerine kitap yazar. 11. yüzyılda olduğumuzu unutmayalım. ömer hayyam'ın nizamülmülk ve hasan sabbah vb. gibi dönemin ağır toplarıyla da engin bilgisi sebebiyle bağlantıları olduğu bilinen bir durum.
ömer hayyam yazdığı kitapta, bilinmeyen denklemdeki "bilinmeyen"e arapça "şey" sözcüğünü veriyor. daha sonra kitap ispanyolların eline geçince onlar da bunu "xay"e dönüştürüyorlar. daha sonrasında da "ay" atılarak ortada sadece "x" kalıyor. sonrasında da bildiğimiz "x" tüm matematikte bilinmeyen olarak kullanılıyor. (bkz: hayat ne tuhaf vapurlar falan)(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
romanda maalouf'un yazılarıyla olay aynen şöyle okuyucuya aktarılıyor:
--- spoiler ---
aslında ömer uzlaşmayı ve minnettarlığını göstermeyi bilecek, deyim yerindeyse şarabına su katacaktı. sonraki aylarda üçüncü dereceden denklemleri ele alan çok ciddi bir eser yazmaya girişti. bu cebir eserinde hayyam, bilinmeyen sayıyı göstermek için arapçadaki şey terimini kullanmış; ispanyolların ilmi eserlerine xay olarak geçen bu kelime zamanla kısaltılıp sadece ilk harfine indirgenmiş, sonra da x tüm dünyada bilinmeyen sayının simgesi haline gelmişti.
--- spoiler ---
amin maalouf, semerkant, yky, 89. baskı, sf 43.
*
(bkz: beyaz zambaklar ülkesinde/@dragonlady)
(bkz: insanın düşünmekten canı yanar mı/@dragonlady)
rus arşivindeki 1878 yılı istanbul fotoğrafları
-
1877 1878 osmanlı rus savaşı'nda istanbul'a kadar gelen rus ordularının çektirdiği fotoğraflardır. 138 sene evvelki istanbul'u tanımak bir hayli güç tabii ki.
küçükçekmece deresi kenarında rus askerler dinleniyor
http://i.hizliresim.com/yrw8o2.jpg
tarihi küçükçekmece köprüsü ve çevresindeki rus birlikler
http://i.hizliresim.com/jv1r09.jpg
büyük halkalı isimli köyde, küçükçekmece'ye yakın olmalı
http://i.hizliresim.com/dkzdpd.jpg
rus birlikler toplu resim çektiriyorlar. florya civarı olmalı, ileride yeşilköy feneri ve sağ tarafta adalar gözüküyor.
http://i.hizliresim.com/ylo1nm.jpg
safraköy(sefaköy)'de fin ve rus askerler
http://i.hizliresim.com/nrgnqp.jpg
http://i.hizliresim.com/ylo1ll.jpg
san stefano(yeşilköy)'de kamp kuran ruslar
http://i.hizliresim.com/pp6nk9.jpg
http://i.hizliresim.com/a56nvq.jpg
san stefano(yeşilköy)'de bir çiftlik
http://i.hizliresim.com/3yjmp9.jpg
galatarya(şenlikköy)
http://i.hizliresim.com/o79nda.jpg
şimdiki avcılar'a bağlı ambarlı köyü
http://i.hizliresim.com/yrwpda.jpg
http://i.hizliresim.com/xlqnl0.jpg
kalfaköy(mahmutbey)
http://i.hizliresim.com/7mxddr.jpg
boğaz'da top atışı yapmaya hazır türk askerler
http://i.hizliresim.com/a56nb7.jpg
ve içlerinden belki de en güzeli: bir rus askeri selimiye camii manzarası eşliğinde oturuyor.
http://i.hizliresim.com/ylo1qj.jpg
edit: boğazdaki resimde topun başındakiler rus değil türk askerleriymiş. uyaranlara teşekkür ediyorum.
edit2: gavur mahmut dayi'ya teşekkürler kalfaköy şu anki çatalca civarındaymış. ayrıca son fotoğraf istanbul'dan değil edirne'denmiş. yani sultanahmet değil selimiye camii.
edit3: mesaj atanlara teşekkürler. fotoğrafların kaynağını merak edenler olmuş. bu fotoğrafları çeşitli rus sitelerinden buldum. ayrıca başlığı rus uçak krizinden sonra açmam bir rastlantıdan ibaret.
edit4: zhang, sağ olsun, uyardı; kalfaköy şimdinin mahmutbey'i. çatalca'nın köyü olan kalfaköy'le karıştırmamak gerek
debe editi: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)
cnbc-e'nin kapanması
-
yabancı dizi izlemeye cnbc-e sayesinde başlamış efsanevi nesli üzen haber. the o.c., nip tuck, six feet under, one tree hill, angel, vs. vs. vay be.
(bkz: cnbc-e jenerasyonu)
60 yıldır banyo yapmayan adam
-
ayıp eden adamdır.
benim muhabbet kuşu bile suluğundaki içme suyunu kullanarak pazar günleri banyo yapıp bizimkileri seyrediyor.
buket aydın'ın rolex saati
-
belki patronu iyi performans gösterdiği için hediye etmiştir.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
sinem kobalt
-
arda turanyum ile tepkimeye girince çok pis şeyler olur.
arkadaşlığın bir üstü sevgililiğin bir altı
-
çünkü bazı ilişkilere arkadaşlık az gelir,aşksa çok fazla.