ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir daha da gitmem denilen şehirler
-
benim konyaydi
selçuk universitesini kazandım neyse dedim 4 sene dayanayim
derken memleketimde iş bulamadım yine konyaya döndüm.
bide üstüne evlendim tamamen yerleşmek zorunda kaldım.
konya karadelik gibi içine girdinmi çıkamiyorsun
melamet hırkası
-
melâmilik yolunu seçenleri tanımlamak için kullanılan bir tanımdır. yoktur öyle bir hırka. mecazî bir hırkadır kendileri.
ahmet ercan'ın hocam yerine bilgem deyin önerisi
-
insanların şu "hocam" hitabıyla alıp veremediklerini hiçbir zaman çözemeyeceğim. altlık-üstlük kaygısı gütmeyen, karşıdakine gereken saygıyı veren müthiş bir hitaptır. bilgem ne lan? yok allah diyelim anasını satayım.
başörtülü olduğum için üzerime işendi
-
çok iyi anladığım mağduriyet.
direnişçiler benim de bir arkadaşımın kaynının amcasının dayısına osurmuşlar.
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
dışarıya çıkarılan gömlekleri etek veya pantolona sokma uyarısı :
"bağırsaklarını topla !"
elektrikli aracı 2019'a yetiştireceğiz
-
kabloyu uzun tutun; markete falan gidebilelim.
mcdonald's'ta sipariş veremeyen maskesizin feryadı
-
mcdonald's çalışanını canı gönülden tebrik ettiğim bir cahil malın hareketidir.
ateşli hastalıkta yaşanan orantısız hacim hissi
-
vay arkadaş adını nasıl koydun bunun. alkışlıyorum. ben hayatta tarif edemezdim. uzun zamandır yaşamadım bu hissi ama ne zaman yaşasam hem hoşuma gider hem de korkarım. sanki ruhum bedenime sığmıyor gibi olur. kendimi bi bok sanarım.
erken yatarsam bir şeyler kaçırırım korkusu
-
gece geç saatlere kadar oturmama neden olan histir,
halbusi erken yatsam da yatmasam da kaçırdığım bir halt yok.
home vs house
-
var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.
home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
house: müstakil ev.
apartment: apartman dairesi
mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
aynışekilde house da home 'dur.
ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.
edit:
yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
flat'i de ekleyelim madem.
flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
adı üstünde; flat. düz. plaka.
güneş sistemini tartışan gençlik
-
(bkz: bilim kurulu)
abd'nin batı trakya'ya yığınak yapma sebebi
-
atatürk başkenti ankara yaptı. savaş durumunda bu gerekliydi elbette. istanbul'u geri alınca başkenti taşımayı düşünmedi bile. belli ki istanbul'un 3 taraftan işgale açık olması kendisini böyle bir karar almamaya itti.
atatürk'ün bir diğer özelliği de sanayinin belirli bölgelerde değil de ülke genelinde yayılmasına dikkat etmesiydi. cumhuriyet dönemindeki fabrikaların açıldığı yerlere bakarsanız bunu çok iyi anlayabilirsiniz.
peki sonraları ne yapıldı?
sanayi istanbul tarafına kaydı. dolayısıyla nüfus da oraya gitti. bankalar oraya taşındı. bugün istanbul demek, türkiye'nin yarısı demek. istanbul'u alan, işgal eden ya da bombalayan türkiye'nin şah damarını keser. bununla birlikte istanbul askeri açıdan gerçekten savunması çok güç bir şehir.
bir gün birileri istanbul'a saldırırsa allah yardımcımız olsun.