ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
garip giyimi ile metrobüste şeytanı andıran kız
-
1. kul, euzü birabbin nâs,
2. melikin nâs,
3. ilâhin nâs,
4. min şerril vasvasil hannas,
5. elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs,
6. minel cinneti ven nâs.
türkiye'ye gelmiş en efendi yabancı futbolcu
-
alex de souza.
laphroaig
-
tam bir optimum single malt. herşeyi ile kusursuz ve dengeli. ne is kokusu fazla, ne fazla tatlı ne de çok pahalı.
limonumsu narenciye tatları yanı sıra tuz ve toprak tadı baskın geldi bana. is kokusu ve tadı damakta yeterince uzun süre kalıyor.
kutu içerisinden çıkan not ile kendisini ayrıca sevdiriyor. hemen dostlar kulübüne üye olup o güzel islay bölgesinde sizinde bir parça toprağınız olsun. gidip yerinde görmek ve içmek de kısmet olur umarım.
slàinte
edit: diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)
türk bayraklı uçakla uçmak istemeyen suudi prenses
-
kabin ekibinin hükümetten daha dik duruş sergilediği olaydır.
aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem
-
şu şekilde tahlil edilebilecek şarkı sözü;
aşk bu kızılötesi: şair burada aşkın kızıldan da, yani kandan da öte olduğunu söylüyor ve bunu ifade ederken "kızılötesi" kelimesini kullanarak harika bir kelime oyununa imza atıyor.
yaralı müzesi: yine aşk'ı tanımlarken kullandığı bir ifade. aşka düşen herkesin yaralandığını ve dönüp dolaşıp bu yaralı müzesinde yerini aldığını anlatıyor.
hareket edemem: şairin kendisi de aşktan yaralananların sergilendiği yaralı müzesinde ve bu müze öylesine kalabalık ki, şair içeride hareket edemiyor, belediye otobüsü gibi!
şimdi tüm ekşici piçler serdar ortaç'dan özür dilesin.
15 temmuz darbe girişimini en iyi anlatan atasözü
otobüste herkese gülen bebeğin size bakıp ağlaması
-
bugün başıma gelen olaydır.
ben çocuk sevmem. bebek, çocuk hepsinden uzak dururum. ama otobüsteki çok şirindi. herkese sırıtıyordu. ben de ona doğru döndüm. maksadım agucuk gugucuk falan mı yapmaktı bilmiyorum.
bana baktı. önce suratı asıldı. sonra da ağlamaya başladı.
otobüste haliyle herkes bana baktı. "acaba ne yaptı çocuğa" der gibi. ne yapcam lan? manyak mısınız siz..
ulan adi bebek, büyüyünce bu entryi okursan sana sözüm şu, seni hiç affetmeyeceğim.
o değil de bi bebekten ayar yemediğim kalmıştı. o da oldu.
bireysel emeklilik
-
cehalet başka birşeydir, herkes her şeyi bilecek veya anlayacak diye bir şey yok, bunda kınanacak bir şey de yok, ama hayatta kalabilmek için her insana bahşedilmiş bir muhakeme kabiliyeti herkeste vardır.
gelin sokrates usulü bir tartışma yapalım
ortada 3 tane taraf var
- devlet
- emeklilik şirketi
- birey
bunların üçünün birden kazandığı bir sistem olabilir mi ya da sürdürülebilir mi?
olamaz diyorsanız bu yukarıda yazdığım 3 tarafı kazanması muhtemel olanlar ve kaybetmesi muhtemel olanlar diye ayırın, cevabı bulacaksınız.
türkiye'de kalitesi bozulmayan şeyler
-
(bkz: kalitesizlik)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: japonlarda l harfi yokmuş lan
1. oha şu anda aydınlandım ... amk l yok . lüleburgaz diyemiyo adamlar
2. satrançta at nasıl gidiyor bunlarda amk, tam bi kaos
yaran baba oğul diyalogları
-
oğlunun otomobil kullanırken levent yüksel dinlemesine sinirlenen baba kasedi alıp camdan aşağı fırlatır ve olaylar gelişir.
-noldu baba?
-böyle ibneleri dinlemeyin ulan!(o arada bülent ersoy'un kasedini teybe yerleştirir)
-??!
-işte böyle ibneleri dinleyin!
-2 x ??!