hesabın var mı? giriş yap

  • gördüğüm en huzurlu şehirdi. 80 ildeki insanın dilinde olan diğer insanlara gösterilmesi gereken "saygı" kavramı hala yaşıyordu bu memlekette. biz turist rehberleri bir şehri beğendirmek için şöyle anlatırız; "buranın esnafı siftah yaptıktan sonra komşusu siftah yapmadıysa ikinci müşterisini komşusuna gönderir." 81 ili defalarca kez gezdim ben. hiç unutmam komşusu siftah yapsın diye beni dükkanından çıkaran hataylı amcayı. diğer şehirler için bu anlatı sadece hikayedir.

    kutlarım seni insanoğlu; huzurun son kalesini de ele geçirdin. kanlı ölümü hatay'a da getirdin! umarım kendini çabuk toplarsın güzel şehir... acını yüreğimde hissediyorum.

    10 yıl sonra bugünlerde yine ve hala acını yüreğimde hissediyorum.

  • ördek bara girer ve barmen'e:
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok dedik ya
    - ekmek var mı
    - eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
    - çivi var mı
    - yok
    - ekmek var mı?

  • ilk yazarı kanzuk atsın, kasa her zaman kazanır.

    olm ben yapınca niye komik olmuyor, siz fuları nerenize bağlıyorsunuz?

  • türkiye cumhuriyeti müslüman bir ülke değildir, inanmayan anayasayı açıp bakabilir.

    şu ülkenin gelişimine, geleceğine, eğlencesine, kısacası mutluluğuna taş koymayın artık rica ediyorum.

    kafamızı şişirdiniz zırvalarınızla.

  • barlas'lar gaziantep'in köklü bir ailesine mensuplar.
    mehmet barlas'ın dedesi cumhuriyet'in ilk hakimlerinden biri.
    babası yüksek hakimlik, milletvekilliği ve bakanlık yapmış.
    fabrikatör hasan pertev paker'in kızı ile evlenmiş (açık toplumcu (sorosçu) can paker'in kardeşi olur canan barlas aynı zamanda).
    barlas'ın hayatı villalarda, yalılarda, uşaklarla, hizmetçilerle geçmiş.
    sağ siyasetçilerin yoldaşı, yandaşı, sırdaşı olmuş.
    devletin koruması üzerinde baki olmuş.
    bir güne bir gün yokluk görmemiş.
    hayatında hiç fırında ekmek sırasına girdiğini bile zannetmiyorum.
    kısacası bu adamın herhangi bir şey hakkındaki görüşlerini kaale alıp, eleştirmeyin bile.
    bu adam bütün gün boğazdaki tankerleri seyredip, asistanlarına söylediği 3-5 cümleden yazılar yazdırıp, gazeteye gönderten biri sadece.