hesabın var mı? giriş yap

  • -yer balıkesir ayvalık karayolu ; radara giren modelli yedi sekiz araç arka arkaya dizilmiş,yüz km üzerinde bir süratle radara yakalanıp bu araçların arkasına ekleniyoruz evrak kontrolu yapan trafik polisinin başında üç dört kişi meramını anlatmaya çalışıyorlar.belliki acil işleri var,memurun ceza yazamıyacağı kadar önemli şahsiyetler.

    polis sinirli yorgun ortalığa yüksek bir sesle ;
    -mazereti olmayan devletin yüksek yerlerinde tanıdığı olmayan kim var.
    sürücümüz aslan abi ;
    -memur bey biz bu duruma uyuyoruz.
    polis bizi işaret ederek ;
    -siyah doğan gidebilir diğer araçların mazeretleri kabul edilmemiştir.vekillerinize saygılarımı iletin hepinize ceza kesecem...

    .

  • şirketim varken bendim bu. evden çalışmak diye bir şey var, deneyin çok güzel oluyor. fakat şirket piyasada tutunamadı, ne kadar başarılı bir yaklaşım olduğunu tartışabiliriz.

  • ilk uyanan elflerin ilk kralı finwe’nin torunu, henüz güneş ve ay yaratılmadan önce, ağaçların çağında dünyaya gelmiş ve ağaçların ışığını saçlarına hapsetmiş, kendisinden üç defa saç teli isteyen amcası koca feanor’u reddederek onun ağaçların ışığını hapsetmek için başka bir yol ararken silmarilleri yaratmasına sebep olmuş, bildiğim kadarıyla binlerce yıllık hayatında tek bir savaşa dahi fiziken katılmamış, lord elrond’un kayınvalidesi, lord celeborn’un eşi, yüce kral gil-galad’ın dedesinin kardeşi, “ışığın hanımı” ve tüm arda tarihindeki “elf kadınlarının en yücesi” leydi galadriel’i, bomboş ve tembelce bir senaryo yazımı ile ezik elf takımının çavuşu, uzun mesafe yüzücüsü, saçma sapan fanilerin saçına dokunduğu, kulağına baktığı, yarım yamalak anlatılan bir intikamın peşindeki zeyna*ya çevirmiş milyar dolarlık dizi.

    güçlü kadın karakter görmek isteyen açıp film üçlemesindeki galadriel’i, onu ziyaret eden yüzük kardeşliği üyelerinin duyduğu korkuyla karışık müthiş saygı ve hayranlığı, gimli’nin heyecandan titreye titreye o muhteşem saçından bir tutam istemesini hatırlasın.

    zamanında peter jackson da çok eleştirildi, ancak üzerinden geçen 20 yılda film üçlemesinin tolkien’in bu eşsiz detaydaki evrenini ne kadar orijinale sadık ve kaliteli hikaye anlatımı ile görselleştirdiğini fanların büyük çoğunluğu kabul etmiş durumda.

    fakat bu dizi, kitaplar ve filmler ile kazanılmış milyonlarca fanın varlığından sadece “faydalanmak” adına yapılan “kötü” bir girişimden başka bir şey değil. dizinin adında yüzüklerin efendisi adının geçmesi tamamen bir marka satın alımından ibaret. galadriel başta olmak üzere, elrond, gil-galad, celebrimbor ve sauron gibi ilk iki bölümde gördüğümüz, tolkien edebiyatından alınan üç-beş karakter ve mekanlar da sadece isimlerden ibaretler. içleri bomboş ve çocukça uydurulmuş hikayelere büründürülmüşler. tek kelime ile yazık.

  • yanlış önerme. türkiye'nin %90'ı deist de değildir, müslüman da değildir, pokemon da değildir. türkiye'nin %90'ı cahildir. üzülerek söylüyorum ki biricik hayatlarını başkalarının yönlendirmesine, yönetmesine alışmış tembel insan topluluğundan başka hiçbir şey değildir ama olsun türk ulusu çok yüce. en büyük biziz! hadi yatalım...

  • babasının: binlerce flörtüm oldu. bir gece bir bayanla beraber oldum ve bir daha da görmedim. sonra 'çocuğum var' diyerek çıktı.

    bu çocuk o çocuk aq.

  • ayıptır söylemesi ben bu markayı severim. lıkır lıkır içerim. lâkin başka bir şeyden bahsedeceğim.

    schweppes, 1783 yılında cenevre'de kurulmuş. dünyanın ilk sodası, soda üreticisi.

    1783!

    bu dönemde osmanlı padişahı birinci abdülhamid.
    biz bırakın sodayı, doğada foşur foşur akan maden suyunu bile işletemiyoruz.
    osmanlı'da ilk ruhsatlı maden suyu 1877'de üretilmeye başlanan keşişdağı maden suyu'dur.
    yani ilk soda üretiminden yaklaşık 100 yıl sonra. avrupa, tescilli maden suyu üretimine 15. yüzyıl'da başlamış zaten hocam!

    1783'te de isviçreli bilimadamı jacob schweppe, soda üretmeyi başarıyor. 1790'dan itibarenden de ticaretini yapmaya başlıyorlar.
    markanın ismi de bu şahıstan gelmektedir fark ettiğiniz üzere.

    devam edelim ve bir marka kendi reklamını nasıl en iyi şekilde yapar görelim.

    kinin diye bir madde var sıtmaya karşı koruyucu özellikleri bulunan.
    19. yüzyıl başlarında başta ingilizler olmak üzere çoğu avrupa ülkesi hint - afrika topraklarında sömürge yarışına giriyorlar fakat bu topraklarda çok yaygın bir şekilde sıtma var. avrupalılar da kinin içiyorlar ama tadı çok acı olduğundan içmekte zorlanıyorlar. bunun üzerine schweppes içeriğine kinin ve şeker katarak satışlar yapmaya başlıyor. böylece kinin maddesinin acılığı bastırılıyor. ve tonik icat edilmiş oluyor!

    evet meşhur marka: schweppes indian tonic water!

    avrupalı askerlerin sıtma korkusu olmaksızın sömürgeci ülkelerde var olmalarını sağlamıştır.
    daha sonra ingilizler bunu cin ile karıştırıyorlar ve cin tonik dediğimiz kokteyl de ortaya çıkıyor.

    evet, tarihte her şey birbiriyle bağlantılıdır.
    bir alanda gelişim her alana yansır gördüğünüz gibi.
    basit bir içecek gibi görülen soda, avrupa'yı 19. yüzyılda ayakta tutan en önemli etkenlerden biri olmuştur.

  • kuafore gidildiğinde, genellikle "saçını kim kesti?" sorusuyla karşılaşılıp, cevabı "saçımı koparıyorum ben" diye verildiğinde şaşkın bakışlara maruz kalınır. eğer doğruyu söyleme ihtiyacı duyulmuyorsa, kafadan bir semt ismi uydurup, falanca kuaför deyip konuyu değiştirebileceğinizi zannediyorsunuz. ama konu değişmez, saçınızın kısa olan kısımları iki parmak arasına alınır aynadan size gösterilir ve saçınızın iki tarafı arasındaki orantısızlığı, siz biliyor olmanıza rağmen gözünüze sokar.
    ikinci bir durum ise, tam saçınızla oynamanın keyfine varmaya çalışırken, yakınınızda olan birisinin elinize vurma durumudur. işte sinirler daha çok gerilir, "yapma" dendikçe yapası gelir insanın. ama anlamazlar "yapma" demekle bitmeyeceğini.

  • yıl olmuş 2015, hala insanların giyimlerini etiketlerine göre yargılayan insanlar var. herkes istediğini istediği gibi istediği yaşta giyer aşın artık bunları ya...