hesabın var mı? giriş yap

  • öğle yemeği tabi verilir temizlik tam günse ama sabah kahvaltısı yapmadan da gelinmez. biz işyerine gidince kahvaltı veren var mı? bi zahmet evde yesinler ya da yanlarında getirsinler.

    tam 1 saat kahvaltı faslı sürüyor yardımcıların. kahvaltı yaptınız mı diye nezaketen soruyorum, bir kere de evet yaptım diyen olmadı. e aç mı çalışsın mecbur hazırlıyosun misafire hazırlar gibi, sonra hayat hikayesi anlatma kısmı başlıyo. bir tane de dertsiz eşiyle sorunu olmayan görmedim. benim derdim bana yeter bide bir saat dert dinliyorum. sonra bir saat kahvaltı yapma, yarım saat kahve içme derken, saatim doldu şunlar yetişmedi diye kaçıyorlar.

    almıyorum artık yardımcı filan kafam rahat.

    edit: mesele asla bir kap yemek meselesi değil. herkes verir paylaşır ne varsa ama yarım saatte bir 10dk kahve sigara telefon molası, bir saat kahvaltı molası, bir saat öğle yemeği molası. bi de arkadaş oturmasına gelmiş gibi yayıla yayıla yavaş yavaş yeme olayı var. yahu işimiz var işte ye de kalkalım hayat hikayeni neden dinliyorum? e kaç saat duruyosun ki zaten? ben bu kadına habire yemek hazırlayıp bulaşıkla mı uğraşayım, yoksa temizliğin ucundan köşesinden yardım mı edeyim? -o çalışırken oturamıyorum- sonra o gittikten sonra bir bakıyosun her şey yarım yamalak yapılmış ve resmen kaçmış evden. bu noktada da kendini enayi gibi hissediyosun bide misafir gibi ağırlama salaklığı yapıp kalan işleri gene kendin yapıyosun. ee aç doyurmak mıydı amaç sadece? aman neyse işini hakkıyla yapan bana denk gelmedi size başarılar..

  • nasıl ki eski zamanlarda zengin insanlar hayır olsun diye köy arası yollara, belirli noktalara hayrat yaptırdıysa. yani çeşme yaptırıp o insanların susuzluğunun giderilmesine, serinlemelerine çare olup sevap kazandırdıysa, aynı olayın 21. yüzyıla uyarlaması.

    belirli noktalara bir wifi router, modem konulup, üzerine artık aynı çeşmelerdeki gibi bir mermer ile, taş ile mehmet efendi hayratı gibi yazılar yazılsa, ruhuna el fatiha dense filan. ismi de mehmet efendi hayratı olsa wifi'ın ve mesela şifresiz olsa filan. bu gibi hayrına işler yapılabilir belirli noktalarda ve sahipleri de sevap kazanır, öldüyse arkalarından yaptırıldıysa filan da kabir azapları azalır, dua alırlar. degerlendirilmesi gereken bir fikir.

  • istanbul özelinde konuşuyorum. sertlik, sallapatilik, rüzgar yapma, işinizi gördürmek için olmazsa olmaz haline gelmiştir. mobilya örneğini veren arkadaşı can-ı gönülden kutluyorum. daha dün akşam yaşadım. ki internettir, tv'dir, doğalgazdır, vergi borcudur, site yönetimidir, ptt'dir her yerde bu en aşağılık tavırlarla ancak iş gördürebiliyorsunuz. insanlara tehdit unsuru olduğunuzu hissettirmezseniz değer görmüyorsunuz. kısaca varoş kültürü artık genel bir düstur, bir gereklilik halini almıştır.

    istanbul'da yaptığını rize'de yaparsan seni sabaha kadar döverler. rize'de, trabzon'da beyefendilik, hanımefendilik yaparsan insanlar meşrebince saygı gösterir. burada kimse beğenmez ama bu taşrada çoğu zaman böyledir. sakarya'da, erzurum'da adam olursan seni adam bilirler, kral olmaya kalkarsan da dayak yersin.

    paris'te restoranda, kafede arsızlık yaparsan sana öyle bir ayar verirler ki doktora yaparsın medeniyet üzerine.

    tayland'da yüksek sesle ters çıkarsan herkes "invasion of body snatchers"daki uzaylılar gibi sana döner "bu ne çeşit bir hayvan diye" bakar.

    sürekli söylüyorum bunu, bu ülkenin milli duygusu "aşağılık kompleksidir". hiçbir diğer fikir, yaşam tarzı, paradigma bu denli baskın değildir. bu aşağılık kompleksi isveçlisinde, hollandalısında, avustralyalısında, ingilizinde de var. yani milli bir husus değil tarihsel, sosyal ve en önemli sınıfsal unsurların bir sonucu, görünümüdür. yalnız bunun en iğrenç versiyonlarından biri bizim yaşam tarzımıza entegredir ve iş, aşk, spor her alanda dört bir koldan bastırır.

  • ibb'nin yerebatan sarnıcı giriş ücretlerinde yabancılara %73 zam yapması olayıdır.

    güncel fiyatlar ise:

    öğrenci - öğretmen: 20 tl
    yerli ziyaretçi: 50 tl
    yabancı ziyaretçi: 300 tl

    https://twitter.com/…ort/status/1617496123392004096

    edit: sevindirmiştir.
    edit2: arkadaslar bu mekanda ve diger mekanlarda uzun yillardir benzer uygulamalar oldugunu ben de biliyor. bu uygulamanin farki, zammi herkese yapmak yerine sadece yabancilara yansitmalari. be kafa utulediniz mk.

  • düşen yakıt tankı drop tank olarak tabir edilen kanat altına takılanlardan. neden düştüğünü şu anda bilemeyiz. malzeme yorgunluğu, elektrik arızası ya da yanlış bir kumanda olabilir. f-4'lerde istasyonlara yüklenen yükleri ve yakıt tanklarını pilot istediği zaman tek tek ya da hepsini bir anda (bkz: panik butonu) atabiliyor. elektrik arızası sonucu tankın bağlandığı istasyondaki kartriçler de kendiliğinden ateşlenip kendi kendine atılmış olabilir. zayıf bir ihtimal hatalı bir kumanda sonucu da tank atılmış olabilir. eğer arıza/hata sonucu atılıp düşmüşse tankın bağlandığı paylondaki kartriç patlamıştır ve o belli olur. malzeme yorgunluğu yüzünden de tank, bağlantılarını kırıp uçaktan ayrılmış olabilir. yanlış takılma olmaz çünkü langır langır sallanır rulede ve son şans noktasında kesinlikle görülür gevşek takılan tanklar. ayrıca habere göre uçak uçarak gelmiş, eğer hatalı takılsaydı daha kalktığı meydanda düşerdi.

    ucuz atlatılmış bir olay. herkese çok geçmiş olsun.

    imza; zamanında bu olayın kanopili olanını (bkz: #123423945) yaşamış eski bir f-4 bakım subayı*

  • birbirini sevmeyen ve birbirine guvenmeyen 20-30 adamin 10.5 saat ayni odada kapali kalmasidir. bu yaniyla bana biraz bunuel'in mukemmel filmi exterminating angel'i hatirlatti.

    bir tane kadin yoktur iclerinde. dogal olarak cocuk da yoktur. cocuk olsa her sey cok farkli olabilirdi.

    ne dusunmustur bu adamlar acaba o odada 10.5 saat otururken.

    fiziksel acidan cok rahat gectigini sanmam. muhtemelen o rahatsiz kumas pantalonlari icinde terleyen bacaklari ve sair bolgeleri kasinmistir. ayakkabilari vurmustur. burnunu karistiran olmus mudur. eger olduyda bundan igrenenler de olmustur. osuran kesin vardir. bunlar yasli adamlar. prostati ve gastriti olanlar sikinti yasamistir.

    onlar onemsiz de ne dusundu bu birbirine guvenmeyen adamlar. aramizda paralelciler olabilir arkadaslar. cok dikkat etmeliyiz.

    simdi rte ile asker dislerini gicirdatarak da olsa uzlasmis. ama kesin icinden ulan darbe olur mu diye soran vardir. tabii her iki taraftan da.

    en basit seyleri dusunen reisin kurmaylari olmustur. reis o araziyi bana soz vermisti ama "lunaparklar ve beton parklar bakaninin" yegenine paslamislar. olacak sey degil. su 2b arazisini de sirk ve evkaf mudurunun kayincosu almisti. biz neciyiz burada. ya da ne bileyim cişişleri bakani danismanlara fazla yakin, guven olmaz bu adamlara. acaba aksam yemegine kebap mi getirtsek disaridan. buranin yemekleri pek yavan oluyor. hanima bir mesaj atmali bu is uzayacak gibi.

    askerlerin cogu bolca emeklilik dusunmustur tahminimce. bodrum'a mi tasinsak marmaris mi. hanim marmaris diyor ama su muteahhit bir katalog gosterdi bayildim. oglan gene arabayi carpmis. bizim albay'a soyleyelim de evin boyasi ile ilgilenecek asker cocuklari ayarlasin. ulan bu tayyip de yaman adam cikti ha. ama hele bir dussun gorurum onu ben. yilmaz ozdil namussuzu iyi yazmis ama naaparsin. eskiden olsa viski soylerdik arada. bu pkk'da iyice azitti. aslinda bu ulkeyi en iyi ben yonetirdim ama neylersin.

    mesela 10.5 saat icinde cikip da soran olmus mudur. yahu sen paralel diyorsun ama benim devre arkadasim 5 yil sucsuz hapiste kaldi. sen niye ses etmedin. icinden misal lisede benim harcligim erken biterdi de ondan borc alirdim, ulan bir ziyaretine gitmedik demis midir. dememis olabilir.

    arada namaz icin ara verilmisse subaylarda urkek bir tedirginlik olmustur mutlaka. katilsam mi? yok lan biliyorlar namaz kilmadigimi arkamdan makara yapar.

    kisa adam ne dusundu acaba. ne zekiyim ben be. bunlarin hepsinden zekiyim herhalde. keske bir zeka olcer olsa da taksalar hepmize surada. kesin hepsinden zeki cikardim. en kotu ikinci falan olurdum. su kel benden zeki midir. yok lan degildir.

    reis paralelleri dusunmustur bir de bilal'in neden bu kadar boyle oldugunu. arada obama'ya gicik kapmis olabilir. malum saglik sorunlarindan dolayi iyice yorgun dusmustur. bir de bakanlardan yanlis laf eden olmussa cok ters bakmis olabilir. altina sicmistir adamcagizlar. arada kupon arazi falan gecmistir aklindan. ya biraksaydik butun bunlari da yerlesseydik karadenizde bir sahil kasabasina. namazimi kilardik, yazlari yaylaya cikardik demis midir. olabilir bak bu. yorgunluk ve bikkinlik dile kolay. yilmaz ozdil ya da bekir coskun gelmistir aklina kesin bir ara. ofke, haz ve sikinti arasi bir duygu gecmistir icinden. ermenek falan lafi gectiyse soma'da olanlar gelmistir aklina azicik hiddetlenmistir. biyiklari terlemis olabilir. viski falan gibi seyler dusunmedigine eminiz. aksam namazini kilinca biraz sakinlesmistir. ah o paraleller. arada askerlere bakip sahi guven olur mu bu adamlara demistir.

    ne konustuklari uc asagi bes yukari malum. birbirine guvenmeyen 21 adam (actim resmi saydim 21 kisi var).

    ben artik girmiyorum oteki konulara. ermenek'mis oranin ismi (uzun sure emenek sandim. actim baktim karaman'daymis). hanim kocasi vefat eden bir kadinin videosunu izletti de sinirim bozuldu. gunde elli milyon kredi parasi oduyorduk, once servisi kaldirdilar, simdi de canini aldilar, hepsinin burnundan getirecegim intikam alacagim dedi aglaya aglaya. bir sey olacagini sanmiyorum. soma'ymis (soma'yi bilirim. manisa'da yasadim bile ama soma'ya gitmedim), geziymis, acilim sureciymis (diyarbakir'a da gitmedim bak.) falan filan. insanlar daha fazla dusman olmasin, dis bilemesin birbirine yeter diyorum ama o da olmayacak galiba.

  • fragmandan anladığım üzere zengin oğlan ve ailesini seven, alkolik babasına rağmen ayakta duran gururlu, cefakar, fakir kızın aşkını anlatıcak olan şey. şey diyorum çünkü ne dilim uyarlama demeye, ne elim uyarlama yazmaya varıyor. şaka gibi bir şey gerçekten de.

    tanım: shameless uyarlaması diyip boşuna telif hakkı parası veren dizi.

    edit: imla.