hesabın var mı? giriş yap

  • süper bir imtihandır. bunu çeken bilir. şahsen ben ne zaman düğüne gitsem hakikaten rahatsız edici boyutlara geliyor. o yüzden düğünlerde çok sıkılıyorum tadım kaçıyor. bir kere girer girmez o yandan lüleli saçlı, simli kadınlar size bakıyor. aralarında gülüşüyor. hadi bunu atlatırsınız fakat asıl animasyondan da sorumlu piyanist şantörün birinci hedefisinizdir. gece boyunca en az iki espriyi sizin üzerinizden yapar. "uzun saçlı çok içme bayılırsın!" diye başlayıp "uzun saçlı sünnet oldun mu?"ya kadar gidebilir. benimki gitti. hayır bizim aile komple espri şaka yapan adamlar olduğundan, hiçbirinde zerre ciddiyet olmadığından onlar da gülüyor. yetmiyor sizi zorla oynamaya kaldırıyorlar. çünkü oynayışı komik görünebilecek, pistte eğreti durabilecek tek adam sizsiniz. geçmişte beni oynatmak için kuzenlerden, teyzemden, annemden kurulu bi kurulun mikrofonu alıp bana tezahürat yaptığını biliyorum. ve akıbet kaçınılmaz oluyor. kendimi serçe parmaklarından tutulmuş, esir alınmış olarak buluyorum. kürt halayına, üç ayağa zorlanıyorum. halayı çekerken ısssss diye şarkıya eşlik eden, zılgıt atan adamlarla kameraya alınıyorum. küçükken anneyle, teyze kızlarıyla utandırılarak dansa kaldırılan ben o günlerimi geri ister hale geliyorum. adeta aralarında köylü diye dalga geçilen zeynep değirmencioğlu gibiyim... yıllardır bitmiyor bu işkence... ama yalnız olmadığımı aranızda benim gibi mağdur olanlar vardır diye umut ediyorum... gelin birleşelim.

  • sivil havacılıkta bile uçucu personelin sözleşmesinde bir takım maddeler vardır. mesela üniforma üzerinde iken sigara içemez. üniformanın ağırlığına yakışmayan hareketlerde bulunamaz ve hatta belirlenmiş çanta ve valizler harici bir poşet dahi taşıyamaz. yaparlarsa ciddi sonuçlar ile karşılaşırlar.

    neden yapamazlar? çünkü o kurumun koruması gereken bir itibarı vardır. ve o üniforma, o kurum demektir.

    bu insanların eğlenmesine, eğlenceli videolar çekmesine hatta abartmasına karşı değilim. isteyen, istediğini yapar. isterse patates kızartsın; isterse altına sıçıp, bokunu yüzüne sürsün. bana ne?

    ama o üniforma üzerlerinde iken binlerce yıllık geleneği olan türk askerini ve ordusunu temsil ediyorlar. o üniforma üzerlerinde iken vakur olmak zorundalar. o binlerce yıllık geleneğe bağlı olmak zorundalar.

    çünkü o gelenekler bozulursa, o asker şehit olur.

  • üç gün önce sabah saatinde motora yetişmeye çalışıyorum. geç kaldığım için büyük panik içerisindeyim. motor kalkmak üzere. koşuyorum. yetiştim yetişicem. görevli acele etmemizi söylüyor. "evet! yetiştim! başardım! yetiştim!" derken... dodidotdodidot!!! akbilim boş... içimden burada yazamayacağım cümlecikler geçiyor. henüz turnikeden geri adım atmamışken biri akbilini basıyor. "geç abla." diyor arkamdan. arkamı dönüp bakıyorum. omzuma bile gelmeyen küçük bir çocuk. o an durumu algılayamıyorum. "geç abla!" diyor tekrar. geçiyorum. çocuğun içine miroğlu kaçmış. yağız bir delikanlı edasıyla cool cool akbilini basıp motora ilerliyor. elimi çantama atıyorum "dur bekle, sana parasını veriyim.". elini talk to the hand edasıyla kaldırıyor ve "gerek yokk." diyor. "teşekkür ederim canım." diyip açık alana geçiyorum.
    aklıma geldikçe hala gülüyorum. centilmenliğiyle saniye bile düşünmeden bana yardım edip, gururundan ağzıma sçarak benden para almayan çocuk... utançla sevinci bana bir arada yaşatan çocuk... yolun açık olsun! üsküdar-beşiktaş hattı seninle gurur duyuyor!

  • güzel ülkemin güzel yürekli nadir öğretmenlerinden, ahmet öğretmen. ismi ahmet naç.
    öğrencileri için varolan alışılmış sınıfı yeniden dekore etti. geleneksel anlayıştan kurtararak daha eğlenceli ve göze daha çok hitap eden bir sınıf dekore etti. öğrencileri okulunu sevsin, motivasyonu yükselsin, dersleri sıkıcı bulmasın ve kendisini biraz daha özel hissetsin diye küçük bir sınıfı kendi elleriyle tabir-i caizse muhteşem hale getirdi.

    haberi unimetre sayfasında gördüm. gerçekten çok beğendim.

    bu ülkede böyle öğretmenleri de görmek insanı gerçekten mutlu ediyor.

    sözcü'ye de çıkmış.

    düzenleme: tinypic sunucularını kullandığım için fotoğraflara saçma saçma tagler ekleyerek kendince eğlenen zeka gerisi çaylak, bırak o elindeki klavyeyi.

    düzenleme 2: ahmet'e ulaşıp yapabileceğimiz bir şeylerin olup olmadığını öğrenmek istiyorum. "bi'şeyler yapalım, fikrim var" diyen yazarlar mesaj atarsa sevinirim.

    debe düzenlemesi: mesaj atıp öğretmeni soran kişilere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. kendisine ulaşmaya çalışıyorum. dileğim böyle öğretmenlerin ve öğretim görevlilerinin arttığını görmektir.

    ayrıca şöyle de bir şey var: (bkz: kalecik köyü ilköğretim okulu yardım kampanyası)

    debe düzenlemesi 2: haberi bilişimlife forum'da da başlık olarak açtım: http://bilisimlife.net/…den-ogretmen-ahmet-nac.html

    bu güzel haberi duymamı sağlayıp beni başlık açmaya sürükleyen futbol ve basketbol yorumcusu mustafa tepe'ye teşekkür ediyorum.

    debe düzenlemesi 3: araştırayım biraz ahmet naç'ı dedim, isterseniz bir de siz bakın. o odülleri hak ediyor. facebook'tan attığım mesaja (isteğiniz var mı gibi bir soruya) şöyle yanıt verdi: https://eksiup.com/p/5n3393334xhv

  • türkiye'ye yarar. hatırlarsanız 2018 baharında hem petrol fiyatları 70 doları geçmiş hem de fed faiz artırmada vites yükseltmişti bizim ekonomi siki tutmuştu. ekim 2018'de petrol 76 dolarlarda zirve yaptıktan sonra 50 doların altına düşmeye başlayınca 6 lira üstünde gezinen dolar kuru paldır küldür 5 lira 20 kuruşa kadar inmişti.

    özellikle son yıllarda açın bakın grafiklere ne zaman petrol düşse türk parası güçlenmiş. ne zaman petrol dolarla beraber yükselse türk parası perişan olmuştur. bunun sebebi de en büyük ithal kalemimizin petrol olması. ülke petrole doymuyor. petrol yüksekken cari açık uzaya fırlıyor petrol ucuzlayınca cari açık hızla düşmeye başlıyor ülke rahat nefes alıyor. tabi bu terazi iki kefeli. bize yarayan şey petrol üreticisi ülkelere zarar veriyor.

    petrol fiyatlarının düşmesi dünya çapında tedirginlik yarattığı için bu konulardan bağımsız küresel etkili bir darbe yiyoruz ama sağladığımız fayda daha büyük.

    ekleme: petroldeki düşüşler türkiye için fırsat aslında. ülke biraz iyi yönetilse ekonomi rayına bile girer. 2018 başında 3.70 olan dolar, artan petrol + fed faizi kaynaklı artan dolar endeksi + haşmetlinin başkanlık seçimini kazanması + ekonominin başına damadın geçmesiyle 7.20'ye kafa attı.

    bir ekleme daha: düşüş bizim cebimize yansımayacak gibisinden yazılar var. akaryakıt fiyatları açısından nispeten doğru fakat şöyle bir durum var. devletin yaptığı akaryakıt fiyatlarını olabildiğince yatay tutmak. yani petrol düşünce ötvden karşıladığı vergiyi geri getiriyor, yükselince bi noktaya kadar ötvyi geri çekiyor. fakat esas fayda makro göstergelere yansımakta. petrolün düşmesi senin ülkende enflasyonun düşmesi demek, dünya ekonomisi daralsa bile senin çok daha az daralman demek. bu da özellikle petrol üreticisi ülkelere göre zenginleşmen ve güçlenmen demek. bu da bize hareket kabiliyeti kazandırır. 2015 yazında petrol fiyatları çökerken brezilya, rusya, güney afrika, suudi arabistan ve diğer petrol üreticisi ülkeler çöküşlerden çöküş beğenirken bizde dolar 3.10'u geçemiyordu. rus uçağını düşürüp büyük bir kriz yaşamamıza rağmen ekonomi durması gerekenden çok daha sağlam durdu. bunun en büyük sebebi petrolün çakılmasıydı muhteşem ekonomi yönetimimiz değil. ne zaman petrol 50 doların üstünde tutunmaya başladı dolar 3.10 altı hayal oldu.

    son bir ekleme daha: burada anlatılan avantajlı durum dışarıya ödediğimiz para ve ondan kaynaklı avantajla ilgili. dünya ekonomisi böyle bir karamboldeyken türkiye şaha kalkıyor deyip riskli yatırım araçlarına (anladınız siz onu) atlamanızı tavsiye etmem. türkiye her ne kadar petrolden dolayı avantaj yakalasa da dünyadaki küresel trendi takip ediyor ister istemez. sapla samanı karıştırmamak gerek.

  • sevgili oldugundan süphelendigim bir çift.
    kiz, son derece masum bir soru soruyor:

    - sen spider man 2'yi görmüs müydün? ben çok etkilenmistim.
    - etkilenmis olabilirsin de... söylemen biraz ayip olmuyo mu?
    - niye?
    - e spider man'in çüküne bakmissin, daha ne olsun?
    - ay manyak misin yaa?
    - ya spider man'inkine bayildim demedin mi?
    - ahahah, spider man'inki degil... spider man 2.
    - haa... sey... pardon o zaman.