hesabın var mı? giriş yap

  • ona neymiş ki?

    herkes allaha inanmak zorunda değil, buna göre senin genel ahlak kuralı dediğin şey de senin kendi ahlak kuralın oluyor.

    büyük ihtimalle hiçbir anormal hareketi olmayan gençlerdir.

  • amatör olarak fotoğraf çekmeye başladığım zamanlar, yani bundan seneler önce, sebastião salgado adını da duymuştum. sadece birkaç fotoğrafına baktığımı ve büyük bir hüzünle dolduğumu hatırlıyorum. ben, içinde insan olan fotoğraflar çekmeye meraklıydım o zamanlar ve elimde makine varken gördüğüm çocukların, kadınların, adamların gizlice fotoğraflarını çekmeye çalışırdım. neden gizlice? çünkü korkaktım, çünkü onlara yaklaşamazdım. çünkü herhangi birine fotoğrafını çekecek kadar yaklaşmak demek, onunla hiç konuşmasan bile, hayat hikayesine ortak olmak demekti benim için. sessiz bir anlaşma kurulması gerekiyordu. fotoğrafı çekmeden önceki sen ile, çektikten sonraki sen arasında, gözle görülemez de olsa, illa bir fark oluyordu. böyle böyle uzaklaştım fotoğraf çekmekten, çünkü uzaktan çekilen hiçbir fotoğraf yeterince “gerçek” olmuyordu, gerçek hikayeler anlatmıyordu. ve ben o hikayelere yaklaşamayacak kadar korkaktım. gezi direnişinden beri neredeyse elimi sürmediğim fotoğraf makinem, anlatamadığı hikayelerin hüznüyle bana bakıyor şu an.

    sebastião salgado, dahil olduğu o hikayelerin ve barbarlaşarak evrimleşen insanın, ruhunda açtığı hastalığı; doğaya, ve insanın vahşetini bulaştırmadığı el değmemiş topraklara, hayvanlara, bitkilere, kabilelere, sığınarak tedavi etmeyi başarırken, siz de onun gözünden görmek ister miydiniz yaşadığı bu serüveni?

    bu belgeselin sonunda, kendinizi dünya üzerindeki milyarca tuz tanesinden biri gibi hissedeceksiniz. yani küçüldükçe, küçüleceksiniz. ufalandıkça, ufalanacaksınız. savruldukça, savrulacaksınız. ama en azından, olan bitenin uzağında kalmayacaksınız. kim, bu hikayelere ortak olmadan geçip gidebilir ki?

    1.
    2.
    3.
    4.
    5.
    6.
    7.

    sebastião salgado ve eşi lelia’nın, bu dünyaya armağan ettikleri muhteşem eserleri “terra enstitüsü” hakkında detaylı bilgi için;

    http://www.institutoterra.org/…sb=nq==#.vipz7h7hdiu

    belgeselin müzikleri için;

    https://www.youtube.com/…pvkrcu8lcumrrrhukgzzcjl1vc

  • koku takıntısı olan bir erkek olarak bazı bilgiler vermek isterim;

    bir japon şirketi yenilebilir kokular üzerinde çalışmaka olsa da henüz yenilebilir parfümler çıkmamıştır. ama yakındır. dış etkenlerle ile birleşen ten kokusunu parfüm ile dengelemek zordur. ta ki doğru tene doğru kokuyu bulasıya kadar. her mevsimin, her dönemin ayrı ten koku salgısı vardır. bunu ancak araştırarak bulabilirsiniz ama ben size biraz yardımcı olayım,

    öncelikle teninizin kokusunu stabil etmeniz gerekir. bunun için ise;

    kötü kokmamıza neden olan besinlerden bahsedeyim. sülfür içeren gıdalar kötü kokuya sebep olur. bu gıdalar; lahana, brokoli, sarımsak, soğan gibi gıdalardır. insanı daha az çekici yapar. etkileri 72 saat boyunca sürebilmektedir. kırmızı et ve şarküteri ürünleri en etkili vücut kötü kokusu iletenlerdir. özellikle dışarı çıkmayı planlamadığınız zaman tüketmemeye dikkat edin. tabi yapabiliyor iseniz.

    birde hoş koku yayan besinler vardır ki bu kokular insanı çekici kılar.

    turunçgiller: canlı ve taze kokularıyla kötü kokuları vücudunuzdan arınmasına yardımcı olur. özellikle ananas, elma, çilek ve portakal bu besinler arasındadır. günde 1 bardak elma suyu gün boyu vücutta daha hoş kokuya sebep olur. eğer bu kürde iseniz insense ultramarine tercih edebilirsiniz.

    kakule: nefes spreyi etkisi olan kakule hızla etkisini göstererek çok taze bir aroma kokusu salgılar. bu ağzınızın ve nefesinizin stabil olmasını sağlar.

    yasemin çayı: tüm bitki çayları gibi yasemin çayı da zararlı maddelerin vücuttan dışarı atılmasını sağlar. dışarı atılan zararlı maddeler vücudun daha hoş bir koku salgılamasına yardımcı olur. bu kürde prada'yı tercih ederseniz etkili olursunuz.

    çemen otu tohumları: geceleyin bir bardak suda bekletilen çemen otu tohumları sabah yenildiğinde gün boyu güzel kokusu hissedilir. eğer bu kürde iseniz issey miyake tercih edebilirsiniz.

    biberiye: biberiye cilt sorunlarını gidermesinin yanında vücutta bulunan kötü kokuları vücuttan atar. cilt sorunları da ciddi kötü koku yayar. eğer varsa böyle cilt yağlanması gibi problemleriniz, bu kürü tavsiye ederim.

    yoğurt: yoğurt içerisinde bulunan yararlı bakteriler özellikle bağırsakta bulunan toksinlerden arındırılmayı sağlar. vücut kokusunu hoş tutmaya da yardımcı olur. eğer çok ağır yemekler yediyseniz muhakkak sonunu yoğurt ile bitirin, aklınızda bulunsun ciddi koku toksini atarsınız. yalnız atarken gaz olarak atacağınızı unutmayın.

    limonlu su: limonlu su vücudun yenilenmesi ve temizlenmesinde büyük bir yardımcıdır. özellikle günlük su miktarını arttırmak kötü kokuları azaltacaktır. lacoste red bu kürde çok başarılıdır ve kalıcılık etkisini arttırmaktadır.

    kekik, tarçın, nane: çok terleyen biri iseniz ya da terlemeye müsait bir ortamda bulunacaksanız bu üç baharat gün içinde güzel kokular yaymanıza yardımcı olacaktır. tommy tercih ederseniz kalıcılık ve çiçek notaları ile etkilersiniz.

    benden bu kadar, gerisi bende gizli kalsın.

  • gidecek başka zaman dilimi bulamamış mı? gelmeseydi, zahmet etmeseydi. biz zaten 19 gün sonra gelecektik. *

  • suleyman: hasta bakici.
    ben: narkoz mu yoksa ostrojen hormonu mu aldigi belli olmayan sozde erkek hasta.

    - suleyman beeey size de cok zahmet verdiiik. (kibar ol, ekstra kibar ol, ama ayni zamanda isveli ol)

    kendimden utanamiyorum bile.

  • anthony bennett ile alakası olmayan ayıboğan. anthony bennett bildiğimiz anlamda şişkoydu, uyku apnesinden ve astımdan muzdaripti. aynı zamanda da 2013 gibi zayıf bir sınıfta bile en iyi ihtimalle 9. veya 10.sıradan seçilmesi öngörülüyordu. anthony bennett'in ilk sıradan seçildiğine anthony bennett bile inanamıyordur, hatta üzerine lanet ediyordur şu anda.

    zion'ın kariyeri ne olur, bilemiyorum. ama her ne olursa olsun, bust etiketi yese dahi kimse zion williamson'ın new orleans pelicans'a kattıklarını göz ardı edemeyecek. eğer new orleans pelicans yeniden yapılanmadan bu kadar hızlı çıkıp gelecek için umut veriyorsa tek sebebi zion williamson ve yarattığı etkidir. eğer pelicans beklendiği gibi 7. veya 8.sıradan seçim yapsaydı lakers en azından hart'ı ve yanında 1 seçim hakkını kurtarabilirdi. üzerine pelicans'ın 4.sırayı akıllıca "trade down" yapma lüksü olmazdı ve yapacakları muhtemel bir garland/reddish/hunter seçimi ile de geleceklerini tayin etmiş olurlardı. bugünse pelicans'ın bradley beal için teklif yapacağı, uzatma imzalamasının tek sebebi anthony davis olan jrue holiday'i takımda tutacağı falan konuşuluyor. bunların hepsi zion williamson sayesinde. 2013 drafti gibi bir draftin 1.sıra hakkı olsa bunları konuşamazdı pelicans.

    hatırlatmakta fayda var, bu takım şubatta sırf lakers'ın vereceği 1 cap filler (maaşları eşitlemek için kullanılan oyuncu)+3 genç oyuncu+2 draft hakkı teklifine tav olmamak için yaza erteledi anthony davis takasını. daha fazla müşteri çekelim de kopardığımız kardır diyerek bunu yaptılar. ama zion williamson'ı seçme hakkı kendilerine çıkınca bir anda eli güçlü tarafa dönüştüler ve lakers'tan 4 tane 1.tur hakkı almayı başardılar, ingram ve hart gibi takaslarda kullanılabilecek gençler de cabası (lonzo'yu pek değerli bulmuyorum, isterseniz onu da ekleyin). anthony davis takası sadece ve sadece zion williamson etkisidir, bunu unutmayın. zion williamson sayesinde pelicans'ın eline geçenler aşağıda.

    brandon ingram
    lonzo ball
    josh hart
    2019 8.sıra (jaxson hayes)
    2019 17.sıra (nickeil alexander-walker)
    2019 35.sıra (marcos louzada silva)
    2020 ilk 10 sıra korumalı cleveland 1.tur draft hakkı (ilk 10'a düşerse 2 tane 2.tur hakkı olacak)
    2021 lakers 1.tur draft hakkı (ilk 8'e düşmezse 2022 lakers draft hakkı)
    2023 lakers 1.tur draft hakkı (lakers hakkı daha iyi çıkarsa)
    2024/2025 lakers 1.tur draft hakkı

    üstüne üstlük solomon hill faydasızını da yollamayı başardılar. son zamanlarda takaslanan yıldızlar olan demarcus cousins, kawhi leonard, paul george'un hangisi bu kadar verimli bir yeniden yapılanma takası getirdi? anthony davis'in takaslanma süreci de pek farklı olmayacaktı. ta ki pelicans lotaryayı kazanıp zion williamson'ı getirme hakkını elde edene kadar.

    bu ayıboğan şimdiden pelicans franchise'ını olası bir taşınmadan kurtarmıştır. daha 1 maça bile çıkmayan bir oyuncu için hiç fena değil bence.