hesabın var mı? giriş yap

  • mikroplar tarafından ayağa kaldırılmakla sonuçlanır. geçirdikleri mutasyondan dolayı "abi iyi misin, bir şeyin var mı?" diye bile sorabilirler.

  • "columbia" sevdiğimiz ve kullandığımız markalardan biri fakat yurtdışında 1 birime satılan ürün, türkiye'de 2-3 birime satılıyor. bu durum sadece vergilerle açıklanamaz. konu, x'te de tartışılıyor bkz.link.
    columbia merkez ofisi, türkiye distribütörünün belirlediği fiyatlara karışamayacağını belirttiği bir mail attı. kısaca ya boykot edeceğiz ya da 3.000 tl'lik mala 10.000 tl ödemeye devam edeceğiz. umarım columbia türkiye bu uyarıyı dikkate alır.

    edit: amazon'dan daha ucuza alabileceğimi ben de biliyorum. columbia dünya çapında pahalı bir ürün değil. tüm dünyada insanlar makul fiyatlarla ulaşabiliyorlar. bu duruma tepki göstermek en doğal hakkımız.

  • yüklemiyorum çünkü facebook kullanım desenimle örtüşmüyor. ben feyse giriyorum news feed'e göz gezdirip gelen mesaj varsa onları mail gibi okuyup yanıtlıyorum. gruplarda olay varsa bakıyor ve çıkıyorum. chat her daim kapalı.

    facebook messenger benim kontrolümde olan bu mesajlara müsait olduğumda bakabildiğim döngüyü feys arkadaşlarımın tetikleyebileceği türden rahatsız edici bir dinamiğe dönüştürüyor. bu değişimi istemiyorum. bundan rahatsızım. zorla ikinci uygulamayla üstüme atılmasından ayrıca rahatsızım. ayrı uygulamaya geçirip sırf rahatsız etmek için bildirimleri hala ana uygulamada gösterme çakallığından ayrıca rahatsızım.

    bunun sonucu olarak yaşadığım rahatsızlıkların ötesinde facebook mesajları benim en geç yanıtladığım mesajlar olmak durumunda kalıyor. haliyle bir de bana hemen ulaşabileceğini düşünen arkadaşlarıma geç yanıt atarak onları da bilmedikleri bu sebeplerden dolayı rahatsız ediyor, rahatsız ettiğim için ekstra rahatsız oluyorum.

    feysin mesaj ayarlarıyla alakalı çok sıkıntım vardı zaten. istemediğim halde tanımadığım insanlardan mesajlar alıyorum. bunlar other yerine bilmediğim sebeplerden inbox'a düşüyor. bunlara tıklayınca facebook karşı tarafa mesajı okumasam bile "görüldü" diye ispiyon yetiştiriyor. bu insanlarla paylaşmak istemediğim bir bilgiyi paylaşıp beni zora sokuyor. facebook tarafından taciz ediliyorum, özel yaşamım ihlal ediliyor. bu uygulama ayrışması, mobil taciziyle birlikte iyice artık hayat döngümü bozmaya başladı. tüm aile bağlantıları ve gruplardan dolayı hesabımı tümden kapatmak da istemiyorum.

    neticede bu uygulama dahil olmak üzere mesajla ilgili politikalarından dolayı feyse daha az giriyorum. daha çok twitter kullanıyorum, daha çok sözlük okuyorum. mesajlarına neden zamanı dönmediğime dair meraklanan, kırılan arkadaşlarla paylaşmak için de bunu buraya kaydediyorum.

  • tabakta bırakılan yemeğin arkanızdan koştura koştura gelmesi.

    hala ayaklı pilav imajı hafızamdan silinmemiştir.

  • bir anda ofisteki masadan kalkıp gitmek.

    herkesin şaşkın ve "nabıyo bu amk delisi?" bakışları altında dolaptan ceketi alıp. kimseye hiçbir şey demeden çıkıp gitmek. bilgisayarı bilgi işleme vermeden, çıkış işlemleriyle uğraşmadan o ortamdan uzaklaşmak.

    sonra odasından çıkan yöneticinin

    -"arkadaşlar oldboy nerde?"

    diye sorması ve akabinde

    -"bilmiyoruz ki çıktı gitti" cevabını alması. bu cevap üzerine dellenip

    -"birisi cebinden arayabilir mi?" diye sorması ve telefonun masada çalmaya başlaması.

    (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)

  • bu olaylar dahil son dönemdeki gelişmelere yönelik biraz uzun da olsa genel bir bakış atmaya çalıştım. enrty telefondan girildiği için imla hatası varsa affola.

    tanım: fransa'da yaşayan biri olarak büyümesini tahmin ettiğim olaylardır.

    fransa'da bu tip olaylar ve eylemler sıklıkla olur, daha yüksek katılımlı olanlarını da gördüm ancak bu seviye yayılan ve şiddetli olanına ilk defa denk geliyorum. merkeze çok yakın olmayan ve sakin bir yerde yaşamama rağmen ilk defa yaşadığım yere havai fişekleti duyabileceğim yakınlıkta bir eylem oldu. eylemlerin olası en tehlikeli sonuçlarını öngörebilmek için temel fransa siyasetine biraz hakim olmak gerekir.
    fransa'da toplumun ideolojisi genel olarak dörde bölünmüş durumdadır. her kesimin halkta yüzde 20-25 civarı bir karşılığı mevcut.
    son seçimde mélenchon'un temsil ettiği solcular, türkiye'de sol gözüken partiler gibi değil gerçekten solcudur, nato karşıtlığı seviyesindedirler. sosyalist ve göçmenlerden oy alırlar. halkın geri kalanı bu grubu aşırı ve tehlikeli bulur. son seçimde ilk defa yakın farkla üçüncü olup 2. tura kalamadilar.
    le pen tarafından temsil edilen grup da aşırı sağ olarak görülür ve göçmen karşıtlarından oy alır. son seçimde zemmour gibi açıkça ırkçı daha sağ birinin de aday olmasıyla daha merkez gibi görünüp 2. tura kalmayı başarmıştır. halkın geri kalanı bu grubu da aşırı ve tehlikeli bulur.
    macron'un temsil ettiği merkez grubu sağ sol pek sallamaz, öncelikleri ekonomi ve icraattır. popülist bir tarafı vardır, hem olumlu hem olumsuz anlamda en cok oy geçişi olan gruptur. iki turlu seçim sistemi ve en cok desteklenen olmasa da en az karşı olunan grup olduğu için son iki dönem başkanlık kazandılar.
    son büyük grupta merkez sağ dedigimiz bizdeki anap tipi olan gruptur. en çok oy geçişi olan diğer grup bunlardır. merkezdeki grup gibi az karşı olunan grup olmalarına karşın zayıf aday çıkardıkları için son seçimde farkla dördüncü oldular.
    sistemin işlemesi ve aşırılıkların önlenmesi iki turlu seçim sistemi sayesinde olur. en çok desteklenen değil en az karşı olunan grup olmak gerekir, en sağ ya da en soldaki grup ikinci tura kalsa bile diğeri rakip adayı destekler ve o seçilir.
    bu noktada endişelendiğim nokta, sadece bu eylemler değil, son haftada çokça gündem olan diğer iki olayla bütün olarak bakmam sebebiyle. annecy bölgesinde suriyeli birinin çocuk bıçaklaması ve bordeaux bölgesinde yaşanan çocuk ve ninesine olan saldırı çok gündem olmuş ve göçmen karşıtlığını harlamıştı. bu olaylara neden olan polisin 17 yaşında cezayir kökenli birini öldürmesi de göçmen kökenli mağduriyetleri körükledi. her iki tarafta da kutuplaşmanın artması, en sağ ve en sol grubunun güçlenmesi sistemin işlemesine risk teşkil ediyor. bunlarla beraber macron'un kural sebebiyle üçüncü dönem seçilemeyecek olması, merkezde ve merkez sağ da güçlü bir aday olmaması, sonraki seçimde ikinci tura le pen ve mélenchon'un kalması riskini arttırıyor. göçmen kökenlilerin çok çocuk yapması ve genç nüfusa sahip olmaları sebebiyle sol, le pen'in daha az marjinal gözükmesi ve aday beğenilmemesi sebepli son seçimde macron'a kayan merkez sağ oylarının le pen'e kayma ihtimali en sağ tarafı biraz daha güçlendiren faktörler. hükümet tarafından bu olayları başarıyla yöneten bir kişinin ön plana çıkarılması olmaması durumunda sonraki seçim sonrası fransa'nın avrupa birliği ve nato'dan çıkması gibi dünyayı etkileyecek konular gündeme gelebilir.

    (bkz: sığınmacının parkta çocukları bıçaklaması)
    (bkz: fransa'da küçük kızı kaçırmaya çalışan kişi)

  • fanatizm gerçekten tedavi edilemeyen bir hastalık. n'olmuş kadın kendisiyle özdeşleşen, her golünden sonra çalan bir şarkıyı gidip futbolcuyla beraber söylemişse. ne kadar ilginç kafalar ya. hemen taraftarlığı sorgulanmış. napacaktı gidip düşman mı olacaktı?