hesabın var mı? giriş yap

  • müsait bir yerde atlayabilir miyim?

    bunu diyen de bir teyze.
    teyze inerken şoför dönüp yanında oturana "paraşütü açıldı mı?" diye sordu.

  • sevgili hanım kızlarımız artık yetmedi mi? elinizde rakı kadehleriyle poz verip altına "yine mi güzeliz yine mi çiçek" yazmalar yetmedi mi he evet yine güzelsiniz tamam evet yine çiçek hep aynı mk işte yine mi rakı aaa hayret doğrusu yine mi kavun yok efendim inanmıyorum yine mi sen? yeter mk yine mi kalitesizlik yine mi sığ beyin...

  • narsisistik kişilere özgü bir davranış bozukluğu olan gaslighting, kişilerin kurbanlarına onların kendilerine dair algılarını yeniden biçimleyecek şekilde belleklerine olumsuz bilgi ve yargıları sokmalarıyla tezahür eder. bir manipulasyon yöntemi olarak da kullanılan durum, sorgu teknikleri içinde de yer alır.

    basitçe, filmlerde kendisini kaçıran ve kabus hayatı sürdüren kişinin telkin yoluyla sınırladığı algıyla yaşayan ve bir türlü kaçmayı beceremeyen kişiler buna örnektir. sosyal hayatta da karşınıza çıkarak kendi yargılarını sık telkinlerle size saldırma biçiminde gösteren otorite figürleri, böylesi bir algısal kopukluğa yol açabilir.

    1944 yapımı bir hollywood filmiyle terminolojiye girmiştir. ilgili film için bakınız

    psikolojik baskı oluşturarak tüm kanaatler yeniden oluşturulabilir.
    sizin de başınıza gelmiştir. sizin hiç olmadığınız bir insan olduğunuza dair telkinler duyarsınız, bir süre sonra telkinin geldiği yerle savaşmamak için ya da başka bir nedenle kabullenirsiniz, kabullendiğiniz an, telkin kendi delillerini oluşturur. yani kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür durumunuz. ancak farkındaysanız, eylemleriniz ve karakteriniz tutarlı bir bütünlük gösteriyorsa etkilenmezsiniz.
    her durumda telkini yapan kişi, sizi nasıl görmek istiyorsa öyle görüyordur. tıpkı rorschach lekesi gibi, orada olanı değil, kendi içindekini görüyordur.
    narsisistik kişilerin yargılarını silmek zordur. telkine kapalı olduğunuzu göstermeniz narsisizmle inşa ettikleri kabul ettirme gücünün parmaklarının arasından akıp gittiğini düşünmelerine neden olacağından yüksek ihtimalle sizi listenin dışına iteceklerdir.

    insanlar telkine açıktır. kendinizi olumsuzlamayın. başkasının gözünden bakmayın kendinize.

  • arabayla yurt dışına çıkmak hayali kuranlar için geçen yaz bu konuyu phd seviyesinde çalışıp tatile çıkmış biri olarak tek seferde işinize yarayacak tüm sitelerş içeren bir liste hazırladım ve aklınızda soru işareti bırakmayacak şekilde açıklamalarla destekleyeceğim. çünkü geçen yaz derli toplu şekilde birinin böyle bir yazı hazırlamış olmasını dilerdim. herkes konunun bir ucundan tutmuş ama tüm bilgileri özümsemem ziyadesiyle zamanımı almıştı.

    1- tolls.eu: avrupa'da otobanlar ya gişe (toll payment) ya da peşin ödeme(vignette) usulü çalışır. tabi kosova, lüksemburg gibi bazı ülkelerde otobanlar tümüyle bedavayken hollanda, karadağ gibi bazı ülkelerde sadece bazı özel tüneller ve belçika, almanya gibi bazı ülkelerdeyse sadece köprüler için ücret alınır. bu ülkelerin tüm listesine european countries sekmesinden erişebilirsiniz. yani avrupa'da herhangi bir ülkenin otobanını kullanırken ya hiç ödeme yapmazsınız, ya vignette alırsınız ya da ülkemizde de eskiden olduğu gibi kullandığınız mesafe kadar gişelerden nakit veya kabul ediyorlarsa kredi kartından ödeme yaparsınız. ben her zaman nakit ödemeniz ya da kendinizi buna hazırlamanızı öneririm. bir yerde kredi kartı geçiyor yazsa da o an sistem yoktur, bilgi eskidir gibi sorunlar karşınıza çıkabilir.

    1-a. vignette: vignette, peşin ödeme yapıp belli süreler için alınan ve o ülke içinde kullandığınız otobanlar için herhangi ekstra ücret ödememenizi sağlayan sistemdir. ben otobanlarını kullanmayacağım, hep şehir içi yollardan gideceğim yine de almak zorunda mıyım diye düşünüyorsanız hayır, almak zorunda değilsiniz ama bir sefer yanlışlıkla otobana çıkmanız tek seferde tüm gezinizin vignette ücretine mal olur, tavsiye etmiyorum.

    gezeceğiniz birkaç ülkede vignette gerektiğini mi gördünüz? süper! şimdi bu ülkelerin vignette kurallarını tolls.eu'dan okuyup altta ülkelerin sitelerine girip daha detaylı not alabiliriz. çünkü satın alımlar ve kullanım süreleri için ülkelerin farklı uygulamaları var. mesela bulgaristan için sınırdan geçmeden önceki benzinliklerden ya da geçer geçmez otobana girmeden ilk benzinlikten plakanıza elektronik vignette tanımlatabilirsiniz. yine bulgaristan için sadece hafta sonunu kapsayan, haftalık, aylık, üç aylık ve yıllık seçenekleri var ama öte yandan isviçre otobanlarını bir gün için bile kullansanız sadece yıllık vignette seçeneğiniz var ve geçtiğimiz seneye kadar aldığınız vignette'i araç camınıza yapıştırmanız zorunluydu. yazıyı yazarken kontrol ettiğimde 2023 ağustos'tan itibaren e-vignette'e de geçmişler. bu da demek oluyor ki yazdığım bazı bilgiler süreç içerisinde değişmiş olabilir, mutlaka başka kaynaklardan doğrulayın. ayrıca ben ülkeye gireyim de şehir merkezinden alırım diye düşünmeyin, eğer bir sefer kameralara plakanız yakalanırsa sonradan vignette almanız cezanızı iptal etmez.

    1-b. toll payment: tolls.eu sitesinden kontrol ettiniz ve giriş yapacağınız ülke gişe usulü çalışıyor ama siz o ülkedeki otoban ücretleri sürpriz olmasın, ne kadar yola ne kadar ödeyeceğinizi bilmek istiyorsanız hemen 2. maddeye bakın. ya ben gişelere sürekli yol parası mı vereceğim diyorsanız 3. madde size göre.

    2- tollguru: eğer vignette almanız gerekiyorsa zaten işiniz kolay ama gişe ödemesi olan ülkelerde yollara ne kadar ücret ödeyeceksiniz, merak ediyorsanız kullanmanız gereken en iyi site tollguru. hatta direkt europe toll calculator'a bu linkten ulaşabilirsiniz. iskandinavya'ya tatil planlayanlar için küçük bir uyarı yapayım. güzergahı siteden gördükten sonra o yolun üzerindeki köprü/köprülerin adını bulup google'a yazıp yanına toll fee ekleyip tekrar arama yapın çünkü fiyatlar çoğunlukla daha yüksek çıkıyor. ayrıca vignette kullanan ülkelerde free yazacak ama vignette almanız gerektiğini unutmayın. bir diğer nokta da yollarınızı bölerek arayın. yani kalkıp roma'dan amsterdam'a diye aramayın, o zaman çok sağlıklı çalışmıyor. genellikle ülke içinde ya da ülkelerin sınır şehirlerini seçerek aramanızı yapın.

    3- google maps: evet, bunu bilmeyen mi var diye düşünebilirsiniz ama toll payment usulü çalışan italya'dan bir örnek vererek olayı detaylandıracağım, siz bunu ekstra ücretli olan özel köprülerden veya tünellerden geçmemek için de kullanabilirsiniz. hayatta her zaman alternatifler vardır, bunu bir kenara yazıyoruz. floransa'dan roma'ya gittiğimizi düşünelim. google maps 3 saate yakın bir sürede alabileceğimiz 273 km'lik bir yolumuz olduğunu gösteriyor. tollguru'dan bu yolun ücretini arattığımızda karşımıza yaklaşık 20 euro'luk bir ücret çıkıyor. google maps'e dönüp seçeneklerden ücretli yolları kapattığımızda 356 km ve neredeyse 5 saat olarak süreyi ve mesafeyi güncelliyor. şimdi burada öncelikler devreye giriyor. yol uzadığında yakılacak yakıt ve geçen süre aradaki 20 euro'yu telafi ediyor mu, ücretsiz yolu kullandığınızda perugia gibi şahsen de tavsiye edeceğim bir şehri pas geçmeye değiyor mu, roma'ya ayıracak vaktinizden mi yiyor? sistemin anlaşıldığını düşündüğüm için daha fazla üzerinde durmayacağım.

    4 - fuel prices: yine tolls.eu'nun sitesinde sekme olarak güncele en yakın fiyatlar yazıyor. mesela benzin&lpg'li bir araç için benzini başka bir ülkeden alıp lpg'yi daha ucuz olan yakın başka bir ülkeden almak ya da depoyu geçilecek ülkede doldurmak küçük oranlarda kar etmenizi sağlayabilir. şu an için ciddi bir fark görmesem de geçen sene bu farklar dikkate değerdi.

    5- park4night: anroid ve ios uygulaması olan bir site. yurt dışında araç park etmek gerçekten büyük bir dert. ayrıca düşük bütçeniz varsa birkaç gece arabada uyuyabilmek de hem çoğu ülkede (bazen göz yumulsa da) yasal değil hem de doğru noktayı bulması zor bir durum. park4night bu konuda kullanıcıların yer eklediği, öneriler yaptığı, eklenen yerlere ek görsel ekleyebildikleri ve yorum yaptıkları bir uygulama.

    5-a. park sorunu: avrupa'da öyle istediğiniz gibi her yere park edemezsiniz. mesela dubrovnik park için gerçekten çok pahalı bir şehir. ben hem park4night'tan hem de google maps'ten gitmeden önce park edebileceğim yerleri araştırmış ve fiyat/performans/güvenlik açısından beğendiğim yeri maps'ten yıldızlayıp oraya park etmiştim. hatta park yerinden gezilecek yerlere giden otobüsleri bile öğrenmiştim ama yürümeyi tercih ettik, o ayrı. bazı şehirlerde avm'lerin otoparkını tavsiye ediyorum çünkü bazı ülkeler park yerini internet uygulamalarından ödemenizi istiyor veya kartınızı kabul etmiyor, plakanızı tanımıyor ki bizzat yaşadık. akşam belli saatten sonra paralı sokaklar ücretsiz oluyor ya da gerçekten bazen ücretsiz park yerleri oluyor. denk gelirseniz çevredeki esnafa sorup teyit alıp bırakabilirsiniz. airbnb ya da booking'den yer tutacaksanız mutlaka free parking verdiğinden emin olun, yoksa mesela kotor'da kaldığınız ev kadar bir ücret de otoparka verirken bulabilirsiniz kendinizi. belki amma da abartmış diyeceksiniz ama youtube'da veya facebook gruplarında arabası çekilen, ceza yiyen türkleri görürseniz bu işi neden ciddiye aldığımı anlayabilirsiniz. siz türkiye'de hangi otopark'ın böyle havalı sitesi var diye bir düşünün. bence yeterince uyardım bu konuda.

    6- yeşil sigorta: aracınızla yurt dışına çıkabilmek için yaptırmanız gereken trafik sigortasıdır. bu bir kasko değil, tam olarak ülkemizdeki trafik sigortasına eşdeğer. sınırda bulgaristan tarafından üç aylık alındığında türkiye'ye göre bir miktar daha ucuz olduğunu okumuştum ama tecrübe etmedim, açıkçası tavsiye de etmiyorum. ek olarak kosova'da geçerli değil, kosova'ya girerken kendi yaptıkları sigortayı almak zorundasınız.

    7- green-zones: bu konuda önceden uyarayım, henüz benim de tam olarak anlayabildiğim bir konu değil ama bildiğim kadarını izah edeceğim, yardımcı olmak isteyenler olursa bu maddeye ekleme yapabilirim. avrupa'da şehir merkezlerinde low emission zone'lar ve zero emission zonelar var. özellikle dizel araçların motorları için euro 1-2-3-4-5-6 emisyon değerleri model yılına göre değişiyor ve bu avrupalı arkadaşlar bazı zone'lara belli emisyon değeri altındakilerin girişini ya kısıtlıyor ya da tümüyle yasaklıyor. bu uygulama bu konumlar hakkında bilgi almanızı sağlıyor. ios ve android uygulamalarına bu linklerden ulaşabilirsiniz. başta da dediğim gibi bu konuyu hala tam olarak çözemedim, ileri araştırma yapmanızı tavsiye ederim.

    8- internet: e-sim'e sahip bir telefonunuz varsa airalo, mobimatter veya benzer firmaların birinden kolayca internet alabilirsiniz. aktif etmesi zor değil, hotspot'ı da açarak internetinizi paylaşabiliyorsunuz. instagram, youtube, spotify, app store/play store gibi off'ken de veri tüketme ihtimali olan uygulamalara kısıtlama da getirmenizi tavsiye ederim.

    not: aklıma yeni maddeler gelirse veya sizlerden öneriler gelirse ekleyeceğim. bilgileri olabildiğince güncel olarak yazmaya çalıştıysam da siz de merak ettiklerinizi reddit, tripadvisor veya quora'dan ekstra araştırınız.
    not2: karavanla seyahat etmeyi planlıyorsanız tonajınıza ve aracınızın ölçülerine göre araştırmanızı derinleştirmenizi öneririm.

  • sinemaya giden hemen hemen herkes şu giriş introsunu hayatında bir kes görmüştür. işte bu görseldeki kadın bayan columbia'dır.

    peki kimdir bu bayan columbia?
    hemen kısacık bir bilgiyle başlayalım; amerika birleşik devletleri'nin kadın ulusal kişiliğidir. yani amerika kıtası'nı veya yeni dünya'yı anlatmak ve kişileştirmek için uygulanan tarihi bir isimdir kendisi. çünkü 1800'lerden 1900'lerin başlarına kadar, ülkelerin kendilerini kadın bir karakter şeklinde kişileştirmesi popülerdi. bu kişileştirmeler genellikle bilgelik tanrıçası olan yunan tanrıçası athena'ya dayanıyordu. en popüler olarak kullanılan tanrıça kişileştirmeleri britannia (ingiltere), germania (almanya), marianne (fransa) ve unutulmuş columbia (amerika) idi. o günden bu güne gelene kadar amerika'yı anlatmak için şiirlerde, yer isimlerinde ve 1924 yılında bir sinema şirketi tarafından kullanılmaya başlandı, bildiğiniz üzere columbia pictures.

    1918'de harry ve jack cohn kardeşler ve arkadaşları joel brandt tarafından cbc film isimli bir satış şirketi olarak kurulan columbia pictures, aslında hollywood'un en eski ve köklü stüdyolarından biridir. ilk yıllarında, stüdyo çoğunlukla düşük bütçeli filmler üretse yıllar geçtikçe büyümeyi başardı. cohns ve brandt'ın 1924'te kendilerini daha sofistike göstermek için columbia pictures olarak yeniden yapılandırdı ve bayan columbia'yı yüzleri olarak kullanmaya başladılar.

    1924'te başlayan bu logo serüveni ta ki yıl 1992 gösterene kadar devam etti. scott mednick, sony pictures'a ait olan tüm eğlence tesisleri için logolar oluşturmak üzere peter guber tarafından işe alındı. daha sonra mednick, logoyu dijital olarak yeniden boyamak ve kadına klasik bir görünüm kazandırmak için new orleans sanatçısı michael deas'ı tuttu. michael deas, bir grafik sanatçısı olan arkadaşı jenny joseph'i logo için bir model olarak istedi. jenny joseph deas'i kırmadı ve işi kabul etti fakat jenny joseph daha önce hiç modellik yapmamıştı ve bu çekimlerden sonra da hiç model olmadı.

    zaman kısıtlı olduğundan dolayı hemen işe başladılar. orijinal olan bayan columbia bir amerikan bayrağıyla kaplanmıştı, ancak deas'a renk şemasını değiştirmeyi kafasına koymuştu bunun için kartelanın beyaz, turuncu ve mavi olarak değiştirilmesini istedi.

    fotoğraf çekimi, fotoğrafçı kathy anderson tarafından new orleans'taki dairesinin oturma odasında dört saat sürdü. küçük fotoğraf stüdyosunda kathy anderson'un dediğine göre ;
    --- spoiler ---

    “inanılmaz yetenekli illüstratör olan michael deas, bir tablo için referans fotoğraflar çekmemi istediğinde, o sanat eserinin ne kadar ikonik olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. bir iş arkadaşım tarafından tanıştırılan , times-picayune gazetesi sayfası tasarımcısı jenny joseph ise mükemmel bir modeldi ve gerisi tarihe mal oldu."
    --- spoiler ---

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3

    yukarıdaki görsellerde görebileceğiniz üzere deas, ortaya çıkan görüntüleri ikonik resmi için kullandı. joseph'in modellik yaptığı tek zaman bu, ancak son 25 yıldır milyonlarca insan sinemaya her gittiklerinde hep onun yüzünü gördüler.

    son
    kaynak:12

  • başlık: o değil de halil altıntopa helal olsun amk

    1. adamı bugünkü trabzonspor elazığspor maçında gördüm hemen ardından da beşiktaş galatasaray maçında gördüm amk hala deli gibi koşuyodu sporcu dediğin böyle olur işte

  • eşinin yanında arkasından vurularak öldürülen sehit astsubay necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu'nun düşük yapması ile vuku bulan elim, kahreden hadise. kaynak

    --- spoiler ---

    diyarbakır'da maskeli 2 kişinin silahlı saldırısında başından vurularak hayatını kaybeden astsubay üstçavuş necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu, karnındaki bebeğini üzüntüden kaybetti.
    --- spoiler ---

    sonra bebek katili deyince kızıyorsunuz, şerefsizler.