hesabın var mı? giriş yap

  • kullanıcı profilinden troll olarak işaretlediğiniz yazarların sadece mesajlarını almamakla kalmıyor, yazdıkları entry'leri de görmüyorsunuz. o kişi sizin için sözlükten uçmuştan farksız oluyor. beter oluyor. bedbaht oluyor. kısmeti kapanıyor.

  • genel hatlarıyla inceleyecek olursak çeşitli kaynaklara göre mö. 600 yılında mayalılar güney amerika kıtasının kuzey bölgelerine göç ettiler. mayalıların, daha bu tarihten birkaç yüzyıl öncesine uzanan bir dönemden beri kakao bitkisine aşinalıkları iddia edilir. mayalılar kakaoyu değerli bir ticaret eşyası olarak görmüş, hem hesaplamada ve hem de ödeme aracı olarak kullanmışlardır.

    mayalılar ve aztekler kakao ağacından topladıkları taneciklerle "xocolatl" (zokolat) adını verdikleri bir içecek yaptılar. aztek hint destanı kakao tohumlarının cennetten geldiğini ve yiyenlerin güçlü ve akıllı olacağını yazar. "çikolata" kelimesi mayaların "zokolat" kelimesinden ve kakao kelimesi azteklerin "cacahuatl" sözcüğünden türemiştir. meksika - hintçe karışımı bir kelime olan "çikolata" sözcüğü "çoko" (köpük) ve "atl" (su) kelimelerinden oluşur, çünkü hatırlayacağınız üzere, çikolata ilk başta bir içecek idi.

    kristof kolomb yeni dünyaya yaptığı dördüncü seyahatten kral ferdinand'a kakao tanecikleri de getirmiş ancak bunlar getirdiği diğer kıymetli eşyalar arasında pek dikkate alınmamıştır

    tarihte ilk çikolata olgusu 1519 yılında ispanyol gezgin hernando cortez'in meksika imparatoru mostezuma'nın makamına ziyaretle başlar. amerikalı tarih yazarı william hickling'in 1838 de yazdığı "meksika'nın fetih tarihi" adlı eserinde, montezuma'nın çokolatl dışında hiçbir içecek içmediği bahsi geçer yani çikolatalı bir içecek olan çokolatl, vanilya ve türlü baharatla lezzetlendirilmiş ve bal kıvamına yakın tarzda köpüklendirilmiş, ağızda eriyen bir yapıya kavuşturulmuş bir yiyecek olarak tanımlanır. montezuma'nın hareme girmeden önce kadeh kadeh cokolatl içmesi de bu içeceğin bir afrodizyak olduğu yönünde inanışların hasıl olmasına yol açar.

    ilk çikolata imalathanesi londra'da 1657 yılında bir fransız tarafından açılmıştır. ilk satışlar yarım kilosu 10 ila 15 şilin arasında değişmiştir. çikolata seçkin halk tabakasının içeceği olarak nam yapar ve on altıncı yüzyıl ispanyol tarihçi oviedo, "çikolatı ancak en üst düzey, zengin kimseler içebilirdi, çünkü tıpkı para içmek gibi bir şey di. kakao tüm ülkelerde para kurunun üstüne çıktı; 10 kakao tanesine bir tavşan ve 100 kakao tanesine iyi bir köle satın almak mümkün" demiştir.

    1778'de bir parisli'nin ilk ufalama, karıştırma ve yoğurma makinesini icadının ardından, 1825'te antoine brutus menier, noisel-sur-marne'de makineli ilk çikolata fabrikasını kurmuştur. ve bu adımla çikolatanın büyüsü tüm dünyaya yayılmıştır.

    günümüzde nestle kapitalist sistemin tüm imkanlarından faydalanarak çikolatanın büyüsünü insanlara aşılamakta ve sadece türkiye'den yılda 500 milyon $ kar etmektedir. nestle amcamız bununla kalmamakta bu yolda 3. dünya ülkelerine 6.-7. sınıf mallarını kakalamakta ve bir çok cocuk ölümüne sebep olmaktadır. kapitalist sistemde 1. sınıf ülkelerin beğenmediğini çöpe atacak kadar zengin olmadıklarını alenen ifade etmektedirler.

    çikolata o kadar mutluluk verir ki aynı zamanda hem damağınıza hitap ederken hem de o anda ne olmuş, ne bitmiş umursamaz bir tavır da takındırır.

    nestle; 1800 yılından günümüze kadar olagelen dünya çapında tüketimi içeren çikolata evriminin aşağıdaki dört faktörden meydana geldiğini belirtmektedir;

    1- 1828 yılında kakao tozunun piyasa çıkması;

    2- çikolata üzerindeki vergilerin azaltılması;

    3- tarladan fabrikaya kadar nakil olanaklarındaki gelişme;

    4- çikolatanın yiyecek olarak alışkanlık haline getirilmesi ve üretim metotlarındaki gelişmeler.

    1990'lı yıllarda çikolata ürün olarak popülaritesini ispatlarken aynı zamanda büyük ticaret hacmine sahip bir iş alanı olduğunu göstermiştir. dünyada yıllık kakao tüketimi yaklaşık 600,000 ton iken, nüfus başına çikolata tüketimi gittikçe artmaktadır. çikolata sektörü amerika birleşik devletlerinde mülti-milyar dolarlık rakamlara ulaşan bir sanayi dalı olduğu bilinmektedir efenim.

  • günün yorgunluğunu atmak için izlediğim programlardan biri. komik ve eğlenceli. bir de ''ayyy hani enteldik lan'' diye kasan gürûh yok mu?

    ulan, salak mısınız oğlum t.şak muhabbetine izliyor millet işte. bunu izleyip moleküler biyoloji ve genetik alanında makale de yazabilir bir adam, bilmem farkında mısın? hayatın kısa lan tadını çıkar, kasma. aristokrasisini sevdiğim.

  • facebook'ta bir videoya denk geldim ve sinirlerim tepeme çıktı. konu özetle şu;

    bir abimiz işyerinde hırsızlık yapan 2 çalışanı işten çıkartıyor ve bu hırsızlar da yüksek yerlerdeki irtibatlarını devreye sokarak bu abimizi kaçak elektrik kullanıyor diye şikayet ediyor. e tabi arkalar sağlam olunca sorgusuz sualsiz bu abimizin firması kaçak elektrikten dolayı ceza alıyor ve elektriği kesiliyor. ve 22 aydır hiç bir şekilde hakkını alamıyor. kaçak elektrik kullanmadığına dair raporları olmasına rağmen işlerini yapması gerekenler korkularından dolayı işlerini yapmıyorlar.

    youtube linki

    videodaki abinin facebook profili

    (bkz: akedaş) yanlış aktarım var sanırım icanus uyardı. akedaş adıyaman kahramanmaraş ve elazığ bölgesinde görevliymiş.
    (bkz: akdeniz elektrik dağıtım a.ş.)

    daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum aradım bulamadım neyse bir daha paylaşılmasında zarar yok. video yeterince ilgi görmüş ama ekşisözlük'ün gündem yaratma potansiyelinden dolayı konunun bir ucundan da biz tutarsak belki bir yardımımız dokunur.

    daha önceden şöyle bir başlık açılmış
    (bkz: türkiye'de hak ve adalet arıyorum)
    (bkz: vatandaşın kaçak elektrik isyanı)

  • bundan iki bin beşyüz sene önce sokrates nam bir feylesof demiş ki :

    eğer bir toplumda doktorlar ve hukukçular değer görüyorsa o toplum yozlaşmıştır, doktorlar değerlidir çünkü toplumda hastalıklar baş göstermiştir, hukukçular değerlidir çünkü toplumda adalet yoktur.

    varın gerisini siz düşünün.

  • iki-uc hafta evi hic supurmeyip sonra temizlik esnasinda elektrik supurgesinin yerden cektiklerinin borudan gecerken cikardigi citirtilari keyifle dinlemek.