hesabın var mı? giriş yap

  • çin'e koymaz; liechtenstein'da falan olsa nüfusun yarısına tekabül edeceğinden hükumet devrilirdi.

  • hakimin hakkaniyet anlayışı bugünün türkiye koşulları ile ne kadar da uyumlu. henüz keşfedilememiş olmalı, yoksa bu potansiyelle hızla yükselmesi lazımdı!

    "beni mesai saatlerinde uyarın" sözünü saygısızlık olarak algılamış hanımefendi. kendisi başkalarının tatil hakkına saygı göstermeyi bile düşünemiyor oysa. makam sahibi olunca zannediyorlar ki herkes karşılarında köpeklenmek zorunda...

    adalet komisyonu da hakime hanıma dönüp: "görev yeri dışında kimsenin amiri falan değilsiniz, memurun mesai saati haricindeki bu cevabı da disiplin hükümleri kapsamında değerlendirilemez." demek yerine gariban memuru sürgün etmeyi uygun görmüş. zalimler koalisyonu resmen!

    not: dikkat çekmek istiyorum ki katibin uyarıldığı konu "gerekçeli karar yazarken" yaptığı usul eksikliği. peki mahkeme kararının gerekçesini yazmak kimin işi? tabi ki hakimin... yani aslında hakimin bizzat yapması gereken ancak yapmadığı bir iş yüzünden katibin başına iş açılıyor.

    meraklılar için edit: katip değilim. memur bile değilim. katip tanıdığım da yok.

  • kamuda da karşılığını bulmaktadır.hatta sadece güzelliğin değil güzellik yanında bekarlığında mülakatlarda çok etkili olduğu bilinir. 5 kişi (adı saklı bir üst kurulun uzman yardımcılığı pozisyonuna mesela) alınacak bir mülakatta 4 bekar bayan ve bir evli erkek alınır örneğin. erkek alalım da iyice foyamız meydana çıkmasın ama rakip de olmasın denir.

  • affedersiniz ama s*kerim sistemini de matiğini de.

    bu futbol kulübü, adını değiştirip amed yapınca kapatılmalıydı.
    ulan her maç istiklal marşı yuhlanıyor. futbolcular zaten örgüt sempatizanı.
    bunlar yetmiyormuş gibi eline jilet alıp futbolcu doğramaya başladılar. görüntüler ortaya çıktı, o piçi kulüpten kovucaklarına, bizim gururumuzdur diyor kulüp yönetimi.

    sizin içinizde nasıl bir kin nasıl bir hınç varsa, sportif faaliyette bile bulduğunuz ilk fırsatta kesmeye, biçmeye çalışıyorsunuz. ulan bu yaptığınızı ışid yapmaz be.

    ayrıca, istiklal marşını yuhlayan herhangi bir kişinin, bu ülkenin 81 vilayetinde fiziki şiddetle karşı tepki görmesi müstehaktır.

    edit: bazı arsızlar "jilet nerede, yaralar nerede, bunlar yalan dolan" diye mesaj atmış.

    jiletle saldırının videosu: https://twitter.com/…glu/status/1102250275845361664

    bu da eseriniz: https://twitter.com/…glu/status/1102257105954836480

  • yemenli göçmenlerin arabistan'da aylık maaşı, 300 lira civarında filan. bahreyn yine aynı durumda. bahreyn halkının yüzde 80'ininden fazlası şii'dir ama suudi atamalı "krallar" tarafından yönetiliyor. hem bahreyn, hem de yemen bu suudlu alçaklara defalarca isyan etti, isyanın sebebi yukarıda yazdığım gibi mezhepsel değili sınıfsaldır. sadece katar'da dünya kupasına hazırlanan stadlarda ölen işçilerin sayıları binleri geçti ama kimse duymuyor, görmüyor.

    islamcılara bir şey söyleyince hiçbir karşılığı olmuyor, eğer bugün isyan eden şii'ler değil de sunniler olsaydı islamcılar ellerinde bayraklarla çoktan saraçhane'ye koşmuşlardı. amacım kimseyi hedef almak değil ama bu suskunluk allah aşkına, mide bulandırıcı değil mi? yemen'de 2011 de sustunuz, bahreyn'i görmediniz, şimdi yine susuyorsunuz, neyse.

    isyanın sebebi sınıfsaldır, örneğin bahreyn petrol bakımından dünyanın en zengin yeridir ama orada yaşayan şii'ler, bundan hiçbir pay almaz, alamaz. şii'lerin yüzde 50'sinden fazlasının nüfüs kağıdı yok, yani adamlar doğduğu büyüdüğü topraklarda mülteci konumunda.

    abd'nin de ne denli şeref yoksunu olduğunu bu operasyonla bir kez daha görmüş olduk. daha da yazılır ama midesi kaldırmıyor insanın, ne desek boş.

    edit, islamcıları bir kenara bırakıyorum zira onların gözleri görmüyor, kulakları duymuyor -umarım inandıkları bir allah vardır, başka bir şey diyemiyorum onlara- ama islamcıların dışında kalan kesim, allah aşkına şu olaylara mezhepsel bakmasın, mesele mezhep değil. mezhep orada yaşanan sınıfsal savaşı perdeliyor, asıl mesele kaynakların kimler tarafından sömüreleceği, abd'nin desteği de bu nedenle zaten. bakın, yemen üzerinde mısır ile suud'lar 60'larda da birbirine girdi, suud'lar yine abd'yi arkasına alıp kazandı. mısır o dönemde, cumhuriyetçi bir yönetimi desteklerken, suudi'ler, monarşiyi destekliyordu ve mısır ile suud'ları ele alırsanız meselenin mezhep olmadığı çok daha iyi anlaşılır.