hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle bebekken yanında çok zaman geçirdiğiniz insanların ****kokusunu küçük yaştan beri duymaya alıştığımız için, onlara karşı aidiyet hissi geliştirmemizi sağlayan hafızamızdır. çok güçlüdür. yapılan bir araştırmaya göre de bebekken kokusuna alıştığımız aile büyüklerimize yaşlandıklarında veya hastalandıklarında acıma duygusunun bir kenara bırakarak sevgiyle bakmamızın altında yatan en büyük görünmez sebeplerden biriymiş koku hafızası. bebeklik döneminin vefa borcunu ödemenin yolunu açan istemsiz bir insaniyet belirtisi denilebilir kanımca.

  • yöneticinin adaletsiz davranması, cahil, ikiyüzlü ve yalancı olması
    insan yerine koyduğun kişilerin hayvan çıkması
    bi boka yaramayan insanlarla mecburen muhatap olmak

  • rbmk reaktörleri, sovyetler birliğine has bir reaktördür. eski bir reaktör tasarımıdır. bildiğiniz üzere, bu reaktör tipi, çernobil nükleer santralinde kullanılmıştır (rbmk-1000 tipi). çağdaş güvelik önlemlerine uymazlar. rus kaynar su reaktörleri adı ile bilinirler. adından anlaşılacağı üzere, su ile soğutulurlar. soğutucu (hafif su), yakıt kanallarına çekirdeğin tabanından girer. giriş basıncı ve sıcaklık sırasıyla 8,2 megapaskal (mpa) ve 270 c'dir. kanaldan geçerken su basıncı yaklaşık 7 mpa'ya düşer ve çekirdek çıkışında sıcaklık 284.5 derece'ye çıkar. sıcaklığın artması ve basıncın düşmesi suyun kaynamasına neden olur. çekirdeğin çıkışında, buhar içeriği ağırlıkça % 14.5'e ulaşır. bu buhar-su karışımı, doymuş buhar ve suyun birbirinden ayrıldığı buhar ayırıcılara (buhar separatörü) akar. ayrılan buhar daha sonra türbinlere akar ve buradan, suya yoğunlaştırıldığı yer olan kondansatörlere gider. bu su (besleme suyu) daha sonra elektrikli besleme suyu pompaları tarafından buhar ayırıcılara pompalanır. burada besleme ve ayrılan su birlikte karıştırılır. bu şekilde ayrılan suyun sıcaklığı 270 dereceye düşer.

    bu tip reaktörlerde nötronları yavaşlatmak için grafitler kullanılır. normalde fisyon reaksiyonunu yavaşlatmak için bu grafitten yapılma çubuklar kullanılır ve uranyum-235 (u-235) 'in tepkime hızını kontrol ederler. çernobilde ise patlayan 4 numaralı reaktördeki nükleer yakıt ve reaktörün çevresinde yer alan grafit ateş almıştır. chernobyl dizisinde de jared harris tarafından canlandırılan valery legasov, etrafa yayılan bu radyoaktif grafitlerden (yaklaşık 700 ton) sıkça bahseder. yangına ilk müdahale eden itfaiyeciler, deyim yerindeyse bu grafitlerin üzerinde cirit atmışlardır.

    normalde uygun bir yavaşlatıcı, ucuz ve bol olmalı bunun yanında kararlı olmalıdır. karbon atomlarının hegzagonal halkalar oluşturduğu grafit, bu özellikleri taşıdığı için rbmk tipi reaktörlerde yavaşlatıcı olarak kullanılmıştır.

    daha fazla bilgi için:
    http://www.rri.kyoto-u.ac.jp/…79/kr79pdf/malko1.pdf

    http://www.taek.gov.tr/…inin-temel-prensipleri.html

    http://www.nukleer.web.tr/…al_turleri/rbmk_ana.html

  • sanki birileri tarafından bir gecede piyasaya sürülen tatlı çeşidi. komik video gibi bir anda herkes bunu paylaşmaya, övmeye başladı lan durduk yere. sanki yeni icat oldu, sanki daha önce yoktu. niye böyle oldu sebebi neydi ki?

  • meşhur 4. sezon 5. bölüm "the constant" ve bu bölümdeki desmond ve penny telefon konuşması elbette, sadece o bölümü hala arşivimde tutuyorum.

    ama ne olursa olsun lost diyince ilk his hep bi burukluk oluyor ya.

  • -trenler gelip geçtikçe makinistlerle selamlaşıyoruz.
    -ama bazen selam vermiyorlar.
    -o anda işte insanın içinde bir eziklik oluyor.

  • şarküteri reyonundan alışveriş yapmayı bir türlü beceremediği andır.

    şarküteri reyonları hep kâbusum olmuştur, millet orada kendinden emin biçimde durup, "bilmem ne peyniri, bilmem ne çökeleği, bilmem ne sucuğu istiyorum, evet, hepsini biliyorum ben hahayy" diye telemesini, çerkesini, çeçilini (ne demekse) tarif ede ede anlatır, yok taşlık, yok incik bilmem ne, bissürü ayrıntısı var o reyonun. hangi et daha çabuk pişer, antrikot mu daha lezzetlidir, bonfile mi, bileceksin. bununla övünen insan var lan. ama gel gör ki, bende yok böyle bir bilgi. sıfırım yani.

    ****play****

    adam,
    -buyrun, dedi.
    -peynir alacaktım, dedim.
    -ne peyniri olsun, diye sordu.
    -dana, dedim.

    ****pause****

    ama tamamen sallıyorum, dananın şarküteri reyonuyla ilgili bir şey olduğunu biliyorum, ama danadan ne yapılır, dana hayvanı nasıl bir hayvandır, en ufak bi fikrim yok. ağzımdan öyle bi dana çıkıveriyo, hani istiyorum ki adam benim ne istediğimi bilsin, "aaa sana süper ezine peynirim var, ondan vereyim!" desin, ya da "çok güzel köy peynirim geldi, 250 gram sarayım." desin, "hee olur." diyeyim.

    benim bildiğim bi öküz var, bi inek var, bunlar evleniyo, buzağı oluyo falan. düvesini, güvesini, danasını, camışını inan bilmiyorum. hangisinin peyniri olur bilmem, benim için peynir, babanın satın alıp eve getirdiği, masaya konan bir şeydir, peynir peynirdir, bunun dört ayaklı arkadaşlarımızın devreye girmesiyle bu kadar karmaşık olmaması gerekir!

    ****play****

    -ne peyniri olsun?
    -ıahh, şey peyniri olsun, hmmmm, şey, mmmmm, dana!?!?

    adam,
    -dana değil de inek peyniri olur, dedi.
    -haa inek inek, dedim. (bozuntuya da vermiyorum.)

    sıra geldi salam almaya. o da ayrı bi zulüm.

    -ne vereyim, dedi.
    -inek inek, dedim bu sefer.

    ****pause****

    ama kendimden çok eminim. inek abicim, bildiğin inek yani, sonuçta onu da devirip yatırıyolar, cart diye kesiyolar, eti yenen bi canlı sonuçta, elbet salamı da olur.
    inek dediğin şey ettir, salam da ettir, o halde inek salamdır yani.

    tamamen p ise q, q ise p, işte bu kadar! düz aristo mantığı.

    ****play****

    -dana demek istediniz herhalde, dedi.
    -ahaha evet evet, dana tabi, hatta yüzde yüz dana, dedim. (yüzde yüz oranı da bi yerlerden aklımda kalmış, yüzde yüz dana, yüzde elli hindi falan, öyle bi oranlar uçuşuyo kulağımın etrafında ama bir an önce versin de gideyim diye sabırsızlanıyorum.)

    sonuç olarak inek peynirimi ve %100 dana salamımı alıp kasaya koşuyorum ama biliyorum ki bir sonraki seferde yine düşünücem, dananın peyniri oluyo muydu, koyunun nesi oluyodu, hangisi sertti, hangisi yımışaktı diye.

    kısacası alışveriş yapmayı hâlâ bilmiyorum, büyük işi bunlar.

  • orantısız zeka göstergesidir.
    bu ülkenin yobazı haggaten gerizekalı arkadaş. gerizekalılığın bir dibi olsaydı orada türk yobazı olurdu. ekşi sözlük de bildiğin gerizekalılığın prim yaptığı bir yer işte.

    maymun-insan, kaburga kemiği-kadın meselelerine hiç girmeyeceğim. durum şu. ateistler maymunun değil onun atasının milyonlarca yıl evrim geçirdikten sonra insan olduğuna inanır. bildiğin maymunun birkaç yılda insan olduğuna değil.
    salaklar.