hesabın var mı? giriş yap

  • california'da yaşamış alexander ve jeanette tozcko adındaki çifttir. erkeğin kalçası kırılınca kadın da yatağa düşmüş ve aynı gün içerisinde birbirlerine sarılarak ölmüşler. 8 yaşından beri de birbirleriyle flörtleşiyolarmış.

    ne aşklar var be

  • adı uğur olan arkadaşımın arkadaşı biriyle tanıştık. uğur eski kuyumcu ve müteahhit ama alkolden pavyondan 2 apartman ve kuyumcu dükkanını yemiş. şimdi sürünüyor. kafa adamdı allah var.
    birgün uğur beni aradı. ala kafam bozuk geleyim mi sende kalsam olur mu dedi. olur gel abi dedim.
    elinde 2 tane battal boy pazar torbasıyla geldi. yemek falan getirdi zannettim sevindim. meğer içeriz diye 10ar tane bira getirmiş. ben zaten bira sevmem. neyse 1 saat falan oturduk ben 1 tane içtim. o 4 tane devirdi. telefon geldi. 1 saate gelirim dedi gitti.
    1 saat sonra yine battal boy bi torbayla geldi. bu sefer de 10 tane bira almış. dolabı açtı. "e amk sen ne içtin duruyor malzeme ben bitirdin zannettim de aldım!" dedi. dolapta 25 tane bira var. o ara dershaneden arkadaşlar aradı. biz geliyoruz diye. uğur dershaneden arkadaşın arkadaşı. gelin dedim uğur da var.
    meğer uğur o bir saatte bunların yanına gitmiş. gelin alanın keyfi yok adam bi bira içemedi demiş.
    neyse bizim ekip geldi.2 tane 100lük rakı, 20 tane bira. 5 6 çeşit meze de yanlarında.
    caner dedi gurban olduğum tadın yokmuş ondan geldik. (caner neşet ertaş hastası. aynı memleketten olduğu için konuşmasını taklit ederdi)
    sonra derdimin olmadığını anlatmaya çalıştım. ama yok adamlar anlamıyor.
    1 saat oturduk öyle. neyse kapı çaldı. caner açtı kapıyı.
    saz ekibi getirmiş. bir de çiğ köfteci.
    biri çiğ köfte yapar. 2 kişi aşık atışması yapıyor. ben dumur haldeyim. kafam da gitti biraz. sonra bana sen de söyle hadi dedi. adam gitti bilmediğim bir türküye girdi sazla. baktım baktım. izmir'in kavaklarını söylemeye başladım. nedense söylerken efkar sardı beni. 5 aydır eve gitmiyordum. bitirdim ben. sazcı birisi dedi. hoca memleletini özlediysen biz gönderelim seni. öğrencisin sonuçta. sbi yok falan diyorum ama sallayan yok. bizim caner, muhasebeci abi ve adını unuttuğum sazcı kayboldu bi ara ortadan. bu arada ertesi gün dersane tatil, okulda da dersim yok.
    geri geldi canerler. hadi kalkın gidiyoruz. dediler. ben noldu demeye kalmadan bindik arabaya 4 kişi. (totalde 9 kişiydik 5 kişi gelmedi)
    dedim nereye gidiyoruz. ses yok. en son polatlıya geldik. caner dedi. gardaşım izmir'e gidiyoruz. anayla babanın elini öpüp geri gelcez" abi şaka mı yapıyorsunuz diyorum. yok adamlar ciddi. bu arada saat gece 3 falan. abi ne gerek var deli misiniz diyorum. sallayan yok.
    neyse yolda arabayı dönüşümlü kullandılar.saat 9 gibi izmir'e geldik. eve çıktık. caner, x abi ve kantinci. (isim spesifik olay isim vermeyeyim) kapıyı çaldık babam açtı. adam salak oldu. tansiyon hastası zaten. annemi çağırdı. çığlıklar kıyamet gibi. annem hemen kahvaltı hazırlamaya başladı. hepsini çok severdi annemler. caner "gurban olduğum anam yorma kendini. ala sizi özlemiş ondan geldik. zaten yol uzun. bir iki saat oturup gideriz." dedi.
    neyse oturduk kahvaltı yaptık. annem babam ağlıyor. caner de hisli adam onun da gözleri doldu. ben de ağlamaklıyım. hala rüyada mıyım diyorum.
    neyse öğlen 1 gibi çıktık yola. evden 2 koli erzak koydular. gidiyoruz.
    muhasebeci dedi ki. ya hazır buraya kadar geldik bi de istanbul'a mı gitsek? ben yok artık dedim istanbul ne alaka? ama tek anormal benmişim ortamda.
    gittik amk. ordan istanbul'a gittik. çiğ köfte alıp ankaraya döndük. sabah saat 7de vardık. 8de derse gireceğiz. patronu aradı muhasebeci. beyler üçümüz de izinliyiz. dedi. kantinci boynu bükük halde dersaneye gitti.
    meğer olayı caner, muhasebeci ve patron organize etmiş. beni mutlu etmek istemişler.

  • tiksinc bir acisal momentum olgusudur. topaci dusunelim:

    ilk anda topac dikeyle hebe acisi yapacak sekilde "cok yuksek hizda" donuyor olsun. bu olayi hayalinde canlandiran insan beyni topac odun gibi oldugu yere yigilsin ister, fakat donen topac yigilmak soyle dursun dikey ekseni etrafinda dairesel hareket yapacaktir. burada newton'un f=m*a esitligine alismis beynin dustugu hata acisal momentum gercegini goz ardi etmektir; f=ma seklinde degil de soyle dusunurse kendisi icin daha iyi olacaktir: "topacin agirlik merkezine yercekimi tarafindan uygulanan f kuvveti, acisal momentum vektoru ve f vektorunun olusturdugu duzleme dik ve f*r (r, kuvvet kolu) buyuklugunde bir tork yaratacaktir. basitce; bu tork, acisal momentum vektorune dik oldugu icin onu azaltmak, artirmak, yada daha yataya cekmek yerine (topacin yigilmasi), onun bir daire cizmesine sebep olur; fizikci agziyla, acisal momentum vektorunun tork yonunde yer degi$tirmesine sebep olur ($imdi ornegin yatay duzlemde donebilen bir diski daha da dondurmek icin uyguladiginiz yatay kuvvetin yarattigi tork acisal momentum vektoru ile ayni yondedir, boylece uyguladiginiz tork diskin daha hizli donmesini bir baska degisle diskin acisal momentumunun artmasini saglar, ve dunya ile ilgili deneyimlerimiz sayesinde bu durumu guzel guzel anlayabiliriz, ve fakat presesyon oyle degildir)."

    tabi uzerinde tirnak i$aretleriyle durmu$ oldugum gibi bu aciklamalar cok yuksek acisal hizlar icin cok yaklasik dogrudur, acisal hiz azaldikca i$in icine "nutation" girer ki bu da topacin a ekseni ve y ekseni etrafinda donmesinden daha cins bir sinusoidal "kafa sallama" hareketidir.

    bir de niels bohr ve bir diger unlu fizikcinin egilmi$, topacin donu$unu izliyorken cekilmi$ bir fotografi vardir ki bu i$lerin pek oyle cocuk oyuncagi olmadigini anlatir bize sanki..

    (bkz: topac)

    boylelikle presesyon olgusunu topac ornegi vasitasiyla anlami$ olalim, fakat aklimdaki soru $udur, acaba newton angular momentum olgusundan haberdar miydi? oy oy, muhakkak haberdardi ki gezegen hareketlerini hesapedebilmi$ (belki de angular momentumu tanimlayan newtondur, kim bilir). madem oyle, bize newton'un 2. yasasi f=m*a 'nin islemedigi durumlar gosterilirken "aman ha angular momentum varsa dikkat edin" demediler; demek ki her$eyi hocadan beklemek yanli$mi$ ahahah.. oysa $imdi "aman ha angular momentum varsa dikkat edin demediler ama non-inertial bir referans frame (ov tarzanca) seciyorsaniz newton kanunlarini inertial referans frameindeymi$sinizcesine uygulayamazsiniz dediler" diyecegim sonra ben bile kendime inanmayacagim ve fakat evet topac bir non-inertial referans frame'idir (aynen dunya gibi), ama oyle yada boyle (bkz: inertial), (bkz: non inertial), (bkz: reference frame), (bkz: newton yasalari), (bkz: ivme).

    fizik ho$ degil sanki..

  • trakya'yı ikiye bölmek isteyen çılgın projelerden sonra akla yatkın ve halka faydalı bir proje duymanın huzurunu yaşıyorum.

    haydi türkiye, kurtulacağız din ile uyutup halkı soyan arap kıçı yalayan haramilerden.