ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mehmet topal'ın bekir irtegün'e yaptığı hareket
-
mehmet, topal mopal ama sağlam geçiriyor. hatta geçirmeden önce bir hemoroid kontrolü yapıyor. temiz olduğunu görünce dayanıyor. aga her zaman demişimdir, bu devirde bir körden korkacaksın bir de topaldan.
st. esprit katedrali
-
istanbul’da papanın temsilcisi olarak bulunan monsenyör hillereau tarafından ünlü mimar gaspard fossati’ye yaptırılan kilisenin inşaatı 1845’te başlamış, 1846’da ibadete açılmıştır. imkânsızlıklar nedeniyle pek sağlam yapılamayan ve sık sık meydana gelen depremlerden ötürü zarar gören kilise 13 haziran 1865’te tadilat görmüş ve 31 aralık 1865 tarihinde ibadete açılmıştır. katedralin cephesi notre dame de sion kız lisesi tarafından kapatılmış durumdadır. monsenyör hillereau tarafından saint esprit kilisesi inşa ettirilirken, aynı zamanda rahibelerin ve saint esprit inananlarının defni için bir yer altı mezarlığıda hazırlanmıştı. 1927’ye kadar defin işlemi devam eden yeraltı mezarlığında, sarayın meşhur müzizyeni giuseppe donizetti’nin mezarı, kilisenin kurucusu monsenyör hillereau’nın ve diğer ailelerin mezarı bulunmaktadır.
sen kredi kartınla al ben sana her ay öderim
-
bir kere düştüm buna.
iş arkadaşımdı. telefon almıştı kendine. 1 ay ödedi. sonra başka yere geçti. 2. ay ödemedi. 3. ay ödemedi. 4. ay aradım. direkt lafa girdim. biraz sıkışığım, para gelecek 1 aya. hepsini öderim dedi. 2 ay geçti, ses yok. tekrar aradım, açmadı. geri de dönmedi. mesaj attım. aga 24 saat içinde tamamını ödemezsen, ben kendi bildiğim yoldan çözerim dedim. tabii ki geri dönmedi. günah benden gitti.
o zamanlar mavi bilgisayar vardı. oradan almıştık telefonu. gittim. hırsızlık vakası var. faturamı kaybettim, fatura nüshası lazım dedim. kredi kartıma ait alışverişten faturamı verdiler. karakola gittim. önce durumun aslını anlattım. polis güldü. telefonu ya da parasını verirse şikayetten vaz geçer misin dedi. tabii ki dedim. tamam, hallederim şimdi dedi. numarasını istedi. aradı hemen yanımda, parayı getir yoksa başın yanar, benden demesi dedi.
adam şehrin öbür ucundan 15 dakikada geldi karakola. güzel güzel paramı verdi. saydım, ilk taksit dahil hepsini vermiş. geri verdim fazlasını. adi bir kağıda satış protokolü de yaptık oracıkta. imzalar atıldı. sonra arkasına bakmadan gitti.
aklınızda bulunsun. ola ki böyle bi bok yiyeceksiniz, faturayı kendi adınıza kestirin. ne olur ne olmaz.
cv'ye bakıp bakıp aramayan firma
-
cv'ye bakıp bakıp 3 kere reddedildiniz mesajı gönderen firma kadar üzmez.
gerçektir. başıma geldi ve artık üçüncüsünde firmanın insan kaynakları sorumlusunu bulup mail attım.
"kariyer.net'teki ilanınız üzerinden üçüncü kez olumsuz cevap dönüyorsunuz. ben başvurumu geri çektim. beni o kadar da reddetmenize gerek yok. ilki yeterliydi."
araba sürerken olmasından en çok korkulan şey
-
mahalle aralarında bir çocuğun yola atlaması.
tayt giyip çamaşır yıkayan bursalı damat
-
başka hiçbir yerde görmediğim adet.
bence bursalılar ibneliğe bahane arıyorlar.
satrançtan öğrenilenlerin yaşama aktarılması
-
hayatta çelimsiz bir piyon rolünde olursan hep ilk öne seni atar ezilmeni seyrederler; yok güçlü bir şah gibi dik durursan hepsi seni korumak için dört koldan düşmanına atılırlar.
arabayı 5. viteste kaldırabilen kız
-
güçlü kızdır.
zira normal şartlarda uzun vites oranına sahip 5. viteste araba hareket geçmez. kızın arabayı tutup havaya kaldırması gerekir.
bu kadar güçlüyse ve seninle evlenmek istiyorsa ya o'nunsundur, ya da kara toprağın*
15 gündür a. koydum gardaş usandım vallaha
-
diktirirsin.....
çünkü tecavüze uğramanın en kötü yanı, kimin onu alacağı değil mi?, yine bir erkeği memnun etmek,
yoksa başka hiçbir sorun yok.
31 temmuz 2014 murat göğebakan'ın vefat etmesi
-
son zamanlarda çıkar için yaptığı iktidar yalakalığı tüm ömrünü silip atar mı ki....? bilemedim...
ama casinolarda 10 yılda tanımadığım ünlü kalmadı. tüm ünlülerin, şarkıcıların, artistlerin 'herkes bana bakıyor mu acaba' tripleri ya da 'daha çok ilgi istiyorum' kaprisleri varken bu adamın sıfır kompleksi, olağanüstü alçak gönüllülüğü, herkese gülümseyerek yaklaşma çabası, sıradanlığıyla her zaman yeri benim için ayrıydı.
adam sanki casinoya tatile eğlenceye gelmemiş de ramazanda aş evine bi tabldot doldurmaya gelmiş gibi minnettar ve alçak gönüllü olurdu hep. kesme kristaller içindeki 60 yıllık scotchların beğenilmediği yerde, demli bir çay için defalarca teşekkür ederdi.
kolları dört bir yanı saran, kendinden olmayanı ekmeğe muhtaç bırakan iktidar seni de kirletti ya ne diyelim...
kimse kusursuz değil ki bu dünya'da, huzur içinde uyu...
adil ışık
vatandaşlarımız endişe etmesin
-
endişe edecek kadar vatandaşı yaşamayan bir yönetemeyici beyanı.