ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
polatlı
-
bugün itibarıyla altyapı çalışmalarının hızla başlayacağı güzide ilçemizdir.
ve ankara’mızın tüm ilçeleri gibi tarihiyle ve insanıyla eşsiz bir yer olan polatlı ilçemize müjdemiz olsun.
polatlı’mızın senelerdir kangren haline dönüşen acil altyapı yatırımları için yaptığımız kredi talebi belediye meclisi’mizde oybirliği ile kabul edildi.
polatlılı hemşehrilerimin sağlığı ve huzuru adına verdiğimiz ısrarlı mücadelenin nihayete ermesinden büyük bir mutluluk duyuyorum.
altyapı yatırımları için gerekli ihalemizi ise polatlı’da yapacağız.
başkentimizin tüm noktalarına sağlıklı bir altyapı ağı kazandırmak istiyoruz. ankara halkı bu şehri bizlere emanet etti. halkımızın bizlere verdiği yetkiyi toplum yararına kullanmak ve bu uğurda mücadele etmek boynumuzun borcudur.
halkımızın sağlığı ve güvenliği daima önceliğimiz olmaya devam edecek.
isveç'i babam da yönetir
türkiye'nin en kaliteli ünlüsü
-
muazzam bir eğitim geçmişine sahip, ekonomist, hukukçu, kültürlü, sanatsever, edebiyatla ilgili, sporu takip eden, entelektüel, mizah anlayışı olan, tevazu sahibi, gurme... vedat milor. çok seviyorum, çok büyük saygı duyuyorum.
adnan oktar'ın silikonlar vadisindeki fotoğrafı
-
(bkz: çek şu filmi be hocam)
önder irevül
-
sizinle gurur duyuyoruz komutanım
iyi ki varsınız!
avcılar kız imam hatip lisesinde düzenlenen çanakkale zaferini anma töreninde dua ederken atatürk'ü anmayan öğretmen'e tepki gösterip töreni terk eden albay önder irevül'e idari tahkikat açıldı.
zaytung'un kemoterapi esprisi
-
durup durup zaytung'un esprilerine hislenen, ağlak duygusalları ortaya çıkaran espridir.
sloganı dürüst, tarafsız, ahlahsız haber olan bir yerden ne okumayı bekliyordunuz? okuma kardeşim adamların tarzlarını beğenmiyorsan. oturup sözlükte başlık açıp duyarlı vatandaş numarası yapmak niye?
çatır çatır gülümsediğimiz espridir. anlayamazsınız.
not: bir kanser hastası yakınıyım. dergiyi beraber okuduk ve güldük. zira, adamların mizah tarzlarını biliyoruz. biz alınmıyoruz, size ne oluyor?
huzur sokağı
-
3 kızın birden kutsi'ye aşık olması yüzünden benim gözümde fantastik bilim-kurgu kategorisinde olan dizi.
çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler
-
(bkz: kar)
odaya girdiği zaman oleyy diye sevinçle koşup babamın omzundan karları alırdım. uzun bir palto giyerdi. zaten sürekli onu giyerdi. sonra avcunu açar ellerine suyunu damlatırdım. annem "yapma şunu silkelen de öyle gel" diye babama kızsa da o hiç annemi dinlemezdi. ne zaman kar yağsa babamla bu oyunu oynardık. işten yorgun gelse bile o uzun paltosuyla dağ gibi karşımda dururdu. karları alınca da sobanın yanındaki sandalyeye oturup avucunu açardı. ilk zamanları sobaya damlatıyordum ama cıbs cıbs diye annemin kafasını çok şişirdigim için babam sonradan hep ellerini açtı. "karışma hanım o gülünce benim yorgunluğum gidiyor" derdi.
lan yaşım 30'u geçti. halen dertli olup çıkmaza girdiğim zaman kar yağınca doğru babamın yanına giderim. alırım toprağının üstündeki karları tek tek mezarına damlatırım. ruhuma çok iyi geliyor, umarım ona da geliyordur.
her köye bir ziraat mühendisi atanması
-
yıllardır neden yapılmadığını ben de merak ediyorum. imam atamaktan daha anlamlı ve verimli olacağı kesin.