hesabın var mı? giriş yap

  • menüde çorba varsa dibi geldiğinde evdeki gibi kaseyi kafaya dikme sakın. bırak kalsın amk ağlamaz arkandan.

  • toplu tasıma ile çözülemeyecek olan trafiktir. ülkemizde toplu taşıma kar etmek için yapılan bir eylemdir. bu yüzden otobus sayısı azdır sefer sayıları da azdır. metro vb de de yine sefer sayısı azdır. haliyle kucak kucağa gidilen pahalı bir toplu taşıma ile çözülemez. oradan gelen parayı lalelere yatırıp eşini dostunu sevindirmeye alışmış yönetim de bunu yapmaz.

    denizin kullanımı ise iç anadolu çomarının deniz taşıtı kullanamaması dolayısı ile rant sağlanaması nedeni ile neredeyse ihmal edilmiştir.

    ümraniyeden cnr a iki kişi toplu taşıma ile gitmek arabadan pahalıya geliyorsa kimseyi indiremezsiniz o arabalardan.

    özetle doğrudan toplu taşımayı kar edilecek bir hizmet olarak gören ibbnin suçudur. oy aldıkları kitle de istanbulda yaşayıp deniz görmemiş tayfa olduğu için toplu taşıma kimsenin bir tarafında olmaz.

  • aslında uzaya çıkan ilk türk alper gezenavcı değil, toktar ebubekirov'dur. peki toktar ebubekirov (aubakirov) kimdir?

    kazakistan'ın ve türk dünyasının ilk uzaya çıkan kahramanı toktar aubakirov, 27 temmuz 1946'da kazakistan'ın karkaralinsk şehrinde doğdu.

    asker bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen aubakirov, pilotluk hayaliyle yaşadı ve bu hayalini gerçekleştirmek için çok çalıştı.

    1971 yılında orenburg yüksek askeri havacılık okulu'nu bitirdikten sonra, çeşitli savaş uçaklarıyla uçtu ve birçok test pilotluğu görevi gerçekleştirdi.

    1985 yılında yuri gagarin kozmonotluk eğitim merkezi'ne seçildi ve yoğun eğitimler aldı.

    2 ekim 1991 tarihinde soyuz tm-13 uzay aracıyla mir uzay istasyonuna gitti.

    bu yolculukla beraber kazakistan ve türk dünyasının uzaya çıkan ilk insan oldu.
    8 gün boyunca uzayda kalan aubakirov, bilimsel deneyler gerçekleştirmiş ve mir istasyonunun bakım çalışmalarına katılmıştır.

    10 ekim 1992 tarihinde soyuz tm-13 uzay aracıyla dünya'ya döndü. uzay aracı fırlatıldığında kazakistan sscb'ye bağlı iken, uzay aracı üsse indiğinde kazakistan bağımsız bir devlet olmuştu.

    uzay sonrası kariyerinde, kazakistan ulusal havacılık ve uzay ajansı'nın genel müdürlüğü görevini yürüttü ve kazakistan parlamentosu'na seçildi.

    emekli olduktan sonra da uzay bilimi ve teknolojisi alanında danışmanlık yapmaya devam etti. şu anda 77 yaşındadır.

    toktar aubakirov, kazakistan ve türk dünyası için gurur kaynağı olan bir bilim insanı ve kahraman olarak kabul edilmektedir. uzay araştırmalarına yaptığı katkılar ve ulusal gururu temsil etmesi nedeniyle kendisine kazakistan halk kahramanı ve sovyetler birliği kahramanı unvanları verilmiştir.

    aubakirov'un uzay macerası, kazakistan'ın uzay bilimi alanındaki çalışmalarına öncülük etmiş ve gençlere ilham kaynağı olmuştur.

    https://en.wikipedia.org/wiki/toktar_aubakirov

  • kargaşa düzenden doğar,korku cesaretten doğar,zayıflık güçten doğar.düzen yada düzensizlik sayıdadır.cesaret ya da korkaklık tavırdadır.güçlülük ya da güçsüzlük görünümdedir.

  • misafirlige degil direkt dogum gunune giderek katildigim topluluk.

    10 ya da 11 yasindayim. bi arkadasimla yolda yururken, arkadasimin arkadasi gelip onun dogum gunune gelip gelmeyecegini sordu. arkadasim gelecegini soyleyince nezaketen beni de cagirdi. eve geldim ve dusunmeye basladim. 3 bilemedin 4 saatim vardi. ne giyecektim, takim elbisem yoktu, sunnetten kalan bi kiyafetim vardi ama olmazdi ki, hay amk. ne hediye alacaktim? para da yoktu, pederden istesem bi ton dirdir. zaten hediye almayi da bilmem hic. anneme sordum o da hemen babama yetistirmis, agzinda bakla islanmaz. babam da surdan 2.5lt kola alsin diyerek 2.5tl tutusturmus anneme, o da bana verdi. bu ne ya kola mi alacam cocuga diye zirlayinca babam okkali bi kufurle kovdu evden. ben de bi saate baktim bi de elimdeki 2.5tlye ve marketten kolayi alip olay mahalline gittim. cocugun annesi vefat ettigi icin halasi ve babaannesi organizasyonu yapiyorlardi. utana sikila verdim kolayi. biraz sasirdilar tabi ama aldilar. neyse iceri gectik half-life oynadik falan sira geldi pastaya. halasi meyve sularini getirdi masaya. biri itiraz etti kola yok mu diye,
    birden herkes tek agizdan "eveeet kola istiyoruz" dedi. patavatsizliga bakar misin bana yapilsa doverim pijleri. kadinin aklina benim kola geldi ve gitti iceriden getirdi ama herkes nasil mutlu anlatamam. ben tabi meyve suyu ictim kendi getirdigi seyi icti demesinler diye. arkada kalorifer petegine yaslanip ailesine mangalda et pisirmis baba gururuyla dikildim orda. sonra hediye kismina geldi is, herkes uzatti hediyesini. ben de benimkini ictiniz zaten dedim, cocuk aynen ya tesekkur ederim iyi oldu dedi, bi de oyle gururlandim. o gun 2.5lt kola goturdum diye orada alay edilmedim ve gunun kahramani oldum ya, ne zaman 2.5lt kola alsam ayni gururu yasarim. bu da boyle bi animdir iste

  • "çok sıkıcı birisin"
    "hayata karşı dimdik durmuyosun"
    "çalışıyorum biliyorsun"
    "öf"
    "pöf"
    "tamam"
    "sana da"
    "ben de"
    "günaydın"
    "neyse uyuyorum ben iyi geceler"

    zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.

  • usta türk hakemsiz olmuyor usta. kırmızı kartı alnımıza çatıyorlar usta. bizim 80'lerde bir penaltı olması lazım. o da mı çalınmayacak usta? ne yapacağız usta?

    uefa'da teşkilatlanma zamanınız geldi uşaklar. uefa'ya bir çaycı sokun. 10 sene sonra bir müdürlük çıkarırsınız.

    edit: entry debe'ye girmiş. tamam daha fazla beğenmeyin. karadeniz mafyasına vurdurtacaksınız beni. *