hesabın var mı? giriş yap

  • tel sesi.....

    -alo buyrun?

    -emel hanim?

    -evet efem buyrun.

    -emel karakas di mi??

    -evet efem.

    -hanfendi, burasi ... laboratuvari. esinizin test sonucu geldi ancak ayni isimde bir beyin daha sonucu var elimde ve acik konusmak gerekirse hangisi daha kotu bilemiyorum!!!

    -ne demek istiyorsunuz?

    -valla biri alzaymer digeri eyds!

    -bi daha yaptirsak testi?

    -hanfendi biliyorsunuz bunlar pahalli testler,sigorta odemez ikinci testi!

    -n'apcaz o zaman?

    -bakin biz burada dusunduk soyle bi fikir geldi aklimiza:

    kocanizi bindirin arabaya, sehrin ortasinda biyerde birakin...

    evi bulursa sakin bi daha onla yatmayin!!

  • var olan ve native speaker olmayanlar arasında en çok hataya sebep olan farktır.

    home: genel olarak yaşam alanı. bu bi tren vagonu falan da olabilir.
    house: müstakil ev.
    apartment: apartman dairesi

    mesela apartman dairesine house diyemezsiniz. ama home diyebilirsiniz.
    aynışekilde house da home 'dur.

    ama home dendiği zaman neyin kastedildiğini anlamak için house mu apartment mı diye sormanız gerekebilir.

    edit:
    yoğunlukla " flat nerde hacı" diye mesaj aldım.
    flat'i de ekleyelim madem.

    flat: yoğunlukla her odası aynı seviyede bulunan mimariye sahip mekanlar için kullanılır.
    house kavramı hem ingiltere'de hem amerika'da genelde dubleks olur ya da bi bodrumu falan bulunur. o yüzden çok fazla flat denmez.
    eğer house 'un bodrumu yoksa ve sadece zemin katı varsa ona flat denilebilir. fakat bu özelliğe sahip bi mekan çoğunlukla apartman dairesi olduğu için apartment 'a da sıklılkla flatdenir.
    adı üstünde; flat. düz. plaka.

  • iş iyiliğe gelince yaptığı iyiliği 50 milyon defa gösterirler.
    iş vergi kaçırmaya gelince 50 milyon tane inlik cinlik yaparlar.

  • guzel bir mimari eser ve bir muhendislik harikasi.

    constantinapol sehrinde (gunumuz istanbul'unda), roma'nin ihtisaminin, bizans imparatorunun gucunun ve otoritesinin simgesi olarak, donemin en buyuk klisesi olmasi amaciyla insa edilmistir. nika ayaklanmasının bastirilmasinin ardindan, sehir buyuk olcude yakilmis ve bircok onemli mimari eser de yikilmistir. eski katedral yok edilmistir. bu donemin hukumdari justinyen icin bu olay cok buyuk bir firsat olmustur ve artik imzasi olabilecek ihtisamli bir eser yaptirabilecektir. bu insaatta calisan halkin isyan etmeye vaktinin olmayacagini ve kendi kudretine inanclarini da saglamlastiracagini dusunmustur.

    532 yilinin subat ayinda insaati baslamistir. 537 yilinin aralik ayinda hizmete acilmistir. bu eserin mimarlari ise, aslinda mimar olmayan, donemin onemli mekanik bilimcisi, matematikcisi ve fizikcisi tralleisli anthemios ve miletoslu isidoros'tur. anthemios 534'te vefat etmistir ve isidoros, hem yapim asamasindaki problemlerle tek basina ugrasmak zorunda kalmis, hem de ic dekorasyon ile tek basina ilgilenmistir. justinyen bu insaat, illa ki 5 yilda bitecek dediginden, dekorasyon aceleye getirilmis ve ozensiz bir sekilde yapilmistir. gunumuzde gordugumuz mozaik islemelerin ve resimlerin pek cogu, daha sonraki donemlerde eklenmistir.

    anthemios ve isidoros'un projeleri ve ortaya cikardiklari eser, bir hayli hata ve kusuru olmasina ragmen, ayasofya'nin gunumuzde hala depremlere dayanikli olmasinda ve saglamliginda da katkisi olan, bircok yenilikci cozumu de icermektedir. ornegin, o buyuk kubbenin yillarca saglam bir sekilde durmasi icin, ucgen koseliklerle desteklenmistir ve bu yontem o donem ilk defa kullanilmistir. bu koselikler ile dortgen bir yapi, dairesel bir bicim almistir. olusan silindirin uzerine de devasa, o kubbe yerlestirilmistir. rodostan ozel olarak hafif tuğlalar getirilmistir. depreme dayanikli olsun diye, mermer sutunlarin temelinde ve tavaninda kursun kullanmislar ve sutunun belli bir dereceye kadar ileri geri esnemesini saglamislardir. catlaklar olusturulabilecek yerlere pencere yapmislardir. yapilan incelemeler ise, kullanilan harcin, tugla ile ayni malzemeden oldugunu ve farkli bir sekilde hazirlandigini gostermistir. birbirleri ile daha saglam sekilde kaynasan ve uzun zaman dilimlerinde olusan her catlagi kendi kendine tamir eden bir yapi insa etmisler. yani adamlar taa 1500 yil once depreme dayanikli cimento icat etmislerdi.

    ama zaman gectikce proje hatalari tek tek ortaya cikmaya baslamis. her turlu cabaya ragmen daha insaat asamasinda kemerler kubbenin agirligini tasiyamamis ve her cokme tehlikesine karsin yeni bir plan ile mudahale edilmistir. ama yine de kubbe agirligi, kemerlere ve sutunlara baski uygulamis ve sekillerini bozmustur. gunumuzde hicbir kemer, yarim daire seklinde degildir. her yeni yuzyilda eklemelerle ve yeni tekniklerle cokmesi engellenmistir, ozellikle mimar sinan'in bu esere katkisi yadsinamaz. ama, malesef yapisal bozukluk ve degisiklikleri onleyememislerdir.

    bu kubbenin bir diger mimari ise, isidoros'un yegeni genc isidoros'tur. 557 yilinda, cok buyuk bir deprem olmustur. deprem kubbeye cok ciddi zarar vermistir. isciler tamir ederken, 558 yilinda kubbenin guney kismi cokmustur ve daha kalici bir cozum bulunmasi gerektigi anlasilmistir. kubbenin planindaki onemli hata da o zaman ortaya cikmistir iste. cunku o donem silindirik bir yapinin uzerine yerlestirilmistir kubbe ve bu silindir kubbenin cokmesine sebep olmaktadir. iste bu silindiri ortadan kaldiran, hatalari duzelten de genc isidoros'tur. kubbe bu degisimden sonra artik tam bir yarim daire degildir. buna ragmen, kubbeyi depremlere dayanikli hale getiren iste bu cozumdur.

    tek bir kisinin eseri degildir aslinda, uzun bir zaman diliminde, birbirinden habersiz ama ayni amacla calismis uzmanlarin ortak calismasinin urunudur. deneysel mimarinin orneklerinden olup, gunumuze kadar gelen bir cok teknigin cikis ve bulus noktasidir. ve guzeldir... cok ozeldir...

  • kavitasyon ile ilk seansta 2 cm inceldiğini iddia edenlerle birlikte, aldığımız şehir fırsatı indirimiyle gittik. önce sauna ardından masaj en sonda kavitasyon yapılacaktı. kendini diyetisyen diye tanıtan gencecik hanım kızımız bizi ölçtü, tarttı bunları bir kenara yazdı. sonra sauna sonra masaj en sonda kavitasyon, çıktık tamam bitti herşey. bizi karşılayan hanım kızımız tekrar geldi.
    - nasıl memnun kaldınız mı?
    + sanki gevşedik biraz.
    - şöyle geçin lütfen (bel çevresini ölçeçek)
    - aaaaa 2 cm incelmişsiniz.
    + öyle mi? (karşısında aptal var sanki, ilk geldiğimizde gevşek gevşek ölçtü belimi şimdi sıka sıka ölçüyor, 2cm incelmişim.)
    - şimdi şöyle geçin lütfen (tartacak)
    + peki tamam.
    - siz lütfen basküle bakmayın.
    + nasıl yani?
    - aşağı bakarsanız kilolu çıkarsınız.
    + aaaaa ama siz iyice aptal yerine koydunuz bizi, aşağı bakma yukarı bakma. dalga mı geçiyorsunuz siz bizimle?
    - olur mu öyle şey hanımefendi.
    +olur olur, diyetisyenim diye birde bizi kandırıyorsun. nerden mezun oldun, hangi okul bunu öğretti sana?
    - şey ben liseden...
    + liseyi bitiren diyetisyen mi oluyormuş, ne okudun ne eğitimi aldın da bizi kandırmaya çalışıyorsun?
    - aslında ben kursa gittim...

    biz yaptırdık, sinirlenip geldik. sizler yaptırmayın böyle şeyler. geçin ayna karşısına, belinizi gevşek gevşek ölçün. sonra gidin bir duş alın gelin sıkarak tekrar ölçün belinizi, bakın nasıl inceliyorsunuz. birde tartılırken aşağı bakmayın, kilolu çıkarsınız, eşinizden dostunuzdan yardım alın bakın nasıl zayıflıyorsunuz.

  • can dündar ın evinde bi gece sabaha kadar neşet ertaş dinlendi. rakı içildi ama kimse sarhoş olmadı. olgun şimşek bi türkü okudu neşet baba ağladı. beni dedi ölünce garip anadolumun insanına sarın. sonra uzun adam geldi cenazesine. önce cenaze namazını bekletti. sonra cenazeyi halk' tan ayırdı korumaları. o' nu var eden garip anadolu insanı vasiyetini yerine getiremedi, dokunamadı ona. sonra uzun adam geldi. cenaze nin yanına gülerek geldi. gördüm. bi şiir okudu neşet e ait değil. düzelttiler. kaç yıl gurbette kaldı bu adam. kim yüzünden? cenazesini seçim aracı olarak kullanılan fikir yüzünden. sonra gitti kalan müzik in sahibi hasan saltık getirdi almanya dan. neşet ' i. artık aşıklık geleneği yok. mahzuni şerif ve neşet den sonra son buldu. ama ölen neşet değil biziz. çünkü dinlemiyoruz. dinletmiyoruz. hem neşet ertaş ölür mü ulan? +nasılsın?
    -iyiyim, sen?
    +neşetsiz.

    ayrıca, arkadaşlar özür dilerim ama benim neşet ertaş ile rakı içmişliğim var.

  • ahahahhah stark arena mustafa kemal'in askerleyiz sloganı ile inliyor. ahahahaha silemeyeceksiniz olm, bu 20 yılda tek adam rejiminde bunca ahlaksızlığa ve embesil seçmene rağmen silemediniz silemeyeceksiniz. o yıktığınız ya da adını sildiğiniz atatürk isimlerinin hepsi geri gelecek. hatta ulu önder gazi mustafa kemal atatürk olacak adları. sadece atatürk ile de yetinmeyeceğiz. ahahahahahah çok keyiflendim ya, asla bu kadar saygı ve sevgi göremeyeceksiniz. bu ülke kurtulacak! temizlenecek.

  • + but you don't look like turkish
    - ay öyle miiiiiiiiiiiiiiiiiiii :)))
    + you look like an arab
    - yhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa