hesabın var mı? giriş yap

  • virüsle, pandemiyle alakası olmayan ve tamamen insanların yaşam tarzına müdahale etmek amacıyla alınmış olan karardır. rüzgar ekmekten başka bir şey değildir.

  • elinde oyuncak şırınga, o doktor ben hasta, oynuyoruz:

    - baba aç kolunu! domuz gribi aşısı yapacağım!
    - tamam.
    - pıst*. geçmiş olsun. şimdi de omzunu aç.
    - tamam.
    - pıst. geçmiş olsun.
    - bu ne aşısıydı?
    - bu da omuz gribi aşısı. hahahahahahaha!

  • parmalat'ın batışı konusunda internette şöyle bir baktım türkçe kaynak var mıdır diye ama pek bulamadım. ben de okuduğum kaynaklardan şöyle bir özet geçeyim dedim. atladığım ya da yanlış olduğum yerler varsa düzeltmekten de imtina etmem. italya'yı ve ekonomisini sarsan bu kadar derin bir yolsuzluk hakkında bu kadar az entry girilmiş olduğunu görmek şaşırttı beni aslında. üstelik üzenden de 5 yıl geçmiş olmasına rağmen. neyse hikayeyi şu şekilde özetleyebilirim:

    uht bazlı süt ve süt ürünleri konusunda dünyanın en büyük firmalarından biri olan parmalat, 1997 yılından itibaren likiditesi yüksek olmasından dolayı, özellikle batı'da bir çok şirket alımına girişmiştir. aldığı bu şirketlerin isimlerine incelediğim kaynaklardan ulaşamadığım için detay veremeyeceğim. bu şirket alımları 2000'lerin başlarına kadar devam etmiştir. ancak 2001 yılında, alınan bu şirketler sürekli halde zarar yazmaya başlamıştır. öyle ki bu şirketlerden gelen zararlar parmalat'ın solo bazda olumlu görünen bilançosunu konsolide bazda olumsuza çevirmektedir. borsaya açık bir şirket için iyi bir durum değildir aslında vaziyet.

    buradan gelen zararlardan dolayı parmalat'ın ceo'su, yönetim kurulu başkanı ve kurucusu olan calisto tanzi'nin kaygı verici rakamları gizlemek gerektiğini düşündüğünü zannediyorum ki sonradan cfo olan luciano del soldato da şirketin bazı kurumsal defterlerine kendisinin bile erişim yetkisinin olmadığını time magazine dergisine itiraf etmiştir.

    durum ilk olarak şubat 2003'te, luciano del soldato'dan önceki cfo olan fausto tonna'nın 500 milyon eur'luk tahvil ihraç edeceğini açıklamasından sonra şirketin likiditesi üzerindeki dedikoduların artması üzerine biraz gündeme gelmiştir. bu olaydan kısa bir süre sonra da calisto tanzi tarafından görevden alınmıştır. zaten bu görevden alındıktan sonra 8 ay içinde sırasıyla alberto ferraris ve luciano del soldato cfo olarak atanmış; fakat yerlerinde duramamışlardır. en sonunda işin ciddiyeti italya gündemini fazlasıyla meşgul etmeye başlayınca ceo olan calisto tanzi istifa ederek enrico bondi'yi göreve çağırmıştır. hatta öyleki konuyla italya başbakanı berlusconi de müdahil olmuştur.

    sekiz ayda üç cfo değiştirmesinde tabii ayyuka çıkan bazı sorunlu işlemler etkili olmuştur. bir çok görüşe göre tanzi bilgisi dahilinde yapılan sahte işlemleri daha fazla saklayamamıştır. özellikle kasım 2003'te epicurum isimli şirketinin ihraç ettiği tahvillerin kupon ödemesini gerçekleştirmekte zorlandığı için dedikodular başlamıştır. sonrasında ise 19 aralık 2003'te bank of america, parmalat'ın grup şirketi olan bonlat finansal hizmetler şirketinin grant thornton ve deloitte tarafından denetlenen eylül 2003 ifrs raporunda belirttiği 3.95 milyar eur'luk varlığının* kendilerinde olmadığını beyan etmiştir. bank of america avukatları aracılığıyla raporun üzerine gitmiştir ve bonlat'ın hesaplarıyla oynandığı ve denetim sürecinde de aksaklıkların olduğu anlaşılmıştır. 23 aralık'ta bu konu italya kamuoyuna açıklanmıştır. 24 aralık'ta ise müfettişler parmalat'ın toplam borcunun 12.8 milyar eur olduğunu ve iflas ettiğini açıklamışlardır. 29 ocak 2004'te ise bank of america, detaylı incelemesi neticesinde parmalat'ın irlanda'daki iştiraki olan eurofood ifsc ltd. şirketinin kendilerinde 3.5 milyar usd'lik varlığı olduğunu tespit etmiştir. bunu zincirleme citigroup, morgan stanley, deutsche bank, ubs ag ve çeşitli italyan bankaları takip etmiştir.

    tüm bu incelemeler neticesinde özetle parmalat'ın yöneticilerinin özellikle cayman adalarında örtülü şirketler kurarak credit linked note yani kredi bağlantılı menkul kıymet işlemi gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. bankaların bu tarz grupiçi işlemlere onay vermeden önce titizlikle inceleme yapması gerektiği için adı geçen bankalar da sanık durumuna düşmüştür. davaları uzun süre sürmüş ve bankaların aklanmasıyla sonuçlanmıştır. deloitte ve grant thornton'un italya'daki yerel denetçi ortakları konu hakkında suçlu bulunmuş ve denetimden el çektirilmiştir.

    parmalat'ın hileli credit linked note işlemlerinden dolayı bu tarz işlemler dünyada daha da fazla denetleme gerektiren işlemler haline gelmiştir. societe generale'in jerome kerviel'i ya da barings bank'ın nick leeson'ı gibi rogue traderların türev işlemleri üzerindeki iz takibi 2008 abd bankacılık krizi'nden sonra daha da önemli hale gelmiştir aslında. bu konuda özellikle enron skandalı'ndan sonra abd'de kanunlaşan sarbanes oxley yasası gibi düzenlemelerin dünyada da yoğunlaştırılması gerekmektedir. denetçi firmaların yaptığı subsequent test ve alternative test'in de önemi buradan daha da aşikar ortaya çıkmaktadır. grant thornton ya da deloitte bu testleri daha net bir şekilde yapmış olsaydı belki de parmalat'ın eylül 2003 ifrs raporu yayınlanmadan önce bu tarz hileli işlemler orataya çıkmış olacaktı. ne diyelim son krizle birlikte dünya finans sisteminin yeniden düzenleneceğini varsayarsak bu tarz işlemlerle daha az karşılaşma ihtimalimiz yakındır diye tahmin ediyorum.

  • silinme ihtimaline karşı ilk entry görsel
    not: silinmiş.

    --- alıntı ---
    -- kiranı ödeyebilirim istersen.
    + öde.
    -- ne kadar istersen gönderirim almanya'dan?.
    + nasıl göndereceksin?
    -- whatsapptan numaranı yazar mısın?
    + kendini kanıtlamadan hiç bir şey yazmam.
    -- bu 1 tane hesabim. alman bankasi. görebilirsin yukaridan.
    + 10 bin euro para ile mi tüm üniversite hayatıma sponsor olcaksın hahahaha ben de bir şey sandım seni ezik.
    --- alıntı ---

    adam çomar da kız ne peki?

    t: karşısındakiyle fiyatta anlaşamayan doktordur

  • bu yemekler paylaşılmış ama ben yakın zamanda fransada okumuş bir öğrenci olarak size işin aslını anlatayım.

    yemekhanede bu menü çıkmaz, bundan çok daha fazlası çıkar. öğrencilerin kartlarıyla turnikede yaptıkları ödemeyle 4-5 çeşit yemek alma şansı vardır. bu çeşitler puan sistemiyle belirlenir, her yemeğin bir sayısal puanı vardır ve genelde elinizdeki puan hakkı 4-5 çeşit yemek alabilmenizi sağlar. fazlasını alöak isterseniz puan başına belli bir cent ekstra ücret ödeyerek alırsınız.

    bu çeşitler arasında 3-4 çeşit sebze yemeği, salatalar, 3-4 çeşit et (tavuk, balık, dana, domuz gibi farklı opsiyonlarla), peynir çeşitleri, 3-4 çeşit tatlı, 3-5 çeşit peynir, ve börek çörek kiş gibi hamur işleri ve içecekler olur. yani toplamda en az 20-30 çeşit yemek arasından şeçersiniz tepsinize koyacağınız yemekleri. öğlen yemeğinde tepsimi alıp peynir, avokado, koca bir biftek, sebze yemeği ve tatlı yediğim günler çoktur.

    bu yemekhaneler fiyat olarak çok uygundur ve sadece üniversitelerin içinde olmaz, üniversite sayısı çok olan şehirlerde şehrin çeşitli mahallelerinde de bulunur. okula gitmediğiniz günlerde de evinize yakın yemekhaneye gidip krallar gibi beslenebilirsiniz.

    sosyal devlet zannediyorum böyle bir şeydir.

  • fetöyü palazlandıranlara, onlara hizmet ehli diyenlere, yalakalarına ve bilumum tüm fetöcülere karşı her daim kinimiz diri!

    atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı türk gençleriyiz biz!

    sümüklü bir şeyhin peşinde koşacak kadar aklımızı kiraya vermedik!

  • nesi skandal olduğunu anlamadığım açıklamalardır.

    adam diyor ki; baz istasyonlarının çalışma ve enerji besleme prensipleri belli. afet bölgelerinde enerji sorunu var. daha fazla yapılabilecek bri durum yok. nufüs yoğunluğu arttığı yerlerde daha da kötü olabilir.

    ne deseydi; teknolojiden biraz anlayan biri bile bu sonuca varabilir zaten.

    yahu arkadaşlar, insanlar evlerinin yanında baz istasyonu istemiyor diye 2000 yılından beri pek çok istasyon imza toplatılarak söküldü. balık hafızalı mısınız?

    teknoloji dediğin şeyi tanrılar yaratmıyor, hizmetini sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyacı var.

    debe editi: vodafone savunuyorsun diyen var, ben turkcell müşterisiyim lan
    görsel

    "acil durum planınız yok mu" diyen var. bölgeye devlet 3 gün sonra ulaşmış bazı yerlere hâlâ ulaşmamış, siz ne kadar acil durum planı yaparsanız yapın hükümetin acil durum planı yoksa oturur beklersiniz.

  • her 10 erkeğe 1 erkeğin düştüğü bölümle ilgili fake haberdir.

    kıbrıs odtü olmasın o?

    edit : yok yok bildiğin ankara yerleşkesinden. haber doğru. eşli danslar topluluğuna da üye.

    bence odtü makina bölümü artık zirvede iken kapatılmalı. adamların intikamı çok sert oldu. yıllardır bölüm dışından kimseyi içeri almadıkları gizli bir atelyeleri vardı. yılların birikiminin ürünü. kendileri yapmışlardır yıllar yılı ilmik ilmik işleyerek kesin japon işi filminde olduğu gibi.