ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şeyma subaşı'nın sevgilisinin milyarder olmaması
-
zaten bir insanın adı neden mısırlı milyarder olsun,
çalışılmış konu verdim şukuyu
(bkz: demirören'in borcunun bizi alakadar etmesi)
edit, bkz mısırlı milyarderin milyarder olmaması şeyma'nın sorunu fakat tüpçü borcunu ödemezse hepimizin sorunu
üniversite sonrası yaşanan iş hayatı depresyonu
-
sanırım olayı emre adlı bir arkadaş vardı, yazar filan, o açıklamıştı bir kitabında.*
üniversite mezunu bir genç, iş hayatına başlamadan önce fal baktırmaya gitmiş. "on beş sene eziyet çekeceksin çocuğum," demiş falcı.
"ya sonra? ya sonra?" diye ümitlenmiş çocuk.
"sonra" demiş, "alışıyorsun."
evet broşürüne tokat atan bursalı teyze
-
az once izledigim, helal olsun dedigim...
edit: altta ak-it'in biri kadina terorist yaftasi yapistirmis bile. ulan sizden olmayinca basortulu kadini bile terorist ilan ediyorsunuz haysiyetsiz, serefsiz kopekler.
o dagitilan ''evet'' degil de ''hayir'' bildirisi olsa siz o tokadi bildiriye mi yoksa dagitana mi atardiniz ? amk cihatci, radikal picleri...
edit2: ironi yapmis, oyle diyor...
edit3: entry gitmis.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"the present perfect continuous tense: geçmişte olup, etkileri günümüzde hala devam eden. ulan tense misin gönül yarası mısın vicdansız."
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
babamın bi kez anlattığı, benimse her aklıma geldiğinde içimi dağlayan anıdır.
dedemi kaybetmişler, babam 6-7 yaşlarındayken. rahmetli babannem 5 erkek çocukla kalakalıyor. bi ara memlekete gidiyor, babam evde yalnız, ilkokul falan. para yok pul yok, aç kalıyor evde. ertesi gün okulda, derste öğretmeni anlıyor, bu çocuk aç. çağırıyor tenefüste, git bana tost yaptır diyor, bi tane de kendine yaptır. babam nasıl koşuyor, nasıl soluğu kantinde alıyor, hatırlamıyor bile. tıpkı 2 tostu birden nasıl yediğini hatırlamadığı gibi. yedikten sonra farkına varıyor, öğretmenin tostunu da yedik. bahçede dolanıyor, utancından geri dönemiyor. bi arkadaşıyla para yolluyor öğretmeni, git bunu halil'e ver diyor. babam bu kez 2 tostla geliyor gönül rahatlığıyla. öğretmeni dönüp, sen ye ben bişeyler atıştırdım deyip o 2 tostu da babama veriyor.
yıllar sonra babam işi gücü eline aldığında ziyaretine gidiyor öğretmenin. babam hikayeyi hatırlatıyor. ikisinin de gözleri dolup sarılıyorlar.
çok kötü bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
(bkz: ismail türüt)
(bkz: uğur ışılak)
(bkz: niran ünsal)
(bkz: yavuz bingöl)
(bkz: tuğçe kazaz)
(bkz: acun ılıcalı)
(bkz: emre belözoğlu)
(bkz: hakan hatipoğlu)
liste böyle uzayııııp gider.
edit: nihat doğan'ı unuttum kusura bakmasın.
şehir tabelalarından nüfus ve rakımın kaldırılması
-
rakım kalsaydı bari. ülke batıyor diye mi onu da kaldırdılar acaba?
10 ağustos 2018 dolar kuru
-
arkadaş neyi konuşuyorsunuz burada? adamın elinde muaviye'nin şam ahalisi gibi bir kitle var. adam bunlara asgari ücret artacak vaadini yuhalattı siz hala bunlardan canlılık belirtisi bekliyorsunuz. zombi canlanır bunlar canlanmaz.
galatarasaray'ın çıkardığı 1 dakika tişörtü
-
protestoyu bile korkudan, beceriksizlikten, iş bilmezlikten eline yüzüne bulaştıran ali koç'a müstehak tişörtlerdir.
uçakta güzel bir kızın yanına oturmak
-
benim de başıma bi' kere geldi bu hadise. istanbul > newyork seferinde. şuan o kadınla evliyim..
vallahi de billahi de ciddiyim.