ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
survivor 2016
-
o değil de, bu nihal ilerde avukat falan olursa nasıl savunma yapacak çok merak ediyorum*
-müvekkilimin toplumdaki itibarını zedelemek için tamamen delilsiz suçlamalar yapılarak iftira atılmaktadır !
-paaardooooon ? sen müvekkilini çok "popi" bir yaşam formu falan sanıyosun gaaalllbaa
-?????!!!!
-hakim bey görüyosunuz, terbiyesizlik online..kih kih kih
sabah 9 akşam 5 hafta sonu tatil 2500 tl maaş
-
neredeyse tüm batı avrupa'nın çalışma şartlarında, hatta daha fazla, çalışıp 2500 lira para kazanmaktır. bir de buna asalaklık, rahatlık, tembellik, ücretli işsizlik diyen çıkabilir bu memlekette. çünkü bizim ülkemizde patron arkadaşlar bir insana üç kuruş maaş veriyorsa gece gündüz, haftasonu çalıştırmalı, asgariden sigorta yapmalı - ya da hiç yapmasa daha iyi, 2500 lira verdiği için ruhunu bile satın alabilmeli. yoksa ne olur? hop başka ülkeye taşınır, sizi işsiz bırakır, ekmek vermez. ekmek parası kazanacaksanız evinize makul saatte dönmeyi, ailenizle de vakit geçirmeyi düşünmeniz asalaklıktır, tembelliktir, işe yaramazlıktır.
alın verin ekonomiye can verin
-
aslında alt metni şudur:
"siz gidin simitçiden simit alın. simitçi fiş vermiyor, bu nedenle devletin cebine giren vergi yok. simitçi, bu parayla fırından simit satın alıyor, tabii ki fiş miş hak getire. fırıncı unu, un fabrikası buğdayı, fişsiz faturasız alıyor. çiftçi, buğdayını un fabrikasına üç otuz paraya verebiliyor, ancak kar ediyor. un fabrikası da, fırın da, gönlünden ne koparsa kar gösterip sakız parası gibi gelir vergisi ödüyor.
bu arada tüm bu akışta cebine para girmeyen devlet, akaryakıta bindiriyor da bindiriyor. ulaşımınıza zam geliyor; çiftçi, traktörüne dünyanın en pahalı mazotunu aldığı için neredeyse kar etmiyor. fırıncılar odası simite-ekmeğe zam yaparken televizyonlara maliyetlerin yüksekliğinden şikayet ediyor, un fabrikası işçi çıkararak kara geçiyor; simite ödediğiniz paranın çoğu da mazot olup devletin cebine giriyor. bu arada sayın bakan hayati yazıcı da memura %2+2 'lik müthiş zam paketini açıklıyor.
yine de dert etmeyin; kredi kartlarınız var nasıl olsa."
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
bilgisayarı deprem olduğu sırada usulüne uygun şekilde kapatıp, devamında fişini çekip dışarı kaçmam.
cem yılmaz'ın her filmde aynı oyuncuları oynatması
-
(bkz: mfönün fuatı özkan)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bugün internet gitti 2 saat evdekilerle konuştuk güldük falan iyi insanlarmış.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
benim için en unutulmaz olan ve hala günlük hayatta kullandığım, almanya yenilince bizim de yenilmiş sayılmamız
nikola tesla
-
takıntıları da son derece ilginç;
örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha deyemiyor.
sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.
yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor.
başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte.
başbakanın kızını türkiye'de okutmayan sistem
-
cumhurbaşkanı'nın başörtülü olmayan oğlunu amerika'da okutan sistemle aynı sistemdir.
benzini benzinlik çalışanının doldurması
-
iki gün sonra çakmak çakıp bir yerleri uçuran, onu geçtim karısını kızını o pompanın önüne yatırıp yakan psikopatların haberlerini okursunuz ya şu batıda her gördüğünüz şeyi bu ülkeye uyarlama çabanızdan vazgeçin.
sultangazi belediyesi'nin yeşil alan düzenlemesi
-
tabela boyutu yeşil alandan daha büyük