ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fikret mualla
-
1903 istanbul'da dogdu
1915 futbol oynarken ayak bilegini kirdi, hafif topal kaldi
1918 annesi, kendisinden ispanyol nezlesi mikrobu kaparak vefat etti. babasi genç bir hanim ile evlendi. fikret mualla evde çikardigi huzursuzluklar nedeniyle teyzesinin yanina gönderildi
1921 münih'teki güzel sanatlar akademesinde egitim gördü
1922 berlin'deki güzel sanatlar akademisine girdi
1926 egitimini tamamlayip türkiye'ye döndü
1927 bir dönem okudugu galatasaray lisesi'ndeki ögretmenliginden, "bu maasa yerime çaelisacak baska enayi bulun" seklinde bir mektup yazip istifa etti
1928 alkol sorunlari nedeniyle berlin'de tedavi gördü
1930 ayvalik ortaokulu'ndaki resim ögretmenligi görevinden "elektrigi olmayan bir sehirde resim hocasina da ihtiyaç yoktur" diyerek istifa etti
1935 chp genel sekreteri recep peker'den devlet büyüklerini toplu halde gösterecek bir pano siparisi aldi. resimleri jiletle kesti
1936 yabanci bir ressamin atatürk portresini sertçe elestirdi. karakollara düstü. sonunda bakirköy'e sevk edilerek cezadan yirtti. burada da neyzen tevfik'le oda arkadasi oldu. neyzen'in bugün çokca bilinen portresini yapti.
1939 uluslararasi new york sergisine, abidin dino'nun önerisi üzerine istanbul semtlerini gösteren 30 kadar resmi ile katildi.
1939 babasindan kalan mirasla paris'e gitti. picasso gibi bir çok ünlü ressamla tanisti.
1940 haziran ayinda nazi ordulari paris'e dogru ilerler herkes kentten kaçarken, mehmet ali aybar'in türkiye'ye kaçis teklifini reddetti. beyin kanamasi geçirdi, sol ayagi tutmuyordu. sürekli adi geçen meshur madam angels tarafindan alp daglari'nin güneyinde küçük bir köy olman reillanne'e yerlesti.
1967 19 temmuz'da reillanne'de 64 yasinda öldü. köyün kimsesizler mezarligina gömüldü.
1974 naasi türkiye'ye getirilerek karacaahmet mezarligi'na nakledildi.
(istanbul modern'den asirilmistir)
çalismayi hiçbir zaman sevmemis, sürekli resim yapmis, gerçek bir bohemmis usta. kendisine uzatilan elleri hep geri çevirmis, "az para, elektrik yok burda" gibi bahanelerle çalismaktan kaçinmis adam. devleti otoriteyi hiçbir iplememis, hatta bu yüzden hapse düsmek üzereyken, degerini bilenler tarafindan akil hastanesi kilifi ile mapusa düsmekten de yirtmis kisi. tam bir yurtsuz, dünya vatandasi aslinda. fransa'da yasamayi ve belki de ölmeyi seçmis. lakin kendi istegi üzerine ölümünden sonra istanbul'a gömülmüs.
2 kasım 2016 rte'nin ağlaması
-
bizim de anamız ağlıyor. ortada belgesel değil gerçek yaşam var.
hakan yılmaz ve eşinin otel lobisinde dayak yemesi
-
şu başlık ".... saldırıya uğraması" olarak düzeltilebilir mi lütfen.
birkaç tane şehidimiz var
-
birkaç, dedi ya.
utanmadan birkaç, dedi.
onu izleyenler de alkışladı.
yattığım yerde kan beynime fırladı.
allah sizi bildiği gibi yapsın.
birkaç: türkiye'de insana verilen değer.
adil ışık
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
"bir askerin sıçtığı boku bütün arkadaşları temizler" mantığı esas alınarak, bölük komutanının tüm bölüğü akşam içtimasından sonra kantin bölgesinde toplaması, soyun emri vermesi ile birlikte tüm bölüğün takım taklavat ortada kalması, o an orada dinlenen ve olayı canlı canlı izleyen 100 kadar asker ne olduğunu anlamaya çalışırken, komutanın seçtiği cezanın, elindeki 1 metrelik sopa ile etek traşı kontrolünü maksimum izleyici sayısına ulaşarak yapmak istemesi olduğunun anlaşılması...
aynı komutanın, yan yana dizdiği askerlerinin tüm mal varlıklarını, sopası ile uzaktan sağlı sollu darbelerle kurcalaması ve kontrolü yapılan askerlerin genital bölgeleri ile alakalı “kes bunları” , “aferin asker güzel traş” , “keçi sakalı bırakma bir daha, havan kime yabancı” , “oğlum bu orman askeri bölgede mi ?” şeklinde eleştiri ve övgüler dizmesi...
komutan için herşey yolunda giderken, sıradaki askerin traşa konu organının heybetini görünce bir anda irkilmesi ve yıllardır bu anı bekliyormuş gibi bir avazda “aslanım benim maşallah, yunana girsin inşallah” , “oğlum siz aynı aileden 2 kişi aynı yere nasıl düştünüz ?" ve "madem düştünüz sen buna niye ayrı kamuflaj almıyorsun ?” diye hakkını teslim etmesinin ardından “sen giyin yiğidim sana her şey serbest” diyerek gruptan ayırması…
bu olaya tanık olduğum an yaşadığım travma sebebi ile zihnimde askerlik 5 gün kısalmıştı… hatta sadece askerlik değil, bir süre boyunca baktığım herşey gözüme eskisinden daha kısa gelmeye başlamıştı...
yaşa varol harbiye
tarihteki muazzam ayarlar
-
turkiye'de sun microsystems'in urunlerine servis destegi veren birkac sirket vardir. bunlardan en ba$at olanlari kocsistem ve gantek'tir. sun microsystems'in kendisinin bile pazardaki payi cok dusuktur.
muhtemelen, servis gelirlerinin belirli bir boyuta ulastigini goren ve artik paylasmak istemeyen sun microsystems, en buyuk pastayi alan kocsistem'in servis destegi vermesi icin gereken lisansini yenilemez. tutar bu lisansi konu ile zerre alakasi olmayan bilkom'a verir.
koc holding ertesi gun bilkom'u satin alir.
sabah 05.00'te kalkıp işe gidecek olmak
-
ben hep sabah saat 9'daki mesaim için saat 8'de uyanıp, duş alıp giyinip, kahvaltı edip, saçı başı şekle sokup, 7 dk.'lık yürüme mesafesindeki işime gittiğim için beni etkilemeyen mesele.
deniz olmayan yerde nasıl yaşıyorsunuz yeaaa.
aha işte böyle.. ne zor dii mi deniz olmayan yerde yaşamak?
emrah serbes
-
kendisi şunları söylemiştir;
"bugün tayyip erdoğan gidiyor hülya avşar'la görüşüyor. kardeşim sen magazin muhabiri misin? senin hülya avşar'la ne işin var? gel benimle görüş. biraz yüreğin varsa gel benimle görüş. öyle üç bin beş yüz korumayla otobüsün üstünden üfürmeye benzemez. ben on beş gündür sokaktayım. gelsin benimle görüşsün. biraz yüreği varsa... buradan söylüyorum; gelsin benimle görüşsün! gaz kapsülleri cebimde. benim arkadaşım, gaz kapsülüne vole atmış adam, daha yere inmeden. biz böyle çocuklarla direniyoruz. ben tayyip erdoğan'a ne derdim onunla görüşseydim biliyor musun? 'önce delikanlı ol' derdim. neden delikanlı ol derdim biliyor musun? delikanlı adam yalan söylemez. yalan söylüyor. delikanlı adam yalan söyler mi? yakışır mı lan senin kasımpaşalı olmana? gel burada görüşelim. ben onunla konuşurum her zaman. ama görüşemez ki, yüreği yok. yüreği varsa gelsin benimle görüşsün."
en iyi konser albümleri
-
aramaya inanmıyorum ama bir güç var.
(bkz: björk royal opera house)
yazıldı ise bir kere daha yazılsın.
gençlik 30'da mı 35'te mi biter sorunsalı
-
biz bitti demeden bitmez...
dünyanın çocuk yapmayı bırakması
-
dunyalilarin aldigi en iyi karar.
japonya'da kadın üniversiteleri var
-
bilimsizliği japonya'da da olsa gidip buldu adam. helal olsun.