hesabın var mı? giriş yap

  • temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.
    ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel'e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.
    temel'in en iyi arkadaşi dursun temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:
    - yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.
    temel;
    - yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim dedim.

  • türkiye'den yeni çıkıp henüz avrupa yasalarını unutmuş olacak ki nerede olduğunu hatırlatmışlar.

    üzülmedim.

  • ismini zühtü koyup, sırt üstü yatmayı ögrettim diye bissürü eleştiriye maruz kaldıgım kus modeli. millet konusmayi ogretiyo, naapcak kardesim kus konusupta bakkala gidip ekmek mi alcak? hayvancagız sırt ustu yatmayı ogrendide en azından hayatını ayakta gecirmicek artık.

  • son derece sağlıklı ve normal bir davranıştır. esas bütün çizgi film boyunca tek yaptığı içgüdülerinin sesini dinleyerek atalarının yüz yıllardır yaptığı gibi fare kovalamak olan ve hatta evde beslenmesinin sebebi de büyük ihtimalle farelere karşı beslediği bu içgüdüsel garez olan tom'un kötü olduğunu düşünmek abesle iştigaldir ve hatta gerzekliktir .

    tom gerçek hayatta olsa kedilerin şahı seçilebilecek derecede zeki ve becerikli bir hayvanken senaryo yazarından torpilli olan jerry'nin gerektiğinde fizik kurallarını bile ihlal ederek her defasında bu fedakar kediye karşı galip geliyor olması esas büyük haksızlıktır.

    bunca zaman senaristler tarafından olduğu kadar animatörler tarafından da kayrılan jerry'nin tom'a göre daha sevimli çiziliyor olması kitleleler üzerinde yoğun ve bilinçli bir tom düşmanlığının ve jerry sempatizanlığının pompalanmasına sebep olmuş, bunun sonucu olarak da yılardır pis ve hastalık taşıyıcısı olduğu bilinen, lağamlarda yaşayıp bokun bucağın içinde yetişen bildiğimiz boklu fare baştacı edilmiştir.

    bunun yanında yine yüz yıllardır insanoğlunun en büyük dostlarından biri olan ve fare gibi haşeratları evlerden uzak tuttuğu için sevilen beslenen yeri geldiğinde bir top yumakla boğuşmasını neşeyle izlediğimiz yumuşak tüylü sevimli kediler tom'un nezninde yerin dibine sokulmuş, insanlar daha küçük yaşlardan itibaren medyanın çirkin ve taraflı yayınlarıyla yanlış yönlendirilmiş adeta beyinleri yıkanmıştır.

    hal böyleyken her daim insanın en yakın dostlarından biri olmuş, evlerimizi açıp kışın gerek şömine önünde gerek sobanın yanında en güzel yeri verdiğimiz kedi dostlarımızı bir kalemde tukaka etmek esas garabet değil midir? tom elbette her ne kadar jerry ismiyle sempatik bir hava verilmişse de eninde sonunda hastalık taşıyan bir fare olan o pis yaratığı kovalayacak elbette yakaladığı yerde anasını bile belleyecektir.

    bilinçli bir televizyon izleyicisi olarak bunca zaman hiç bir propagandanın etkisinde kalmayıp sabırla tom'un jerry'nin kafasını koparacağı aydınlık günün hayaliyle yaşayan çilekeş insanlar işte gerçek aydınlar bunlardır. hepsine benden selam olsun.

    dünyanın tüm tom severleri birleşin!

  • "18 yaşında özgür, istediğine karar verebilir cinsiyetini bile değiştirilebilir saygı duyarsınız ama 2 buçuk yaşında doğuştan vegan olmasına siz karar verirsiniz." çok modernsiniz yahu*

  • evet sonunda gerçeklerle yüzleşmeye başladık. marketlerde indirimli ürünlerin fiyatları bile dün ve bugün değiştirilen etiketlerle inanılmaz bir noktaya gelmiş durumda. birkaç gün aradan sonra bugün alışveriş yapmak için markete uğramış herkes söylene söylene çıktılar alışveriş yapmadan.

    hepimize geçmiş, doğrudan veya dolaylı yoldan sebep olanlara lanet olsun.

    sebep olanlar açlıktan sürüm sürüm sürünsün, acılar içinde ölsün, hakkım, geleceğim, ümitlerim haram zıkkım olsun.

    edit: biri de gelmiş bana reisi ümmetin kalbinden sökme çabalarımız, reise yaptığımız ekonomik darbe girişimlerinin boşa çıkacağını yazmış.

    ben evime salatalık alamıyorum, en son ne zaman dolma yediğimi hatırlamıyorum. yaşarsam 30 sene sonra bina aidatı ederi kadar emekli maaşı alacağımı düşünüp kara kara düşünüyorum. ev alamıyorum, araba alamıyorum, telefonuma bişey olsa borçlanmadan alamıyorum, tatile gidemiyorum, doğalgazı istediğim gibi açamıyorum. ne istiyorsunuz siz bu ülkeden?

    edit2: salatalık konusunda gereksiz ajitasyon yapmışım. zaten yazın çıktığı için kışın nasıl yenirmiş ki? evet tam da bu yüzden kasımpaşa pazarında 25lira, marketlerde 30-35lira bandında bulunması çok normal. neyi abartıyoruz ki?

    akıllanmayacaklar.