ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 aralık 2021 tsk kararları
-
ordu laikliğin kalesiyken de yasaktı şimdi de yasak. ilk entryi okuyan bir zamanlar bülent ersoy genel kurmay başkanıydı sanacak.
yardım ettiği yolcu tarafından vurulan taksici
-
muhtemelen sabıkası olup şartlı tahliyeyle salınmış kişinin yer aldığı olaydır. ülkede şans eseri yaşıyor millet.
zeki müren
-
yanlış anlaşılmış hiçbir şarkı sözü yoktur.
öyle tek tek, satır satır, hece hece...
bir belediyenin chp'li olduğunu anlamanın yolları
-
hafta sonları akp'li belediyelerin büyük oy farkıyla şeçilmiş olduğu beldelerde yaşayanların akın akın gezintiye gelmelerinden.
sözlüğün 30 yaş üstü amca ve teyze kaynaması
-
30 yaş üstüne amca/teyze diyen birinin yaşı en fazla 9'dur. bu da bizi başka bir sorunla yüz yüze bırakır:
(bkz: sözlüğün ilkokul bebeleriyle dolması)
tamponsuz kamyon kalmasın kampanyası
-
basit bir önlem ile onlenebilecekken son 20 yılda binden fazla kişinin kamyonların altında öldüğünü biliyor muydunuz? hem de
ezilip sıkışarak. kafa kemiklerinin hepsi kırılmış. başı gövdesinden ayrılmış,
yüzü tanınmaz hale gelmiş,
göğüs kafesi komple ezilmiş,
karnınından başlayıp boynuna kadar uzanan derin bir yarık oluşmuş olarak.
google
“otomobil tırın altına girdi”
arama araçları son 1 yıl
haberler
şeklinde arama yaparsanız 100 lerce haber çıkar. neredeyse her gün gazetelerde okuruz. belki de bu yüzden alışkanlık olup bu haberleri görmüyoruz.
ahmet saber abdullah yönetimindeki 54 ma 245 plakalı otomobil tır’a çarparak, aracın dorsesi altına girdi.
samsun'da korkunç kaza! araç hurdaya döndü. tekkeköy ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
tem otoyolu derince mevkinde meydana gelen trafik kazasında tıra arkadan çarpan otomobilde bulunan 2 kişi ağır yaralandı. yaralılardan biri tüm çabalara rağmen kurtarılamadı
sarıoğlan ilçesine bağlı sultanhanı mevkiinde h.a. yönetimindeki 38 dl 637 plakalı hyundai marka otomobil, 33 fa 948 plakalı i.ö.'nün sürücüsü olduğu tıra arkadan çarptı. 3 kişi öldü
kocaeli'nin kartepe ilçesinde sürücüsünün trafik ışıklarında bekleyen araçları geç fark ettiği otomobil, dorseli tıra arkadan çarptı. tırın altında sıkışan sürücü, hayatını kaybetti.
bu haberler çok tanıdık değil mi?
peki bunlar kader mi?
bu kazalarda bu insanlar neden ölüyor?
hava yastığı emniyet kemeri başta olmak üzere bütün koruma tedbirleri neden işe yaramıyor?
sebep basit;
çünkü bu kazalar araç içi koruma tedbirlerinin hiçbirinin işe yaramayacağı biçimde oluyor.
tıra ya da kamyona bir araç arkadan çarparsa araç tır dorsesi ile asfalt arasına sıkışıyor. ön koltukta kaç kişi varsa ölüyor. aracın hızına göre arka koltukta oturanlarda ölüyor.
araç markası volvo olmuş, egea olmuş önemli değil.
bir kamyona arkadan carparsanız feci şekilde ölürsünüz
ezilip sıkışarak.
muhtemelen başınız gövdenizden ayrılır.
kafanız araç bagajının içinden bulunur.
ezilmiş olarak.
kafa kemiklerinizin hepsi kırılmıştır
yüzünüz tanınmaz hale gelmiştir.
göğüs kafesiniz komple ezilir.
karnınızdan başlayıp boynunuza kadar uzanan derin bir yarık vardır.
aynen böyle
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
bu ölüm türkiye yollarında kaçınılmaz bir sondur. muhtemelen değil kesinlikle ölürsünüz
arkadan çarptığınız için de kamyon sürücüsü anlamlı bir ceza almaz.
fakat bu bir fizik kanunu değil. bu ölümler mecburi değil
ülkemizdeki bir denetim eksikliği
aslında çözüm çok basit
kamyon dorsesine tampon takılmasının kağıt üzerinde değil gerçekten zorunlu olması ve bunun kontrol edilmesi.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
bu resimde olduğu gibi hidrolik olarak indirilip kaldırılabilen ya da sabit olan tamponlar
olursa yine kaza olur, yine ölüm olabilir. ama en azından araçlar tır ile asvalt arasına sıkışmaz. hava yastığı, emniyet kemeri gibi koruma önlemleri işlerini yapabilme şansı olur.
zor değil, çok pahalı da değil.
ama yok.
yolda araç kullanırken bakın. kamyonlara ve tırlara bakın.
bir çoğunda yok.
onları görünce beş başlı köpek balığı görmüş kadar korkun. onlar köpek balıklarından çok daha tehlikeli.
algıda seçicilik ile bakarsanız ne kadar çok olduklarını göreceksiniz.
sarı sitede şuan satılan kamyon ilanlarından bir kaçı
https://www.sahibinden.com/…hatasiz-895529487/detay
https://www.sahibinden.com/…pro-522-852663697/detay
https://www.sahibinden.com/…-kamyon-883284694/detay
https://www.arabam.com/…-126-bin-km-adetli/17095463
tırlar yurt dışına da yük taşıdıkları için onlarda olmama oranı biraz daha düşük ama kamyonların büyük çoğunluğunda yok. hele sarı müteahhit kamyonlarında olanı bulamazsınız.
çünkü bu kamyonlar araziye çıkıyor, baraj inşaatına katılıyor, yol yapımında kullanılıyor. bu tamponlar böyle durumlarda yere sürtüyor.
hidrolik olanları ise kısmen daha masraflı. denetleyen de olmayınca kamyonlar sadece araç muayenesi sırasında takıp çıkışta direkt söküyor.
bu kamyon tır terörüne bir son vermek lazım.
istanbulda yaşayanlar için önerim yolda trafik kilitlendiği sırada sağınıza solunuza bakın. beş başlı köpek balığı görürseniz hemen plakasını da içerecek şekilde fotoğrafını çekin. kısa bir video olursa daha iyi. emniyetin trafik ihbar whatsapp hatları var.
numaraları illere göre değişiyor.
sma hastaları için benim de desteklediğim bir sürü kampanya yapıyoruz. iyi ve güzel. keşke daha fazla şey yapabilsek
oysa bunun yanında her yıl yüzlerce insanımız basit bir önlemle hayatta kalabilir. çok zor ve ulaşılmaz bir şey değil isteğimiz
sadece tampon."
yolda beş başlı köpek balığı görürseniz çekin fotoğrafını gönderin.
bu tür konular bir bilinç ve alışkanlık olayıdır.
6 ay boyunca bu konuya dikkat edebilsek, 200 kişi yolda giderken kamyon fotoğrafları gönderse
kamyoncular bir biri ile iyi haberleşir. cezalar peşi sıra gelirse hepsi tampon takar. bu iş bir rutine girerse sonradan da hep devam eder.
bir iyilik yapın ve beş başlı köpek balığı görünce ihbar edin.
göndereceğiniz bir fotoğraf ile kim bilir kaç kişinin hayatını kurtaracaksınız.
aman be ! demeyin!
bagajda ezilmiş kafası bulunan kişi bir yakınız da olabilir.
siz hiç bedenden ayrı duran bir kafa görmemişsinizdir. ben doktorum gördüm.
umarım siz hiç kimlik tespiti için böyle bir şeyi görmek zorunda kalmazsınız.
üstelik şundan emin olun! kimlik tespiti için girdiğiniz morg dan kimliği tespit edemeden çıkacaksınız.
whatsapp şikayet hattı ile ilgili sorunlar olabiliyormuş
egm mobil (emniyet genel müdürlüğü mobil) diye bir uygulama var. oradan şikayet daha kolay ve etkili.
https://play.google.com/…etails?id=tr.gov.egm.mobil
görsel
görsel
görsel
hodor
-
adam kapı tutmak için 6 sezonluk karakter yaratmış.
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
“19 tane suç kaydının olması bir insanı kötü yapmaz” demiş ablamız. kafaya bak. belki de doğal seçilime izin vermen gerekiyordu kadir.
alışmak
-
hayatımızdaki en önemli olgulardan.
yerine göre hem iyi hem kötü. bazen hayatımıza devam edebilmemizi sağlıyor, bazen zamanın hızlı geçmesine neden oluyor, bazen bizi öldürüyor alışkanlıklarımız. davranışlarımızdan daha güçlü, kişiliğimizin önemli bir kısmını şekillendiriyor.
beynimiz adaptasyona çok yatkın olduğundan zor olmuyor bir şeylerin alışkanlık haline gelmesi. sadece yeteri kadar tekrarlamak yeterli. gün içinde yaptığımız şeyler; sabah aynı saatte uyanıp, kahvaltı edip işe gitmek, aynı saatte kahve içmek, aynı saatte eve gelmek, yemek yemek, uyumak... bunları tekrarladıkça beynimizde sürekli aynı yol kullanıldığından bu yoldaki hücrelerin bağlantıları güçleniyor. dolayısıyla bu hücreler arası iletişim zamanla daha kolay hale geliyor. yani aynı şeyleri yaptığımız her gün beyin bunları kaydetmek için gittikçe daha az enerji harcıyor. hep aynı sinapslar kullanılarak aynı mesajları ilete ilete bağlar iyice kuvvetleniyor, fırt fırt kolayca kaydediyor her gün yaptıklarımız. bunun sonucunda biz rutin geçen dönemlerin farkına varmakta zorlanıyoruz, zaman bize çok hızlı geçmiş gibi geliyor, geriye dönüp baktığımızda her gün birbirinin aynısı olduğundan farkında olamıyoruz günlerin, zamanın. diyoruz ki, zaman bir yaşa kadar yokuş yukarı tırmanır gibi geçerken bir yerden sonra yokuş aşağı hızlıca kayıp gidiyor. işte o zirve aslında rutin hayatın başladığı nokta. beynimize aynı eylemlerin alışkanlıklarını kazandırdığımız yer.
birlikte olduğumuz insanı artık eskisi kadar sevmesek bile ayrılamıyoruz örneğin. çünkü böylesi daha kolay geliyor. milyonlarca alışkanlık kazanmışız o kişiyle ilgili. günlük rutin konuşmalar, yemekler, haftasonu gezmeleri. bir rutinin kölesi olmuşuz bir yerde. ayrılmıyoruz çünkü rutinin bozulmasından kaynaklanacak yoksunlukları hissetmek istemiyoruz (bu da en duygusuz aşk tanımı olabilir bilemedim). rutin bozulduğunda beynimizde kuvvetlenmiş bağlantılar zayıflayacak. ama hiçbir zaman yok olmayacak. en ufak bir kıvılcımda yeniden tetiklenecek. sigarayı bırakmak gibi. bir sene sigara hiç içme sonra bir kere iç hoop alışkanlık geri gelir.
diğer taraftan insanlar ölüyor etrafımızda, annemiz, babamız, eşimiz, kardeşimiz. bazen hepsi birden. normalde insan hayatına devam edemez gibi geliyor ama beynimiz bunun üstesinden geliyor bizi oyunda tutmak için. alışıyor. o acıya alışıyor. acı azalmıyor belki ama katlanabilme kabiliyetimiz artıyor. hatta alışmak hoşumuza gitmiyor, insan yediremiyor kendine öyle bir acıya alışmayı, dolayısıyla etkisinin azalmasını. ama bunlar hep hayatımıza devam edebilelim diye. en temel iç güdümüz, yaşama eylemi, gerçeklensin diye.
ortalamanın üstü etkisi
-
kimse ozetlememis. bir toplulugun %95'inin herhangi bir konuda ortalamadan daha iyi olduguna inanmasidir bu.