hesabın var mı? giriş yap

  • bazen ben de öyle düşünüyorum ama dört yaşındaki kızım kucağıma oturup sohbet etmeye, bana sarılıp öpmeye başlayınca kendimi inanılmaz huzurlu hissediyorum. özellikle yaş ilerledikçe çocuklarımın yanında olmak psikolojimi düzeltiyor. iş stresinden kurtuluyorum ve eğer çocuklarımla yeteri kadar zaman geçirmişsem daha huzurlu ve derin bir uyku uyuyorum. kısacası çocuklarla zaman geçirmek, onlara sarılıp onlarla ten teması kurmak sanırım mutluluk hormonu salgılıyor ve psikolojime inanılmaz iyi geliyor. yaz tatillerinde eşim ailesinin yanına çocuklarla tatile gittiğinde bazen ben işlerden dolayı gidemiyorum. böyle zamanlarda daha özgür olsam da, daha az yorulsam da resmen depresyona giriyorum.

    edit:
    tanım: olmayan durum. bazı şeyler değişiyor sadece ve çocuklar mutluluk kaynağıdır.

    edit 2: bugün gördüğüm bir paylaşım tam da benim söylediğimi doğruluyor
    https://twitter.com/…tatus/1324413337497706503?s=21

  • da poet'in 27 nisan 2011 çıkışlı, 14 şarkıdan oluşan türkçe rap albümü. ceza, fuat ergin, patron, saian, hayki, karaçalı, acid reign, wild life isimleriyle düetler vardır. türkçe rapte devrim gibi bir albümdür kanımca, o döneme kadar alışılmış müziğin dışına çıkmıştır her parçasıyla. en önemlisi dubstep öğeler barındırmaktadır ve bunu müthiş bir şekilde harmanlamıştır, dinleyiciye sunmuştur. bu albüm çıktığında beğenmeyen olmamıştır diye düşünüyorum, evet, müziği, tarzı farklıydı, düetler iyiydi, lirikler zaten on numaraydı ki fuat ergin'le olan diz çök'e ömrümün sonuna kadar eşlik edeceğim dinlerken. da poet'in bir beat maker olarak bu albümdeki her bir beate ne kadar emek verip, özen göstermiş olduğunu bugün hala dinlerken anlıyoruz, çok kaliteli be.

  • 60 olabilir. bilemedim. belki de 70...

    ömrünü sizinle geçirmiş, size evlatlar vermiş, bayat esprilerinize bir ömür gülmüş, sizi olabileceğiniz en iyi versiyonunuza çevirmiş...

    ve bunların hepsini sadece sizi sevdiği için yapmış kadını, kucağında torununuzla otururken seyreder ve içinizden söylersiniz, "ne güzel kadın ya bu" diye.

    evet, bir kiza öyle aşık olun ki, hiçbir kadın ona olan sevginizi kendi güzelliğiyle satın alamasin. yaslaninca kaybedeceği fiziksel çekiciliğine, geçmiş günler hatırına katlanmayin. o günleri görmek zaten asıl amaciniz olsun. bugün ona sarilinca düne ve yarina da sarılmış gibi hissedin.

    bir kadına olan sevginiz güzellik anlayışınızı bu tür bir noktaya getirmiyorsa evlenmeyin o kadinla siz. çünkü aşık falan degilsiniz.

  • pandemi boyunca günde 10 12 saat çalışmak zorunda olup çok az evde kalabildim.yasakları destekleyenleri asosyal olmakla itham eden ergen malları anlayamıyorum maalesef. bir şekilde daha, önce örneği görülmemiş bir bela ile mücadele ediyoruz. bütün dünyanın anası sikilmiş ama hayat devam etmeli diyen malları bu yeni normal sürecinde maskeleri atmış sağa sola salyalarını akıtan tiplerden anlayabilirsiniz. çünkü yeni normalin ne olduğuna dair fikirleri yok. her şey eskisi gibi olacak zannediyorlar. ama olmayacak maalesef yazın bitimi ya da salgının artmasıyla yeni yasaklar gelecektir. toplum sizin zevk algılarınızla yönetilmiyor maalesef.
    edit:basit bir gribal enfeksiyon diyen mi ararsın, falcı mısın diyen mi ararsın, sanarsın ki bütün dünya ülkeleri lockdown ilan etmemiş, herkes şen şakrak bi bizim ülke şizofren. çok fazla ergen var risk grubunda olmadığı için atıp tutan.
    en yakın arkadaşım 2 ay önce yendi bu virüsü ve halen inanılmaz nörolojik sorunlar ve ağrıdan duramadığı bağırsak problemleri çekiyor. iyileştikten sonra beyin kanaması ya, da kalp krizi geçiren tonla adam var. bunlar covid sayılmıyor.
    arkadaşlar bu bir grip değil bu bir bela. inansanız da inanmasanız da aşı bulunana kadar gerçek bu.

  • kızılay başkanı ilk önce ensar vakfından isteseydi.
    tanım: çok ciddi bir olay fakat açıklamayı şimdiki kızılay başkanı yapınca insan illa ki kötü niyetli düşünüyor.

    edit: bir tane malum partinin malum çocuğu gelmiş bu yazım yüzünden insanların kan vermekten vazgeçeceğini söylemiş ve bana hakaret etmiş. küçük beyniyle böyle bir sonuç çıkarmış. ananıza zorla sövdürmeyin.

  • sözelci halimle deneyde gördüğüm tek şey, suyun karıştırılmasıyla ortaya çıkan kinetik enerjiden elektrik üretilmesi.

    dalga mı geçiyor cern filan? ciddiyse çok daha kötü, lütfen dalga geçsin!

    edit: hayır bir de atomu parçalamak bu kadar kolay olmamalı :) düşünsene kahvede çay karıştırıyorsun, "hilmi abi, yine sağlam atom bırakmadın..."

    2. edit: kinetikten farklı atraksiyonlar varmış. tamam kardeşim vurmayın sözelciyiz dedik ya. çubuğa odaklanın :)

  • doğukanın;

    turabi gibi gece kulübunde striptiz yapan biri olduğu halde eline tesbih alıp delikanlı görünmeye çalışmadığı, onlarca atasözü-deyim ezberlemediği,

    hasan gibi kibar konuşmaya çalışıp kadından beter dedikodu yapmadığı,

    anıl gibi adada en kötü performansı gösterdiği halde kendini yırtarak bağırmadığı,ağlamadığı,suçu başkasına atmadığı,nerdeyse her cümlesine allah peygamber nasip hayırlısı inşallah maşallah kelimelerini yerleştirip dini kullanarak halkı etkilemeye çalışmadığı,

    merve gibi kötü oynadığında susup iyi oynadığında ben çok iyiyim hep sizler yüzünden takımca kaybediyoruz diyerek halkı kandırmaya çalışmadığı,

    hilmicem gibi yancılık yaparak sırtını güçlü birine dayamadığı,

    begüm gibi sırf adı konseyde yazılmasın diye sevmedikleriyle bile yalandan arayı iyi tutmaya çalışmadığı,

    bozok gibi böğürmediği, şiddet içeren söylem ve hareketlerde bulunarak dikkat çekmeyi başaramadığı,

    için birinci olması imkansıza yakın.

    ama üzülme sen ki barış manço gibi biri tarafından büyütülerek asıl kazanan oldun.insanlık ve karakter olarak orada ki herkesden üstün olduğun aşikar. hüznünü de sevincini de içinde yaşadın, günlük yaşamında nasılsan orda da bunu devam ettirdin, yalandan ağzına hayırlısı,kısmet,allah kelimelerini almadın, dua etsende içinden ettin, aç gözlü,dedikoducu,yalancı olmadın,nasıl hissediyorsan öyle yaşadın adada.helal olsun sana ve rahmetli babana.

    edit:imla