hesabın var mı? giriş yap

  • maçtan sonra sıcağı sıcağına "yarın süleyman abi'nin mezarına gideceğim" dedi..

    reina'daki kutlamalara katılmak yerine evine gidip erken yatmış, dün sabah da gerçekten sessiz sedasız gidip çiçek bırakmış, mutlu haberi vermiş..

    ***

    aynı röportajda, "beşiktaş büyük kulüp tamam, biliyorum ama ben beşiktaş taraftarının da böyle olduğunu bilmiyordum" demişti..

    şenol hoca, asıl ben senin böyle büyük adam olduğunu bilmiyordum..

    alnının her terine helal olsun..

  • futbolu zerre takip etmeyen şahsım tarafından daha iki gün önce öğrendiğim gerçektir.

    slaven bilic'in gelişini de ligin 3. maçında öğrenmiştim.

    her neyse, lan adam roberto carlos, sivas'ta oturuyor şu anda. brezilya'nın kumsallarından sivas'ın soğuğuna bir hayat hikayesi. kangallarla dans.

    her şeyi geçtim, bu adam nereye sıçacak lan!

    not: insanın aklına ilk "ağzına sıçsın amua goduum" demek geliyor, biliyorum.

  • öğretmen, öğrencisine;

    -fatih senin yaşındayken istanbul'u fethetti. peki sen ne yapıyorsun ? hala çocuk gibi şımarıp, oyun oynuyorsun.
    öğrenci: ama hocam, onun da hocası akşemseddin'di, der.

    bu kısa ve özlü hikayeden bihaber olan insan beyanatıdır.

  • bugun dinledim hikayesini de pek iclendim, sizlere de aktarmadan gecemeyecegim. dedikleri gibi genc anne henry viii'in karisidir. hem de ikinci karisi.

    kralimizin ilk karisi 30 yila yakin zaman icinde 8 dogum yapip sadece 1 kiz cocugunun hayatta kalmasi yuzunden henry tarafindan rafa kaldirilmak istenmektedir. nitekim tahta bir varis gerekmektedir! kralimiz bu esnada beline kadar uzanan kuzguni siyah saclariyla, o tarihte pek gorulmeyen kendinden emin edasiyla, daha 20'lerine yeni baslayan, guzel anne boleyn'i gorunce hemen zamanin seyh'ul-islam'ina (yok bu olmadi, neyse siz anladiniz) basvurup bosanmak icin izin ister. ne var ki bu sebepten papaz efendiyle papaz olurlar. kati din adami bu bosanma icin gecerli bir sebep goremez.

    bu esnada bizim isini bilen anne de krala "evlenip beni kralice yapmadan koklatmam" demektedir. kral, azimli adammis, tam 6 yil bosanmak icin ugrasir. en sonunda bir takim firildaklar cevirerek anne ile gizlice evlenir. bu evlilik aninda anne de 4 aylik hamiledir! hahaha... 6 yil koca ingiltere kralina kim dayanir yahu!

    netice itibariyle 3 yil suren evliliklerinde yapilan 3 dogumdan hayatta sadece sonradan ingiltere'nin en sevilen kralicesi olan elizabeth (i) hayatta kalir. 3 yilin sonunda baska bir guzele gonlunu kaptiran kral, kendisine soz verdigi erkek varisi veremeyen genc karisini ortadan kaldirmak icin bahane aramaya baslar.

    kralin cok sebep aramasina gerek kalmaz, anne'in dusmanlari kisa surede gerekli bahaneleri bulurlar. guzel anne, krali aldatmak ve buyuculuk yapmaktan suclu bulunarak london tower'a kapatilir. kisa sure sonra da fransiz bir cellat tarafindan avluda 5 ft. uzunlugunda bir kilicla kafasi ucurulmak suretiyle idam edilir.

    cellat neden fransizdir ve neden ingilizlerde balta gelenegi olmasina ragmen kilic kullanilmistir? su yuzden. genc anne, olmesi icin sunulan iki secenekten diri diri yakilmak secenegini zaten aninda elemistir. ikinci secenek olan balta ile kelleyi ucurmak yontemi ise cogunlukla beceriksiz cellatlar veya yetersiz baltalar yuzunden cok acili bir olum olmaktadir. kim kafasinin bir yerine birkac darbede koparilmasini ister ki? bu yuzden anne hala kocasi olan henry'ye bir mektup yazarak olumunun fransiz bir cellat tarafindan, kilicla gerceklestirilmesini istemistir. tabi ki anlayisli kocasi henry onun bu istegini geri cevirmemis, olumunun en acisiz sekilde gelmesine calismistir.

    oyle ki fransiz cellada bu isi karisini sasirtarak, hic beklemedigi bir anda yapmasi talimatini vermistir. cellat da cingoz bir planla, idamda hazir bulunanlardan bir bayani diz cokmus dua etmekte olan kraliceyi cagirarak dikkatini baska yone cekmesi icin ayarlamistir. birden kendisine seslenilen anne o yone donmusken cellat arkadan hizla yaklasir ve kralicenin kafasini bir hamlede ucurur. olay o kadar hizli olmustur ki, cellat kralicenin kafasini yerden alip yuksege kaldirdiginda anne'in gozlerinin hala acik ve dudaklarinin hala duasini okuyor oldugu bircok farkli kayda gecmistir. elbette o zaman bu vucut fonksiyonlarina degil, buyuculuge baglanarak anne'in suclu oldugu bir kez daha ilan edilmistir! oysa ki su anda tum ingilizler tarihi belgelere dayanarak anne boleyn'in sucsuz olduguna inanmaktadir. bize de bu entry'yi buraya kadar okuyan tum tarihsever sozlukculere opucuklerimizi yollamak kalmistir.

  • "ulan bazen şeytan diyor, herşeyi bırak git, bakkal aç. benim şeytan da böyle vizyonsuz pezevengin teki işte.. bakkal ne oluumm.?"

  • ekşi sözlük yazarlarının maç hakkındaki sikimsonik tahminlerini kimsenin sallamadığı maç.

    amk varsa sağda solda okuduğunuz ilginç bir bilgi, bir anektod, bir foto, bir video yazın şuraya.

    atletico alır.

    madrid alır.

    final maçı haliyle 2 takımdan biri kazanacak aynı şeyleri daha ne kadar tekrar edeceksiniz amk.

    gol dakikası veren var, bunun çocukluğuna inmek lazım. bu ne ilgi budalalığı.

  • allah rahmet eylesin. kadın şehitler mehitler aman dediği zamanlarda ileri evre kanserdi ve beyindeydi tümör. haberi yokmuş tümörden de. belki de muhakeme yeteneği zarar gördü ve o da fark etmedi. ben bu hastalığının onu çok etkilediğini düşünüyorum ve o dönem çok da acı çekti ve yalnız kaldı.

    yani arkadaşlar vatanımıza denmeyen kalmadı, oynanmayan oyun kalmadı bu topraklarda ama bunları yapanların hiçbirinden bu kadar nefret etmediniz. en basiti; ülkeyi yiyip bitiren rezanın pek sevgili eski eşine hala hürmet gösterip sahnelerini dolduruyorsunuz. o insanlar alenen zarar verdi bu ülkeye. peki ona neden aynı tepkiyi göstermediniz? nur yerlitaşsa sadece kendine zarar verdi. ayrıca özürler diledi kaç defa. yapmayın sizin de mi gücünüz zayıf olana yetiyor sadece.
    edit: (bkz: ek ödeme yalanı) adalet arayan sağlık çalışanlarına destek olalım.

  • türkiye'ye yarar. hatırlarsanız 2018 baharında hem petrol fiyatları 70 doları geçmiş hem de fed faiz artırmada vites yükseltmişti bizim ekonomi siki tutmuştu. ekim 2018'de petrol 76 dolarlarda zirve yaptıktan sonra 50 doların altına düşmeye başlayınca 6 lira üstünde gezinen dolar kuru paldır küldür 5 lira 20 kuruşa kadar inmişti.

    özellikle son yıllarda açın bakın grafiklere ne zaman petrol düşse türk parası güçlenmiş. ne zaman petrol dolarla beraber yükselse türk parası perişan olmuştur. bunun sebebi de en büyük ithal kalemimizin petrol olması. ülke petrole doymuyor. petrol yüksekken cari açık uzaya fırlıyor petrol ucuzlayınca cari açık hızla düşmeye başlıyor ülke rahat nefes alıyor. tabi bu terazi iki kefeli. bize yarayan şey petrol üreticisi ülkelere zarar veriyor.

    petrol fiyatlarının düşmesi dünya çapında tedirginlik yarattığı için bu konulardan bağımsız küresel etkili bir darbe yiyoruz ama sağladığımız fayda daha büyük.

    ekleme: petroldeki düşüşler türkiye için fırsat aslında. ülke biraz iyi yönetilse ekonomi rayına bile girer. 2018 başında 3.70 olan dolar, artan petrol + fed faizi kaynaklı artan dolar endeksi + haşmetlinin başkanlık seçimini kazanması + ekonominin başına damadın geçmesiyle 7.20'ye kafa attı.

    bir ekleme daha: düşüş bizim cebimize yansımayacak gibisinden yazılar var. akaryakıt fiyatları açısından nispeten doğru fakat şöyle bir durum var. devletin yaptığı akaryakıt fiyatlarını olabildiğince yatay tutmak. yani petrol düşünce ötvden karşıladığı vergiyi geri getiriyor, yükselince bi noktaya kadar ötvyi geri çekiyor. fakat esas fayda makro göstergelere yansımakta. petrolün düşmesi senin ülkende enflasyonun düşmesi demek, dünya ekonomisi daralsa bile senin çok daha az daralman demek. bu da özellikle petrol üreticisi ülkelere göre zenginleşmen ve güçlenmen demek. bu da bize hareket kabiliyeti kazandırır. 2015 yazında petrol fiyatları çökerken brezilya, rusya, güney afrika, suudi arabistan ve diğer petrol üreticisi ülkeler çöküşlerden çöküş beğenirken bizde dolar 3.10'u geçemiyordu. rus uçağını düşürüp büyük bir kriz yaşamamıza rağmen ekonomi durması gerekenden çok daha sağlam durdu. bunun en büyük sebebi petrolün çakılmasıydı muhteşem ekonomi yönetimimiz değil. ne zaman petrol 50 doların üstünde tutunmaya başladı dolar 3.10 altı hayal oldu.

    son bir ekleme daha: burada anlatılan avantajlı durum dışarıya ödediğimiz para ve ondan kaynaklı avantajla ilgili. dünya ekonomisi böyle bir karamboldeyken türkiye şaha kalkıyor deyip riskli yatırım araçlarına (anladınız siz onu) atlamanızı tavsiye etmem. türkiye her ne kadar petrolden dolayı avantaj yakalasa da dünyadaki küresel trendi takip ediyor ister istemez. sapla samanı karıştırmamak gerek.

  • etrak bi idrak (idraksiz türkler) diye aşağılanan, celali ayaklanmalarından sonra ata binmesi bile yasak edilen, savaşlarda devşirme yeniçerinin önünde yalın kılıç savaşa ilk sürülen ve tabi kırılan, tahsildar kamçısı altında inim inim inleyen, dili kültürü her daim hakir görülen "türkler"dir efendim.

    edit : başlık başa kalmış.