hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle iptal kararını veren disney değil netflix’dir. daredevil bir disney karakteri olsa da, bir netflix dizisidir.

    3. sezonunun ardından iptal edilen en iyi süper kahraman dizisi ve en iyi netflix dizilerinden bir tanesi.

    ben iptaliyle ilgili konuşmak istiyorum.
    daredevil üçüncü sezonu ilk haftasında, ikinci sezona göre %57 daha az izlendi. (ama hala en çok izlenen üç netflix dizisinden bir tanesi.)

    25 kasım’da daredevil yapımcısı eric oleson sonraki sezon planlarını (5 sezon daha yapılması planlanıyordu) netflix’e bildirdi.

    30 kasım da ise dizi iptal ediliyor. sebebi düşük ratingler değil disney ile olan anlaşmazlık olarak belirtiliyor. iptal edilme sebeplerini biraz açarsak:

    -daredevil da dahil olmak üzere her dizi genellikle ilk sezondan sonra rating olarak düşüş yaşar.
    -netflix dizileri normalde devam etmesi için gelir gider çıkarıldığında %30 kar getirmesi yeterlidir. marvel netflix ise %60 çünkü şıllık disney köpek gibi telif istiyor.
    -ilk sezonlarda bu sorun olmamış çünkü hem netflix’in hem de disney’in bu dizilere ihtiyacı varmış.
    -disney, disney+ ile kendi karakterlerini kendisi kullanmak istiyor malûmunuz, netflix ben sezonları 6-7-8 bölüm yapayım giderleri düşsün, gelirim artsın diyor.
    -disney ise e benim gelirim düşecek sik*ir git diyor, ayrıca ben platform kuruyorum, kendi karakterimden kendi paramı ben kazanayım da diyor.

    kısacası çift taraflı para konusu çıkmaza girince netflix buz dağının görünen kısmında yeteri kadar kar getirmediği için marvel dizilerini iptal ediyor.

    ne yapımcılar ne yazarlar ne de oyuncular iptal kararını beklemiyorlarmış. hepsinin teker teker ne dediklerini yazardım ama hepsi aynı şeyi söylüyor.

    şimdi daredevil’a ne olacak? şu an kesin olan şey şu ki; netflix marvel dizileri netflix’in ödediği teliflerden dolayı 2 yıl disney+’da yayınlanamayacak, prodüksiyon aşamasına geçilemeyecek.
    ayrıca disney+’nın yakın zamanda daredevil çıkarmak istemediği de biliniyor. 2 yıl sonra yeni daredevil dizisi çıksa bile ne yazık ki mevcut dizi iptal edildiği için aynı oyuncuları ve karakterleri göremeyeceğiz.
    ayrıca kalan netflix dizileri jessica jones ve the punisher ise yeni sezonları çıktıktan sonra iptal edilecek.

    kişisel düşüncem iki gerizakalı şirketin anlaşamaması yüzünden en iyi süper kahraman dizisinden olduğumuz. hayranlar düşünülerek bir orta yolda anlaşma sağlanabilirdi. tipini sik*iklerim yapmadılar. canları sağolmasın. netflix servisinin gelişmesinde, tanınmasında daredevil’ın da rolü var. böyle yapılmaması gerekiyordu. a*cıklar.

  • kalede engin, ridvan, oguz ve aykut oldugu surece hic korkmayacagimiz mac. dusundukce heyecanlaniyorum. en az 5 cekeriz.

  • kimse yanında yedek babet taşımıyor belki o an yırtıldı belki de yırtıldı fakat yenisini almaya gidecek boş günü yoktu.çalışan görev başında bir insanın fotoğrafını burda paylaşmak en kibarca o.çocukluğu.pis terbiyesiz.

  • sosyalist beauvoir'in tek eşli olmamayı kabul etmesi, bir burjuvazi pratiği olan eviliğe karşı tutumuyla uyum içindedir. sahiplenme ve sevilen kişinin bedenini mülk edinme ilke olarak beauvoir'a terstir. feminist kimliğin de kadın bedeninin tahakkümüne karşı oluşu, kadının tek bir erkekle değil birden fazla erkekle olmayı isterse seçebileceği, bir erkeğin "arazisi" gibi muamele görmeyi reddeceği aşikardır. dolayısıyla, sartre ile çok eşlilik üzerine yaptıkları anlaşma ideolojik olarak ikisinin de duruşuyla çelişmemektedir, bilakis muazzam uyum göstermektedir.

    bedenini tapusu alınabilen, üzerinde hak iddia edilebilen bir arazi olarak görmez feminist. erkeğinkini de. bu, insana hakarettir feministe göre.

    feministin karşı durduğu çok eşlilik değil, "erkeğin, kadının pahasına çok eşliliği"dir, erkeğin kadın bedeni üzerinde söz hakkı iddia edebilmesidir.

    sanıyorum ki siz feminizmi çok yanlış anlamışsınız..

  • doğu anadoluda bir il...ceza mahkemesinde bir davanın ilk duruşması. iki sanık hazır.kimlik tespiti yapılmakta...birinci sanığın künyesi tutanağa yazıldı.sıra ikinci sanıkta :
    -adın,soyadın ?
    - (cevap yok)
    -oğlum adın soyadın ne ?
    -(cevap yok üstelik zorlandığı belli,terlemekte)
    -oğlum türkçe bilmiyor musun ?
    -bilirem
    - o halde...adın ne ?
    - (yine cevap yok)
    bu arada sanık yanındakine döndü,hafif ama duyulabilecek bir sesle hızlı hızlı:
    - ula benim adım neydi ?
    yanındaki:
    -ula adın ........... idi dedi.

    insanımız böyledir işte...
    ya ilk defa mahkemeye çıkması nedeniyle heyecandan ismini unutmuştur,
    ya da ailesi bir ad koyar onunla çağrılır herkes öyle tanır ama nüfusta ismi başka yazılıdır.hatırlıyamaz o ismi..

  • hasta ve doktor konuşuyorlar:
    - sırtınız cılk yara olmuş!
    - bu mu yani bilimsel açıklaman?
    - cılk..yani cronic indepence local klorant..
    - ooo...pardon....
    - yaa...löpçük gibi kaldın di mi?
    - löpçük?
    - lineer öbeleyşın pört...
    - hasireleeee....

  • o kadar alışmışsınız ki insanların acısını, sevincini sosyal medya üzerinden göstere göstere yaşamasına insan bir gün sessiz kalıp yasını yaşasa size garip bir olaymış gibi geliyor.

    çıkın artık şu kalıplaşmış durumlardan.

  • sabah otururken farkettim. amcanın biri denizde ellerini birbirine yapıştırmış. " bak böyle kenara kollarını açacaksın aynı zamanda ayaklarını da çırpacaksın" diye kollarını aça aça yanındaki kendi yaşlarındaki teyzeye yüzmeyi anlatıyor. öğretmeye çalışıyor kendince ama teyze maalesef beceremiyor, batıyor batıyor çıkıyor.
    yarım saat kadar sürdü bu çaba , çok büyük uğraşıların ve teyzenin beline kadar gelen suda bi kaç boğulma tehlikesi atlatmasının ardından "amaaaan bişey öğretmiyorsun sen" diyerek çıktı denizden duşa gitti teyze, amca da çıktı ardından gülümseyerek geldi yandaki şezlonga oturdu bi sigara istedi. verdim bi tane çıkartıp, yakarken de,
    - eşiniz mi hanımefendi ? dedim
    + evet dedi.
    - yüzmeye merak saldı heralde dedim gülerek,
    +evet ama yeni değil 51 yıl oldu merak salalı dedi...
    meğer amca evlendikleri sene dubalara kadar yüzmüş sonra küsmüş teyze buna, beni bırakıp gittin diye, amca da gönlünü almak için sen gidebilene kadar ben de gitmiycem artık dubalara demiş. öpüşmüş barışmışlar. 51 yıldır yaz tatilinde oldukları her allah'ın günü teyzeye yüzme öğretmeye çalışmış. teyze yüzmeyi öğrenememiş, amca da bi daha dubalara gidememiş hiç.
    51 yıl.
    sabırla. öyle kenarda teyzeyle yüzmüş.
    hiç sıkılmadınız mı diye sordum. döndü duş alan teyzeye baktı.
    - sıkılmaz mıyım da, baksana şuna, dubalara gidersem gene küser diye korkuyorum dedi gülerek...
    olm aşk diye bişey var lan. buluyo insanlar. nerde bilmiyorum ama var. moralimizi bozmayalım hiç...

  • isviçre'de de pkk gibi bir ayrılıkçı terör örgütü olmadığı için sorun olmayacaktır. bizim ayrılıkçılık sorunumuz olduğu sürece mümkün olmayacaktır.

    edit: bu entriyi dili yasaklamak olarak algılayan baya süper zekalı yazarlar çıktı. dilin yasaklanmasını savunan bir entri değil bu. aksine dillerin ve kültür çeşitliliğinin korunması ve devam ettirilmesi gereğini savunuyorum. fakat resmi dil olgusu siyasi bir olgudur. istediğin dili konuş, öğren, öğret. aptal aptal kürtçenin yasaklanmasını falan örnek göstermeyin. ayrıca bana “sizin devletiniz” diye mesaj atan salaklar siz de bir zahmet kendi devletinize s..gidin. hangi devleti benimsiyorsanız oraya kadar yolunuz var.

  • - bisssssiii kandırdııı...bisssssiii aldattıı...bissss sssskkiiceesssss onuu..
    - xanax yazdım 2 kutu..
    - tessssssekkurrr ederissss....