hesabın var mı? giriş yap

  • ismi yadırganan film. ilk film gibi bunun da ismi arabesk bulunuyor. iyi de behzat'ın kendisi zaten arabesk? adam araba arkasında yazı görüp sevdiği kadına sms atıyor, filmin ismi de "rise of the dark machines" olmayacak elbette.

    aslında ingilizce düşününce; "007: london burns" diye film çekseler salyanız aka aka izlersiniz sofistike ibneler sizi...

  • umarım alemin kerizi bir tek ben değilimdir. konu ne olursa olsun. ( siyasi, futbol, türk kızı/erkeği, troll'lemelerini devre dışı bırakarak konuşuyorum ) bir başlık altında ciddi bir şekilde dönen tartışmada taraf olamıyorum. ilk girilen entry'yi okuyorum ve direkt "e yani, adam %100 haklı" diyorum. karşıt görüşteki yazıyı okuyorum. bu kez de tıpkı bir yavşak gibi, derhal ilk entry'nin sahibi yazarı satıyorum. "he lan, bu doğru söylüyor, diğeri bok yesin aq" diyorum. böyle böyle yazılanların hepsini okuyorum. ve evet. hepiniz haklısınız lan :/

    yani bu nasıl iş ben anlamadım. ruhumdaki gevşeklikten mi kaynaklanıyor. çok mu iyi niyetliyim yoksa. "yazık ya o da üzülmesin, tamam lan tamam o da haklı :/" diye mi düşünüyorum. bilmiyorum. sanırım benden kaynaklı bir tutarsızlık bu. o yüzden nerede bir gürültülü tartışma var, derhal damlıyorum başlığa. içiniz rahat olsun. en az 1 şukela oyunuz cepte. yazılanların hepsine artı oy veriyorum. herkes haklı abi napayım :/

  • bu konu hakkinda sanirim yazmadim, çunku suni bir tartisma. bu suni tartismada haliyle insanlar saçmaliyor, kelimelerin anlamini bosaltiyor, mantigi bukuyor, yazmak zaruret haline geldi.

    en baba yanlistan baslayalim. galatasaray'in uefa sonrasi sureçte basarisi yok, o halde tesaduf denebilir. hayir arkadasim. bir seyin tesaduf olmasi arkasinin gelmemesine bagli degildir. arkasinin gelmemesi olsa olsa basaridan sonraki yonetimin kotu oldugunu, basariya giden yolun surdurulebilir olmadigini gosterir, basarinin tesaduf oldugunu degil. basarinin kendisi, oraya varirken atilan adimlarla olçulur. galatasaray uefa kupasini aldiginda bu ulkede gorulmemis bir teknik direktor istikrari yakalamis, ondan once 88'den baslayan bir sureçte once moncao'yu, ardindan manchester'i elemis, 98'de sampiyonlar ligi gruplarinda ikinci olup o sezonun formati geregi elenmis, basarisi yok denen uefa kupasinin hemen ertesi sezonlarinda bu ulkede kendisi haricinde sadece bir kez gerçeklestirilen gruptan çikma basarisini ust uste 3 kez (2000-01 2 kez, 2001-02 1 kez, ikinci gruptan çikma sansi son maça kadar surdu) gostermis. bu sureç tesadufun antitezidir.

    turk futbolunu bu sureçten bugune dek surukleyen isimleri sayalim:
    - tugay kerimoglu, bulent korkmaz, hakan sukur, emre belozoglu, yildiray basturk, nihat kahveci, arda turan. kabaca bunlar. bunlar arasinda kaç tanesi uluslararasi kariyer yapti, bunu basaranlarin kaçi galatasaray alt yapisi gormus ve hangileri bu surecin alt yapsinin urunu ? hesap basit. (edit; alpay, hamit falan da var listeye takilmayin).

    tesaduf olan belki o anki isimlerin tum bu basarilar hesaplanarak getirilmemis olmasidir fakat denizli'den terim'e uzanan sureçte bu alt yapi - uluslararasi kariyer - galatasaray basarisi uçlemesinin kesistigi yerde, adi almancada tesaduf anlamina geldiginden suphelenmeye basladigim jupp derwall diye bir adam vardi.

    bunlari anlattim, diger yanlislara deginmek bile gereksiz...

    asil tesaduf, 80'lerin sonunu 90'larin basini galatasaray'la birlikte domine eden gordon milne'li besiktas'in bunun yanindan bile geçememis olmasidir.

  • istanbul sıcağı falan değildir. adana mı, antalya mı artık kiminse gelip alsın lütfen.

  • hangi 5 kıtada at sürdüklerini merak ediyordur. asya, avrupa, afrika 3 etti.

    edit: evvel zaman içinde pireler berber develer tellal iken osmanlı'nın 5 kıtada at koşturduğunu iddia eden bir entry vardı. iş bu entry o entrye ithafen girilmiştir.