hesabın var mı? giriş yap

  • nereden geldiğini anlayamadığım cüret!

    birader sen kimsin ki beni terörist ilan ediyorsun?

    hayatımın hiçbir döneminde ne fetö ile ne fetöcü ile tek bir temasım oldu.

    hayatımın hiçbir döneminde ne pkk'lıyla, ne sevicisiyle tek bir temasım oldu.

    hayatımın hiçbir döneminde ne işid ile, ne işidçiyle tek bir temasım oldu.

    hayatımın hiçbir döneminde ne devlete, ne bayrağa, ne cumhuriyete, ne laikliğe tek bir hakaretim oldu.

    hayatımın hiçbir döneminde ne darbeyle, ne darbeciyle tek bir temasım oldu.

    peki bunları söyleyemeyen insanlar, özellikle de "birisi" hangi hakla halkı terörist ilan ediyor?

    geçmişlerimizi karşılaştıralım mı?

  • --- spoiler ---

    nihal (tekneden denize bakarak) : şimdi bu sakinliği bırak bir sürü işle uğraş.

    --- spoiler ---

    lan kızım sanki uğraştığın bi iş varmış gibi.össye bile tam girmedin lan.üniversite stresin bile olmadı.ekmek elden su gölden yaşıyosun.ulan sevgili bulmak için bile çabalamadın aynı evde yaşadığın herifle evleniyosun.ne işi çok pardon?

  • "tercihen çocuk yapmasa da her kadın içgüdüsel olarak çocuk ister. ilerleyen yaşlarda bu his daha da baskın hale gelir. bence yaşı itibariyle bunun pişmanlığını yaşıyor. gerginliğinin sebebi de o."

    gerginliğinin sebebi çocuk yapmamış olması ve geç kalması filan değil. kadın orada istiyor ki projeyle ilgili soru sorulsun fakat 56 yaşında kadına "sizden de bebek gelecek mi?" diye densizce bir soru soruluyor. kadın soruyu "o konuya girmeyelim" diye savuşturunca muhabirler "çocuklardan bahsetmeyeceksek o zaman seninle konuşacak bir şeyimiz de yok" der gibi can bonomo ve eşine dönerek bu sefer onlarla çocuk geyiği yapmaya başlıyor ve laklakın bir türlü sonu gelmeyince de erener haklı olarak sinirleniyor.

    kadın tam benim vereceğim türden bir tepki vermiş. bazen benim de eş dost ortamımda çocuk muhabbeti açılıyor ve "ay gece uyutmuyor, aman derdi bitmiyor" diye yarım saat aynı terane devam ediyor. ben hâlâ çocuk yapabilecek yaştayım ama yapmıyorum. şimdi benim de gerginliğim çocuk yapmamış olmamdan ötürü mü? değil kardeşim. istemiyoruz sizin sevimsiz çocuklarınızın bıkkınlık veren hikayelerini dinlemeyi. ilgimizi çekmiyor. bazı insanlardaki herkes çocuk sahibi olmak istiyormuş da yapamıyormuş algısından gına geldi artık cidden.

  • hiçbir şey için geç değildir.

    tam şu an o elinizdeki klavye midir ne sikimse işte, onu yavaşça bırakın ve bir adım atın. korkmayın, deneyeceğiniz şeyde başarısız olmak ömür boyu nefret ettiğiniz işte çalışmak kadar kötü değil.

    mal mal insanlarla aynı ofiste bir ömür geçer mi, gidip toki'den ev alıp 15 senesini bağlar mı lan insan 98 metre kareye? sonra kölesi olur mu patronunun?

    iğrenç insanların yüzüne gül, nefret ettiğin kıyafetleri giy, sikinde olmayan kelimeleri telaffuz et, işsizlik haberleri okuyup haline şükretmek adı altında kendini kandır, kaderine razı ol, 40 yaşına geldiğinde antidepresan manyağı ol. lan bu kadar mı korkaksınız, bu kadar mı ucuz sizin hayatınız?

    neymiş efendim bizim yan binadaki hayri abilerin kızı okulu bir sene uzattığı için hayata bir sene geç atılmış, bir senesini kaybetmiş hayatından. sizin hayat dediğiniz şey bir patronun kucağından başlayıp oradan inice mi bitiyor?

    sonra 50 yaşınıza geldiğinizde "ulan o gün binecektim o uçağa" demeyin.

    evet sana diyorum, hani sıcak sahil kasabalarında yaşamak istiyorsun ya hep. hadi toparla eşyalarını, git orada garsonluk yap. daha mutlu olursun. 10 seneye oranın kurdu olursun, iyi kazanır, iyi yaşarsın.

    daha ne bekliyorsun? bak hala burda!!!

    edit:
    (bkz: hayatından memnun olmayanlara tavsiyeler /@bayermuhen)

  • benim böyle bir tanıdık polis vardı. 400 puan kazanmıştı ama en sonundaki boss travesti'yle mücadelesinde yenilince, puanları silindi ve en başa döndü. save etmemiş...

  • asimov'un son derece güçlü bir kurgu, mantıksal çıkarımlar ve bunları sarıp bir arada tutan bir aşk hikayesini anlatan romanı. asimov ilk defa bu kitabında toplum mühendisliği konusuna değinmiştir. kitaba başlamasını sağlayan fikir ise aklına şöyle gelmiştir ki okumayanlar için ufak bir spoiler olabilir:

    --- spoiler ---

    bir magazin dergisinde, atom bombasının patlamasından sonra oluşan mantar şeklindeki bulut resmini görmüştür ve sonraları, eğer bu şekli birisi zamanda, atom bombasının atılmadan ve icat edilmeden önce, geriye gidip yine bir dergide yayımlasaydı acaba ne olurdu diyerek başlamıştır.

    --- spoiler ---

    evet kitap zaman yolculuğu hakkında hiçbir açık bırakmadan ilerliyor. bu başlı başına kitabın beğenilmesinde büyük rol oynuyor, ancak bilimsel gerçeklikleri o kadar basit bir dille anlatıyor ki okuyucuyu asla sıkmıyor, bu da benim gözümdeki en büyük değeridir. bilimi ne kadar kolaylaştırılmış bir şekilde anlatırsanız o kadar başarılı olur ya. bir de bunları bir aşk hikayesiyle harmanlamış ki okurken bağlanmaktan kendimi alıkoyamadım. uykusuz gecelerime tat olmuş bir öykü.

    bir gece yine biraz okuyup ardından yatmaya koyulmuştum. kafamda sürekli hikayeyle ilgili şeyler dönüyor. konunun karmaşıklığından değil ama ikide bir nasıl biteceğine dair teoriler üretiyorum. kendi kendime muhtemelen şöyle bitecektir, yok yok öyle olmaz böyle de olabilir. hah o da değil sanırım böyle bitecek aman inşallah şöyle olur derken en sonunda ulan nasıl bitecek bu kitap diyip yattığım yerden tekrar elime alıp bitirmiştim. o gece ağzım kulaklarımda, sırıtarak uyumuştum. bir kitabın son sayfasını çevirmek bir dostu kaybetmek gibi derler ama ben bu kitabı bitirince ebedi bir dost daha kazanmış gibi oldum. sevdiğim diğer kitaplarda olduğu gibi. belki fazla övdüm ama ne yapayım çok sevdim be sözlük.

  • gelmiş geçmiş en efendi rock adamlarından biri.hiçbir uyuşturucuyu hiçbir zaman kullanmamış olmasının yanı sıra alkol aldığı da çok nadir görülmüştür.ayrıca jackson'ın en yaygın modelini beraber yaptığı ve ismini verdiği kişi.

  • bu konuyla alakalı literatürde sonsuz bir kargaşa var ve sözlüğe yansıması da çok doğal. ama bana göre, bizzat bu konuyu çalışan bir neuroscience uzmanının başına gelen bir olayla tartışmaya nokta konmuştur.

    sinir-bilimci jim fallon, psikopat katillerin beyin taraması sonuçlarına bakarken orbital kortekslerinde bir hareketsizlik tespit ediyor. bir süre sonra kişisel bir proje sebebiyle kendi ailesinin alzheimer durumunu kontrol etmek için ailesinin ve kendisinin beyin taramaları sonuçlarını alıyor.

    tarama sonuçlarına bakarken jim, ailesinin ok'sinin aktivitesini normal olarak tespit ediyor. ama kendisininkini ile psikopatlar arasında aynı aktivite eksikliği var. sonra annesi jim'e aile geçmişini araştırmasını tavsiye ediyor. ve jim, ilki 1673 yılına uzanan ve anne katili olarak üzere ailesinde tam 7 tane katil buluyor!

    jim bütün kan testlerinde "katil adayı" olarak çıkıyor, öyle ki o zamanki genetikçiler bu durumu peşpeşe 15 düşeş atmaya benzetiyorlar, jim'in şimdiye kadar katil olmaması garipsenmeye bile başlanıyor. düşünsenize bütün gen haritanız sizi "katil" gösterirken siz şaşkın şaşkın etrafa bakıyor durumunda gibisiniz.

    sonuç olarak jim, katil olmuyor ama korkudan kimseyle güçlü duygusal bir bağ da kuramıyor. ileride bir gün şiddetli bir duygusal sarsılma yaşayacağından ürküyor bir yandan.

    bu konu için çok fazla haber yazıldı, şu ayrıca isteyenler için okunabilir: http://www.wsj.com/articles/sb125745788725531839

    defalarca söylendiği üzere, gen size bir "eğilim" verebilir, ancak hiçbir gen sizi tek başına katil yapmaz (xyy bile olsa), suç davranışı çevreden de doğrudan etkilenir.

    her zaman söyleniyor ama biz bunu bir türlü yerleştiremedik, yine ve yeniden: (bkz: nature vs. nurture)

  • insan gözüyle görünmeyecek anların fotoğrafını çekmeyi başaran fotoğraf sanatçısı, elektirik mühendisi. mavi arka plan önünde 30 kalibrelik bir merminin elmanın ortasını delerek çıktığı anı fotoğraflayarak imkansızı başarmıştır. üstelik bunu 1964 yılında, o günkü teknolojisiyle başarmıştır. profesör olduğu massachusetts institute of technology (massachusetts teknoloji enstitüsü) bir sunum için çekmiştir bu fotoğrafı. sunumunun başlığı ise "how to make applesauce" yani "elma püresi nasıl yapılır". başka çalışmaları da olmasına rağmen bu fotoğraf ile anılmasının nedenini "hayal gücünüzü ele geçiriyor. görür görmez ne olduğunu anlıyorsunuz." olarak açıklamıştır.

    how to make applesauce?

    1964 yılında saniyede 853,44 metre/saniye hızla ilerleyen bir mermi çekirdeğini yakalayacak enstantane hızına sahip bir fotoğraf makinesi yoktu.

    edgerton, günümüzde kullanılan elektronik flaşların atası olan stroboskopik * flaşları kullanarak karanlık bir odada hareket halindeki bir mermiyi fotoğraflayabilmiştir. çektiği fotoğrafta, mikrosaniyenin 1/3'i kadar süren bir anı yakalamıştır.

    uzmanlar, flaşı üretmekten çok, deklanşöre basma zamanını tutturmanın zorluğunu vurgulamışlardır. insan refleksleri, bir merminin manuel yolla fotoğrafını çekmek için çok yavaş kalmaktadır. edgerton, bunu sağlamak için, sesli bir komutla deklanşöre basılmasını sağlamış ve tetikleyici komut sesi olarak, merminin sesini kullanmıştır. kadrajın dışına koyduğu mikrofon, silah ateşliğinde, merminin ortaya çıkardığı ses dalgasını yakalayarak, deklanşörü tetikleyecek bir mekanizmaya iletmiştir.

    edgerton, sonraki çalışmalarında muzların, balonların ve iskambil kağıtlarının içinden geçen mermi çekirdeklerini görüntülemiştir.

    kısa ve parlak bir flaş ortaya çıkartmak için metalik yakıtlar ve oksidan maddeleri birleştirerek piroteknik flaşları kullanılırken, edgerton, daha hızlı yanıp sönen ve kontrolü daha kolay bir flaş üretmiştir. massachusetts teknoloji enstitüsü'nde 1920'lerde yüksek voltaja maruz kaldığında elektriğin, iki elektrot arasında bir saniyeden daha kısa bir süreliğine sıçramasına neden olacak xenon gazıyla dolu bir flaş tüpü geliştirmiştir.

    edgerton, xenon yerine hava kullanan bir mikroflaş da geliştirmiştir. geliştirdiği rapatronic camera sayesinde ikinci dünya savaşı sırasında yapılan nükleer bomba testlerini fotoğraflamayı başarmıştır. rapatonic kamera 10 nanosaniye kadar kısa bir pozlama süresiyle hareketsiz bir görüntü kaydedebilen bir kameradır. süt damlasının tacı, süt damlası, mermi üç balonu delerken, mermi oyun kartını yırtarken, boby jones golf sopası ile, antik silah ateşlenirken, durma zamanı, servis gibi pek çok fotoğraf çalışması vardır.

    bugün edgerton'ın çektiği fotoğraflar washington'da bulunan smithsonian amerikan sanat müzesi'nde sergilenmektedir.fotoğrafları sanat müzesinde sergilense de, edgerton "beni sanatçı sanmayın. ben bir mühendisim. ben sadece hakikatlerin peşindeyim" demiştir.

    1992 yılında, edgerton'u onurlandırmak üzere, massachusetts teknoloji enstitüsü'nde, edgerton merkezi kurulmuştur. merkezin direktörü j. kim vandiver, edgerton'un çalışmalarını halen ders olarak verdiklerini ve öğrencilerin fotoğraflayacak tuhaf şeyler bularak, kendi mermi çekirdeği fotoğraflarını çekmelerini istediklerini, yeni neslin elmaları sıkıcı bulduğunu, ruj ve renkli tebeşirler gibi objelerin daha çok ilgi çektiğini beyan etmiştir.

    1988 yılında abd başkanı tarafından yeni ve önemli teknolojinin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunan amerikalı mucitlere verilen onur ödülü olan abd ulusal teknoloji ve yenilik ödülünü,

    1981 yılında spie* altın madalya ödülünü almıştır. bu ödül spie'nin en yüksek onurudur ve fotonik ve optik mühendisliği ile ilgili enstrümantal bilimler alanındaki en yüksek ödüllerden biri olarak kabul edilir.

    1973 yılında mühendislik alanında abd ulusal bilim ödülünü,
    1941 yılında franklin enstitüsü tarafından verilen bilim ve mühendislik dalında verilen howard n. potts ödülünü almıştır.

    süt damlasının tacı;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-57001.l.jpg

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-36002.l.jpg

    süt damlası;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-35013.l.jpg

    mermi üç balonu delerken;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-59001.l.jpg

    mermi oyun kartını yırtarken;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-64003.l.jpg

    boby jones golf sopası ile;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-38024.l.jpg

    antik silah ateşlenirken;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-36004.l.jpg

    durma zamanı;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-52001.l.jpg

    servis;

    https://webmuseum.mit.edu/…iamed/hee-nc-49012.l.jpg

    kaynak : https://www.cnn.com/…n-bullet-apple-snap/index.html