hesabın var mı? giriş yap

  • neden yüzyılın dizisi yüzyılın ilk çeyreğinde seçiliyor.

    edit: madem entry ünlenmiş buradan walter white'ın taaa şaka şaka. neyse seni seviyorm sevgilim umarım bunu okuyorsundur :d.

  • zamaninda bir psikolog "ruh sagligi yerinde olan insanlarin en onemli ortak ozelliklerinden birisi kendileri hakkindaki degerlendirmelerinin iyimser olmasidir" demisti. bu acidan yaklasinca cok da normal gorunuyor bana insanlarin onemli bir kisminin kendisinin bir cok konuda ortalamanin ustunde oldugunu dusunmesi.

    oyle olmasa yasamak icin ya da birseyleri oldurmak icin cabalamanin ne anlami var ki? misal ben "ortalamanin ustunde bir matematikci" olma ihtimalime inanmasam ( dogru ya da yanlis) neden calisayim ki? benden anca siradan bir matematikci olur diye dusensem gider kadikoyde bir donerci acarim.

  • nilayeren; cinsiyet: kadın; yaş: 24; il: ankara
    sevgilimin her öpüşmemizden sonra terlemesi, gözlüklerini çıkarıp dakikalarca onları silmesi, evdeysek üstüne iki bardak su içmesi normal midir?

    meali: sevgilim daha öpünce hararet yapıyo, vercem patlayacak ondan korkuyorum.

  • - arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
    - sifonu da çektiniz mi peki hocam?
    - ne sifonu pardon?
    - hani maçın içine sıçtınız ya. o bakımdan...

  • dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.

  • %37,5 kesintiyi bilmeyen ama lozan'ın gizli maddelerinden haberi olan millettir aynı zamanda. külyutmazdır.

  • aynı şeyi ev sahibime yapmıştım ama o doktor değil* whatsapp üzerinden kira pazarlığı yapıyorduk yazışarak, ben her hitabımda "siz" yazdıkça o ısrarla "sen" diyor, en son "senin dediğin gibi olmuyor" diye yazınca hemen telefondan aradı gerildiniz sanırım diyor, yoo dedim sende nerden çıkarıyorsun böyle şeyleri diyerek ardından yalancı bir kahkaha patlattım. bir daha asla sen demedi.

    size "sen" dilini kullanan kim olursa olsun "siz" dilini kullanmayın, başka dillerde olanlar o dilin kullanıcılarının sorunu, bu dilin nezaket kuralları var ve nezaket karşılıklı olursa bir anlamı olur...