ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
breaking bad'in yüzyılın en iyi dizisi seçilmesi
-
neden yüzyılın dizisi yüzyılın ilk çeyreğinde seçiliyor.
edit: madem entry ünlenmiş buradan walter white'ın taaa şaka şaka. neyse seni seviyorm sevgilim umarım bunu okuyorsundur :d.
ortalamanın üstü etkisi
-
zamaninda bir psikolog "ruh sagligi yerinde olan insanlarin en onemli ortak ozelliklerinden birisi kendileri hakkindaki degerlendirmelerinin iyimser olmasidir" demisti. bu acidan yaklasinca cok da normal gorunuyor bana insanlarin onemli bir kisminin kendisinin bir cok konuda ortalamanin ustunde oldugunu dusunmesi.
oyle olmasa yasamak icin ya da birseyleri oldurmak icin cabalamanin ne anlami var ki? misal ben "ortalamanin ustunde bir matematikci" olma ihtimalime inanmasam ( dogru ya da yanlis) neden calisayim ki? benden anca siradan bir matematikci olur diye dusensem gider kadikoyde bir donerci acarim.
türk tipi ispat
-
bir bilginin doğrulğunu bazen tehdit: ekmek kuran çarpsın.. anam avradım olsun..
bazen blöf: inanmazsan inanma bilader.. yalanım varsa namerdim..
bazen kaynak gösterme: ben söyleyenlerin yalancısıyım..
ve benzeri bi dünya yöntemle ispatlamaktır.. bilmem yeterince stereotypelaştırabildim mi..
metroda aşık olduğu adamın videosunu çeken kız
-
dar paça nargileci tercihiyle de yanıltmamıştır.
itirafçıların aslında demek istedikleri
-
nilayeren; cinsiyet: kadın; yaş: 24; il: ankara
sevgilimin her öpüşmemizden sonra terlemesi, gözlüklerini çıkarıp dakikalarca onları silmesi, evdeysek üstüne iki bardak su içmesi normal midir?
meali: sevgilim daha öpünce hararet yapıyo, vercem patlayacak ondan korkuyorum.
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- sifonu da çektiniz mi peki hocam?
- ne sifonu pardon?
- hani maçın içine sıçtınız ya. o bakımdan...
eymen tayyip
-
kısaltması e.t.'dir.
hayata dair gülümseten detaylar
-
dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.
%37.5 sgk kesintisinden haberi olmayan millet
-
%37,5 kesintiyi bilmeyen ama lozan'ın gizli maddelerinden haberi olan millettir aynı zamanda. külyutmazdır.
ukrayna'nın orduya katılanlara vatandaşlık vermesi
-
adamlar savaşa girenlere vatandaşlık veriyor, biz savaştan kaçanlara verdik amk.
sen diyen doktora sen demek
-
aynı şeyi ev sahibime yapmıştım ama o doktor değil* whatsapp üzerinden kira pazarlığı yapıyorduk yazışarak, ben her hitabımda "siz" yazdıkça o ısrarla "sen" diyor, en son "senin dediğin gibi olmuyor" diye yazınca hemen telefondan aradı gerildiniz sanırım diyor, yoo dedim sende nerden çıkarıyorsun böyle şeyleri diyerek ardından yalancı bir kahkaha patlattım. bir daha asla sen demedi.
size "sen" dilini kullanan kim olursa olsun "siz" dilini kullanmayın, başka dillerde olanlar o dilin kullanıcılarının sorunu, bu dilin nezaket kuralları var ve nezaket karşılıklı olursa bir anlamı olur...