hesabın var mı? giriş yap

  • halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
    kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .

  • 130 saatin ardından, zelda tears of the kingdom'u geçtiğimiz hafta bitirmiş bulunuyorumç aslında bitmek de değil. son boss'u geçmek. yoksa oyun bitecek bir oyun değil.

    oyunu merak edenler, oynayanlar veya oynayacaklar için, spoiler vermeden, çok kısa birkaç görüşümü paylaşacağım;

    - oyun 130 saatimi almış gibi görünse de, bu oyalanılmış bir süre. öyle ki kalpleri toplamaya çalıştım. bataryaları fulledim. haritanın çoğu yerinde keyfi olarak keşif yaptım. yer altının bile yarısına kadarını açmaya çalıştım. bol bol silah, item, aksesuar vs topladım. yani çok daha kısa sürede de rahat biterdi.

    - oyundaki crafting sistemi ile oyunda yapabilecekleriniz gerçekten sınırsız. en azından hayal gücünüzle sınırlı. birçok puzzle'ı, shrine'ı birden fazla yöntemle çözebilirsiniz. oyunun sizden istediklerini, bu crafting sayesinde birkaç saniyede de yapabilirsiniz. ayrıca crafting'de kullandığınız her parça ve aksesuarların fizik kurallarına uyumu müthiş. aynı şeyleri gerçek hayatta yapsanız, nesneler nasıl tepki verecek ise, oyunda da aynı tepkileri göreceksiniz.

    - shrine'lar ilk oyuna göre çok daha kolay. %80'i birkaç dakikada çözülecek şekilde tasarlanmış. zaten belli bir sayıdan sonra eliniz ve zihniniz alışıyor ve girdiğiniz shrine'ın mantığını, sanki daha önce yapmış gibi birkaç saniyede çözüyorsunuz. basit olsa da oldukça keyifli bu arada.

    - oyunun haritası çok büyük. yer altı, yer üstü ve gök yüzü olmak üzere 3 harita mevcut. oyundaki keşif hissi inanılmaz. görevleri bırakıp onlarca saat keşif yapabilirsiniz. her karede ayrı bir detay, ayrı bir macerada var. çok çok fazla yan görev mevcut.

    - son boss bana kolay geldi. hoş, link gereğinden fazla hazırlıklı bir halde gelmişti, bunun da etkisi mevcuttur ama düşündüğümden çok daha kolay geldi boss. ipucu vermem gerekirse kalkan + a tuşuna doğru zamanda basmanız zaten boss'u yenmeniz için yeterli olacak.

    - master sword candır. son boss'ta başka silah kullanmadım. oysa bir sürü güçlü silah hazırlamıştım.

    - korok seed'ler ilk oyuna göre çok daha kolay bulunur olmuş. toplamakla kalmayıp, hazne geliştirmelerde mutlaka kullanın. fakat 1000 tane korok seed'i toplamak insan işi değil. ömür boyu da oynasam yapılacak bir şey değil.

    - 130 saatte oyunu %47 seviyesinde tamamlamışım. oyunu bitirmenizin ardından tamamlama yüzdesi de açılıyor.

    - oyunda bol bol yiyecek, item vs toplayacaksınız. ama hiçbir zaman tamamı bitmeyecek. o yüzden toplarken de harcarken de çekinmeyin.

    - keşif hissinin inanılmaz olduğunu söylemiş miydim? oyunda gözünüzün gördüğü her yere gidin. gökyüzüne bakın ve 'oraya da çıkılmaz' dediğiniz her yere çıkın. keşfettiğiniz her karede ayrı bir detay, ayrı bir macera göreceksiniz.

    oyuna 130 saatimi vermeme rağmen, bir yandan çok şey yapmış, bir yandan da hiçbir şey yapmamış gibi hissediyorum. çünkü oyunda yapılacak çooook fazla şey var. 20 kere de bitirsem, binlerce saat de harcasam görmediğim şeyler mutlaka olacak. o yüzden bu oyun 'zamanlı' bir oyun değil.

    oyun hakkında hiçbir şey yazmadım bu arada. çünkü oyunda yazılacak, çizilecek, anlatılacak çok şey var. sabaha kadar yazsam bitmez.

    bu arada 130 saatin 1 dakikasında dahi sıkılmadığımı da belirteyim.

  • migros hazır pizza hamurunun yağlı kâğıttan ayrılmadığı ile ilgili sayısız şikâyet okudum internette. sonra youtube'taki tarif videolarını gördüm. kendine "umut chef" dedirten umut reçber isimli migros aşçısının çektiği videolara siz de bir bakın:

    https://www.youtube.com/watch?v=u61zj13abqg
    https://www.youtube.com/watch?v=aeitc00jmvu

    videoların sonunda pizzayı yağlı kâğıttan ayıramamışlar ve yağlı kâğıdı makasla kesip, pizzanın altına yapışık olarak servis etmişler. hatta adam pizza dilimini kaldırıp göstermek istiyor ama pizza dilimlenmiş olmasına rağmen ayıramıyor, çünkü kâğıda yapışmış :)

    pizzayı altına yapışmış yağlı kâğıtla birlikte yemek gibi bir durum söz konusu olmayacağından, bu ürün alenen ayıplıdır. migros ayıplı ürün satmakla kalmayıp, yağlı kâğıdın pizzaya yapıştığı gerçeğini gizleyerek müşteriyi aldatıyor!

    ey bu ürünün satışına onay veren migros yetkilileri, altına yağlı kâğıt yapışmış bir pizzayı restoranda önüne getirseler ne yaparsınız? hiç utanmıyor musunuz ayıplı ürün satmaya?

    bir de bu migros'un mottosu "dürüst satıcı" idi. iyi ki değiştirmişler, bu yapılan işin dürüstlükle uzaktan yakından alakası yok çünkü.

  • (bkz: yüksel yılmaz) 'ın pegasus etiketiyle çıkan yeni romanı. yerli bilimkurgu alanında önemli bir kalem. tabi ki yeni romanıyla diğerleri kitaplarının çok ötesine gitmiş. yerli bilimkurgu adına üretmeye devam etmesi gereken önemli bir kalem.

  • danimarka'da bahşiş alışkanlığı olmadığından mantıklı, muhtemelen değnekçiler olmadığından otopark sorunsuzdur. tr de ki gibi küçük 1 kron büyük 2 kron mantığında tuvalet kullanımı da yoktur. işporta desen bulamazsın varsa da kalkması için iyi yöntem. geriye dilenciler kalıyor. onların da danimarka vatandaşı olmadığını düşünüyorum. arkadaş bu ülke bu kadar mı mantıklı iş yapar.

  • tanıtımını izledim, tuba büyüküstün'ü at tepiklemek üzereyken kıvanç tatlışey gelip kurtarıyor. sonra tuba büyüküstün her zamanki piremsesliğiyle burkulan ayağını leğene sokmuşken bunun 2 çocuklu fitneci yengesi olduğunu tahmin ettiğim bir dış ses "hiçbir kadın hayatını kurtaran adama kayıtsız kalamaz" diyor.

    ahahsd tatlım, kıvanç tatlıtuğ'a kayıtsız kalmamak için hayatımızı kurtarmasına gerek yok, nefes alarak yanımızdan geçmesi yeterli.

    ayrıca, (bkz: içerdeçocukvar'a destek kampanyası)
    10 tl arkadaşlar, sadece 10 tl. boş geçmeyelim.

  • büyük derin bir tavada yüksek ateşte karıştırılarak 5 dakikada yapılan, bir çok sebze, et, sos ve baharat içerdiği için aşırı derecede lezzetli olan noodle'ımsı bir çin yemeği.

    ben kendisinin üzerine yemek tanımam. o derece çok severim.

    yapmak isteyenler için tarifini vereyim (2 kişilik);
    malzemeler:
    - 1 büyük havuç
    - 6 adet marul yaprağı
    - 4 dal taze soğan
    - 3-4 diş sarımsak
    - yarım diş sarımsak kadar zencefil kökü
    - 20 dal kadar soya filizi (olmasa da olur)
    - 5-6 tane mantar
    - 4 tane ince biber
    - bir avuç kadar et, tavuk eti yada sosis
    - biraz ayçiçek yağı
    - biraz susam yağı
    - yarım çay bardağı kadar soya sosu (olmazsa olmaz)
    - 4 parça çin noodle'ı (migroslarda bulabilirsiniz)
    - ince pul biber
    - tuz

    yapılışı:
    1. bir tencere su kaynatın. su kaynadıktan sonra çin eriştelerini kaynar suya atın. al dante kıvamına geldiğinde ise ocaktan alıp süzün. noodle'ınız ne çok pişmeli ne de az. burası önemli.
    2. havuçlar ince ince uzunlamasına çöp şiş inceliğinde doğranır. dal taze soğan işaret parmağı boyutu kadar eşit porsiyonlara bölünür. sarımsaklar ve zencefil kökü ince ince yassı olacak şekilde doğranır. mantarlar da orta büyüklükte doğranır yatay şekilde doğranır. etler de serçe parmaktan biraz kısa olacak şekilde ince uzun olacak şekilde doğranır.
    3. önce bize derin bir wok tavası ve harlı bir wok ocağı lazım. wok ocağı yoksa ocağınızdaki en büyük gözü sonuna kadar açarak pişirebilirsiniz. neyse tavaya koyduğunuz yağ kızardıktan sonra en zor pişen şeyleri (etler, havuç) önce koyup iyice karıştırın. biraz pişsinler. sonra sarımsak, zencefil ekleyip karıştırın, biraz pişsinler. daha sonra da sırasıyla biber, mantar, taze soğan ekleyip pişmesini bekleyin, sonra soya sosunu ve susam yağını ekleyin, soya sosunun tüm malzemelerinize sinmesini bekleyin. üstüne ince pul biber ekledikten sonra en son da marulları ekleyin. marullar ilk başta kocaman salata porsiyonunda olacaktır taze oldukları için. gözünüz korkmasın. sıcaklığı gören marul söner minicik olur. marullar küçülünce renklerini kaybettirip daha fazla öldürmeden ocaktan alın. afiyet olsun.

  • kime derdimi anlatsam daha kötü durumda olanları örnek veriyor. napalım amk elimizden bu kadarı geliyor, daha beter olamadık.

  • ımamoglu'nun gereken şartları taşıdığının birer birer ortaya çıkması durumu.

    magduriyet ===> check
    hapis tehdidi ==> check
    muhtar bile olamaz ===> check
    diploma ===> check
    cumhurbaskanligi ===> loading

  • amk zitvatorok antlaşması gibi adam bundan sonra sen benim değil, sadrazamım suarez'in dengisin dedi resmen ya la.

    gelen mesajlar üzerine edit: avusturya-macaristan imparatoru ile osmanlı sadrazamının denk tutulduğu antlaşma, 1533 tarihli istanbul antlaşması'ymış, zitvatorok antlaşması ile bu durum ortadan kaldırılmış, lise tarih bilgisi ile bu kadar oluyor işte. özel mesaj ile durumu ileten arkadaşlara teşekkürler.

  • -allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınızı... demeden önce seyircilerimize bir duyuru yapmak istiyorum. evet sevgili seyirciler, biliyorsunuz kız isteme geleneği yıllardır devam eden, ülkemiz için oldukça önemli bir kültür mirası. bu geleneğin en önemli ögelerinden biri de kız evine getirilen hediye çikolatalar. hediye çikolata seçerken hepimiz zorluklar yaşıyoruz. işte bu yüzden sizlere bir önerim var. (dın dın dın dıdınn reklam müziği girer) ülker'in bu çok çok yeni ürünü olan çikolata şelalesiyle artık hangi çikolatadan alsam derdi tarihe karışıyor. ülker çikolata şelalesiyle hiçbir kız babası size hayır kızımı vermiyorum diyemeyecek. ülker çikolata şelalesiyle dilediğiniz kadar kız isteyebilir, gönül rahatlığıyla kahvelerinden içebilirsiniz. daha ayrıntılı bilgi almak için acunmedyanoktakom'u tıklayabilir, o ses türkiye başvuru formunu doldurup hülya avşar, mustafa sandal, murat boz ve hadise'yle eğlenceli bir yarışma deneyimi yaşama şansını elde edebilirsiniz. ayrıca buradaki ankette önümüzdeki dönemde hangi ünlüyü surviver adasında görmek istediğinizi oylayabilirsiniz. oylamaya katılan izleyicilerimizden çekilişle belirleyeceğimiz şanslı bir kişiye adrina lima'yla tanışma, bir kişiye önümüzdeki ay oynanacak olan bernabeu'daki müthiş real madrid barcelona derbisini arda turan'la birlikte, yerinde izleme fırsatı ve daha yüzlerce sürpriz hediyeler sizleri bekliyor.

    -verdim gitti...