ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
damla ersubaşı'nın uyuşturucu ile imtihanı
-
trafikte nasıl insanlarla birlikte sürüyoruz işte kanıtı. kadın resmen zombiye dönüşmüş. yanında birisi olsa boynundan et koparması işten bile değil.
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
geceleri arkadaşıyla oturup nba maçları izlemeye bayılıyor. üniversite olarak ailesinin de isteği doğrultusunda mimarlık düşünüyor.
gripten daha hızlı kurtulma yolları
-
spor ne zaman hasta olsam halim olmasa bile spor yapıp ter atmaya çalışırım sonra ılık duş ve güzel bi uyku . bu süreçte soğuk almamaya dikkat etmeli tabiki
ben nasıl cesaret etmişim buna denilen şeyler
-
16 yaşındayım,tek başıma şehri keşfetmek gibi bir huyum var,arkadaşlarıma ailemleyim,aileme arkadaşlarımlayım diyerek arazi oldum o gün.
tekin olmadığını bildiğim bir semtte gözlemeci-kahvehane ama kadınlı erkekli bir kutlamanın yapıldığı bir yere denk geldim.süslenmiş dışarısı;aynalar,boncuklar beğendim fotoğrafını çekiyorum.
işte o an farkettim ki içerdeki herkes bana bakıyo.bir kadın bir adam bana doğru yürümeye başladı içerden,sıçtım,adamın belinde silah var.turist sanmışlar beni,hello welcome falan diyerek içeri buyur ettiler,bakın yedi yaşından itibaren ingilizce öğrenmeye başladım ama ben bile öyle konuşabildiğimi bilmiyordum adeta bülbül misali şakıyorum ama kimse bi bok anlamıyo,yinede işimi sağlama aldım italyanım sandılar.
türkün misafirperverliğini ben orda gördüm.çiğ köfte,içli köfte,baklava özellikle bir börek yedim tadı hala damağımda,halay çektim "hemende öğrendi" diyolar bide,çüş.dört saat takıldım orda,asker dönüşü kutlanıyordu,fakat biliyorum ki eğer türk olduğumu anlasalardı o denli nazik ve sevecen davranmazlardı.bunuda kimseye anlatmamıştım.
ingilizceyi geliştirmek için faydalı siteler
-
bana ingilizce öğrenme ile ilgili çok soru geliyor. bu yuzden bir video yaptim.
ingilizcenizi en hızlı ve etkili şekilde geliştirebilirsiniz?
video surada:
https://www.youtube.com/watch?v=wa3cqknnsqi
taa 33 yıl öncesine gidiyoruz. ben ingilizceyi 10 yaşımda öğrendim, anadolu lisesi'ne başlarken bir sene hazırlık okudum. 7 sene boyunca lisede ingilizce derslerimiz oldu. sırrı yırcalı anadolu lisesi, eğitimi ve öğretmenleri ile çok kaliteliydi.
sonra koç'ta ve boğaziçi'nde ingilizce olarak lisans ve lisansüstüne devam ettim. 2003 yılında kanada'ya gittim. mcgill'de doktoramı ingilizce yaptım ve orada ingilizce olarak dersler verdim.
2010 yılında ingiltere'ye geldim. 11 senedir burada ingilizce olarak dersler veriyorum. binlerce öğrenciye ingilizce olarak dersler verdim. dolayısıyla 33 yıldır ingilizce hayatımın çok önemli bir parçası. yani doğru yerdesiniz.
size öyle tavsiyeler ve kapsamlı kaynaklar önereceğim ki hepsi inanılmaz eğlenceli. beyninizde ingilizce herşey acaip eğlenceli ve merak uyandırıcı olmalı. o zaman çok daha kolay ve hızlı öğrenirsiniz.
işte ingilizcenizi hızlı ve etkili geliştirmeniz için size tavsiyelerim ve önerdiğim kaynaklar:
1. bbc radio 4 dinleyin. 7 gün 24 saat konuşuyorlar bu radyoda ve çok da kalitelidir yayınları:
https://onlineradiobox.com/…s=uk.bbcradio4&played=1
2. bbc radyo 4'te özellikle desert ısland discs programını dinleyin. 1940tan beri devam ediyor bu program, 3000 bölümü var. başarılı insanlar hayatını ve kariyerini anlatıyor, bölümler şurada:
https://www.bbc.co.uk/…mes/b006qnmr/episodes/player
3. ted talks izleyin her gün. ingilizce altyazılı olarak. özellikle sevdiğiniz konularda. çok şey öğreneceksiniz.
https://www.ted.com/talks
4. netflix'te yabancı dizileri ve filmleri ingilizce olarak, orijinal dilinde izleyin. altyazılar da ingilizce olsun ki diliniz iyice pekişsin. dublajlı film izlemeyin, her zaman konuşmalar ingilizce olsun.
5. sevdiğiniz konularda ingilizce okuyun, araştırın, izleyin, dinleyin. hobilerinizle ingilizceyi buluşturun. müziği, sporu, modayı, teknolojiyi, iş dünyasını ingilizce takip edin.
6.youtube'da ingilizce öğrenin ve videoları hep ingilizce takip edin.
https://www.youtube.com/…/bbclearningenglish/videos (box setleri çok iyi)
https://www.youtube.com/…l/uc8ppdhxsn1nee70lrkj0p3g
https://www.youtube.com/easyenglishvideos
https://www.youtube.com/…/businessenglishpod/videos
7. joe rogan podcast'lerini dinleyin, elon musk'ın konuk olduğu da dahil olmak üzere yüzlerce bölümü var ve hepsi çok ilginç:
https://www.youtube.com/c/joerogan/videos
lex friedman podcastleri de çok iyidir:
https://www.youtube.com/c/lexfridman
adam grant de muhteşemdir ya, bayılıyorum bu adama mutlaka dinleyin muhteşem podcast serisi var:
https://www.youtube.com/…o7otlbbm3pllgrnjnxlrmvcn6q
8. masterclass videolarını izleyin, gerçekten mükemmeller:
https://www.youtube.com/c/masterclass/videos
9. duolingo harikadır ya, oyun gibi öğretir, cep telefonunda yolda filan kullanabilirsiniz:
https://www.duolingo.com/
cleverbot, yapay zeka ile ingilizce konuşmak için:
https://apps.apple.com/app/cleverbot/id383010873
10. cengiz hocanın ücretsiz ingilizce öğrenme youtube kanalı:
https://www.youtube.com/…l/ucuurqvrafxzpk2chaxfzheq
11. vocscreen app kısa videolarla eğlenceli dil öğretir:
https://www.voscreen.com/
12. gazete okuyun ingilizce. ama farklı konularda. finans, teknoloji, spor, kültür, kitap, sinema, politika vs. benim en sevdiğim gazete guardian:
https://www.theguardian.com/…national?intcmp=ce_int
13. benim kanalımda da ingilizce videolar mevcut. oynatma listesi aşağıda. özellikle ders videoları (daha aşağıda ve uzun olanlar) pek çok faydalı egzersiz içeriyor.
https://www.youtube.com/…b039yzmuappxrt6-j47dcwmzzo
14. medium'da ben 400e yakın ingilizce yazı yazdım arkadaşlar, bu yazıları okuyun. çok faydasını göreceksiniz, çok ilginç yazılarım var. bu yazılarımdan bazıları onbinlerce insan tarafından okundular:
https://fahrikarakas.medium.com/
medium'da binlerce yazar, onbinlerce çok iyi yazı yazıyor. obama bile burada. paranız varsa aylık 5 dolara üye olabilirsiniz. aşağıdaki linkten benim sayfamdan üye olursanız, üyeliğiniz bana da maddi destek getirecek:
https://fahrikarakas.medium.com/membership
ingilizceyi yaşayın, hayatınıza katın. hızlı gelişen dünyayı, teknolojiyi, geleceği, bilimi en iyi şekilde ingilizce olarak takip edebilirsiniz. sizi heyecanlandıran şeyleri ingilizce okuyun, izleyin.
15. ingilizce roman okuyun, çok zevkli oluyor. her odada başka ingilizce kitabınız olsun okuyacağınız. işte benim kullandığım yöntem:
https://medium.com/…45266ce0a934f1a9a71cff7740a360b
16. ingilizce eser verin, yazı yazın, üretin. herşeyi oyunlaştırın. teşvik edici bir arkadaşınızla düzenli ingilizce konuşun.
https://www.fluentin3months.com/…earning-resources/
videoyu birakiyorum tekrar:
https://www.youtube.com/watch?v=wa3cqknnsqi
1993'te çekilen hd new york videosu
-
çekimlerinin ne kadar özenilmiş, kurgusunun ne kadar güzel olduğunu düşünürken bir yandan da beni bir huzur, hüzün ve sükunet hali aldı. bir de o zamana ve oraya özlem duydum. bunun adı:
(bkz: fernweh) almanca'da "uzaklara gitmeyi özlemek" anlamı olsa tam manası "hiç gitmediğin bir yere özlem duymak" bu kelimenin. işte bu videoyu izleyince tam da bu hisse kapıldım. üstüne bir de sözlükten iki kişinin orayla ilgili anılarını okuyunca iyice garip oldum.
o videodaki herkesi, hepsinin hikâyesini merak ediyorum. o çocukların şimdiki hali nasıl, neredeler? köpeğini gezdiren siyahi abi hala hayatta mı? o kamerayı eliyle kapatan abi neler yapıyor? yeşil gömlekli adam ve yanındaki kısa boylu sevgilisi evlendiler mi ayrıldılar mı? bu düşüncelerden alamıyorum kendimi.
bir de fark ettiniz mi bilmiyorum ama çok klasik giyinen ve klasik stile sahip olan insanlar hariç herkesin kılığı kıyafetinden bunun başka bir döneme ait olduğunu anlıyor insan. video sanki dün çekilmiş gibi 1080i 60fps olsa bile...
bir kadın susuyorsa yapılması gerekenler
-
üstünü örtün, uyumuştur o.
yazlığa gelen almancı aile
-
umumiyetle gürültü konusunda ihtisas yapmıştır. diyalogların anlaşılmazlığı bu gürültüye ayrı bir boyut, ayrı bir dehşet katar. işte diyelim uyuyorsunuz böyle bir beybi gibi. aniden bir ses...
alamancı çocuk: "anniiiiiiiiiiiii, annniiiiiiiiiii............. das izt manşıtın du zayniyn.... anniiii...... annnii diyom ya...annniiii..."
alamancı anne: "ne diyon?"
alamancı çocuk: "münşenden aldığım beyaz reyboklarımla havluyu at..."
allah allah... kardeşim bana ne, neyi nereden aldın, kaça aldın... zaten konuşmadan anladığım tek şey "anniii", "reybok", "münşen" (anne, reebok, münih).
bir de bu ailenin çocukları genelde kuzenleriyle falan geldikleri için grup halinde gezerler. havuzda türlü atraksiyonlar yaparlar. türk bayrağı kolyeli dev bir oğlan kuzeni olan kızı boğmaya çalışır, kendinden küçükleri kolundan tutup havuza atar, çivileme dalar vs vs. bu arada diyalog da "ya serkan... bak yapma diyom ha... şundiwın zu bi..." bilmem ne şeklindedir. su sıçratırlar hep.
hepsi böyle değildir mutlaka ama ne bileyim bana denk gelen hep böylesi olmuştur. sırf böyle insanlar yüzünden ismail yk gibi bir dünya starına karşı bile mesafeliyim bugün.
(bkz: yoksa ben zurna mıyım he)
berberlerin aylık 50 bin tl ciro yapması
-
berberlik bir meslektir, dolayısıyla bir meslek erbabından bahsederken ilkokul mezunu diye aşağılamak anlamsızdır zira o kişinin meziyeti berber olmaktır, akademik başarı değil. bununla birlikte berber dükkân işletir, kira öder, vergi öder, işçi çalıştırır ve bir hizmet sağlar. bu hizmetin karşılığında aylık on bin lira da kazanabilir yüz bin lira da. ilkokul mezunu diye aşağıladığınız bu insanın geliri size dert olduysa demek ki sizin eğitim ve meslek seçimleriniz hatalı olmuş.
fakirlerin ufak şımarıklıkları
-
kurban bayramında eti ekmeksiz yemek.
serenay sarıkaya'lı akbank reklamı
-
reklamdan anladığım tek mesaj ;
"bir banka düşünün kendi parasına bile sahip çıkamıyor 7 milyon lirayı bu çakma sarı kafaya veriyor sizin paranızı nasıl korusun? "