hesabın var mı? giriş yap

  • neyi nasıl anlatsam bilmiyorum. çalıştığım iş yerinde zerre kadar huzurum ve mutluluğum yok, işimden, iş arkadaşlarımdan ve iş yerimden ölesiye nefret ediyorum. buna mecbur olmaktan nefret ediyorum. çalışmak zorunda olduğum için kpss'ye vakit ayıramıyorum. sevdiğim işi yapamıyorum. önümü, yarınımı göremiyorum. sürekli içim sökülürcesine ağlıyorum. ruhum sıkışıyor.

    -boktan bir mağazada asgari ücretle çalışan 23 yaşında üniversite mezunu satış danışmanı

  • 7 milyar insanın %99.99'unu oluşturan insanlar bunlar.
    onlar için hayatın çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. siklemeden, merak etmeden, anlamadan, sadece itaat ederek, boyun eğerek, tren gibi koyulduğu rayda giderek yaşamak eminim ki huzur vericidir.

    bu anlatacağım gerçeği hiç fark etmeden yaşayıp ölen milyarlar, nasıl oluyor da kendi öz benliğine saygı duyabiliyor şaşırıyorum.

    kafamızın içinde bir beyin olduğunu biliyorsunuz.
    kafatasının ışık geçirmediğini biliyorsunuz.
    gözün ışığı elektrik sinyallerine çevirdiğini biliyorsunuz. peki hiç merak etmiyor musunuz gerçek ışık nasıl bir şeydir acaba. zira şu anki haliyle hiçbirimiz dünyanın gerçekte nasıl gözüktüğünü bilmiyoruz. çünkü biz gerçek anlamda hiç ışık görmedik.

    bunu biraz daha metaforik hale getirirsek, bizim "görmek" dediğimiz şeyin aslında gerçek objenin elektrik ile aktarılabilecek yeni bir formata dönüştürülmesi olduğunu anlayabiliriz. harika bir manzarayı mors alfabesiyle bir arkadaşınıza tarif ettiğinizi düşünün. işte gözün yaptığı tam anlamıyla budur. görüntüyü alır, kodlar, beyne görüntünün elektrik halini yollar.

    aynı şey tatmak, koklamak, duymak ve hatta dokunmak için de geçerlidir. bir koku aslında var olan bir molekülün burun tarafından elektrik sinyaline dönüştürülmesinin sonucudur. molekülün gerçek kokusunu asla bilemeyiz. aynı molekülün bir başkasına başka şekilde kokup kokmadığını bilemeyiz. bize kötü kokan bir molekülün bir başka canlıya harika gelip gelmediğini bilemeyiz.

    yani daha ötesine gidersek bizlerin, beyne ulaşan bilgilerin dünyasında var olduğumuz gerçeğini fark etmeden yaşamak, tartışmasız bir cehalettir. bizler fiziken gerçekten bir dünyada mıyız, bunu da bilemeyiz. boşlukta havada asılı bir sinir yumağı mıyız, nehirde bir plankton muyuz, dinazor muyuz bilemeyiz.

    işte tam da bunları düşünen rene descartes varlığını dayandırabileceği tek noktayı, var olup olmadığını sorgulamasına yarayan düşünmede bulmuştur.
    "düşünüyorum öylese varım." demek, diğer hiç bir duyuma güvenemem çünkü varlıkları ve verdikleri şüphelidir demektir.

    düşünün.
    varsınız ama neredesiniz.
    çevremizde bir şey var mı?
    bizden başka kimse var mı?
    limonun bir tadı var mı?
    ışık, aydınlık, renk var mı?
    varsa neye benziyor?

    (bkz: erkeklerdeki renk algısı/@limon kimyon zorro)
    (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler/@limon kimyon zorro)

  • avrupa'daki butun ulkeleri ve komsularini ezbere bilen adam.

    bir gun olur da bunarsa, etrafindakilere sabir dilemek lazim. hayir, haksiz da degil ki. delirtecek adami ipneler senelerdir! buradan avrupa'ya sesleniyorum! olm vermeyin lan komsunuza oy! delikanli olun iki dakka! sokturtmayin iskandinavyaniza, balkaniniza!

    siz de duzgun sarki yapip yollayin lan! gectim odulunden, adamin ruh sagligi bozuldu. bulend abi bosver ya, sana yarisma mi yok a.k.

    komsu: ay turk kahveniz var mi, bende hic kalmamis da?
    bulend ozveren'in esi: var tabii komsu, buyur.
    komsu: ay tesekkur ederim, iyi gunler.
    bulend ozveren: 100 gr komsuya gitti...
    bulend ozvreren'in esi: bulend lutfen...

  • her okulda gerçekleşen türden bir sınıf kapısının çalınıp kaçılması olayında. dersi bölünen hocanın fırlayarak sınıftan dışarı çıkması. koşmakta olan zanlıları koridorun ucundaki nöbetçi öğrenciye göstererek bir bizans tekfuru edasıyla "nöbetçiler! yakalayın!" diye haykırması.

  • az once cumhurbaskani sifati ile birinin

    - chp, mhp, hdp'ye oy vermeyin, pisman olursunuz.

    cumlesini sarfettigi yayindir.

    akabinde de

    - bunu soylemek zorundayim. halkimi uyarmak benim gorevim.
    uyarmazsam halkim bana yolda, sokakta hesap sorar.
    neden bizi uyarmadin ? diye.

    seklinde devam etmistir.

  • tanım: alman coğrafyacı heinrich kiepert'in osmanlı imparatorluğu döneminde hazırladığı 1844 yılına ait atlas inanılmaz ayrıntılar içeren bugünkü haritalarda bile yer almayan mezra ve yayla adları olan haritadır.

    ilgili olanlar için yararlı olacağını düşündüğüm link

    edit*: 1844 yılıyla ilgili bir takım çelişkiler nedeniyle kiepert'in haritasının tümüne bakabileceğiniz başka bir link:
    link

    edit: “1841-1848 yılları arasında anadolu'ya dört kez seyahat eden kiepert 1844'te karte des osmanischen reiches in asien dahil olmak üzere bölgenin iki haritasını çıkardı.” görsel

    edit 2: "jakeamberson" isimli yazarın atmış olduğu mesaj ile rudolf fitzner adında coğrafyacının kiepert'in haritasını baz alarak 1900 yılında yapmış olduğu ve harvard üniversitesi kütüphanesinde yayınlanan istanbul ve doğu marmara bölgesine ait haritayı da ekleyelim. jakeamberson'a bu değerli katkısından dolayı da ayrıca teşekkür ederim.
    link

    edit 3 : 3.link yoğun giriş nedeniyle çökmüştü düzeltildi. istanbul açısından güzel bir çalışma daha bakmanızı tavsiye ederim.

    edit 4: "acestreamhd" isimli yazarın haritanın bulunduğu ilk sayfaya ilişkin çevirisi için: (bkz: #133181607)

    edit 5: özellikle haritanın tarihiyle ilgili oldukça fazla mesaj aldım. kiepert'in 1899 yılında öldüğü ancak haritada 1900'lü yıllara varan güncellemelerin olduğunu görmekteyiz. baba (bkz: heinrich kiepert) ve oğul (bkz: richard kiepert) yani baba kiepert'in 1841 yılında başladığı bu çalışmayı oğul kiepert güncellemeler yaparak bu gördüğümüz haritayı oluşturuyor. ayrıca oğul kiepert babasının tamamlayamadığı "formae orbis antiqui" isimli atlası da güncelleyerek yayımlamıştır. bu gördüğünüz eser, 1818 yılında doğan bir bilim adamının oğluyla beraber 1915 yılına kadar emek ve ömür sarfederek bir asır süren çalışmasıdır. 2022 yılına aktarılan bu kıymetli tarihi veriler için kiepert ailesine şükranlarımı sunuyorum.

    debe editi: paylaşım nedeniyle yapılan güzel yorumlara çok teşekkür ederim. her şey gönlünüzce olsun dileklerimle.