hesabın var mı? giriş yap

  • eskiden ms'dim. hayatıma giren, ancak ilginç şekilde hayatımdan çıkan hastalık. bu cümleyi kurabilen kaç kişi var bilmiyorum ancak benim için durum bu. 4 yıl önce ms tanısı almıştım, 3 senedir iğne tedavisi görüyordum. bu tedaviler sırasında anafilaktik şoklar geçirdim, cildimde yaralar açıldı. zaman içinde kendimi daha kötü hissetmeye başladım, ms'in ilerlediğini düşündüm. oysa...

    ankara üniversitesi biyoloji bölümünde doktora yapmaktayım. danışman hocam prof. dr çetin ile keneler üzerinde yaptığım araştırmalar sonucunda türkiye'de çok az olduğu düşünülen lyme hastalığının aslında çok yaygın olduğunu ancak yetersiz labaratuvar imkanları ve doktorların bu hastalığı göz ardı etmesi nedeniyle lyme hastalarına yanlış teşhis konduğunu gördüm. daha da ilginci lyme hastalığı beyindeki lezyonlar dahil olmak üzere ms hastalığını birebir taklit edebilen tuhaf bir hastalıktı. kenelerden bulaşıyordu, ancak ms benzeri görüntüyü bulaştıktan 20-30 yıl sonra gösterebiliyordu. acaba bende de lyme olabilir mi düşüncesi ile bu hastalığı dah aayrıntılı şekilde araştırmaya başladım ve nihayetinde test yaptırmaya karar verdim. 5 yaşımdayken yapışan kenenin 30 yaşımdayken bana bu sıkıntıları yaşatacağına inanmak zordu. ancak test yaptırdım ve sonuç pozitif çıktı. ms hastası değildim, lyme hastasıydım. 25 sene önce yapışan kene yüzünden senelerdir yanlış tedavi görüyordum. hatta bu tedaviler nedeniyle ölümden dönüyordum.

    yakın zamanda hastanede antibiyotik tedavisine başlanacak. bir kaç ay içerisinde sağlığıma tamamen kavuşacakmışım. daha da ilginci çevremdeki diğer ms hastalarını da bu testi yönlendirdiğimde, tek lyme hastasının ben olmadığımı gördüm. şu anda ms hastaları yoğun şekilde lyme testi yaptırıyor ve ciddi bir kısmı benim gibi tedavi olabilecekleri bir hastalığa sahip olduklarını öğreniyor.

    kim derdi ki akademik araştırmaların sonucunda ömür boyu taşıyacağımı düşündüğüm bir hastalıktan kurtulacağım. kim derdi ki kendimi kurtarmakla kalmayacağım, bir çok insanın kaderinin değişmesine ön ayak olacağım. sağduyulu doktorlar verdiğim bilgilerin ardından tüm türkiye'deki ms hastalarının lyme testi yaptırması gerektiğini söylemeye başladılar.

    dahası bu lyme denilen hastalık sadece ms'i değil, romatizmayı, fibromialjiyi, als'yi, lupus'u, kalp hastalıklarını taklit edebiliyor. eğer hatırladığınız bir kene geçmişi varsa ve bu hastalıklardan birine sahipseniz mutlaka test yaptırın. kene geçmişiniz yoksa bile (başka bulaşma yolları da var) eğer bu hastalıklardan birine sahip olmanıza rağmen sıradışı semptomlarınız ya da içinizde bir şüphe varsa mutlaka bu testi yaptırın.

    yapılması gereken test kronik aşama için western blot (borrelia burgdorferi) testidir. elisa testinde sonuç alınamamaktadır.

    doktorlar bu araştırmalarımın sonuçları uyarınca hastalarını yönlendirmeye başladılar, ancak siz de, geç kalmamak adına bu testi yaptırıp sonucu ile önce kendinize sonra doktorunuza sürpriz yapabilirsiniz.

    dipnot : bu bilgiler önümüzdeki günlerde çeşitli medya kuruluşlarında ve bazı bilimsel dergilerde yer alacaktır.

    sonnot : test yaptırıp pozitiflik yakalanırsa, çay ve yemek ikramları kabulümdür.

  • 2 yıl bekler 5g'ye geçerim

    __________________________________________________________________________________________________
    pentium 4 lga 775 3.2 ghz 2 mb 64 bit lga 775 işlemci - asus p5 ld2 lga 775 945p anakart - kingston 512 mb 533 mhz ddr2 x 2 adet ram - 256 mb asus n6600 ekran kartı - 200 gb seagate 7200 22aj sata harddisk - philips 170s56 fs 17güm monitör - everest p4 kasa - microsoft radyo frekanslı kablosuz klavye - lg cdrom 52x - lg dvd rw

  • anneanne kişisine iş yerinde yaşanan bir takım sorunlardan bahsetmektir. siz ne anlatırsanız anlatın, cevap kızım sıkı giyin olarak geri döner.

    -geçen hafta beyanneme süresini atlamışız...
    -aman kızım sıkı giyin.
    -patron maaşları geç öder muhtemelen...
    -o da sıkı giyinsin.

  • böyle ahlaksız namusuz dolandırıcılar da türedi piyasada.öncelikle ecem hanıma geçmiş olsun diyorum.

    eğer hala gerçek bir enerji yüklemesi yapan biri arıyorsa benimle iletişime geçsin.

  • alım gücü paritesine göre, döviz kuru üzerinden gerekli ayarlamalar yapıldığında bir malın her yerdeki fiyatı aynı olmalıdır. ters şekilde düşünüldüğünde; iki para birimi arasındaki döviz kuru iki ülke arasındaki fiyatlarla doğru orantılı olmalıdır.
    bu düşüncenin nasıl işlediğini görmek için uluslararası bir dergi olan the economist düzenli olarak bir malın birçok ülkedeki fiyatlarıyla ilgili bilgi toplar. bu ürün de mc donalds big mac menüdür. buna göre big mac fiyatı bir ülkede ne kadar yüksek ise kur da o kadar yüksektir. mesela japonya'da big mac 295 yen , amerika'da 2.50 dolar ise bu iki ülke arasındaki para birimleri oranının da 295/2.50 = 118 olması beklenir.

  • alın evinizde besleyin çok meraklıysanız yettiniz artık.

    sikiğin teki de güya bana laf sokmuş amk andavalı cahreyn kekosu siksin seni kendini bir bok sanan dangalak.

  • mahir cayan'in hapishaneden tunel kazip kactiklarinda cikan topragi ne yaptiklarinin sorulmasi uzerine soyledigi

    'topraksiz koyluye dagittik'

    cumlesi sanirim bu kategoriyi fazlasiyla hak ediyor.

  • salt samimiyet olan film. kalıplara sığdırılmaya çalışılmayan bir dostluk, öyle kelimelere de gelmeyecek cinsten. arınmaya, rahatlamaya ihtiyaç duyduğunuz bir anda açıp izleyin muhakkak. dediğim gibi kelimelerle anlatılmıyor ama, hissedeceksiniz.

    --- spoiler ---
    en sonunda driss philippe'i restauranta yalnız bırakıp gittiğinde ve eleonore geldiğinde, philippe'in yüz ifadesi... defalarca izledim, o nasıl bir yandan minnettarlık, bir yandan mahcubiyet, bir yandan mutluluk, bir yandan hayatın yaşanmaya değer olduğu hissi, sonra mutluluktan ağlamak istemek ve bunu bastırmaya çalışmak... duygular, duygular... tüm bunlar bir adamın 5 sn'lik mimiklerinde. yalnız orada da değil sizin de içinizde...
    bu nasıl oyunculuktur?
    --- spoiler ---