hesabın var mı? giriş yap

  • 90'la başladı, 78 oldu, 65'e indi derken 50 deniyor. bu gidişle sinovac'ın coronavirüsü tetiklediği açıklanırsa şaşırmayacağım.

    edit: evet arkadaşlar brezilya'daki bulgulara göre bu aşı çok ağır ve ağır vakaları (hastaneye yatırılmanızı gerektirenler) %100, orta ve hafif vakaları %77, çok hafif vakaları %50 oranla engelliyormuş. yani muadilleri kadar etkili olmasa da genel olarak işe yaradığı sonucunu çıkarabiliriz.

    ancak burada anadolu ajansı'nın her seçimde akp'yi %90'la başlatıp akşamında %50'ye (kimi zaman %40'a) çekmesi misali her yeni açıklamada oranın daha da düşmesi komik.

  • öyle bir para yok... işin iç yüzü hiç öyle değil...
    kurye şirketlerinin adam bulmak için çektirdikleri youtube videolarına kanıp gelmeyin şuraya...

    bir kurye günde 13-14 saat çalışır, her şey yolunda gider de hedeflediği paketi atabilirse ancak o paraya ulaşabilir, ki 10-12 belki de 15 bin çok zor... (iş dönüşü, işinden evine dönerken katlanamadığın yarım saat/bir saatlik trafikle 13-14 saat boğuşmaktan söz ediyoruz burada, her bünye kaldıramaz, fiziksel/ruhsal)

    bu arada bu parayı kendi motoru ile çalışıyorsa alabilir. öyle anlaşırsın şirketle. yani ya cebinden para verip bir motor alacaksın peşinen gireceksin ya da birçok kurye gibi bu işi henüz yaparken aldığın motorun kredisini ödeyeceksin bir yandan da. bir motor fiyatlarına göz atın isterseniz...

    her şey muhteşem gitti 15000 hakediş faturası kesti diyelim
    sadece aklıma gelenleri yazayım
    2600 tl yakıt (13-14 saat çalışan motor, hedeflenen pakete ulaşabilmek için 100 tl yer günlük)
    1050 tl bağkur
    2300 tl kdv (yakıt ve motor bakım faturası vs. ancak gösterirse düşer bu rakam. 2600 tl yakıtın bile düşecek kdv'si 400 tl... epey gider girilmesi lazım...)
    300 muhasebe
    520 tl yemek (o da 20 tl'ye bulursa yiyecek bir şey)
    240 tl yağ değişimi (13-14 saat sürekli çalışan bir motor 2 haftada bir yağ değiştirir)
    bu adam
    + motor kredisi (ki motor borcu bitene kadar yaptığı km yüzünden epey değer kaybeder. siz mesela gidip taksi çıkması araç alır mısınız? bu da bir sermaye kaybıdır)
    daha saymadığım bir sürü motor arıza gideri vs. var
    +kaskı var, eldiveni var, yağmurluğu, rüzgar elciği, lastiği vs. vs.
    +yazı var, kışı var...

    bu giderleri düştükten sonra elde kalan para, haftalık 85 saat çalışarak kazanılan
    neredeyse 8 saat çalışan, asgari ücret alan birinin 2 katı çalışma süresi. zaten asgari ücretli, maaşlı insan da bu kadar fazla mesai yapsa aynı parayı alır... sen bu çalıştığının 2 katı çalış bu ay, sana bu kadar para deseler kaçınız çalışır... ki yukarıda aklıma gelenleri sıraladığım meselelerle de uğraşmamış olursunuz.

    özetle bu iş esnaflıktır. öyle işçilikle, maaşla, elinize geçen maaşla karşılaştırmayın. bakanlık pazar gününden perşembe gününe kadar kar nedeniyle motorların çalışmasını yasakladı. bu insanlar 4 gün para kazanamadılar mesela... nasıl bir esnafa şu kadar fatura kesmişsin bu kadar kazanıyorsun sen diyemezsen, kuryeye de diyemezsin... maçası sıkan maaşlı işini bırakır esnaf olur...
    bu kadar basit...

  • blackstar'dan 6 sene sonra 29. stüdyo albümü çıkan uzaylı. ismi de toy, ismi gibi bowie'nin toy zamanlarını anlatan bir albüm.* bu albümün mazisi dile kolay tam 60 senelik. albüm 2000 senesinde kaydedilmiş ancak kaydedilen parçaların neredeyse hepsi 1964 ve 1971 arasında kaydettikleri parçaların yeniden kayıtları. 1990'ların sonunda bowie sahne şovlarını ve yarattığı gerçekliği (bkz: sound and vision) hayatında ilk ve son defa bir kenara koyar ve kendini normal bir rockstar gibi ''sadece'' şarkı söylemeye adar. 1964'te ilk single'ı liza jane'i yayınlayan bowie tam 1969'daki space oddity'ye kadar listelerde büyük bir başarı gösteremez. üstelik space oddity 2. albümdendir. yani ilk albümü bile yok hükmünde gibi bir şey.* kendisini ''sadece'' şarkı söylemeye verdiği sırada ilgilileri dışında çok az kişinin bildiği ve günümüzde hâlâ pek umursanmayan bu 5 senelik dönemdeki şarkıları tekrardan kaydetmesi tesadüf değildir. bowie için önemli olan sadece space oddity, the man who sold the world, hunky dory, ziggy stardust, aladdin sane, berlin trilogy, heroes, under pressure ve 80'lerde yaptığı pop rock değildir. kendine ait olan bilinen ya da bilinmeyen, sevilen ya da sevilmeyen her şey yine onundur. yani onun için de kendisine ait olan şeyler ün ve paradan daha önemlidir. zamanında hem pop yapıp milyarlarca insana kendini tanıtan ve yine bundan uzaklaşan çok az insan vardır. zaten baktığınız zaman david bowie'yi anlayabilen insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. hem bu kadar ünlü olup hem de bu kadar az anlaşılmak ilginç, komik ve üzücü bir ironi.

    şimdi gelelim diğer konumuza; bu albüm şimdiye kadar neredeydi? çok basit, internette. bilmeyenler için ufak bir hatırlatma yapayım; david bowie son konserini kalp krizi geçirdiği için 2003 - 2005 civarı veriyor. hatta yanılmıyorsam adam bildiğin konserde kalp krizi geçiriyor. ve artık konser kariyerini kapatıyor. müziğe de uzun bir süre ara verse de albüm yaparak devam ediyor. zaten blackstar'ın çıktığı gün de vefat ediyor. nasıl ki kansere yakalanınca ölümünü hissedip blackstar albümünü yaptıysa (albümdeki şarkı sözlerine ve albümden yani ölümünden hemen sonra çıkan no plan ep'sindeki killing a little time şarkısının sözlerine dikkat edin) aynı şekilde toy albümünü de yapıyor. gönül verdiği ilk dönem şarkılarını son bir defa söylemek istiyor. ve bunu yapıp üzerine bir de albüm kaydediyor. albümü 2001'de yayınlamayı planlasa da o dönem bünyesinde bulunduğu plak şirketi emi/virgin'in mâli sıkıntıları nedeniyle albüm rafa kaldırılıyor. buna çok içerlemiş olacak ki 20 senelik plak şirketinden ayrılıyor ve iso/parlophone'a geçiyor. bu plak şirketleri o kadar hain ki; yahu bu adam en ünlü zamanlarını seninle geçirmiş, sana milyon dolarlar kazandırmış ama hâlâ tek düşüncen çıkarın. bowie sen de bir dönem ingiltere'nin en zengin müzisyeni bile seçilmişsin ama hâlâ milletin ağzına bakıyosun.* neyse işte bu şekilde albüm yalan oluyor ve ''kayıp albüm'' statüsüne düşüyor. ancak sonraki yıllarda bazı parçaları birkaç single'da, stüdyo ve toplama albümlerinde azar azar yayınlanıyor. 2011 senesine gelindiğinde ise bu albüm baştan sona internete sızdırılıyor. işte bu sayede bu albüm dinlenebiliyor. bowie'nin ölümünden sonra ise 2021'in sonunda iso/parlophone plak şirketi bu albümü ''kayıp albüm'' kategorisinden çıkartıyor ve basıyor. 2022'nin başında ise spotify gibi mecralara da eklenip ''toy:box'' eklemesiyle deluxe edition olarak yayınlanıyor. peki neden şimdiye kadar beklenildi? çünkü david bowie ismi çok büyük bir marka ve öldüğü için bundan iyi bir çıkar sağlanması gerekiyordu. başarılı da olundu. bu albüm plak şirketine blackstar'dan sonra en büyük kârlardan birini elde ettirdi; hem de 4 ay içinde. gördüğünüz üzere karşımızdaki albüm hem çok eski hem de çok yeni bir albüm.

    parça listesi:
    1 - i dig everything / 1966 çıkışlı aynı isimde single
    2 - you've got a habit of leaving* / 1965 çıkışlı aynı isimde single
    3 - the london boys / 1966 çıkışlı rubber band single'ının b yüzü
    4 - karma man / 1970 çıkışlı the world of david bowie toplama albümü
    5 - conversation piece* / 1970 çıkışlı the prettiest star single'ının b yüzü
    6 - shadow man* / yayınlanmamış, ilk olarak 1971'de ziggy stardust için yapılan kayıtlardan
    7 - let me sleep beside you* / the world of david bowie (hem de klipli)
    8 - hole in the ground / yayınlanmamış, 2019'da conversation piece toplama albümü
    9 - baby loves that way* / 1965 çıkışlı aynı isimde single
    10 - can't help thinking about me / 1966 çıkışlı aynı isimde single
    11 - silly boy blue / 1969 çıkışlı ilk stüdyo albümü david bowie
    12 - toy (your turn to drive)* / yayınlanmamış

    ek parçalar:
    (toy:box) disc 2:
    1 - liza jane `(alternative mix)` / 1964 çıkışlı ilk single
    6 - the london boys (alternative version)
    7 - silly boy blue (tibet version)
    9 - in the heat of the morning (alternative mix) / the world of david bowie

    notlar:
    1 - conversation piece'in 2002'de heathen albümünün limited edition versiyonunda yayınlandı.
    2 - shadow man, you've got a habit of leaving ve baby loves that way 2002'de slow burn single'ının japonya versiyonunda yayınlandı.
    3 - let me sleep beside you ve toy (your turn to drive) 2014'te nothing has changed toplamasında yayınlandı.

    ek 1: (toy:box) disc 3'te unplugged ve ''hafif elektrikli'' versiyonlar yer alıyor.
    ek 2: toy döneminde kaydedilen uncle floyd ve afraid parçaları bu albümde olmasa da 2011'deki sızıntıda yer alıyor. fakat bu sızıntıdan önce bu parçalar zaten heathen albümünde yeni bir şarkı olarak yayınlanmış (uncle floyd, slip away adıyla).

    sonuç olarak; şahsen bowie'nin bu sound'larını pek sevmiyorum (1999 - 2003 arası). ancak her şeye rağmen ölmüş bir sevdiğime tekrardan sarılmış gibi hissettim. bu albüme blackstar'dan sonra çıkan bir albüm olarak yaklaşmak yanlış olur. ölmüş birine son defa sarılabilip öyle veda edebilmek yaşayan hemen hemen herkesin en büyük hayallerinden biridir. bu niyetle dinlemenizi ve yeni kayıtlarla eski kayıtları karşılaştırmanızı tavsiye ederim. üzerine bir de blackstar ve no plan ep'sini çakarsanız ortamlarda art rock diye kafa açarsınız artık.* bu arada bowie berlin'e takıldığı zamanlarda türklere saran bir tip. hatta yassassin diye bir parçası bile var. toy kelimesinin ne anlama geldiğini bilip toy zamanlarını tabir etmek için bu ismi koymuş bile olabilir. evet bu denli bir manyak idi rahmetlik. ruhu şad, mekânı cennet olsun.

    edit: entry'yi ilk başta toy başlığına eklemiştim. buraya da bir bkz. vermiştim. ancak buradan daha çok okunacağını düşündüğüm için buraya taşıdım. amacım ilgi çekmek değil, daha fazla insanı haberdar etmek. ve mümkünse bowie dinletip mutlu etmek. anlayışla karşılanır umarım. zaten bowie hakkında da epey bol bir bilgi var. bir yanlış yok ortada, tam tersi bir yanlıştan dönmek var.*

  • aşık olmaktan daha güzeldir. en azından ayılana kadar... çünkü sarhoşken herkesi çok seversin. en azından ben severim...

    imza: yeni yılı ailesinin evinde içerek geçiren ve babası tarafından "sarhoş" diye alay edilen 29 yaşındaki ezik. o kadar ezik ki anası babası içki alıyor içsin de keyfi yerine gelsin diye. asjklxf. neyse, içeyim bari.

  • atasayda bir yüzük alana bir yüzük bedavaymış. o kadar parası olanın metreside vardır düşüncesiyle kampanya yapmış adamlar.

  • üniversitedeyken arkadaş grubumla bizim eve gelmiştik bi gece kalmaya. işte ertesi gün dolaştık kendi okul şehrimize döndük falan. orada annem demişti oğlum gelen kız arkadaşın mı diye. yok anne demiştim normal kaç yıllık arkadaşım falan aramızda olmaz öyle şey. aman oğlum o kız senden hoşlanıyor bakışından bile belli sen anlamazsın demişti. yok anne saçmalama falan diyerek konuyu kapatmıştım ama bu bende yer etmişti tabii. daha sonra uygun bi anda ben buna yürümüştüm anamdan aldığım gazla da* kız altı ay dalga geçti benle yokmuş öyle bir şey. yaktıydın beni ana sen anlamazsın diye diye :(

  • ilk gece en eğlencelisidir. tüm gün tuhaf bir şaşkinlik içindesinizdir, onlarca kişi ile tanişmişsinizdir. komutaniniz koğuşa gelir, babacan bir ses tonu ile gençler bir süre beraber olacağiz, burada herşey sizlerin rahati, güveni ve konforu için tasarlandi. sizlerin memnuniyetinizden bizzat ben sorumluyum lütfen en ufak şikayetinizi bize bildirin diye bir konuşma yapacak aralara da sıcak bir iki espri katacaktir.

    daha ilk akşamdan koğuşta en az iki üç kafa adam bulacak, artik hayattaki ilgi alanlariniz neyse onun üzerine konuşmaya başlayacaksinizdir. memleketin dört bin yanindan toplanmiş bir mozaik size eşsiz bir kültür sütlaci sunacak. ilk geceniz büyük ihtimalle farkliliklarin çatişmasindan kayanaklanacak, ateşli bir entellektüel etkileşime sahne olacaktir.

    o sirada koğuşunuza dalacak olan yardimsever ve sizin duygularinizi en iyi anlayacak olan üst tertipler size inanilmaz dostane şekilde yaklaşacak, askerlikle ilgili tüm tüyolari verecekler, hatta kendi aralarinda popüler şarkilarin yaylalar versiyonu şekline getirdikleri küçük rondu sahneleyecek sizi sıcak ve güvenli bir ortamin içinde bulunduğunuza ikna edeceklerdir.

    bu uzun sohbetlerin ve tatli kaynaşmalarin olduğu ilk akşamda, yastik kavgalari, ebelemeç, bazen sobelemeç gibi çocukluğunuzu andiran oyunlar yer alacak sabahin ilk işiklarina kadar koğuştan kahkahalar yükselecektir.

    uyumadan önce isterseniz 24 saat sicak suyun hazir olduğu süper steril duşlarda yikanabilir kendinize gelebilirsiniz. ertesi sabah ordunun sizin için hazirladiği egzersiz programi, içtima eğlencesi ve özel görevlere hazirlik için bir kaç saat deliksiz uyumaniz gerekecek.

    merak etmeyin arkadaşlarinizi taniyacak ve iyice kafa olanlarla toplanip ayri bir koğuşa geçmek için komutana dilekçe vermeniz için önünüzde daha uzun zaman olacak. askerliğinizin tadini çikarin.

    henüz askere gitmedim, ama sanirim buna benzer bir sistem uygulaniyordur.

  • videonun çekildiği yer çin, video tagleri "china, chinese, fish, chop". yani japonların bundan haberi bile yok muhtemelen.

    benim sorularım var:
    1. okuma zorluğu mu var?
    2. çin ve japonyayı aynı yer zannedecek kadar cahil misin?
    3. alakasız bir konu ile bir savaştaki katliamı karşılaştıracak kadar gerizekalı mısın?